Vay yine mi keder?

Bülent Buda: Denizli’de ilk yarıyı sıfır pozisyonla tükettiler. Maç bitiminde Göztepe teknik sorumlusu, yayıncı kuruluşun sorusunu boşa giden bir ilk yarı olarak tanımladı. Aynen katılıyorum.

Öyle insanı daraltan, bayıltan uzun teknik yorumları ne yazmayı ne de okumayı seviyorum. Bir durumu vurgulamalıyım. İrfan Can’ın aşırı öz güvenli hali öyle pek sevimli görünmüyor.

Sonuçta boş da geçmiyor. Bir ya da iki gol yemeyi sürdürüyor. İlk yarı yok Göztepe. İkinci yarı kıpırdadı, silkindi, eşitliğe ulaştı.

Uçlardaki golcüler, olayı doğru yorumlasalar öne de geçebilirlerdi. Nedeni, Denizli’den nitelik ve de seçenek olarak üstün, önde olan taraftılar.

Zulj, buldu mu yapıştıran bir karakter. Buna karşın oyunun içinde öyle çok öne çıkmıyor. Görünmüyor, atıyor.

Ancak bu kez öyle olmadı, denk gelmedi. Çıkıncaya kadar neredeyse hiç yoktu. Neticede savunmacı Berkan köşe vuruşu kullanıyor. Öteki savunmacı Marko Mihojevic golü atıyor. ‘Ne var ki bunda?’ diyecekler olacak. Yanıt var. Ben de diyorum ki nerede o Ndiaye’nin kafa vuruşları ile gelen goller? Buhar olup havaya mı karıştı? Uzun lafın kısası Göztepe ivedilikle toparlanmak zorunda.

Fatih Tanfer: Denizli deplasmanında oyunun genelinde topa sahip olan Göztepe’ydi. Ancak ön alanda baskı yapamayan bir anlayış vardı. Örneğin Mustafa Yumlu o kadar rahat oynadı ki Denizlispor’un ikinci golünde olduğu gibi Göztepe kalesi önünde tüm ataklara katıldı.

İkinci golün oluşmasında etkili oldu. Bitiricilik açısından final vuruşlarındaki başarısızlıklar bu kaybın önemli nedenlerinden birisiydi. Göztepe bu maçta üretkenlikten uzak bir performans sergiledi.

Birinci yarıda hiçbir şey yapmadı. Boş geçirdi. İkinci yarı daha iyiydi. Esiti, gelecek adına umut verdi. Ancak hücumda Ndiaye ve sonradan oyuna giren Ideye etkisizdi. Ara transferde kadroya katılan Jahovic’in, Göztepe’de oynadığı dönemde büyük katkıları olmuştu. Umarım hücumda önemli sorunu çözerek o bildiğimiz güçlü, tempolu, izlenmekten keyif alınan bir takım olacağına inandığım Göztepe’ye katkısı olur.

Ünal Hoca takımı daha iyi tanıdıkça, bilgi ve becerisini ekleyince Göztepe’yi sevenler de mutlu olacaktır.

Mehmet Demirtaş: Göztepe adına ilk 45’te Murat Paluli’nin çaprazdan vuruşu dışında akılda kalan bir ikinci pozisyon yok. O şut sonrası da zaten ofsayt gerekçesiyle top Denizlispor’da kaldı.

İkinci yarı ise Zulj’un denemeleri ve Marko’nun kafa vuruşu hariç elle tutulacak bir taraf yoktu. Yani Göztepe tap noktasına ulaşamadı. Üst üste yapılan pas hataları ve kademe hataları sarı kırmızılılara büyük sorun yaşatır.

İki sezondur klasikleşen bir yapı var. Göztepe 3-5 maç arası bir iyi bir kötü görüntü veriyor.

Yani lig maratonu boyunca iyi ya da kötü diyemiyoruz. Bu da istikrarın olmadığının en büyük kanıtı.

Son üç müsabakaya baktığımız zaman tempo olarak yavaşlatılmış bir Göztepe izledik. Özellikle Konya ve Gençlerbirliği maçlarında çok verimliydiler. Hatta ve hatta kaybedilen Beşiktaş maçında da belli evrelerde iyiydiler.

Ligde bu haftaya kadar zorlanan Denizli karşısında daha da zorlandılar. Recep Niyaz’ın golüne kadar olan süre zarfında defans çizgisi çok açık verdi, golü müjdeledi. Bunu sezen ev sahibi oyuncular da Göztepe’yi buradan vurarak istediğini elde etti.

Neticede 90 dakika sonunda Göztepe’yi oyun anlamında hiç beğenmediğimi vurgulamalıyım. Gol için başta şut denemesi yapmak gerekiyor. Ligin bu alanda en pasif takımı onlar.

Sarı kırmızılılar, eski öğrencisi Jahovic’i takıma yeniden kattı. Jahovic’in kumaşını yakından tanıma ve izleme şansımız oldu. Umuyorum Göztepe’nin hücum anlamında sorunları Jahovic ile çözüme kavuşacaktır. Sözün kısası, Göztepe keyif vermiyor.

Yabancılara yöneldiler

Süper Lig’de yarın Gürsel Aksel Stadı’nda Yeni Malatyaspor’u konuk edecek Göztepe, ara transfer döneminde 5 takviye yaparken 1 yerli, 4 yabancı tercih etti.

İlk olarak TFF 1. Lig ekibi Ankaraspor’dan orta saha Beykan Şimşek’e imza attıran Göztepe, ardından Anderlecht’ten Avusturyalı orta saha Peter Zulj’u kadrosuna dahil etti.

Üçüncü transferini de Trabzonsporlu kanat Diabate’yi alarak gerçekleştiren Göztepe, Paok’tan Anderson Esiti’ye de renklerine bağladı. Taraftarın sosyal medya üzerinden başlattığı ‘Göztepe forvet istiyor’ çağrısına kayıtsız kalmayan yönetim, Adis Jahovic’e imza attırdı. Son olarak Fraport TAV Antalyaspor’da forma giyen Makedon oyuncu, yuvaya dönüp 1.5 yıllık mukavele yaptı.

Horoz silkelendi

Bülent Buda: Sevgili Hakan Kutlu’nun göreve başladığı ilk maçta yaşadığı büyük acısına az da olsa iyileştirici olacağını umduğumuz bir galibiyetti.

 Sagal oyundan alındığında şaşkındı. İşin doğrusu ben de şaşırdım. Takımın maçı kazanmada üç iştahlı oyuncusu varsa, ilk sıradaki Sagal’dı.

Maçın bitimine değin oyunda kalmak, uzun aradan sonra kazanılan üç puanın neşesini, keyfini yaşamaktan yoksun bırakılmamalıydı.

 Bu bağlamda ilk golde Recep’in savunma arkası koşusu, Sagal’ın araya bıraktığı top, başlangıcı ve bitiriciliği ile birinci sınıftı. Denizli sadece üç puan kazandı. Çok fazlasına gereksinimleri var. Bu kez istedikleri gibi oldu. Lakin oyun kalitelerinde gelişmeye, dönüşmeye gereksinimleri var. Daha oturaklı, sahada dik duran, sert, dirençli, istekli, yaratıcı bir takım görünümüne bürünmeleri geleceğin de belirleyicisi olacaktır. İlk adım, kazandıkları üç puan olsun. Umarım arkası gelir. Bekleriz.

Fatih Tanfer: Öncelikle Teknik Direktör Hakan Kutlu’ya başsağlığı diliyorum. Denizlispor yedi hafta sonra galibiyetle tanıştı. Rodallega ve Sagal, yine etkiliydiler.

Recep Niyaz orta alan ve hücum arasında köprü görevini iyi yaptı. Güzel de bir gol attı.

 Topa daha az sahip olmasına rağmen daha fazla atak girişiminde bulundu.

İkinci yarıda tamamen kendi sahasına çekildi. Kendi alanında çok top kaybetti. Gömülü savunma oynayıp etkisiz Göztepe hücumcularını rahat kontrol ettiler. Defans merkezini sağlam tutup kenar ortalarını rahat önlediler. Ve amaçlarına ulaştılar. Takım halinde coşkulu, enerjik bir oyun oynadılar.

Maça iyi konsantre oldukları belliydi. Üç puanı alıp moral buldu.

Mehmet Demirtaş: Öncelikle babasını kaybeden Hakan Hoca’ya başsağlığı dileklerimizi köşe vasıtasıyla iletelim. Denizlispor için ilk gol sevincini rakibe kaptırmamak çok değerliydi. Çünkü ilk golü kalelerinde görünce oyunu ve skorboardu dönüştürmek onlar için epey güç oluyordu. Recep Niyaz ile Göztepe savunmasını uyuttukları bölümde istedikleri gole ulaştılar. İlk yarı rakibe pozisyon izni yok, rakip kalede gözüken bir ekip vardı.

Ancak ikinci yarıda bu resmi çok sık göremedik. Bir eleştirim Hakan Kutlu’ya. Rodallega’nın tutuk olduğu bir müsabakada takımın hücumsal tek dayanağı Sagal’ı oyundan almak biraz garipti. Zaten Sagal çıktı, Denizlispor atak üretmekte güçlük çekti. Mustafa Yumlu’nun şut denemesi ve Titi’den dönen topta Mesanovic’in bitirici vuruşu olmasa galibiyet gelir miydi, orası şüpheli. Neyse. Böylesine zor bir süreçte elbette ilaç gibi bir üç puan.

Yedi hafta sonra zaferin tadına vardılar. Yalçın Hoca’nın dümene geçtiği ilk evrede de iştahları vardı. Fakat önemli olan bu iştahın kalıcılığı.