Uzman gözüyle

Tatlı tatlı esen rüzgarıyla İzmir'de hoş bir Nisan akşamı. Kıbrıs Şehitleri Caddesi Gazi Kadınlar Sokağı'na girer girmez görüyorsunuz Neyzen'i. İçeride bizi Neyzen'in işletmecisi İlhan Gevrek karşılıyor. Duvarlardaki resimlere bakarken şu dizeler dikkatimi çekiyor.
"Ben aşkı en çok Neyzen'den öğrendim. Neyin üflendiğini, soluğun ruh olduğunu, ruhun kanayan bir aşk olduğunu ..."Öğretilen ne varsa unutalım. Aklın öte yakasına geçelim. Aşk için yanalım. Güzel acı çekelim, güzel sevelim." Cezmi Ersöz
Ve Ercan Günaydın giriyor içeri. Masamıza otururken, birçok sanat organizasyonunu yıllardır burada düzenlediğinden söz ediyor. "Meyhanede ne içilir? Tabii ki rakı" diyor. Ancak ben, bir kadeh şarapla yetiniyorum. Mezelerden şakşuka, fava ve semizotunu tercih ediyoruz. İlhan Bey, "spesiyalimiz" dediği turpotu kavurma, paçanga böreği ve sardalye balığını bize tattırıyor. Hepsi de Ege mutfağına özgü lezzetler.


1961'de İzmirde bir meyhanecinin oğlu olarak dünyaya geldim. Benim için içki, sohbet demektir. Özellikle fuar ve etkinliklerin olduğu dönemlerde, akşamları genellikle Neyzen'de toplantılarımız oluyor. Etkinlikler olamazsa evde tek başıma ya da eşimle çok sık içmiyoruz. Benim gibi meyhane kültürü olan biri için, eşim evde ot ve zeytinyağlıları bana sevdirmeyi başardı.


78 baharında İstanbul'da Temel Dağıtım Şirketi'ne gittim. Kendimi kitapların içinde buluverdim. Bu işin içinde oldukça yazar ve şairleri tanımaya başladım. Yaptığım işten aldığım zevk gittikçe arttı. Hele de yazar - okur buluşmalarını sağlayan etkinlikler ayrı bir keyif vermeye başladı bana. İzmir'de ilk defa okullarda imza günleri ve söyleşiler düzenledim. Çocuklarla yazarları buluşturup, onlara kitabı sevdiren "Yazarcı Amca" oldum. Temel Dağıtım'dan kısa bir süre sonra İleri ve Eylül, 95'den bu yana da adımı verdiğim Ercan Kitapevi ile kitapçılık ve yayıncılığı bir arada sürdürüyorum.


Marmaris Kitap Kültür Şenliği'ndeki bir etkinlikten dönüyorduk. Arabada öykücü Sevgi Özel, mizah yazarı Cihan Demirci, şair Şükrü Erbaş vardı. Ben de espri olsun diye arabadan başımı çıkartıp; "Yazarcı, mizahçı, öykücü, şair vaarrrrrr" diye bağırdım. Bu olay, Sevgi Özel tarafından öyküleştirilip, "Bir Bulut Ayağıma Dolandı" kitabında "Yazarcı" adıyla öyküleştirildi ve yayınlandı.


40'a yakın yayınladığımız kitap var. Ayrıca Bekir Yurdakul'la derlediğimiz; "Öykülerde İzmir ve Şiirlerde İzmir" diye iki kitabımız Kitap Fuarı'na yetişecek umarım.


Yüksek tansiyon var. Düzenli ilaç kullanıyorum. Bir aradiyet yaparak 10 kilo verip, değerlerimi normale indirmeyi başardım. Ancak, kilolarımın bir kısmını geri aldım ama daha kontrollü yiyorum ve içiyorum.


Askerliğimi gemilerde aşçıbaşı olarak yaptım. Karnıyarık, kadınbudu köfte ve Arnavut ciğeri spesiyallerimden.
(Bizim sofraya da Arnavut ciğeri geliyor ve Ercan Bey, kendi yaptığının dışında Neyzen'in Arnavut ciğerini de beğendiğini söylüyor. Küçük doğranmış ve nefis pişirilmiş, ağızda dağılacak yumuşaklıkta.)
* Yemek yaparken özellikle dikkat ettiğiniz şeyler neler?
Yapılan yemeğin zamanı önemli. Yani pişirme süresi, malzemenin kalitesi. Bir de mutfakta tek çalışmayı severim ve mutlaka temiz bırakırım.
(Son olarak meyhane kültürüne uyan tatlıları közde pişirilmiş, kağıtta helvayı tadıyoruz. Oldukça hafif ve rakı sofrasına uyum sağlayan hoş bir lezzet.)

Diyet şart
Ercan Günaydın, sanata ve sanatçıya düşkünlüğünün yanında yemeklere hatta yapmaya da düşkün. Sanırım çoğu zaman dengelemekte zorlandığı rakı ve mezelerden dolayı kiloyla problemi oluyor. İlaç kullanarak dengelediği yüksek tansiyonunu tuzu tamamen keserek ve daha düşük kalori alarak kontrol altında tutabilir. Bir duble rakının 300 kalori olduğunu da belirtmeliyiz. Kilolarından kurtulabilmek için "diyet ve spora başlamalı" diyorum.

Neyzen
Gazi Kadınlar Sokağı'ndaki Neyzen, eski bir Rum evi. Adını Neyzen Tevfik'ten alan mekanı, daha çok yazar, şair ve meyhane kültürünü sevenler tercih ediyor. Cuma ve cumartesileri Akdeniz ağırlıklı Türkçe şarkılardan oluşan canlı müziği de var. Ege mutfağı mezelerini, turpotu kavurmayı, sardalye ızgarayı ve gecenin yarısı bile aynı güzellikte sunulan Arnavut ciğerini tavsiye ederim. Bu arada fiyatlarının da gerçekten çok uygun olduğunu belirtelim.
Tel: (0232) 422 62 18, 1453 Sok. No: 22 (Gazi Kadınlar Sokağı) Alsancak, İzmir

Mezeler :2 milyon lira
Kuzu şiş: 6.5 milyon lira
Sardalye: 4.5 milyon lira




EGE


Polis Günü ve yapılması gerekenler
Bir de yemeğin kitabını yazsa...
Futbol adamından filozof olur mu?
Fizik yasaları CHP'nin önünü kesiyor
Avukat