10.08.2024 - 00:00 | Son Güncellenme:
Didem Seymen - Robotik cerrahinin, hekimin hastasına en üst düzeyde tedavi vermesini sağladığını belirten Medicana International İzmir Hastanesi Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Özgür Çakmak, robotun ameliyat yapılacak bölgeyi üç boyutlu görmesini ve daha hassas çalışmaya uygun hale getirdiğini söyledi. Dar ve derin alanlarda yapılan ameliyatlarda, ameliyat sahasının küçülmesi ve daha kontrollü hale getirilmesiyle olası kan kaybı daha da azaldığını belirten Çakmak, “Buna bağlı kan transfüzyonu oranları düşer, cerrahinin kapalı uygulanması nedeniyle enfeksiyon riski minimalize edilir. Kısa cilt kesileri sayesinde daha az ağrı, daha hızlı iyileşme, daha az yara izi, daha iyi kozmetik sonuçlar, daha kısa sürede günlük yaşama dönme, daha az komplikasyonla ve başarılı cerrahiyle sağlanabilir” dedi.
Çakmak robotik cerrahiyi şöyle özetledi: “Robotik cerrahide ameliyatı yine cerrah yapar ancak ameliyat boyunca robotik 540 derece dönebilen kolların hareketlerinin kontrol edildiği konsol olarak isimlendirdiğimiz ünitede oturur ve sistemin vücudun içerisinden 16 kat daha büyük, üstelik üç boyutlu taşıdığı görüntüyü takip ederek ameliyatı gerçekleştirir. Robotik kolların kesme, ayırma, yakma, dikme gibi işlemleri oturduğu yerden parmak ve el bileği hareketleriyle gerçekleştirir. Bu sayede cerrah, dikkati dağılmadan, uzun süre ameliyat yapmasına rağmen vücudunda fiziksel yorgunluk oluşmadan, en üst düzeyde saha kontrolü sağlayarak ameliyatı tamamlar.”
En sık prostat kanseri ameliyatlarında kullanılıyor
Robot teknolojisinin dünyada en sık üroloji alanında özellikle de prostat kanseri ameliyatlarında kullanıldığını vurgulayan Özgür Çakmak, prostat, böbrek, böbrek üstü bezi, mesane ve testis tümörlerinin ayrıca iyi huylu prostat büyümesi ve böbrek çıkış darlığı veya idrar kanalı darlıklarının cerrahi tedavisinin, robotik yöntem ile başarılı bir şekilde yapılabildiğini söyledi. Prostat cerrahisinde robotun günümüzde popüler hale gelmesini şöyle açıkladı: “İnsan vücudunda anatomik olarak el ile ulaşılması zor olan derinlikte yer alır. Robotik cerrahinin sağladığı avantajlar ile bu alana ulaşıp hassasiyet ile cerrahi tamamlar. Bu titizlikle yapılan robotik prostat kanseri cerrahisi sonrasında hastaların idrar tutma fonksiyonlarının ve cinsel fonksiyonların korunabilmesi diğer prostat kanseri cerrahi yöntemlerine göre (açık ve laparoskopik) çok daha mümkün olabilir.”
Bilinçlenmek hayat kurtarır
Erkeklerde, idrar torbasının hemen altında yer alan prostat bezinde yaşla birlikte bazı değişiklikler olduğunu belirten Özgür Çakmak, sık karşılaşılan prostat hastalıkları prostatit (prostat iltihabı), iyi huylu prostat büyümesi ve prostat kanseri olduğunu söyledi. Çakmak, prostat hastalıklarının belirtileri birbirine benzese de, her hastalığın kendine özgü işaretleri olduğuna dikkati çekerek, belirtileri şöyle sıraladı:
Prostat Hastalıklarının Belirtileri
Prostatit: Genellikle genç erkeklerde görülen prostat iltihabıdır. Pelvik bölgede ağrı, idrar yaparken yanma ve sık idrara çıkma gibi belirtilerle kendini gösterir. Cinsel ilişki sırasında veya sonrasında ağrı da sıkça karşılaşılan bir durumdur.
İyi huylu prostat büyümesi: 50 yaş üstü erkeklerde yaygın olarak görülen bu durum, prostatın büyümesi sonucu idrar yolunun daralmasıyla ortaya çıkar. İdrar yaparken zorlanma, gece sık idrara kalkma, idrar akışının zayıflaması ve mesanenin tam boşalmama hissi en yaygın belirtiler arasındadır.
Prostat Kanseri: Genellikle sinsi ilerleyen bu hastalık, ileri yaşlarda ortaya çıkabilir. Prostat kanseri erken evrelerde belirti vermeyebilir, bu nedenle düzenli kontroller hayati önem taşır. İleri evrelerde idrarda kan, bel, kalça veya pelvis bölgesinde ağrı ve cinsel işlev bozuklukları görülebilir.
Erken Teşhis Önemli
Başta prostat kanseri olmak üzere, prostat hastalıklarının çoğunun, erken evrelerde tespit edilirse tedavi edilebildiğine değinen Çakmak, önerilerini şöyle sıraladı: “50 yaşını geçmiş erkeklerin düzenli olarak prostat kontrollerini yaptırmaları gerekir. Ailede prostat kanseri öyküsü olanlar ise 45 yaşından itibaren prostat spesifik antijen (PSA) testi ve rektal muayene ile taramalarını yaptırmalıdır. Prostat hastalıkları erkeklerin yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilir. Ancak erken teşhis ve tedavi ile bu hastalıkların çoğunun üstesinden gelinebilir. Her erkek, özellikle belirli bir yaştan sonra, prostat sağlığı konusunda bilinçlenmeli ve gerekli kontrolleri ihmal etmemelidir. Unutmayın, sağlığınıza yapacağınız küçük bir yatırım, gelecekte büyük bir fark yaratabilir.”