09.10.2019 - 00:24 | Son Güncellenme:
Bülent Buda: Tıpkı şairin dizelerinde vurguladığı gibi sanki, “Şişede durduğu gibi durmaz ki kâfir. Tutar insana yaşamayı sevdirir.” Gol denen fenomen de böyle bir şeydir attıkça atasın, koştukça koşasın gelir. Bir başka türlü sevmeye başlarsın içinde yaşadığın ortamı. Olacak şey değil ya oluyor işte. Serdar’ın ayağı kayıyor ve penaltıda kural ihlali yapıyor. Golü sayılmıyor. Pes etmiyor. Hakemin bitiş düdüğüne kadar deliler gibi ama aklı başında koşuyor. Yıllarca sessizlik filminin ortamında oynayan Mossoro ile Napoleoni, Göztepe tribünlerine bakıp o coşkuyla hayatın içinde olduklarını duyumsuyorlar. Soner de öyle. İki Napoleoni, bir de Soner’den... Böylece onlar da Göztepeli oluyorlar. Nasıl ama? Sanki bombacı Halil, 30 metreden Atletico Madrid’i bitirmiş gibi. Özlem böyle bir şeydir. Önce beklete beklete çektirir insana, sonra açıverir kollarını, kucaklar anlatır güzelliğin evrenini. Alpaslan, çocuklarının babalarıyla gurur duyacağı fotoğrafları biriktirmeyi sürdürüyor. Teşekkürler Göztepe... Ben Göztepeliyim diyen herkese.
Fatih Tanfer: Göztepe, taraftarının gurur duyduğu bir performansı Kayserispor karşısında sergiledi ve hak ettiği galibiyeti aldı. Rakibinin oyun kurmasına müsaade etmedi. Orta alanda Poko, Soner ve Mossoro’nun uyumları üst seviyedeydi. Poko adeta 2 kişilik oynadı. Soner ve Mossoro müthiş bir performans sergiledi. Penaltı vuruşundaki şanssızlığıyla futbol tarihine geçecek olan Serdar Gürler, kaçırdığı penaltı sonrası moralini bozmadı. Motivasyonunu en üste çıkardı. Jerome, faydalı ve oynatan santrfor rolünü üstlendikten sonra takımın da gücü arttı. Yaptığı koşularla Soner’e, Mossora’ya ve hücuma destek verdiği anlarda boş alanlar yarattı. Napoleoni, üst seviyede bitirici bir oyuncu olduğunu bir kez daha gösterdi. 3. golde yaptığı hareketler ve vuruşu şahaneydi. Kalede Göktuğ hiçbir acemilik çekmedi. Konsantrasyonu üst seviyedeydi. Defansın merkezinde son haftaların en formda futbolcusu Alpaslan ve Titi, güç ve mücadele yönünden başarılıydı. Berkan da hücum aksiyonlarında etkiliydi. Gassama, daha iyiye gidiyor. Göztepe adına çok keyifli başlayan maç, keyifle bitti. Her hafta gelişen oyun, izleyicilere mutluluk veriyor.
Mehmet Demirtaş: Lige gelgitlerle başlayan Göztepe, son haftalardaki müthiş çıkışını sürdürdü. Sarı kırmızılıların en büyük avantajı, takım olma özelliğini benimsemesi oldu. Böyle olunca başarı basamaklarını da başlayacaklar. Yeni transferler Mossoro, Soner ve Napoleoni, uyum sürecini çabuk atlattı. Napoleoni, çok can yakacağının sinyallerini verdi. Göztepe, futbol adına ne kadar doğru varsa hepsini sahaya yansıttı ve keyif verdi. Gassama, Alpaslan, Titi ve Berkan kusursuz oynadı. Alpaslan, bu yıl göz dolduruyor. Poko zaten her maç üzerine düşeni fazlasıyla yerine getiriyor. Serdar, her maç üstüne koyarak büyük katkısını sürdürüyor. Penaltıdaki kural ihlali talihsizlik oldu. Golcü Jerome, gol haricinde de takıma büyük katkı veriyor. Göztepe’nin artık korkulu rüya göreceğini hiç zannetmiyorum. Özellikle ‘Evedönüyoruz’ sezonunun ikinci yarısında rakiplerinin korkulu rüyası olacaklardır.
O eski coşkuyu özlemle arıyoruz
Bülent Buda: Penaltıdan sonra 3 sarı kart. Oğuz, kolunu rakibinin boynuna dolamasa ne olurdu. Ardından Sako’dan bir hata daha ikinci gol. O golden sonra zihinsel olarak dağıldı yeşil siyahlılar. Penaltıya kadar iki girişimi var Denizli’nin. İkisi de Rodallega’dan. İki farktan sonra yine de vazgeçmeyen, basan bir Denizli vardı alanda. Ama gol yoktu. 60. dakikada bir penaltı daha. Fark üç. 64. dakikada Denizli’nin sarı kart sayısı altıya çıktı. Rodallega’nın akıl, teknik yüklü kafa aşırtmasıyla gol. Fark iki. Bir umut. Lakin Jahovic’in gol. Stachowiak’da kabul günüydü sanki. Böylesi vurgunları her takım yaşar bir şekilde. Ortada bir yalpalama olduğu kesin. Hüner, takımın doğrultusunu düzeltme becerisini gösterebilmekte.
Fatih Tanfer: Denizlispor, Malatyaspor deplasmanında maalesef kötü oyununa ve yenilgiye devam etti. Öncelikle takımın oyununda büyük düşüş var. Fiziksel ve mental açıdan da istenilen düzeyde değiller. Takımın sezon başındaki yapısı ve kolektif oyun anlayışından eser yok. Defansında büyük sıkıntılar var. Malatyaspor’un devamlı savunma arkasına hücum eden anlayışına tedbir alamadı. Denizlispor’a önceden de ifade ettiğim gibi teknik özellikleri öne çıkan oyuncularla maç kazanmak zordur. Bu maçta da görüldü ki sert ve sahada mücadele karakterini en üste çıkaran oyunculara ihtiyaç var. Yücel Hoca’nın gerekli tedbirleri alacağına inanıyorum. Sezon başında aldığı sonuçlarla Denizli halkına büyük umut veren takımın, bir anda düşüş göstermesi elbette kabul edilemez. Milli arada öncelikle oyunculara verilecek özgüven ve oyun planlarında yapılacak değişikliklerle istenilen noktaya gelineceğini umuyorum.
Mehmet Demirtaş: Sezona ilk 5 iddiasıyla giren, büyük yatırımlar yapılan ve ilk 2 haftada rakiplerine gözdağı veren Denizlispor’u gözlerimiz arar oldu. Hatalar olur ama böylesine yetenekli ve deneyimli futbolculardan oluşan bir kadroya sahip takım, nasıl olur da bir maçtan bu kadar kopabilir. Takımın ve teknik heyetin bir an önce silkelenmeleri gerekiyor. Hatalardan ders çıkartılıp milli ara iyi değerlendirilip, lige yeniden başlanması gerekiyor.
Akhisarspor’a gel de yanma!
Bülent Buda: TFF 1. Lig’de zamanı eritmek için sakatlık gerekçesiyle çimlere uzanan bir tür rol yapan futbolcular artık kabak tadı vermeye başladı. Kulüplere, futbolculara sıkı bir uyarı zamanı hala gelmedi mi? Giresun’da Akhisar 10 kişi kalmış. Giresun 1 farkla önde. Kaçırdıkları, attıklarının dört katı. Ama yine de yelteniyorlar böylesi çirkin görüntülere. 12 net gol pozisyonu var oyunda. Altısı Giresun’dan altısı Akhisar’dan. Giresun’a lider giden Akhisar’ın kalesindeki erken gol ile rakibine verdiği net pozisyonlar ve de özellikle Cikalleshi’nin gole dönüştüremedikleri. İronik bir durum var ortada. Bir yandan ürettiğinizi gole dönüştüremiyorsunuz öte yandan da rakibiniz sizden daha net pozisyonları gole dönüşteremeyip farkı kaçırıyor. Akhisar bir an evvel toparlanmalı.
Fatih Tanfer: Akhisarspor, lider gittiği Giresun’da hem liderliği bıraktı hem de oynadığı oyunla hayal kırıklığı yaşattı. 10. dakikada mağlup duruma düştü ve sonrasında beklediğimiz tepkiyi veremedi. Golcü Cikillashi stoperler arasında kayboldu gitti. Üzülerek söylüyorum ki takımda hırsını ve inancını kaybetmiş oyuncular gördüm. Yapılan 3 değişikliğin de hiçbir pozitif katkısı olmadı. Dost acı söyler. Giresun’da sahada ne yaptığını bilmeyen, yerleşim ve adam savunmasını kötü yapan, çabuk dağılan bir takım izledik. Akhisar’a hiç yakışmadı.
Mehmet Demirtaş: Üst üste kazandığı 3 maçla hem taraftarına hem de kendilerine büyük moral aşılayan Akhisarspor, Giresun deplasmanında bıraktığı 3 puanla herkesi üzdü. Tam istikrar sağlandı ve takım hız kazandı derken gelen bu mağlubiyet hepimizi derinden yaraladı. Hem de rahatlıkla kazanabilecekleri bir maçta. Lider gittikleri deplasmanda hem liderliği hem de 3 puanı bıraktılar. Lig uzun maraton ve bu ligi çok iyi bilen Mehmet Hoca gibi büyük bir şans var Akhisar’ın elinde. Umarım bu mağlubiyetten bir ders çıkarmışlardır. Milli ara sonrası çok daha coşkulu ve Süper Lig hedefine odaklanmış bir Akhisar izleyeceğimizden hiçbir şüphem yok.
Adım adım zirveye
Bülent Buda: Marco yine boş geçmedi. O atmaya başladı mı her şey çok güzel oluyor. Kappel’in rakip savunmayı çökerten koşuları gol pasları sürüyor. Tatos’un ikinci goldeki sağ plasesi teknik yeterliliğinin göstergesiydi. Dakika 30 fark iki. Lakin rakip Bursa öyle kolay vazgeçip iki farklı yenik durumda dağılacak bir görünümde değil. İlk yarı bitimine saniyeler kala farkı 1’e indirdiler. Üstüne ikinci yarıya da baskılı başlayıp ecel terleri döktürdüler siyah beyazlılara. Özellikle orta alan Tavares ile Deniz bu baskı altında tutunamayıp dağılıyor konuk ataklarında. Uzatmayalım maç sonrası sevinç tamam elbette olacak. Yine de teknik birimin futbolcuların oynanan futbolun kalitesini aralarında gözden geçirip tartışmaları yerinde olacak bence.
Fatih Tanfer: Altay, Bursaspor karşısında aldığı 3 puanla Süper Lig yarışında ben de varım dedi. En önemlisi ilk yarıdaki oyunuyla geleceğe umutla bakılmasına neden oldu. Altay’da sadece sistemde değil, bireysel oyuncu yapısında da her geçen gün artan mücadele gücü, coşku ve kazanma hırsı takım adına çok iyi gösterge. Kappel takımın büyük gücü, Marco ise usta bir golcü. Defans çok uyumlu, merkezindeki Gencer ve Abdülkerim çok uyumlu. Ayrıca orta sahada savunma kimliği ve mücadele gücünün artırılması sonrası hiçbir problem kalmayacağına inanıyorum. Menemen stadında gördük ki seyircisinin Altay adına çok pozitif katkısı oldu.
Mehmet Demirtaş: Menemen’de Altay fırtınası vardı. Tribünde taraftarı, sahada oyuncuları bir bütün oldu. Bursa’ya karşı yakaladıkları etkili hava skora da yansıdı. Sahadaki dizilimi, uyumu tam anlamıyla galibiyete inanmışlığın bir simgesiydi. Orta alandaki savrulmaları bizler gibi Sait Hoca ve ekibide farketti ki yapılan 3 değişiklikte o bölgeden oldu. Altay’ın özellikle orta alan problemini gidermesi gerekiyor. Altay, zirve ve Süper Lig yolunda çok güzel ve değerli bir adım daha attı. Sezon başından itibaren hep dillendiriyoruz, Altay gerçekten bu ligin güçlü ekiplerinden. Rehavete kapılmadan üstüne koyarak zirve takibini sürdürmeli.
Hep böyle kal Menemenspor
Bülent Buda: 12, 27, 45 ve 62. dakikalarda Canberk yaşamsal önemde tam dört savunma arkası ters kademe yapıyor, olası golleri önlüyor ve 3 puana büyük katkı veriyor. 36. dakikada Mustafa Çeçenoğlu, kurnazlık ile akıl yüklü eylemini ve girişimini golle taçlandırıyor. Ekol Göz Menemenspor’un 3 puanlık temeline harcını koyuyor. 55. dakikada Alberk, harika bir al da at pasını Ali Özgün’e gönderiyor ve Ali ise zor olanı başarıyor topu dışarıya gönderiyor. Adana Demirspor, Menemen’in üzerine adeta abanıyor. Sağdan, soldan, merkezden gönderiyor topları. Bu bunalımlı süreçte Menemen’in tüm savunması kusursuz. Kalesinde Selmani tüm arkadaşlarından daha kusursuz oynuyor. Maçın 93. dakikasında saha kenarında olmaması gereken sivil kişiler görünüyor, onlar kim acaba? Tebrikler, Ekol Göz Menemenspor.
Fatih Tanfer: Menemenspor’un çok iyi bir oyun planı vardı. Savunmada Ali’yi çok beğendim. Mustafa Çeçenoğlu fırsatçılığını konuşturdu ve golünü attı. Kısaca, Menemen sahada kadro yapısına uygun futbolunu sergileyip hak ettiği 3 puanı aldı.
Mehmet Demirtaş: Menemen, Adana deplasmanından resmen şapkadan tavşan çıkardı. Umutları tüketmeye başlayan Menemen muhteşem bir kenetlenme ile biz daha bitti demedik dedi ve zorlu Adana deplasmanından 3 puanla döndü. Artık Menemen’de iç savaşlar bırakılıp Menemenspor’a herkesin sahip çıkmasını temenni ediyorum.
Ustaya saygı!
Bülent Buda: Erzurum’da dakika 87, Erzurum kalecisi top toplayıcı çocuğu fırçalıyor. Neden topu getirmekte acele ediyorsun. 70. dakikadan itibaren futbol alanlarımızın moda gösterisi başlıyor. Yeşil çimleri döşek bellemiş profesyoneller. Hakemin her çaldığı düdükte çevresini kuşatan büyük abiler. Karar verdim. Bu azılı, kıdemli, doymak bilmez profesyonel alemde, Altınordu felsefesine ekmek çıkmaz. İlk yarıda gole kadar görünüşte daha etkili olan taraf Erzurum. Gole gelince, karşıdan cepheden geliyor top. Tüm savunma ile Erhan seyrediyor. Erzurum’lu sıkıntısız kafayı çakıyor golü alıyor. İkinci yarıda pas oyunu, topa sahip olma, atak sayısı Altınordu üstün olan taraf. Peki, bu aşamada bu da kaçmaz diyebileceğimiz bir fırsat? Bakın onu göremedik. Altınordu’nun bu ligde tutunabilmesi için kendilerini daha çok geliştirmeleri temel zorunluluk. Bu vahşi alemde başka seçeneğiniz yok.
Fatih Tanfer: Altınordu’nun Erzurum deplasmanındaki analizini yapacakken maalesef Murat Uçar’ın saygın ve beyefendi bir teknik adam olan Hüseyin Hoca’ya yaptığı saldırının videosunu izledim. Hem şaşırdım hem de bende büyük bir üzüntü yarattı. O Murat ki kendisini Aydınspor’dan bilirim. Altınordu’ya geldikten sonra o hocasının nezaretinde formunu üst seviyeye çıkardı ve Erzurum’a transfer oldu. Biz artık toplumda vefa denilen büyük özelliğimizi kaybettik. Altınordu mağlup oldu. Ancak bu olayı izledikten sonra futbol adına çok üzüldüm. Altınordu çalışır, çabalar ve hak ettiği yere gelir. Ancak kırılan kalpler ne olur?
Mehmet Demirtaş: Maç hakkında konuşulacak pek bir şey yok. Özlenen Altınordu’yu sabırla bekliyoruz. Hüseyin Hoca’ya saldıran Murat Uçar’ı kınıyorum. “Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum” sözünü benimseyerek büyüyen bir nesiliz. Hayatınız adına az da olsa olumlu etki bırakan hiç kimse böyle bir tepkiyi hak etmez. Çok yazık. Çıraklar, lütfen ustalara biraz saygı...
Balıkesirspor çıkışa geçti
Bülent Buda: Seviyorum böyle oyunu. Önce öne geçip sonra geriye düşüp bir miktar yalpalama, silkinip kendine gelme ve yine öne geçme. Maçı da önde noktalama. Oyunda 5 adet harika gol var. İlk golde Mrsic’in vuruş kalitesi üst düzeydeydi. Geriye düştükten sonra oyuna yerinde bir hamleyle katılan Malle’nin alana adımını atar atmaz gelen kafa golü umutların tekrar yeşermesini sağladı. Hemen ardından Glumac’ın kafasından gelen maçın skorunu saptayan üçüncü gol. Ve hakemin bitiş düdüğüne değin yeniden gole ya da gollere ulaşmak için saldıran konuk Boluspor dirençten ödün vermeyen Balıkesirspor. Çok değerli belleklerde iz bırakacak bir maç izledik. Unutmadan Balıkesir tribünleri artık dolmalı.
Fatih Tanfer: Balıkesirspor büyük başarılara imza atıyor. Önce öne geçti, sonra 2-1 mağlup duruma düştükten sonra takım halinde disiplinli bir oyun tarzını benimseyerek bekler ve kanat oyuncuları büyük bir uyum içinde oynadılar. Malle oyuna girdi ve beraberlik golünü attı. Profesyonelliğine hayran olduğum Glumac enfes golü ile takımını öne geçirdi ve maçı kazandılar. Balıkesir, 13 puanla 3. sıraya yerleşti.
Mehmet Demirtaş: Sezon başında düşer gözüyle bakılan Balıkesirspor, başkan Kadir Dağlı önderliğinde muhteşem işlere imza atıyor. Erzurum, Ümraniye’den sonra Bolu’dan da 3 puanla çıkmasını bilerek liderlik koltuğunu ele geçirdiler. Bu bağlamda milli ara çok iyi değerlendirilerek Keçiören deplasmanından da galibiyetle tanışmaları dileğiyle.