27.06.2017 - 04:18 | Son Güncellenme:
AK Parti’nin İzmir vekilleri arasında adı sık geçen bir isim var... Atilla Kaya... Yaptığı açıklamalarla gündem yaratan, Ankara’daki görevi dışında soluğu sık sık İzmir’de alan Kaya, vatandaşların sorun ve şikayetlerini yerinde dinliyor, çözüm odaklı çalışmalar yapıyor. Kaya, İzmir’in ülke genelinde hak ettiği payı alması için çaba gösterdiğin, kentin değerinin ortaya çıkarılması için yoğun şekilde çalıştığını söylüyor ve şunları ekliyor: “İzmir, Türkiye’nin gözbebeği bir kent. Bu kentin bu kadar geri kalmasının nedenini anlayamıyorum. Biraz yapıcı davranılsa, projelere karşı çıkılmasa, Avrupa’nın gözdesi oluruz. Kentsel dönüşümde, Körfez Geçiş Projesi’nde engellemeler olmasa, İzmir şimdiye kadar değerine değer katardı. Ama biz iktidar olarak yolumuza devam ediyoruz. tüm engellemeler rağmen Başbakanımız Binali Yıldırım’ın projelerini tek tek hayata geçirmek için çalışıyoruz.”
TOKİ, çok geç geldi
Türkiye bir deprem bölgesi, buna rağmen kentsel dönüşümle ilgili bir çalışma yok. Konuyla ilgili neler söyeleyeceksiniz?
Bu çok acı. Güzel İzmirimizin yüzde 60’ı gecekondu. Yani, bu şu anda büyük şehirler içinde kaçak yapının en yoğun olduğu şehir, İzmir. Biz burada maalesef Büükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun bir inadı ile karşılaştık. Özellikle diğer illerimize, büyük şehirlerimize baktığımızda, TOKİ eli ile muazzam şekilde kentsel dönüşüm hamlesi yapıldı. Fakat İzmir’de Aziz Bey, ‘Ben TOKİ ile çalışmam’ dedi. Durum böyle olunca da maalesef bir proje ortaya koyamadı. Özellikle Başbakanımız Binali Yıldırım’ın göreve geldiği günden itibaren, Aziz Bey inadından vazgeçti, Çevre ve şehircilik Bakanlığı büyük projeye başlıyor. 15 yıllık inat olmasaydı, şu an o projeler aşağı yukarı bitecekti. Az değil, beş bin konut bu proje. Yani, biz her yıl bakanlık ve büyükşehir ilçe belediyeleriyle dönüşüm gerçekleştirsek, özel sektörün yaptığı dönüşümle İzmir’de hiçbir sorun kalmamış olurdu. Artık, geriye takılıp kalmıyacağız. Bu noktadan sonra hızlı biçimde genel iktidar olarak önümüzdeki sürece bakacağız. TOKİ’nin ciddi projeleri var. TOKİ artık işin içine girmiş olacak.
Dava açmakta amaç ne?
Körfez Geçiş Projesi İzmir’e ne katacak?
Çok net şekilde söyleyeyim. Bu proje gerçekleştiğinde, İzmir açısından Körfez geçiş öncesi ve sonrası gibi değerlendirme olacak. Yani, Körfez Geçiş Projesi, sadece trafiği rahatlatma, Karşıyaka’dan Konak’a iki yakanın altı dakikada buluşmasını sağlayacak bir proje değil. İzmir’in yeni turizm merkezi olacak. Ortadaki adası ile müthiş bir sinerji yaratacak.
Projenin içinde hem raylı sistem hem karayolu ve köprülü geçişler var. Yapay ada içinde planladığımız bir alan, turizm merkezi haline getirilecek. Bu bölge, İzmir’in yeni simgelerinden biri olacak. Muazzam bir proje. Ancak bizim üzüntü ile karşılaştığımız bir dava olayı var. Projelerimizi engellemeye, geciktirmeye çalışıyorlar. Buna ne gerek var, siz ne yapıyorsunuz, amacınız ne? Trafik, kenten en önemli sorunu. Yaptığımız Konak Tüneli’ne de karşı çıktınız. Bakın, tünelden geçen araç sayısı 15 milyonu geçti. Bu ciddi bir rakam. Körfez Geçiş Proesi ile altı dakikada İzmir’in iki yakasını birbirine bağlayacağız. 1.1 milyarlık bir yatırımı İzmir’e kazandırmış olacağız. İstanbul’un Marmarayı vardı, İzmir’in de Körfez geçişi olacak.
ÇED sürecini bitirdik. Önümüzdeki ay sanırım ihale süreci başlayacak. Bizim oradaki hedeflediğimiz tarih, tabii net olarak bir şey söyleyemiyorum, bir aksilik olmazsa eylül ayı içinde temeli atılacak.
İzmir’in temel sorununu Torbalı çözdü
Torbalı kabuğunu yırttı, hızla büyüyor. İzmir’in vergisinin büyük bölümünü karşılıyor. Torbalı nereye gidiyor?
Benim kendi doğduğum büyüdüğüm ilçe. Torbalı’nın bu potansiyeli yakalamasındaki en büyük neden, genel ve yerel iktidarın el ele verdiği zaman neleri başaracağının bir göstergesidir. Bugün Torbalı, Türkiye’nin en yoğun göç alan ilçesi. Oransal olarak İstanbul’dan daha fazla.
Belediye başkanımızla konuşuyoruz. Şehrin planlamasını da 10 yıllık süreye göre yapıyoruz. 300-350 bin nüfus düşünülüyor. İlçemizde çok çalışkan vatandaşlarımız var. Hem tarım hem sanayi olarak hiç boş durmaz, sürekli yatırım düşünürler. Bunun dışında genel iktidar, belediye, ticaret odası, ziraat odası ve esnaf odası, hepsi bir bütün. İzmir’in temel sorununu aslında tam olarak çözmüş bir ilçe Torbalı.
İZBAN seferleri sıklaştırılacak
İZBAN sefer sayısının sıklaştırılmasıyla ilgili bir çalışma var mı?
Evet, konuyla ilgili Develet Demiryolları ile birlikte değerlendirme yapıyoruz. İZBAN örnek bir proje ve bugün İzmir’in ulaşımında önemli bir unsur. İZBAN’sız bir İzmir hayal edilemez. Üzerinde çalışılıyor. Tespitiniz yüzde 100 doğru. Özelikle sefer sayılarının sıklaştırılması noktasında çalışma var. Ama henüz kesin konuşmak için erken.
Balıkesir-İzmir hattı
İZBAN projesi genişliyor. Benzer bir fikri, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı da önerdi. Kıyı ilçelerine yapılacak raylı sistemin, İzmir ile Balıkesir’i bütünleştireceğini ifade etmişti. Bu projenin gerçekleşmesi mümkün olur mu?
Temeli Başbakanımız attı
Bizim çalışmalarımız yalnızca İzmir değil aslında. Netice olarak tüm Anadolu’yu ilgilendiren proje. Anadolu’nun itici gücü İzmir’dir. Şimdi biz zaten İzmir’in o misyonunu geri kazandırmaya çalışıyoruz. Biz Denizli-Antalya otoyolunu ihaleye çıkartıyoruz. İzmir-Aydın etabını bitirdik. Aydın-Denizli için ihaleye çıkılacak. Denizli-Antalya bölümü yapılıyor. Yani, yine aynı şekilde bizim işte Başbakanımızın temelini attığı Menemen-Aliağa-Çandarlı otoyol pojesi var. Yolu, Çanakkale köprüsüne kadar bağlamış olacağız. Hep düşündüğümüz şu proje var. Ulaşım ağını İzmir’i ana merkez olarak belirleyip, onun etrafından bütün yerleşim birimlerine ulaşılmış olacak. Yapmış olduğumuz iş bu. Balıkesir’in ilçeleriyle İzmir arasında teknik bir çalışma gerçekleştirirsek, bu çalışma neden olması, tabii ki yapılabilir.
Daha çok şirket gelir
Allianz Sigorta operasyon merkezini İzmir’e taşıyor. Başka şirketler gelecek mi?
İzmir artık, İstanbul’un tıkanmışlığının da etkisi ile birlikte bu tip şirketler açısından yönetim mantığı noktasında en verimli yerlerden biri olarak kendini gösteriyor. İzmir’e artık katma değer sağlayacak, işte bu tip merkezlerin şirketlerin dikkatini çekmesiyle, iddia ediyorum beş yıl içinde Türkiye’nin en sayılı şirketleri, hatta Avrupa’nın en sayılı şirketleri merkezlerini, eğer şehiri de iyi planlayabilirsek İzmir’e taşır. Şehiri iyi planlayabilirsek, daha çok şirketlerin geleceğini birlikte göreceğiz.
‘Otoyolun yüzde 78’i tamam’
İZMİR ile İstanbul arasını karayolu ulaşımını 9 saatten 3 saate indirecek olan İzmir-İstanbul Otoyolu projesinin yüzde 78’i tamamlandı. İzmit Körfez Geçişi ve bağlantı yolları dahil 384 kilometresi otoyol, 49 kilometresi bağlantı yolu olmak üzere 433 kilometre uzunluğundaki projenin Gebze-Bursa kesimi hizmete girdi. Trafiğe açılan bu bölümle birlikte, sürücüler Bursa girişinden otoyola girerek kesintisiz bir şekilde Gebze’ye kadar ulaşım sağlayabiliyorlar. Projede trafiğe açılan bir diğer kısım ise, Kemalpaşa ayrımı-İzmir arasındaki 20 kilometrelik otoyol oldu. Kaya, projenin sözleşmede öngörülen süreden 2 yıl daha önce tamamlanacağını ve bu alanda bir rekor kırılacağını vurguladı.