05.04.2020 - 00:04 | Son Güncellenme:
Amerika’da bir köyde yaşayan ve geleneklerini sürdüren kızılderililer, sonbaharda kabile reislerine sormuşlar: ‘Büyük Şef, bu kış havalar nasıl olacak, kış nasıl geçecek?” Şef, kabilesine karşı açık vermemek ve kendini sağlama almak için önlerindeki kışın soğuk geçeceğini ve kabilenin kış için odun toplamasını söylemiş. Şef, birkaç gün sonra da meteoroloji dairesne telefon açmış ve “Önümüzdeki kış nasıl geçecek acaba?” diye sormuş. Telefondaki uzman, “Bu kış, oldukça soğuk geçecek gibi görünüyor” demiş. Bunu duyan şef, hemen kabileye daha çok odun toplamaları konusunda emir vermiş. Bir hafta sonra şef, meteoroloji dairesini bir kez daha aramış, “Bu kış gerçekten soğuk mu geçecek?” diye sormuş. Uzman, “Kesinlikle soğuk olacak” diye cevaplamış. Şef, kabilesine bu kez odun namına ne bulurlarsa toplamalarını söylemiş. İki hafta sonra şef, meteoroloji dairesini tekrar aramış ve “Bu kışın çok soğuk geçeceğine kesinlikle emin misiniz?” diye tekrar sormuş. Uzman, “Kesinlikle gelmiş geçmiş en soğuk kış olacak” yanıtını vermiş. Şef, “Peki, nasıl bu kadar emin olabiliyorsunuz?” sorusunu yöneltmiş. Uzman da, “Kızılderililer deli gibi odun topluyorlar” demiş.
William Shakespeare - 66. Sone
Vazgeçtim bu dünyadan tek ölüm paklar beni,
Değmez bu yangın yeri, avuç açmaya değmez.
Değil mi ki çiğnenmiş inancın en seçkini,
Değil mi ki yoksullar mutluluktan habersiz,
Değil mi ki ayaklar altında insan onuru,
O kızoğlan kız erdem dağlara kaldırılmış,
Ezilmiş, horgörülmüş el emeği, göz nuru,
Ödlekler geçmiş başa, derken mertlik bozulmuş,
Değil mi ki korkudan dili bağlı sanatın,
Değil mi ki çılgınlık sahip çıkmış düzene,
Doğruya doğru derken eğriye çıkmış adın,
Değil mi ki kötüler kadı olmuş Yemen’e
Vazgeçtim bu dünyadan, dünyamdan geçtim ama,
Seni yalnız komak var, o koyuyor adama.
Ne olduğumuzu biliriz, ne olacağımızı değil!
SAVAŞ
Bu ilk savaş değil, çok savaş oldu bundan önce bittiği gün en son savaş bir yanda yenilenler vardı gene bir yanda yenenler vardı.
Yenilenlerin yanında kırılıyordu halk açlıktan yenenlerin yanında halk açlıktan kırılıyordu.
(Bertold Brecht)
ÖZLEDİKLERİM
‘Altmış beş yaşına gelmişim.
Çok rastgele gelmemişim.
Okumuş, yazmış, çizmiş, üretmişim.
Hayata katkbulunmuşum.
İnsanları güldürmüş, kendi çapımda eğitmişim.
Şanı, şöhreti görmüş bunu taşıyabilmişim.
Çoluğum, çocuğum olmuş.
Hayatıma birbirinden değerli insanlar girmiş, insanlar beni sevmiş.
Mutlu olmuşum. Eeee, 65’te ölmezsem, 75’te öleceğim. (67’sinde öldü.)
Yani iki yıl sonra. Benzerini daha görmedik, alkışlamadık.
(Levent Kırca)
UTANDIM
Savaşı bir oyun diye sürdürüyorsunuz.
sizin sonsuza dek yaşama gibi tuhaf uyunuz mu var?
Dar günlerde usulca seslenişe
Usul bir yankı arayan umutsuz susar
sataş kesilir dünyada.
acıyı tanıdım.
Yaraya değdim. Bir cehennem taşıdım.
Omuzlarımda sanırdım.
Açtım gözümü ki, Dünya cehennemden öte cehennem...
Utandım.
(Gülten Akın)
"Karanlık bastığında, ışığı aramanın ve düşlere layık olmanın zamanı da gelmiştir. "
(Octavio Paz)