‘Kadın güçlenirse toplum güçlenir’

NİHAN YARKENT İNCE- İş dünyasında kadın liderlerin sayısı her geçen gün artsa da girişimci kadınların erkek egemen sektörlerde var olması hâlâ büyük bir mücadele gerektiriyor. Turizm, gastronomi ve konaklama alanında yatırımlarıyla fark yaratan Monreve Group Yönetim Kurulu Başkanı Merve Arkas, kadın girişimciliği, fırsat eşitliği ve Monreve Group’un büyüme yolculuğunu anlattı.

İş dünyasında bir kadın olarak yer almak nasıl bir deneyim? Bu noktaya ulaşırken sizi en çok etkileyen faktörler neler oldu?

İş hayatında kadın olmanın zorlukları hâlâ var, ancak her zorluk aynı zamanda bir fırsattır. Ben işin mutfağından gelerek, operasyon, satış, halkla ilişkiler, bütçe ve finans gibi birçok alanda deneyim kazandım. Farklı sektörlerde çalışmak, bana işin her yönünü kavrama şansı verdi. Kadın liderler olarak cesur olmamız, risk almaktan korkmamamız gerekiyor. Özgüven ve kararlılık, iş dünyasında ilerlemenin en önemli iki unsuru.

Monreve Group’un büyüme vizyonu içinde kadın emeğinin nasıl bir yeri var? Yeni projelerinizde kadın girişimcileri desteklemeye yönelik özel bir yaklaşımınız var mı?

Monreve Group olarak, kadın istihdamına ve girişimciliğine büyük önem veriyoruz. Yeni yatırımlarımızda kadın çalışan oranını artırıyor, kadınların sektörde daha fazla yer alması için projeler geliştiriyoruz. Örneğin, Les Bungalows projemizde, özellikle kadın girişimcilerin ürettiği doğal ve yerel ürünleri misafirlerimize sunmayı planlıyoruz. Monreve Toscana ile uluslararası bir açılım yaparken, kadın emeğini ve kadın yönetici oranını daha da artırmayı hedefliyoruz. Çünkü biliyoruz ki kadınlar iş gücüne ne kadar fazla katılırsa, ekonomi de o kadar hızlı büyür.

Monreve Group’un yeni yatırımları turizm ve gastronomi sektörüne önemli katkılar sağlıyor. Monreve Torbalı, Monreve Toscana ve Monreve Brasserie gibi projelerle nasıl bir dönüşüm hedefliyorsunuz?

Monreve Torbalı, doğayla iç içe, sürdürülebilir bir turizm anlayışını destekleyen bir proje olacak. Türkiye’nin tek parseldeki en büyük organik şaraplık üzüm bağı olan Lucien Arkas Bağları’nda yer alan 20 lüks bungalovdan oluşan Les Bungalows’ta misafirlerimizi ağırlayacağız. Bu projede aynı zamanda Montiano’nun üçüncü şubesini açarak, gastronomi ve şarap deneyimini bir araya getireceğiz. Monreve Toscana ise global vizyonumuzun bir yansıması olacak. İtalya’da, şarapçılık, tarım ve konaklamayı bir araya getiren benzersiz bir agro turizm projesi yaratıyoruz. Bu proje, misafirlerimize sadece konaklama değil, aynı zamanda doğayla iç içe, sürdürülebilir tarım uygulamalarını deneyimleyebilecekleri bir atmosfer sunacak. Bağ bozumu etkinliklerinden, yerel üreticilerle yapılan atölyelere kadar geniş bir yelpazede deneyim odaklı bir turizm anlayışını hayata geçiriyoruz. Monreve Toscana, tarım, gastronomi ve turizmi bir araya getiren yenilikçi yaklaşımıyla sadece bir destinasyon değil, aynı zamanda bir yaşam tarzı sunuyor. Şehrin dinamiklerine uygun, kaliteli gastronomi mekanları oluşturma vizyonumuz doğrultusunda, Monreve Brasserie gibi yatırımlarla bu alandaki varlığımızı güçlendirmeye devam edeceğiz.

Kadın girişimcilerin iş dünyasında karşılaştıkları en büyük engeller nelerdir? Sizin bu yolda karşılaştığınız zorluklar oldu mu?

En büyük engellerden biri, iş dünyasındaki önyargılar. Erkek egemen sektörlerde kadınların lider olması, halen büyük bir emek ve kararlılık gerektiriyor. Yönetici kadınların bazı kararlarda daha fazla sorgulandığını, aynı başarıyı gösterse bile kendini tekrar tekrar kanıtlamak zorunda kaldığını görebiliyoruz. İş dünyasında olup da bu ön yargılarla karşılaşmayan kadın yoktur. Ancak bir gerçek var: Kadınların iş dünyasında daha fazla yer alması, yalnızca bireysel bir kazanım değil, toplumun geleceğini şekillendiren büyük bir dönüşümün de parçasıdır. Kadın, sadece iş hayatının değil, ailenin de temel direğidir. Kadının güçlü olduğu bir aile, güçlü bireyler yetiştirir ve bu, toplumun ekonomik ve sosyal kalkınmasını doğrudan etkiler. Kadınların ekonomik ve sosyal alanda daha aktif rol alması, sadece iş dünyasını değil, gelecek nesilleri de güçlendirir.

Sizce kadın girişimcilerin desteklenmesi ekonomik kalkınmaya nasıl bir katkı sağlar?

Kadın girişimciliği, sürdürülebilir ekonomik büyümenin en önemli unsurlarından biri. Kadınların ekonomiye katılımı arttıkça, istihdam olanakları genişler, inovasyon artar ve ekonomik verimlilik yükselir. Ancak bu sürecin hızlanması için sadece destekleyici söylemler değil, somut adımlar atılması gerekiyor. Monreve Group olarak kadın istihdamını artırmayı bir sorumluluk olarak üstleniyor ve bu dönüşümün bir parçası olmaktan gurur duyuyoruz. Bunu yalnızca bir istatistik olarak değil, her yeni yatırımımızda kadın emeğini ve liderliğini güçlendirmek için bir fırsat olarak görüyoruz. Kadınların iş hayatında sadece var olmaları değil, yönetici pozisyonlarında da yükselmeleri için fırsatlar yaratıyor, onları teşvik ediyor ve destekliyoruz.

İş dünyasında kadın liderlerin daha fazla yer alması için neler yapılmalı? Sizce genç kadınlar hangi adımları atmalı?

Öncelikle, kadınlar kendi değerlerini bilmeli ve potansiyellerine inanmalı. Cesaret en büyük anahtar. Başarıya ulaşmak için kararlılık ve özgüven şart. Aynı zamanda eğitim çok önemli; iş dünyasında rekabet edebilmek için kendimizi sürekli geliştirmeliyiz. Kadınların iş dünyasında daha fazla yer alması için devlet destekleri, teşvikler ve mentorluk programlarının artırılması gerekiyor. Ayrıca, şirketlerin kadın istihdamını teşvik eden politikalar geliştirmesi şart.

Peki, Monreve Group olarak kadın çalışanlar için nasıl bir vizyon belirliyorsunuz?

Kadın istihdamına öncelik veriyor, kadın yöneticilerin daha fazla sorumluluk almasını teşvik ediyoruz. Ekibimizde kadınların liderlik pozisyonlarına yükselmesi için fırsatlar yaratıyor, onları cesaretlendiriyoruz. Monreve Group, kadınların gücüyle büyüyen, gelişen ve yenilenen bir iş modeli oluşturuyor.

Cesaretlendirmek zorundayız

8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün anlamı sizin için nedir? Bu özel günde kadınlara nasıl bir mesaj vermek istersiniz?

Fırsat eşitliği, sadece bir hak değil, sürdürülebilir bir geleceğin de anahtarıdır. Bugün, kadınların her sektörde daha fazla yer alması için hepimize düşen bir sorumluluk var. Fırsat eşitliğini sağlamak, yetenekleri desteklemek ve cesaretlendirmek zorundayız. Çünkü gelişimin, ilerlemenin ve yeniliğin anahtarı, kadınların iş gücüne ve hayata tam katılımından geçiyor. Benim için 8 Mart sadece bir gün değil, eşitlik adına atılan adımların hiç durmadan devam etmesi gerektiğini hatırlatan bir gün. Kadının güçlü olduğu bir dünyada, ekonomi daha sağlam, kültür daha zengin ve toplum daha adil olur. En önemlisi dünyada sevgi olur.