Kader diyemezsin sen kendin ettin!

Bülent Buda: Beşiktaş dakika 19’da 10, 37’de 9 kişi kaldı. 27’de ilk golü, 37’de ikinci golü attıklarında 10 kişiydiler. Sarı kırmızılıların kaleci dahil seyirci olduğu ikram gibi goller. Bu süreçte Göztepe’nin gollük ilk ve tek eylemi 90+1’de Ege’nin vuruşunu Beşiktaş kalecisinin uzanarak kornere göndermesiydi. Durum kuşkuya yer bırakmayacak kadar açık. Göztepeli futbolcular, iflas nedeniyle dükkanı kapamışlar. Gelecek sezon kadroda yer alması olası gençlerin bütünüyle oyuna başlasanız, yaşadıklarınızdan daha fazlasını mı kaybedersiniz? Dalga geçer gibi Ege 63’te, Efe Can 84’te, İzzet Furkan 90+2’de oyuna alınıyor. Akşamdan sonra sabah-ı şerifleriniz hayrolsun. Başlatın bu çocukları ilk 11’de. Daha kaybedecek neyiniz kaldı ki? O kadar korkak olmayın. Elinizi, aklınızı tutan mı var?

Fatih Tanfer: Vefakar seyircisi, küme düşmesi kesinleşmesine rağmen maç boyunca Göztepe’ye inanılmaz destek verdi. Futbol kamuoyuna ‘Mühim olan Göztepe’ dedi. Beşiktaş Rosier ve Josef’in atılmasıyla 9 kişi kaldı. Göztepe topu rakibine verdi. Ancak eksik rakibine karşı temposu düşük, hücumda hareketsiz ve statik kaldı. Beşiktaş ise etkili oyuncuları Ghezzal, Emirhan ile oyunun ritmini istediği gibi ayarladı. Bu yıl Göztepe’nin evindeki son maçtı. Artık 1. Lig’de oynayacağını ve maçların da ağustosun ilk haftası başlayacağını düşününce bir an evvel kadro mühendisliğini doğru yapıp bizlere de seneye bu vakitlerde, ‘Süper Lig’e tekrar hoş geldin Göztepe’ ifadesini kullanma şansını vermeliler.

Mehmet Demirtaş: Yaz transfer penceresi henüz yeni açılmasına rağmen bazı büyük isimler şimdiden hamleler yapmaya başladı. Kuşkusuz bunun başında Manchester City’nin Erling Haaland’ı satın alması geliyor. Ve de kritik dipnot göze çarpıyor. Haaland’ın açıklanmasından çok kısa bir süre sonra Dortmund, Karim Adeyemi’yi alıyor. Ardından, Dortmund CEO’su Hans-Joachim Watzke, “Dortmund, 113 yıldır futbol oynuyor ve bunun 111’i Haaland’sız geçti. Lewandowski geldi, gitti. Sonra Aubameyang ve şimdi de Haaland. Sıradaki ismi de buluruz” açıklaması yaptı. Bizlerden ne denli uzak bir ifade olduğu ortada. Göztepe ne Beto’nun ne Castro’nun ne Kadu’nun yerini dolduramadı. Sistemli olmak, akılcı tavır takınmak ve üretebilmek bu ülke topraklarının büyük çoğunluğuna birkaç beden büyük geliyor. Bizler başarılı kramponların bağcıklarına takılıyor, formayı çıkardıklarında da düğümleniyoruz. Uzun lafın kısası Göztepe bu sezondan ve geçmiş sezonlardan büyük dersler çıkarmalı. Hem yönetimsel, hem saha içi hem de tribün olarak gerekli değerlendirmeleri yapmalı. Maalesef ‘İsyan Marşı’nı yazan tribünle bugünkü tribün arasında dağlar kadar fark var. Göztepe tribünü özüne dönmeli. Önümüzdeki sezon rakipleri önüne 3 puan için çıkan sarı kırmızılılara ilk önce 2 puanı tribün aldırmalı.

Onurlu direniş

Süper Lig’e veda edip yönetimsiz kalan Altay, şampiyonluğunu ilan eden Trabzonspor’a 2-1 kaybetti. Siyah beyazlıları değerlendiren yazarlarımız,“Bu istek, düşüşün sinyal verdiği maçlarda kötü sergilenmeseydi farklı şeyler konuşuyor olurduk. Şimdi ise işyeri batmış, kepenkler indirilmiş” dedi

Bülent Buda: Ligin şampiyonu ve de ayrıcalıklısı Trabzon, İstanbul Olimpiyat’ta oynuyor. İstanbul’da yaşayan Trabzonlu’ları şölene katmak için. Hakemlerin düdükleri de bir hoş. Nasıl penaltı düdüğü o öyle? Aman şölene gölge düşmesin! Altay, ‘Göze göz dişe diş’ der gibi oynuyor. ‘Bu istek, düşüşün sinyal verdiği maçlarda kötü sergilenmeseydi!’ diyesi geliyor insanın. Savunmanın solunda sol, sağında sağ kramponlarını iyi kullananlar olacak. İbrahim’in kendi kalesine attığı ilk gol. Üzerine gelen topa sol ayağının içini tutsa yeterli. Neyse olan olmuş. İş yeri batmış. Kepenkler indirilmiş. Ne demiş sevgili Mevlana? “Dünde, düne ait ne varsa dünle gitti cancağızım. Şimdi yeni şeyler söylemek lazım”. Ve noktalarken, tribünler silme Trabzonlu. Büyük günü kutlamaya geldiler. Oysa Olimpiyat’ta kutlanacak, alkışlanacak, tek eylem, Rodriguez’in muhteşem golüydü. Son haftalarda sergilediği futbol kalitesiyle kutlanmayı hak ediyor.

Fatih Tanfer: Maç öncesi Altaylı futbolcular, şampiyon Trabzonspor’u alkışlayarak Fair Play adına harika görüntüler verdi. Altay iyi mücadele etti. Rakibinin özelliklerini bildiği için sahada oyun planını doğru uyguladı. Kaptan İbrahim’in kendi kalesine attığı gol tamamen şanssızlıktı. Elbette 2 takım arasındaki deneyim, kapasite ve beceri farkı ortaya çıktı. Rodriguez’in müthiş golüyle beraberliği sağladı. Ancak hakem Kadir Sağlam, yanlış bir kararla penaltıya hükmetti (Penaltı verdiği anda kafası o kadar karışıktı ki önce penaltı verdi. Sonra iptal kararı gibi bir işaret yaptı ve ikinci tekrardaki golle Trabzonspor maçı kazandı). Altay’da 3 genç oyuncunun bu maçta görev alması gayet yerinde bir karardı. Altay’ın gelecek yıl tekrar Süper Lig’de olmak adına öncelikle yönetimini kurup yeni sezona hazırlanması şarttır.

Mehmet Demirtaş: 20 takımlı lig statüsünde şartelleri erkenden indiren takımlar için zamanın geçmesini beklemek güç. Kum saati izler gibi milim milim ilerleyen sezonda eminim taraftarın hafızalara kazıyacağı anlar, maçlardan fazla kötü enstantaneler olacaktır. Trene binmekte zaman kaybına uğrayan Altay için birçok formül ve reçete sunuluyor. Madalyonun diğer yüzünü yönetenler ve bu işi yapabilenler anlayabilir. Fakat sözleşmesi sona eren oyuncular ve kapıda bekleyen transfer yasağı olağandan daha zorlu bir etabın habercisi. Altay’a yürekten bağlı semboller ve belirlenen portföy ışığında yürekli olanlar taşın altına elini sokacaktır. Yeni yönetimdeki kişilere açık not. Siz siz olun, “Filler tepişir çimenler ezilir” mantığını yıkıp çimenlere kulak verin.