11.02.2024 - 00:40 | Son Güncellenme:
Aslı Öktener - Partilerin adaylarını açıklamasının ardından İzmir’de de seçim telaşı başladı. “Sokağın nabzı en iyi meydanlarda tutulur” diyerek biz de ilk olarak yarışın iki iddialı ismi; CHP ve AK Parti’nin Büyükşehir Belediye Başkan adaylarının programlarına katıldık. İlk durağımız ismi rakiplerinden önce açıklanan AK Parti’nin İzmir Büyükşehir Belediyesi Adayı Hamza Dağ’ın, Bayraklı’da STK’larla gerçekleştirdiği buluşma oldu. Dağ, bölgede milletvekilliği yapmış olmasının da etkisiyle seçim yarışına hızlı bir başlangıç yapmıştı.
‘Şehri temizleyin yeter’
İlçe adaylarını da yanına alarak her gün toplumun farklı kesimleriyle bir araya gelen Dağ’ın her fırsatta partililere, “İşimiz vaktimizden fazla. Bu seçim İzmir’in hizmet belediyeciliği ile buluşacağı bir seçim. Sizlerden 2 ay boyunca çalışmanızı, benden haber bekleyerek değil, etrafımıza, eşimize dostumuza, bize oy vermeyenlere gitmenizi istiyorum” mesajı dikkat çekti. Hamza Dağ, buluşmanın yapıldığı binaya girişi sırasında yaşadığı bir olayı da “Asansörde diş hekimleriyle karşılaştım. Bana, ‘Sizinle aynı görüşte değiliz ama çalışmalarınızı takip ediyoruz’ dediler. ‘
Bir başkandan ne bekliyorsunuz?’ diye sorduğumda, ‘Şehri temizleyin yeter’ yanıtını verdiler. ‘Bu bizim için bir vaat olamaz, zaten bir görevdir’ dedim. İddia ediyorum İzmir, özlediği hizmete bizimle kavuşacak. İzmir’in 5 sene daha kaybetmeye tahammülü yok! Bizim derdimiz İzmir’den başka bir şey değildir” diye anlattı.
Hamza Dağ’ın, İzmir’in kalbi Alsancak Gül Sokak’taki mekanlara yaptığı ziyaret de çok konuşuldu. ‘Kimsenin alanına müdahale edecek halimiz yok” diyen, gençlerle de sohbet eden Dağ, “Oy verseniz de canınız sağolsun vermeseniz de… Ama İzmir’e kim hizmet ettiyse ona oy verin” dedi.
Keşkek ikram etti
Hamza Dağ dün de Menderes’teydi. Hükümet Meydanı’ndaki taksici esnafını ziyaret etti, uğradığı saldırıda hayatını kaybeden taksi şoförü Oğuz Erge için başsağlığı temennisinde bulundu. Taksicilere telsizle seslenen Dağ, ardından bir taksinin direksiyonuna da geçti. Tekeli Mahallesi’ni de ziyaret eden Dağ, Keşkek kazanını karıştırdıktan sonra basın mensupları ve Tekelili hemşerilerine ikram etti.
Başkent dönüşü ayağının tozuyla İzmir İl Başkanlığı’nda il yönetim kurulu ve belediye başkan adaylarıyla bir araya gelen CHP’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Cemil Tugay, ilk iş mevcut belediye başkanlarıyla buluşmuştu. Bornova programı öncesi görüştüğümüz Tugay, bu ziyaretlerine ilişkin, “Paylaşmadığım görüşmelerim de oldu. Tüm arkadaşlarımıza el uzatıyor, onların deneyimlerinden faydalanmak istediğimizi iletiyoruz” dedi.
Tugay, CHP’de ‘değişime’ yönelik yapılan eleştirileri ise “Her adaylık döneminde bu tür anlaşmazlıklar, kırgınlıklar oluyor. Normal görmemiz gereken bir süreç. Ben bunun sadece CHP’ye ya da İzmir’e özgü olduğunu düşünmüyorum. Seçmenlerimizin de kampanya sürecinin sonunda akıllardaki soru işaretlerinin gideceğini ve içleri rahat şekilde oylarını kullanacaklarını düşünüyorum. 30 ilçe adayımızla var gücümüzle çalışıyoruz. İçim gerçekten rahat, huzurluyum” diye konuştu.
‘Ben talip oldum’
Cemil Tugay tartışılan adaylık sürecine ilişkin ise, “Tunç Başkan, Buğra Gökçe gibi önemli isimler vardı. Ama onlar kadar şansım olan bir aday olduğumu da biliyordum. Kendi yaptığım değerlendirmede İzmir için bu dönemde halkın yeni bir yüz, yeni bir aday beklentisi olduğuna dair gözlemim oldu. Ve bu göreve talip oldum. Ardından Genel Başkanımızın da onayını aldım. Ancak değerIendirmede son ana kadar ne olacağını ben de bilmiyordum” dedi.
Tugay şöyle devam etti: “Biz 9 üniversitesi olan bir kentteyiz. Önümüzdeki dönem Barselona örneğinde olduğu gibi STK, özel sektör ve akademisyenlerimizden oluşacak bir danışma kuruluyla kenti yöneteceğiz.”
Cemil Tugay’ın Çamdibi’nde gerçekleşen halk buluşmasına da katıldık. Peki, alanlardaki İzmirliler ne istiyor ne bekliyordu? Aslında çoğunun dertleri ortaktı; “İstihdam, yollarının asfaltlanması, çöplerinin düzenli toplanması, su basmayan ter temiz cadde ve sokaklar, toplu taşımada ve su faturalarında indirim, yeşil alanların sayısının artırılması…” Yani özetle Ege’nin incisi İzmir’e, kendilerine yakışan şekilde daha fazla hizmet alabilmek. Neticede bu istekler gerçekleşecek mi bunu sandıktan çıkacak olan isim belirleyecek. Hep birlikte yaşayıp göreceğiz…