18.12.2018 - 08:15 | Son Güncellenme:
Bodrum’un ilk Çin lokantası unvanını taşıyan Red Dragon Chinese Restaurant, 1983 yılında kuruldu. İlk olarak İzmir Alsancak’ta kapılarını açan Red Dragon, günümüzde Bodrum Gümbet ve Bodrum Marina Yanı Neyzen Tevfik Caddesi’ndeki restoranlarımız ile eşsiz lezzetlerimizi sunmaya devam ediyor. Kurulduğu günden bu yana en önemli özelliğimiz, kusursuz hizmet anlayışı ve müşteri memnuniyeti misyonumuzu hiç bırakmamamız oldu.
- Başarı yolculuğunuzda kendinize belirlediğiniz bir hayat felsefesi var mıdır?
Benim hedefim her zaman doğru olanı yapmak, kaliteli ve kalıcı işlere imza atmaktır. Yaşadığımız toplumda iz bırakmak ve topluma faydalı olmak benim için başarının anlamıdır. Çalışarak, emek vererek elde edilen başarı benim için çok değerlidir. Ben bunu başarabildiğim için çok onurlu ve gururluyum.
- Yoğun iş temposu içinde fitness ve spinning gibi sporlarla ilgilendiğinizi biliyoruz. Sizce sporun iş yaşamınıza nasıl bir katkısı oluyor?
Düzenli spor ve beslenme alışkanlığı kazandığınız zaman bütün vücudunuz bu olumlu etkiden yararlanıyor ve daha sağlıklı bir şekilde çalışmaya başlıyorsunuz. Gün içindeki yoğun tempo, sonunda zinde bir vücut ve pozitif enerjiyle dolu bir zihne sahip olmanızı sağlıyor. Doğal olarak spor sayesinde işlerime daha iyi odaklanabiliyorum ve karışılabileceğim problemleri daha kısa sürede çözebiliyorum.
- İş hayatınızda emin adımlarla ilerlerken size ilham olan biri var mı?
Tabi ki bu işin duayeni olan babam benim en büyük ilham kaynağımdır. Babamdan öğrendiğim iletişim ve işletme tekniklerini günümüze uyarlıyorum. Daha emin adımlarla ilerlememde en büyük desteğim kendisi diyebilirim. Başarısının ardından devraldığım bayrağı zirveye taşımak en büyük misyonumdur.
- Red Dragon olarak Uzakdoğu mutfağını Türkiye’ye kabul ettirmek kolay oldu mu?
İlk yıllarda Çin yemeklerine karşı ve dolayısıyla Çin restoranlarına karşı bir ön yargı vardı. Bu yüzden çok fazla Türk insanı ilgi göstermiyordu. Ancak 36. yılımıza girdiğimiz şu günlerde bu önyargıyı fazlasıyla kırdık. Bu önyargı nedeniyle çekinerek gelenler, bir daha bir daha geliyor. Önyargıyı kırmamızdaki en büyük etken Çin mutfağını, Çin lezzetlerini Türk damak tadıyla birleştirmemizdir. Seçici menüler yaparak belirli kitlelere daha kolay ulaştık. Mesela vegan menülerimiz çok ilgi görüyor. Genç arkadaşlarımız suşiye daha meraklı. Dolayısıyla restoranlarımızdan tüm misafirlerimiz mutlu ayrılıyor.
Başarımızın en büyük referansı müşteri memnuniyetidir. Lezzette, hizmette ve kalitede çizgimizi hep koruduk. En büyük ayrıcalığımız ise personelimizle uzun yıllardır birlikte çalışıyor olmamız. Hem birbirimizi hem müşterimizi hem de kusursuz hizmet vermeyi seviyoruz. Menümüz çok zengin ve bu mekânda yemek yiyen herkes farklı bir lezzeti daha tatmak için mutlaka bir kez daha uğruyor. Bu da bizim için gurur kaynağıdır.
- Bu başarıyı yurt dışına da taşımayı düşünüyor musunuz?
Uzun yıllardır babamın en büyük hedefi, Çin’de Türk restoranı açmaktı. Yıllardır burada Çinlilerin yemek kültürünü tanıttık. Bir Türk olarak Çin’e gidip Türk mutfağını Çinlilere tanıtmak, sevdirmek istiyoruz. Babamın da hayali olan, yakaladığımız başarının Çin’de Türk Mutfağı alanında devam etmesi planlarımız arasında.
- Red Dragon Chinese Restaurant ile 35 yıllık tecrübenizi franchise sistemiyle taçlandırma kararı aldınız. Peki franchise koşullarınız nelerdir?
Franchise sistemi için yatırımcılarımız kadar biz de heyecanlıyız. Öncelikle Red Dragon’ları Ege sınırlarının dışına taşıyıp, İstanbul başta olmak üzere çeşitli turizm bölgelerine de götürmeyi, böylece markanın adını ve bu eşsiz lezzeti Türkiye’ye duyurmak istiyoruz. Hedefimiz kaliteli, ekonomik ve çeşidi bol, sağlıklı yiyeceklerimizi Türkiye’nin dört bir yanına ulaştırarak Red Dragon kültürünü yaymak. Markamızın güveniyle Çin lezzetlerini her kesimle tanıştırmak istiyoruz. Marka bedeli olarak 40 bin dolar+KDV gibi bir fiyatımız var. Şubemizin mimar, ürün desteği, personel desteği gibi ihtiyaçlarını biz karşılayacağız. Metrekare çok önemli ama tam anlamıyla bir Red Dragon için ortalama bir bütçe vermem gerekirse 1.5 milyon liralık bir yatırım gerekiyor açıkçası.
- Hedef bölgeniz nereler?
İstanbul ve Ankara öncelikli bizim için ama her şehirden gelen talepleri değerlendiriyoruz. İzmir bile olabilir.