10.03.2024 - 00:00 | Son Güncellenme:
ASLI ÖKTENER - ‘Siyasi tecrübesi yok, genç, babası aracılığıyla aday gösterildi’ gibi pek çok eleştiri aldınız. Ardından uzun zamandır CHP’de çalıştığınızı açıkladınız. Peki, biz sizi neden hiç sahada görmedik? Bilinçli bir tercih miydi?
Hem evet hem hayır. Ben baktığınız, ilgilendiğiniz makamlarda değildim. Konu bu. Mutfak böyle bir şey. CHP’de yüz binlerce insan var ve onları tanımıyorsunuz. Bugün gençlik kollarından kaç kişiyi tanıyor toplum Türkiye genelinde? Ben de işin mutfağında olduğum için beni duymadınız. Siyasetle ilgilenenler, siyasetin içerisinde olanlar biliyor. Benim Lal Denizli olarak öncesinde bir şekilde bilinirliğimin siyasetimde faydası veya ayrıcalığı olmadı.
Sizi siyasete yönelten ne oldu?
15-16 yaşında siyasete merak sardım. Aslında biraz gençlik romantizmi diyebiliriz. Deniz Gezmiş hayranlığıyla başladı. Altı çok dolu, çok tarihli, çok köklü bir şey değil. Gençlik merakı ile ‘Gülünün Solduğu Akşam’ı okuduktan sonra, ‘Gençler nelere kafa yoruyormuş eskiden?’ ile başlayan bir sorgulama beni Türkiye’nin yakın siyasi tarih kitaplarına yönlendirdi. Özellikle Cumhuriyet’in yakın tarih kitaplarından sonra siyasete ilgim artmaya başladı. O yüzden de okuduğum bölümü de siyaset bilimi olarak seçtim.
Peki, umduğunuzu bulabildiniz mi Türk siyasetinde diye sorsam?
Şikayet etmek yerine dönüştürmenin gücüne inanıyorum. Şikayet etmek en kolayı. İdeal bir siyaset arenası var mı Türkiye’de? Yok tabi ki. Bir kere yaşadığımız ülke gerçeği doğrultusunda demokratik kitle örgütlerinin kendilerini temsil ettikleri alanlar çok sınırlı. STK’ların temsiliyetleri çok sınırlı. Liyakat konusu hala büyük açmaz. Ve bunun için de bir mücadele vermek gerekiyor. Bulunduğumuz yerde siyaseti eleştirmek yerine içinde olup dönüştürmenin daha önemli olduğunu düşünüyorum.
Çeşme adaylığı için talebiniz oldu mu?
Olmadı, hayır. Genel Merkezimiz aday belirleme sürecini üç etaplı olarak yaptı. Bunlardan ilki bizlere ait belediyelerde yaptıkları memnuniyet anketleriydi. İkinci kriter aday profili belirleme anketi ve çalışmasıydı. Şu sorular soruldu; hangi yaş grubundan bir aday görmek isterseniz, hangi cinsiyetten, hangi ilgi alanlarından? Üçüncü etapta Urla, Karaburun, Çeşme’ye 4 kişilik bir heyet gönderildi. Aday adayları ile birebir mülakatlar yapıldı. Urla’da aday adayı olarak bu mülakatı gerçekleştirdim.
Çeşme’de beklenen aday profili genç ve kadın oldu. Fakat Çeşme’de kadın bir aday adayı yoktu. Yani konu bu. Bunun haricinde ‘tanınırlık’ hikayesi aslında bir algı çalışması. Çünkü sahada ben bunu yaşamadım. Ben Çeşmeliyim. Benim kütüğümde bile İzmir yazmıyor, Çeşme yazıyor. Benim bütün ailem 100 senedir bu topraklarda yaşıyor. Bu topraklarda doğdular, büyüdüler, bu topraklarda eğitim gördüler, bu topraklardan para kazandılar, çalıştılar ve hala burada yaşıyorlar. Dedem, babaannem Çeşme’de büyüdü, burada vefat ettiler. Rahmetli amcam keza burada doğdu, burada büyüdü, burada ekmek kazandı, burada vefat etti. Halam ve bütün kuzenlerim Çeşme’de yaşadılar hayatları boyunca. Bir tek benim babam çıkmış dışarı. Çalışmak için, mesleği gereği. Ben 2019 sonundan bu yana zaten Çeşme’de yaşıyorum.
Peki, neden Urla’dan aday oldunuz?
Son 4 senem pandemi dönemi hariç çok mobil geçti. Çeşme ve Urla bölgede en hakim olduğum yerler. İnsanını tanıdığım, esnafını bildiğim, ailemin olduğu. Fakat son yıllarda, haftanın 3 günü Çeşme, 2 günü Ankara Genel Merkez, 2 günü İstanbul arası gidip geliyorum. Yani köklendiğim bir yer olamadı, oradan oraya siyaset gereği… Urla’da bir kayyum belediye başkanının olması benim açıdan motivasyon oldu. Bir siyasi boşluk oluşturulduğunu gördüğüm, köklü bir siyasi yapılanmaya imza atabileceğimi düşündüğüm için aday oldum. Bu memleketimden aday olmak istemiyordum demek değil. Duygusal değil, siyasi bir karardı.
‘Ailem siyasete atılmamı çok istemedi’ demiştiniz. Adaylıkta da aynı şey oldu mu?
Oldu ama bu özel bir konu. Belli bir yaştan sonra ailelerimizle fikir alışverişi yaparız ama kararları kendimiz alırız. Günün sonunda ben siyaseten, ailemden hiçbir zaman destek görmedim. Aday adaylığı başvuru sürecim olacağında da bu desteği görmeyeceğimi biliyordum. Siyasi birikimimi, eğitimimi, alt yapımı, parti içinde yaptığım çalışmalara güvenerek çıktım bu yolda. Mükafatını da aldığımı düşünüyorum.
Köklerinizin olduğu Çeşme’den aday olmanın sizi mutlu ettiğini görüyorum…
Mutluluktan daha fazlası. Bir çocukluk hayalinin gerçekleşmesi gibi bir şey. Genel Başkanımızın bu konudaki özverisi diyebiliriz. Çeşme benim için güven, huzur, yuva, aile. Hayatta kendimi en evimde hissettiğim yer.
Yaşımın yarısından fazlasını siyasette geçirdim, hazırım!
Çeşmelilerden en çok hangi şikayetler geliyor?
Altyapıya dair ciddi şikayetler var. Cemil Başkanımız geldiği zaman Çeşme’ye toplumumuzun önünde bunun sözünü verdi sağ olsun. Kanalizasyon sisteminin yani foseptiklerin artık tamamen son bulup modern bir kanalizasyon sistemine geçilmesi, temiz su sistemlerinin kurulması gibi. Aynı şekilde doğalgazı da getireceğiz. Çevre temizliği bir gündem doğru ama sinek sorunu mesela bu senenin en çok konuşulan şeyi. O yüzden mesela sinekle mücadele için şimdiden Büyükşehir’i aradık. Kiralar çok yüksek. Bu nedenle 419 haneli sosyal konut projemizi de tamamlayacağız.
Çalışmalara şimdiden başladınız yani…
Evet. Hizmet görevi aldığın gün başlamaz. Bu göreve aday olduğum gün zaten Çeşme halkına hizmetimiz başlıyor. Nisan’ı bugünden planlamazsak, nisan geldiğinde hiçbir şey yapamıyor oluruz. Üç tane yer altı otoparkı projemiz de var. Spor tesisleri, çocukların eğitimi için etüt merkezleri, yeşil alanlar, gençlik merkezi, bütünleşik sağlık merkezi. Sağlık alanında da maalesef birçok eksiğimiz olabiliyor.
Çeşme gibi iddialı bir ilçeden adaylığın sizi hiç korkuttuğu oldu mu?
Belediyeciliği çok iyi belediyecilerin yanında öğrendim. İyi yapılan belediyeciliğin, halkçı belediyeciliğin, sosyal-demokrat belediyeciliğin nasıl yapılması gerektiğini biliyorum. Ve bu aldığım dolaylı yoldan eğitimi verebileceğim bir alan Çeşme. Bu arada dünyada benim yaşımdaki insanlar ülke yönetiyorlar, bakanlık yapıyorlar. Fransa’da 34 yaşında bir başbakan var. Benden sadece bir yaş büyük. O yüzden artık bu yaş üzerinden sorumluluk alma tartışmasının önüne geçmeliyiz. 14 yıllık bir siyasi geçmişim var. Yaşımın yarısından fazlasını siyasette geçirmişim. Kazandığım tecrübeyi, hizmet anlayışını halka en iyi şekilde sunabileceğime inandığım için bu yola çıkıyorum. Kim ister zaten altında kalacağını düşündüğü bir göreve adım atmak? Bu şaka değil, kamu hizmeti.
Peki, anketler nasıl?
Hiç bilmiyorum. Önümüzdeki günlerde genel merkezimiz gerekli araştırmaları gerçekleştirecek.