'Bucaspor efsanesi Cihan Başkan’la dönecek'

"Tüm İzmir, Bucaspor’un düşmemesinin yeterli olacağını düşünüyordu, biz şampiyon olacağımıza inanıyorduk. Buca tarihinin Süper Lig’e çıkan ilk takımıyız”

"İzmir bana, futbol kariyerimin en güzel yıllarını sundu. Karşıyaka, Bucaspor ve Altay’ın 10 numaralı formasını sırtıma geçirmenin haklı gururunu hep yaşadım”

Koronavirüs salgını sebebiyle spor müsabakalarına verilen arada Milliyet Ege Spor Müdürü Mehmet Demirtaş ve usta kalem Fatih Tanfer, “Geçmişten Günümüze Değerlerimiz Konuşuyor” köşesi ile Türk sporuna hizmet etmiş, İzmir futboluna adını altın harflerle yazdırmış isimlerin hikayelerini siz sporseverlerle buluşturmaya devam ediyor. Futbol kariyerine Fenerbahçe PAF takımında başlayan, oynadığı takımlarda şampiyonluklar ve gol krallıkları yaşayan, profesyonel futbolculuk kariyerindeki 490 maça 212 gol sığdırarak tüm dikkatleri üzerine çeken başarılı forvet Yunus Altun, futbolculuk geçmişini, unutamadığı anılarını, yeni nesile önerilerini, Türk futbolunun bugünkü durumunu sizler için anlatıyor. Keyifli okumalar...

Sevgili Yunus Altun, bize kendinizden bahseder misiniz?

25 Ağustos 1977 tarihinde İstanbul-Eyüpsultan’da doğdum. Futbola, Fenerbahçe PAF takımında başladım. Daha sonra 1995 yılında A Takım’a yükseldim. Buradan kiralık olarak Hatayspor’a gittim. Kayserispor, Konyaspor, Çaykur Rizespor, Elağızspor, Malatyaspor, Diyarbakırspor, Bursaspor, Mardinspor, Kocaelispor, Etimesgut Şekerspor, Karşıyaka, Bucaspor, Mersin İdman Yurdu, Altay gibi çeşitli takımlarda profesyonel olarak forma giydim. 17 yıllık futbolculuk kariyerime 490 maç ve 212 gol sığdırmayı başardım. Bursaspor, Çaykur Rizespor, Bucaspor, Mersin İdman Yurdu’nda şampiyonluk sevinci yaşarken; Hatayspor, Konyaspor, Çaykur Rizespor, Etimesgut Şekerspor’da gol kralı oldum. Formasını terlettiğim takımlar ya şampiyon oldu ya da şampiyonluk için mücadele ederek finale kadar yükseldi. Hatayspor’da yaşadığım gol krallığının ardından Ümit Milli Takım’a seçildim. Karşıyaka, Bucaspor ve Altay’ın 10 numaralı formasını sırtıma geçirmenin gururunu yaşadım. Şampiyonluk yaşadığımız ve takımımızı Süper Lig’e taşıma başarısı gösterdiğimiz Bucaspor, ne yazık ki şu anda hak ettiği yerde değil. Bucaspor, Başkan Cihan Aktaş ile özverili bir oluşum içerisinde. Sayın Aktaş, kulübün eski günlere dönmesi için var gücüyle çalışıyor. Buca kamuoyu ve taraftarları, başkana destek vererek maddi ve manevi olarak her zaman onun yanında yer almalı. Cihan Aktaş ile Bucaspor’un özlenen günlere kavuşacağını düşünüyorum.

Unutamadığınız bir anınızı bizimle paylaşır mısınız?

Kayserispor’dan Konyaspor’a transfer olduğum ilk zamanlarda 2 kulüp, Sivas Cumhuriyet Kupası maçı için bir araya gelmişti. Takımlar, aynı otelde kalıyordu. Maç için hareket edeceğimiz zaman takım otobüsüne binmeye gidiyordum. Etrafımda bulunan herkesin bana güldüğünü gördüm. İlk başta anlam verememiştim. Daha sonra anladım ki, eski takımım Kayserispor’un takım otobüsüne binmişim. Elazığspor forması giyerken, Beşiktaş’a attığım golü unutamam. Bu gol, Süper Lig’de attığım ilk goldü. Sezonu 16 gol ile tamamlamıştım. Ayrıca Bucaspor’a transfer olduğum dönem de benim için çok değerliydi. Tüm İzmir, Bucaspor’un düşmemesinin yeterli olacağını düşünüyordu. Ben de kadroyu görünce, takımın şampiyon olacağını söyledim. Takımda Cenk Tekelioğlu, Mehmet Batdal, Sercan Kaya, Bekir Yılmaz, Yılmaz Özlem, Erkan Taşkıran gibi isimler vardı. Genç ve tecrübeli isimler çok iyi bir birliktelik yaşamıştık. Generaller ve askerler olarak, Bucaspor’u çok iyi noktalara taşıdık. Antrenörlerinden teknik adamına, malzemecisinden masörüne kadar herkesin iletişimi çok güzeldi. Başarılı bir sezon geçirdik ve Süper Lig’e çıktık. Bucaspor tarihinin Süper Lig’e çıkan ilk takımıyız. Kulübün efsane takımlarından bir tanesi olduk. Ben de takımın tüm maçlarında görev alarak en çok forma giyen isimlerden bir tanesiydim. Bu kulübün bir parçası olduğum için kendimi şanslı hissediyorum. Taraftarımız da bizi çok iyi desteklemişti. Stada sığmıyorlar, stadın üst katlarına kadar taşıyorlardı. Bu zamanları da unutmak mümkün değil.

Yeni nesile önerileriniz var mı?

Futbolcularımız, öncelikle çok çalışmalılar. Ben oldum dememeliler. Örneğin bir santrfor 20 gol attıysa bir sonraki sezon 25 gol atmayı hedeflemeli. Bir orta saha 10 asist yaptıysa bu sayıyı 15’e çıkarmak için uğraşmalı. Her zaman kendileriyle yarışarak rekorlarını kırmalılar. Başarıyı yakaladıkları sezonla yetinmeden çalışmalarına devam etmeliler. Kendilerini her zaman için diri tutmalılar.

Türk futbolunun bugünkü durumunu değerlendirir misiniz?

Türk futbolu çok iyi konumda değil. Mesela golcü yetiştiremiyoruz. Süper Lig’de Alexander Sörloth, TFF 1. Lig’de Marco Paixao, takımlarını sırtlıyorlar. Bu tarz golcüleri yetiştirmede yetersiziz. Futbol kalitemiz de oldukça düşük. Kulüplerin yanlış yapılanmaları, yanlış transferleri sonucu borçlar çoğalıyor ve kulüpler, batağa sürükleniyor, kapanma noktasına kadar geliyor. Buna bir çözüm üretmek gerekiyor.