Azmin zaferi
02.07.2018 - 23:42 | Son Güncellenme:
Görme ve kısmi işitme engelli Serdar Fırtına, 3. yılında Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu ve imkansız denileni başardı. Genç hukukçu, yapmak istediği mesleğin avukatlık ya da bir devlet kurumunun hukuk müşavirliği biriminde çalışmak olduğunu dile getirdi.
Üç yaşında, halk arasında tavuk karası olarak bilinen hastalığa yakalanan ve daha sonra yavaş yavaş görme yetisini kaybeden Serdar Fırtına, Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden 3.5 yılda mezun oldu. Hiçbir zaman hayata küsmeyen Fırtına, ilk olarak Aşık Veysel Görme Engelliler İlköğretim Okulu’nu, ardından da Karşıyaka Lisesi’ni birincilikle bitirdi.
Burslu okudu
Kariyer günleri kapsamında Yaşar Üniversitesi’ne geldiklerini anlatan Fırtına, “O zaman okulun fiziki imkanlarını, akademisyenlerin ilgisini çok sevdim. Ayrıca Hukuk Fakültesi’nde okuyan görme engelli Celil Uzun’un başarısı da bana güzel bir örnek oldu. Burada okuyabileceğime inanınca da tercihimi bu yönde kullanmak istedim. Üniversite sınavına girip kazandım ve Mütevelli Heyeti bursuyla eğitim aldım” dedi.
İngilizce hazırlık sınıfını yarım dönemde 91 not ortalamasıyla bitiren Fırtına, 4 yılda çok güzel arkadaşlıklar edindiğini belirtti, “En fazla desteği sınıf arkadaşlarımdan gördüm. Akademisyeninden çalışanına herkes eğitim hayatımı benim için kolaylaştırıcı oldu. Ailemin desteğini hep hissettim. Bütün derslerimi birlikte çalışıp tekrar ettik, günlerce sınavlara hazırlandık. Babam da benimle birlikte diploma almasa da bir hukukçu kadar bilgi sahibi oldu” diye konuştu. Avukatlık stajına, ceza hukuku derslerini aldığı Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Ruhan Erdem’in yanında başlayacak olan Fırtına, hedefinin avukatlık yapmak ya da bir devlet kurumunda hukuk müşavirliği biriminde çalışmak olduğunu söyledi.
Ailesi, gizli kahramanları
Serdar’ın başarısının ardındaki gizli kahramanlar ise emekli deniz astsubayı babası Sinan Fırtına ile annesi Neşe Fırtına. Onunla birlikte çalışarak üniversite sınavını kazanmasını sağlayan, onu okula götüren, her gün okul dönüşünde dersleri okuyarak tekrarlayan, sınavlara çalıştıran baba Fırtına, “Serdar, hayatla hep barışık bir çocuk oldu. Azmiyle ve kararlılığıyla her zaman iddialıydı ve bugüne kadar eğitimde hep başarılı oldu. Onun başarılarını ve geldiği noktayı görmek her türlü emeğe değer” ifadelerini kullandı.
