27.11.2017 - 01:31 | Son Güncellenme:
ASLI GÖKTAŞ
Turgutlu’da aynı aileden üç kişinin meme kanserine yakalanması, ülke genelinde çok konuşulmuştu. Anne, Kevser Karavardarlı’nın (74) 2013 yılında meme kanserine yakalanmasıyla başlayan süreç, kızı Şengül Karavardarlı’nın (42) ve oğlu Erol Karavardarlı’nın (47) da aynı hastalıkla mücadelesi, gazetelerde günlerce yer almıştı. Şengül Karavardarlı, “Annem ve doktorumuzun sayesinde kurtuldum. Her kadın mutlaka altı ayda bir kontrol yaptırmalı. Şimdi ben, annem ve ağabeyim, bu hastalıkla mücadele edenlere yardımda bulunuyoruz” dedi. Milliyet Ege sordu, Şengül Karavardarlı yanıtladı.
Hem yakını hem hasta
- Hastalığınızı nasıl öğrendiniz?
Annemin göğsündeki kitleyi öğrenmesiyle başladı. Hemen ertesi günü doktora gittik. Yapılan tetkiklerde mem kanseri olduğu anlaşıldı. Hemen ameliyat olması istendi. Doktorumuz, meme kanseri konusunda dikkatli olmamızı istedi. Ailemizi sordu. İki ablam var dedim. Ağabeyimi hiç düşünmedim. Benim hastalığım, annemin bana bir hayat vermesi gibi bir şey oldu. Annem için üzülüyordum ama hem hasta yakını oldum hem de hasta. Sonra annemin biyopsi raporu çıktı. Sonuç iyi değildi. Doktorumuz bana, ‘Siz de kontrollerinizi yaptırın’ dedi. Aynı gün kontroller yapıldı. O zaman 38 yaşındaydım. Doktorun erken uyarısıyla hayatım kurtuldu. Erken evre bu hastalıkta çok önemli.
Yağ bezesi diye düşündü
- Meme kanseri kadınlarda daha çok görülüyor. Ağabeyinizin hastalığıyla ilgili neler söyleyeceksiniz?
Aslında ağabeyimde de aynı dönemde varmış. Erkekte meme dokusu olmadığı için çabuk fark ediliyormuş. Ağabeyim, göğüsteki kitleyi yağ bezesi diye düşünüyor. Ağabeyimin eşi söyledi durumu. ‘Onda da böyle bir şey var ama ikna edemiyorum’ dedi. Birinci evrede fark edilseydi, küçük bir operasyonla toparlardı.
‘Sabırlı olmayı öğrendim’
- Aynı aileden üç kişinin meme kanseri olmasından sonra hayata bakış açınızda neler değişti?
Çok hassas bir yapım vardı. Bu hastalıktan sonra olgunlaştım. Sabırlı olmayı öğrendim.
‘Duyarsız kalamadım’
- Hastalığın ardından, sosyal sorumluluk projeleriyle ilgilenmeye başladınız mı?
Bir örnekle anlatayım. Turgutlu Devlet Hastanesi’ne gittim. Bir karı-kocayı çok üzgün gördüm. İster istemez meme olayı olunca, duyarsız kalamadım. Ne yaşadıklarını ve ne hisettiklerini anlayan biri olarak her zaman destek vermek isterim. Annem, ağabeyim ve ben, bu tür hastalığa yakalananların yanındayız.
‘Çocuk sahibi olamadım’
- Kemetorepi olacağınız söylendiğinde neler düşündünüz?
Önce saçlarım aklıma geldi. Şimdi gereksiz bir düşünce olduğunu anladım. Hayata bakış açım, psikolojim çok değişti derken, olumlu yönde tabii ki. Bu hastalık beni olgunlaştırdı, güçlü bir yapıya kavuşturdu. Sadece şunu düşündüm. Keşke çocuklarım olsaydı. Hep bunu düşündüm. O süreçte en büyük eksikliğim bu oldu. Keşke bir aile ortamım olsaydı, belki o zaman çok daha farklı olurdu her şey diye. Ama bu durumu yaşayamadığım için çok üzülüyorum. Hastalık benden çok şey götürdü.