05.04.2012 - 09:59 | Son Güncellenme:
İyi korunmuş bir yavru yünlü mamut ölüsünün keşfi, tarih öncesi insanların yaşadıkları dönemdeki diğer hayvanlarla ilişkilerine bir pencere açtı.
Yeni kanıta göre tarih öncesi insanlar aslanlardan avladıkları mamutları çalıyormuş.
Bu iddiaya kaynaklık eden donmuş haldeki mamutu, Mammuthus Derneği'nden Bernard Buigues, Sibirya'daki fildişi avcılarından almış.
Bilim adamları Yuka olarak bilinen hayvan üzerindeki ilk incelemelerini Mart ayında tamamladı.
Mamutun vücudundaki yaralar, ölümünde hem insanların hem de aslanların rol sahibi olduğunu gösteriyor.
Michigan Üniversitesi Dünya ve Doğa Bilimleri Profesörü David Fisher ''Yaralar mamutun bir yırtıcıya, büyük olasılıkla bir aslana karşı ölüm kalım savaşı verdiğini gösteriyor'' diyor.
Dünyanın önde gelen mamut uzmanlarından biri olan Fisher'a göre, kanıtlar mamutun aslan tarafından avlandıktan kısa bir süre sonra insanların eline geçtiğini de gösteriyor.
Prof. Fisher, Bernard Buiguess ve Yakutsk'daki Sakha Bilim Akademisi'nden uzmanların yürüttükleri detaylı incelemeler ilk analizleri doğrularsa, Yuka tarih öncesi hayvanlar ile insanların ilişkilerine dair, Sibirya'da bulunan ilk hayvan ölüsü olacak.
Yuka'nın keşfi BBC belgeseli oldu
Yuka'nın keşfi Yünlü Mamut: Buzuldaki Sırlar adlı bir BBC belgeseline de konu oldu.
Mamutun dişlerini inceleyen uzmanlar Yuka'nın öldüğünde yaklaşık 2.5 yaşında olduğunu tespit etti.
Soyu tükenmiş hayvanlar ile ilgili araştırmalarda genellikle dişler ve kemikler inceleniyor çünkü vücudun bu kısımları doğada daha uzun süre bozulmadan korunuyor.
Kas, deri ve iç organlar gibi yumuşak dokular çok daha kolay çürüdükleri için tarih öncesi hayvan ölülerinde çok nadir bulunuyor.
Bu da bu hayvanlarla ilgili önemli bilgilerin kaybolmasına neden oluyor.
Fakat Yuka'nın yumuşak dokularının büyük bir kısmı ve kürkü, buzdan mezarında 10 bin yıl boyunca neredeyse bozulmadan korunmuş.
Manitoba Üniversitesi Evrimsel Fizyoloji uzmanı Kevin Campbell ''Bu oldukça nadir karşılaşılan bir buluş ve büyük öneme sahip'' dedi.
Campbell'e göre Yuka'nın en etkileyici özelliği açık kızıl renkli kürkü.
Mamutların kürklerinin açık renk olduğu, 2006 yılında mamut kemiklerinden alınan DNA örneklerinin incelenmesi ardından iddia edilmişti.
Yuka'nın kürkü bu teoriye doğrudan kanıt oluşturuyor.
Campell ''Bu keşif çok önemli çünkü bu sayede fenotipler yani görebildiğimiz morfolojik özellikler ile genotip adı verilen DNA serilerini birbirine eşleştirme imkanına sahip olabilieceğiz'' diyor.
Bu yeni veriler sayesinde göz ve kürk rengi gibi fiziksel özelliklerin mamutlar arasında ne kadar yaygın olduğu, sadece mamut kemiklerinden alınan DNA örnekleri ile görülebilecek.
Profesör Fisher buluş için ''birinin günlüğünü size teslim etmesi gibi birşey; sadece henüz okumaya fırsat bulamadık'' dedi.
Aslan Saldırıları
Yuka'nın derisinde bulunan yara izleri mamutun kısa yaşamında bir aslan saldırısına uğrayıp hayatta kalmayı başardığını ortaya koyuyor.
Ancak daha derin olan başka yara izleri, daha sonra mamutun yine bir aslan saldırısı sırasında öldüğünü gösteriyor.
Ayrıca bilim adamları incelemeleri sırasında Yuka'nın bir bacağının ölümünden kısa süre önce kırılmış olduğunu ortaya çıkardı.
Uzmanlar Yuka'nın saldırganlardan kaçarken bacağını kırmış olduğuna inanıyor.
Söz konusu aslanlar, günümüz Afrika aslanının soyu tükenmiş bir akrabası olan Avrasya mağara aslanları.
Profesör Fisher ''Aslanların mamutları avladıklarını tahmin ediyor muyduk? Evet. Bu konuda net kanıt bulabileceğimize inanıyor muyduk? Hayır. Ancak kanıt karşımızda'' dedi.
Günümüz Afrika'sında filler aslanların saldırısına uğramaya devam ediyor; bu da bilim adamlarına Yuka'nın yaralarını benzerleri ile karşılaştırma olanağı veriyor.
Aslanlar filleri yemeye karın bölgesinden başlıyor.
Avlarını öldürmek için ise dişlerini kullanarak avlarının ağızlarını kapatıyor ve onları boğuyorlar.
Daha sonra da kaslı fil hortumunu ısırıyorlar.
Ancak Yuka'nın hortumunda herhangi bir yara bulunmuyor. Sadece yüzünde bir kaç yara mevcut.
Yuka'nın bedeninde Profesör Fisher'a göre oldukça enteresan, gizli yaralar var.
Bu yaralar arasında kafasından sırtının ortasına dek devam eden bir kesik ve daha bir çok olağan dışı kesikler bulunuyor.
Yuka'nın kafatası, omurgası, kaburgaları ve leğen kemiği de bedeninden ayrılmış.
Yuka'nın kafatası ve leğen kemiği cesedin yakınlarında bulunmuş ancak omurgası ve kaburgalarının dörtte üçü kayıp.
İnsan Müdahalesi
Profesör Fisher'a göre Yuka'nın derisinde bulunan kesikler insanların o dönemlerde kullandıkları aletler ile açılmış olabilir.
Bilim adamları kesiklerin günümüzde yapılmış olabileceğinden de şüphelenmiş.
Profesör Fisher ''Mamutu bulanlara kesikleri yapıp yapmadıklarını bir çok kez sordum. Her seferinde aldığım cevap ''Hayır, bıçaklarımızı çıkarmadık'' oldu; bu da insanlar, mamutlar ve aslanlar arasında tarihi bir iletişim ile karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor'' diyor.
Fisher insanların mamut avlamak için aslanları kullanıyor olabileceğini düşünüyor.
Profesör ''Kanıtı görmeden önce böyle bir fikir asla aklıma gelmezdi'' diyor.
Yuka'nın fildişi avcılarından alınma sürecini takip eden televizyon ekibinin bir parçası olan Profesör Alice Roberts ''Bazı garip şeyler var. Yapmamız gereken, hayvanın vücudundaki insan yapımı izlerin ölümü sırasında mı, yoksa günümüzde mi gerçekleştiğini bulmak'' diyor.
Roberts'a göre, eğer Yuka'nın yaraları gerçekten binlerce yıl önce oluşmuşsa, bu çok önemli bir keşif, çünkü mamutlar ile insanların etkileşimini gösteren çok az kanıt var.
BBCTÜRKÇE