06.05.2023 - 12:40 | Son Güncellenme:
Derleyen: Betül Topaklı / Milliyet.com.tr - Juliane Koepcke, 1954 yılında Peru’nun başkenti Lima’da doğdu. Bilim insanı anne-babaya sahip olan Juliane, 24 Aralık 1971 yılında biyolojik araştırma merkezi Panguana'ya gitmek için annesi Maria ile başına geleceklerden habersiz olarak, Lima'dan Pucallpa'ya giden bir uçağa bindi. 99 yolcu kapasitesiyle havalanan LANSA Flight 50 uçağı, bir süre sonra şiddetli bir fırtınayla karşılaştı. Yıldırım çarpan uçağın motoru anında alev alırken, çarpmanın etkisiyle uçağın bir kısmı kırıldı. Hasar alan uçak aniden alçaldı ve havada parçalandı. Juliane, emniyet kemerini bağlamış olmasına rağmen 3 bin metreden düşmeden önce kemerini çözmeyi ve can yeleğini açmayı başardı. Böylece 17 yaşındaki Juliane, uçaktaki 93 yolcu ve 6 mürettebattan hayatta kalan tek kişi oldu.
Juliane uçaktan düşüş anını, "Ağır çekimde adeta süzülüyordum, üzerime bir huzur geldiğini hissettim" diyerek anlattı. Peru'nun yağmur ormanlarında ornitolog (kuş bilimci) olarak çalışan babası ona zor durumlarda nasıl hayatta kalacağını öğretmişti. Bu yüzden Juliane, karaya indiğinde hangi adımları atması gerektiğini biliyordu. Ormanda yiyecek ve su olmadan dört gün yürüdü. Cebinde ise onu ayakta tutmaya yetecek sadece birkaç parça şekeri vardı. Cesareti ve becerikliliğiyle bu yiyeceği günlere paylaştırmayı bildi. Hatta bazen çiftliklere girip hırsızlık bile yaptı. Sonunda ise temiz su içmesini ve kurtulmasını sağlayacak bir nehire rastladı.
11 GÜN TEK BAŞINA ORMANDA YAŞADI
Nehri geçerken bir jaguar saldırısı da dahil olmak üzere çok sayıda engelle karşılaşan Juliane, inanılmaz bir güç ve dayanıklılığa sahipti. Eğer öyle olmasaydı yoğun bitki örtüsünün arasında yaşadığı yaralanmaların yanı sıra çektiği yiyecek ve su sıkıntısıyla mücadele edemezdi. Çalılıkların arasından yolunu bulmak için uçaktan aldığı bir pusula ve haritayı kullandı. Geceleri olası avcılara karşı ekstra bir önlem olarak ağaçların tepelerinde uyudu. Bu sırada hep birilerinin onu kurtarmaya geleceğini umut etti ve 11 gün boyunca tek başına ormanda yaşamayı başardı.
ODUNCULAR KURTARDI
Juliane, Amazon yağmur ormanlarının derinliklerinde 11 gün tek başına yürüdükten sonra tesadüfen oduncu kampına rastladı. Oduncular hemen onun yiyecek, su ve barınak gibi temel ihtiyaçlarını karşıladılar. Juliane’in anlattıklarına inanmakta güçlük çeken oduncular, onun olağanüstü metanetinden çok etkilendiler. İçlerinden biri, "Tüm olanlardan sonra bile sakin ve aklı başındaydı. Onu hiçbir şey korkutamaz gibi görünüyordu" dedi. Ayrıca oduncular, orman ortamında herhangi bir deneyime sahip olmadan, sadece bir pusula ve harita kullanarak hayatta kalmasının mucize olduğunu söylediler.
Juliane, kurtarıldıktan sonra Pucallpa'daki bir hastaneye götürüldü ve burada yaralarından yavaş yavaş kurtuldu. Fiziksel yaralar hızla iyileşse de kazanın psikolojik travması ona ağır geldi ve huzur bulması biraz zaman aldı.
YAĞMUR ORMANI EKOLOJİSİ KONUSUNDA UZMANLAŞTI
Sonrasında Juliane teselliyi doğada ve hayvanlarda buldu. Çünkü ormanda geçirmek zorunda kaldığı süre boyunca onlara karşı bir yakınlık geliştirmişti. Bu bağ ona, zooloji alanında çalışmalar yapmasının yanı sıra yağmur ormanı ekolojisi konusunda uzmanlaşmış bir profesör olması için ilham verdi. Doğayı keşfetmekten ve anlamaktan büyük mutluluk duydu ve Peru'da korumaya dayalı programları teşvik etmek için çalışmaya başladı.
‘UMUDUNUZU ASLA KAYBETMEYİN’
Aşılmaz gibi görünen engelleri aşan, bir cesaret ve kararlılık hikayesine sahip olan Juliane Koepcke, yaşadıklarını dünyanın dört bir yanındaki konferanslarda anlatarak, koşullar ne kadar zor görünürse görünsün güçlü kalındığı ve umut kaybedilmediği takdirde her şeyin başarılabileceğine vurgu yapıyor. 2006 yılında Juliane'in çetin sınavları sırasındaki cesareti ve kararlılığı onuruna kurulan Juliane Koepcke Vakfı, yerel topluluklara ve çevrelerine saygı duyan sürdürülebilir kalkınmaya odaklanarak, Peru genelinde korumaya dayalı programları destekliyor.