18.10.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:
Güldener Sonumut
Başlıkta “yapay zekâ” kelimesi olmasa, yazının Tolstoy’un ünlü savaş ve barış romanı ile alakalı olabileceği düşünülebilir. Ancak 1805-1913 yılları arasında yaşanan Rus-Fransız savaşlarını ele almasam bile, şimdiden NATO’ya üye birçok ülkede, günümüzün ve geleceğin savaşlarında yapay zekânın yeri tartışılmaya başlandığından bahsedeceğim. Yapay zekâ sayesinde savaş kazanılabilecek mi? Barış tesis edilebilecek mi?
Bu soruya yanıt aramadan önce, ABD ile Birleşik Krallık ordularında önemli çalışmalar yapıldığını söyleyeyim. ABD Savunma Bakanlığı’na bağlı olan ve Ar-Ge ajansı olarak bilinen DARPA, muharebe alanlarında komutanların kararlarını kolaylaştırmak ve savaşları daha etkin kılmak için bir yapay zekâ programı üzerine çalışıyor.
Aynı şekilde İngiltere Savunma Bakanlığı’na bağlı Savunma Bilimi ve Teknoloji Laboratuvarları (DSTL) da yapay zekâya dayalı komuta kontrol mekanizmaları üzerinde ciddi çalışmalar yapıyor. İngiltere 2040 yılına kadar deniz, ardından da hava ve kara kuvvetlerinin komuta kontrol kademelerine yapay zekâyı dahil etmeyi hedefliyor.
İngiltere, DSTL ile komutanların karar alma süreçlerini hızlandıracak bir yapay zekâ sistemi kurmayı hedeflerken, ABD, biraz daha iddialı bir sistem peşinde. DARPA, muharebe alanında bulunan komutana yapay zekâyla komut verilmesini hedefliyor. Ancak an itibariyle yapılan denemelerin sonucunda, komutanların yapay zekânın önerdiği komutlara, taktiklere ve emirlere güvenmedikleri ortaya çıkıyor. Makine öğrenimine dayalı yapay zekânın muharebe alanındaki komutana vereceği emir veya emir önerisine komutanın inanması, itaat etmesi ve olumsuz sonuçlar konusunda sorumluluğun kime ait olduğuna yönelik tartışmalar da cabası...
Yapay zekâ, günlük hayatımızın bir parçası haline geliyor. Sosyal medya, müzik, alışveriş veya paylaşım sitelerinde geçmişteki tüketici davranışlarınızla yaptığınız aramalara dayalı olarak size yapılan önerilerin çoğu makine öğrenimine veya kısmi yapay zekâ motorlarına dayanıyor. Önerilerde yanlış bir seçim yapmanızın zararı sadece cüzdanınız ile sınırlı. Muharebe alanında ise yapay zekânın yapacağı bir hata hayatlara mal olur.
Aslında savaşın zararlarını en aza indirmenin etkili yöntemi savaşmamak! Ancak zaman zaman güç kullanmak kaçınılmaz oluyor. Yapay zekânın muharebe alanına inmeden diplomasi ve hukuk alanında etkili olması önemli. Bu alanlarda da bazı denemeler yok değil. Bununla birlikte insan zekâsıyla bile kimi zaman kaçınılmaz olan savaş veya çatışmalar, sanal zekâyla nasıl engellenir bilinmez...
TAK Haber ajansına alkış
Malumunuz olduğu üzere, KKTC’nin resmi haber ajansı, kısa adı “TAK” olan Türk Ajans Kıbrıs’tır. TAK Ajansı, kısıtlı imkanlarla çok güzel işler başarıyor. Genel Müdürü, eski bir NTV çalışanı olan arkadaşım Fehmi Gürdallı olduğu için söylemiyorum. Göreve geldiğinden bu yana bazı yeniliklere öncülük eden Gürdallı, sosyal medyada önemli bir başarıya imza attı. TAK ajansının Twitter’da yaklaşık 10 bin takipçisi var. Ada’daki “rakibi” Rum “Cyprus News Agency”nin ise sadece 7 bin 625... Aradaki fark yüzde 20’den fazla. Ayrıca nüfusa oranla takipçi sayısına bakıldığında, fark daha da büyüyor. Üstelik takipçileri arasında da BM ve AB’nin önde gelen kuruluşlarıyla Rum Kesimi’nde yerleşik ülkelerin elçilikleri de var. Haberde nesnel ve yansız olan TAK’ı, Fehmi Gürdallı ve bu konuda emeği geçen tüm arkadaşlarını kutlamak gerekiyor. Kısıtlı imkanlarla gerçekleştirilen çalışmalar sayesinde kazanılan başarılara her zaman yer vermek gerekiyor.
Tenten yeniden ekranlarda mı?
Belçika, sadece patates kızartması ve midyeleriyle değil, aynı zamanda muhteşem çizgi romanlarıyla da dünyada ün yapmış bir ülke. Magritte gibi şaheser ressamları bir kenara koyarsak, Türkiye’de de çok okunan ve Morris tarafından kaleme alınan “Red Kit” veya Herge tarafından çizilen “Tenten”, Belçika’nın kültür sanat dünyasında iftiharlarından sadece birkaçı.
Tenten’in maceraları, çizer Herge’nin yarattığı önemli bir çizgi romandır. Muhtemelen de 20. yüzyıl Avrupası’nın çizgi romanları arasındaki en ünlülerden biri. Kahramanı ise gazeteci Tenten ile köpeği Milou. Tenten çok cevval bir araştırmacı gazetecidir. Çok çalışır, fakat makale yazacak pek de vakit bulamamıştır.
Herge hayatını kaybetti ancak eserleri çizgi film ve sinemaya uyarlanmaya devam ediyor. Bu çerçevede Fransız yönetmen Patrice Leconte, Tenten’in maceralarından “Kastafiore’nin Mücevherleri” eserini sinemaya uyarlamaya hazırlandığını açıkladı. Ancak Herge’nin eserlerinin isim haklarını elinde bulunduran İsviçreli Moulinsart Yapım’ın İcra Kurulu Başkanı Nick Rodwell, bu iddiaları yalanladı. “Katafiore’nin Mücevherleri”ne yönelik herhangi bir telifin söz konusu olmadığını, film çalışmalarının da gerçekleşemeyeceğini açıkladı. Telif haklarının, daha önce başka bir Tenten filmi çeken ünlü yönetmen Spielberg’de mi yoksa Moulinsart’ta mı olduğu sorusu henüz yanıt bulamadı. Dolayısıyla Belçikalı Tenten’in geleceği bir Fransız yapımcı, ABD ve İsviçre arasında yaşanan telif tartışmalarının sonucuna bağlı...