Veda izdihamı! 'Oyuncak ayı getirmeyin'
13.09.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:
Kraliçe 2. Elizabeth’in son yolculuğu devam ederken, sevenleri, caddeleri doldurdu. Naaşını görmek isteyenlerin ise 30 saate yakın beklemeyi göze aldığı, hatta çadır kurduğu belirtiliyor.
Geçtiğimiz Perşembe günü İskoçya’da hayatını kaybeden İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth’in naaşı, 19 Eylül’de başkent Londra’da düzenlenecek cenaze töreni öncesinde yolculuğuna devam ederken, sevenleri de onu yalnız bırakmıyor. Dünkü durak, Edinburgh’daki St Giles Katedrali’ydi. Kraliçe’nin naaşının nakledilmesi sırasında Kraliçe’nin çocukları Kral 3. Charles, Prenses Anne, Prens Andrew ve Prens Edward cenaze aracını yaya olarak takip etti. Bu sırada yol kenarında binlerce kişi toplanırken, katedralde gerçekleştirilen ayinden sonra, 24 saat boyunca vatandaşların saygılarını sunması için Kraliçe’nin tabutu halka açık bir şekilde tutuldu. Bugünse Kraliçe’nin naaşı uçakla başkent Londra’daki Buckingham Sarayı’na götürülecek.
30 saat bekleme
Çarşamba günü Londra’daki Parlamento Binası’nda bulunan Westminster Hall’a götürülecek olan Kraliçe’nin naaşı, vatandaşların ziyareti için 4 gün boyunca burada bekletilecek. Halkın, Kraliçe’nin naaşını görebilmek uğruna 30 saat kuyrukta beklemeyi göze alması gerektiği kaydedilirken, kuyruğun Thames Nehri’nin güneyindeki Southwark Park’tan başlaması öngörülüyor. Barikatlarla ayrılan kuyruk güzergahı boyunca şimdiden çadır kuranlara rastlanırken, yetkililer, pek çok noktaya portatif tuvalet kurdu. 4 günde bir milyondan fazla kişinin Kraliçe’nin naaşını ziyaret etmesi bekleniyor. Konaklama şirketi Travelodge, Londra’daki 78 otele ‘İngiltere’nin her köşesinden büyük ilgi’ olduğunu açıkladı.
Öte yandan, Kral Charles, İskoçya’ya gitmeden önce başkent Londra’daki Parlamento Binası’nda, eşiyle birlikte Avam Kamarası milletvekillerinin taziyelerini kabul etti. Charles, milletvekillerine ve Lordlara yaptığı ilk konuşmada “tarihin ağırlığını hissettiğini” söyledi.
Bağımsızlık sesleri yükseliyor
İngiliz Milletler Topluluğu’nun 14 üyesinden çoğu Kraliçe’nin ölümünün ardından Kral Charles’ı devlet başkanı ilan ederken, topluluktaki Avustralya, Yeni Zelanda’nın yanı sıra Karayipler ülkesi Antigua ve Barbuda’dan bağımsızlık sesi yükseldi. Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern, ülkesinin eninde sonunda cumhuriyete geçeceğine inandığını ancak hükümetin yakın zamanda böyle bir değişiklikle ilgili plan yapmadığını söyledi. Avustralya Başbakanı Anthony Albanese ise yeniden seçilirse İngiltere’den ayrılmak için bir referandum düzenleyebileceğini açıkladı. Antigua ve Barbuda’nın Başbakanı Gaston Brown da Charles’ın yeni kral statüsünü onaylayan bir belge imzaladı ancak 3 yıl içinde ülkenin cumhuriyet olması için referandum çağrısında bulunacağını söyledi.
‘OYUNCAK AYI GETİRMEYİN!’
Halk, Buckingham Sarayı’nın önünü adeta çiçeklerle kaplarken, görevliler de, konulan bu çicekleri sarayın karşısındaki Green Park’a götürüyor. Bununla birlikte yetkililer, insanlara, oyuncak ayı, mum gibi nesneler getirilmemesi konusunda uyarıları yapılıyor. Zira halk, marmelatlı sandviç bile bırakıyor. Bununla birlikte Kraliyet’e ait vatandaşların, plastik atık oluşmaması için hassas davrandığı, bırakılan çiçeklerden plastik ambalajları toplamaya başladığı görüldü.
Tören için hazırlıklar sürerken, tüm güvenlik birimleri seferber edildi. Cenaze, İngiltere’nin ‘şimdiye kadar ki en büyük güvenlik operasyonu’ olarak görülüyor. Cenaze için 10 binin üzerinde polis memuru, ordu, MI5 ve MI6 ajanının yanı sıra sivil polisler de görev alacak. Bu birimlerdeki bütün izinler de kaldırıldı.
Öte yandan yarattığı skandallar nedeniyle Kraliçe tarafından askeri unvanları elinden alınan Prens Andrew’un, St Giles Katedrali’ndeki cenaze konvoyuna askeri kıyafetle katılmasına izin verilmedi. Aynı şekilde 2020’de Kraliyet ailesinden ayrılıp ABD’ye taşınan Kral Charles’ın oğlu Prens Harry’nin de, halk anmalarının çoğunda askeri üniforma giymesi yasak.
