Ünlü casus, şimdi filmle gündemde

İngiltere’nin 1965’te ölen eski başbakanı Winston Churchill’in “favori casusu” olarak anılan Polonyalı ajan Krystyna Skarbek’in hayatını konu alan filmin yakında vizyona gireceği açıklandı. Nazi işgali altındaki Avrupa’da cüretkâr İkinci Dünya Savaşı maceralarıyla ünlenen Skarbek, film serisi “James Bond”da Daniela Bianchi’nin oynadığı “Tatiana Romanova” ile Ursula Andress ve Eve Green’in canlandırdığı “Vesper Lynd” karakterlerine ilham vermişti. “Partizan” olarak adlandırılan yeni filmdeyse Polonyalı yönetmen Roman Polanski’nin kızı Morgane Polanski’nin Krystyna’yı canlandırdığı belirtilirken, filmin çekimlerinin bu hafta sona ereceği ifade edildi.

‘Cesaret sembolüydü’

Filmin yapımcısı George Bryczynski, Krystyna hakkında “Cesurların en cesuruydu. Özgürlük mücadelesinin ve tiranlığa karşı cesur duruşun bir sembolü olarak onun hikâyesinin beyazperdede ölümsüzleştirilecek olmasından dolayı çok gururluyum” dedi. 1908’de aristokrat ama maddi durumu kötü olan Polonyalı bir ailede dünyaya gelen Krystyna, İngilizlerin sahada görev yapan ilk kadın ajanı ve Britanya’nın savaş zamanı kadın ajanları arasında en uzun süre hizmet vereniydi. Krystyna, İkinci Dünya Savaşı boyunca “Christine Granville” ve “Pauline Armand” takma adlarını kullanarak İngiliz Özel Harekat Yöneticisi için çalıştı. Polonya’da çatışmaların patlak vermesi üzerine, o zamanki eşiyle birlikte İngiltere’ye giden Krystyna, İngiliz Gizli İstihbarat Teşkilatı’na katıldı. Teşkilat Krystyna’yı “korkusuz” olarak nitelendirirken, başarısı, örgütün Nazi işgali altındaki ülkelerde daha fazla kadını ajanı görevlendirme kararı almasını sağladı.

Türkiye’de de ‘görev’ yaptı!

Gözetleme yapmak ve partizan gruplarla irtibat kurmak gibi görevler üstlenen Krystyna Skarbek başarılarından dolayı, George madalyası, Britanya İmparatorluk Nişanı ve Fransız Savaş Haçı’yla ödüllendirildi. Krystyna’nın Mısır, Suriye, Lübnan, Macaristan ve Türkiye’de de casusluk yaptığı bildirildi. Öte yandan, İkinci Dünya Savaşı patlak verdiğinde ikinci eşiyle birlikte olan Krystyna, çalkantılı aşk hayatıyla da ünlüydü. Savaşın ardından gözden düşen Krystyna, 1952’de Londra’da eski sevgilisi tarafından öldürüldü.