DünyaÜlke kasasındaki paradan daha fazlaydı! 'Pes' dedirten hırsızları kimse bulamadı

Ülke kasasındaki paradan daha fazlaydı! 'Pes' dedirten hırsızları kimse bulamadı

31.12.2022 - 06:47 | Son Güncellenme:

2013 yılında vizyona giren ABD yapımı suç ve gerilim filmi 'Sihirbazlar Çetesi' ya da kısa sürede fenomene dönüşen İspanya yapımı soygun ve suç dizisi 'La Casa De Papel'de yaşananlar aslında bir hayal ürünü olmaktan son derece uzak. Gerçek hayatta yaşanmış öyle soygunlar var ki her detayıyla filmlerdekine taş çıkartıyor. İşte her biri birbirinden tuhaf 5 soygunun tarihe geçen hikâyesi.

Ülke kasasındaki paradan daha fazlaydı Pes dedirten hırsızları kimse bulamadı

Derleyen: Fazilet Şenol / Milliyet.com.tr - Yaşadığımız çağda milyonlarca kişi değerli kaynakları ele geçirerek 'Karun kadar zengin' olmanın hayalini kuruyor. Daha zengin olmak için illegal yollara bile başvurmayı göze alanlara verilen cezalar caydırıcı olsa da sonucu ne olursa olsun yeltenenlerin sayısı ise azımsanamayacak kadar fazla. Öyle ki bunlar arasında elini kolunu sallaya sallaya banka soymaya gidenler de var, hain planlarını devreye sokmak için aylarca sessiz bir şekilde pusuya yatanlar da. İşte hırsızların sırra kadem bastığı, detaylarıyla duyanları şaşkına çeviren tarihin en büyük 5 soygunu.

Haberin Devamı

Ülke kasasındaki paradan daha fazlaydı Pes dedirten hırsızları kimse bulamadı

1- 650 MİLYON DOLARI ÇALIP SIĞINAKLARA SAKLADI

Tarihin en büyük soygunu olarak nitelendirilen 18 Mart 2003'teki Irak Bankası Soygunu etkili olduğu kadar aslında oldukça basit planlanmıştı. O dönemler Irak'ın Saddam Hüseyin tarafından yönetildiği son günlerdi. Irak Bankası adeta onun kişisel banka hesabı gibi görülüyordu. Irak bombalanmaya başlamadan bir gün önce Saddam Hüseyin, oğlu Kusay'a el yazısıyla yazılmış bir not verdi ve oğlunu bankadaki tüm parayı çekmesi için gönderdi.

Ancak işler hiç de planladığı gibi gitmedi. ABD askerleri oğlu Kusay'ı öldürdü ve Saddam'ı da saklandığı yerde buldular. Her ne kadar bu paraların 650 milyon doları (yaklaşık 12 milyar 165 milyon TL) Saddam'a ait sığınaklardan birine gizlenmiş olarak bulunsa da kalan 350 milyon dolara (yaklaşık 6 milyar 550 milyon TL) hiçbir zaman ulaşılamadı.

2- NE HIRSIZLAR NE DE TABLOLAR BULUNDU

Polis kılığına girmiş iki adam, 18 Mart 1990'da ABD'nin en ünlü sanat müzelerinden biri olan Isabella Stewart Gardner Müzesi'nin deneyimsiz iki görevlisini müzeye bir şikâyet üzerine çağrıldıklarına ikna etti. Müzenin politikasının aksine iki güvenlik görevlisi polis numarası yapan hırsızların müzeye girmesine izin verdi. Hayatlarının en büyük hatasını yapan güvenlik görevlileri çok geçmeden her şeyin bir aldatmaca olduğunun farkına vardılar. Polis olduklarını söyleyen iki adam görevlilerin ellerini kelepçeledi ve müze bodrumunda kilitledi.

Haberin Devamı

Şaşırtıcı bir şekilde iki hırsız yaptıkları eylemi üzerlerinde herhangi bir silah olmadan gerçekleştirmeyi başarmıştı. Sonraki 81 dakikada ikili çete oturdu ve birlikte 25 yıl öncesinin değeri 300 milyon dolar (yaklaşık 5 milyar 615 milyon TL) olan 12 sanat eseri seçtiler. Çalınan tablolar arasında ünlü ressamlar Vermeer ve Rembrandt'a ait 3 eser de bulunuyordu. Soygunlarını tamamlayan hırsızlar güvenlik kameralarından kasetleri alıp gittiler ve onlardan bir daha hiçbir haber alınamadı. 1994 yılında hırsızlara tabloların 2.6 milyon dolara (yaklaşık 48 milyon 662 bin TL) iade edilmesi karşılığında adaletten muafiyetleri sağlanacağına dair teklifte bulunuldu ancak sonuçsuz kaldı. Dava günümüzde hâlâ sonuca bağlanmadı. Hırsızları ve sanat eserlerini bulana 5 milyon dolarlık (yaklaşık 93 milyon lira) ödül ise geçerliliğini koruyor.

Ülke kasasındaki paradan daha fazlaydı Pes dedirten hırsızları kimse bulamadı

3- EN BÜYÜK ELMAS SOYGUNU İÇİN PLAN BİLE YAPMADILAR

Hollanda'nın başkenti Amsterdam'daki Schiphol Havaalanı'nda 2005 yılında yaşanan soygun tarihin en büyük elmas soygunu olarak nitelendiriliyor. Soygunların çoğu dikkatli planlama ve kusursuz uygulama gerektirse de hırsızlar bu soygun için büyük bir plana ihtiyaç duymadı. 25 Şubat 2005'teki soygun öncesi 4 adam, kuşkuları önlemek amacıyla KLM (Hollanda'nın bayrak taşıyıcı hava yolu şirketi) üniformalarını çaldılar ve soygun günü bu üniformaları giyerek dikkat çekmeden havaalanının güvenlik alanlarından geçtiler. Planlarının kusursuzca ilerlediği soygun günü Belçika'nın Anvers şehrine teslim edilmek üzere kesilmemiş pırlantalara dolu bir KLM kamyonuna bindiler ve çok kolay bir şekilde 118 milyon dolar (yaklaşık 2 milyar 208 milyon TL) değerindeki elmaslarla kaçıp tarihteki en büyük elmas soygununu gerçekleştirdiler. 

Haberin Devamı

Hırsızlar hedefin tam olarak hangi kamyon olduğunu bildiği için polis bunun içeriden planlanmış bir eylem olduğundan şüphelendi. Havalimanı terminalinde şok etkisi yaratan bu olaydan sonra altı ay içinde benzer bir soygunculuk vakası daha yaşandı. Ancak bu kez olayın failleri kısa zaman içinde tutuklandı.

Haberin Devamı

Ülke kasasındaki paradan daha fazlaydı Pes dedirten hırsızları kimse bulamadı

4- ÜLKENiN KASASINDAKİ PARADAN DAHA FAZLASI ÇALINDI

Irak'ın başkenti Bağdat'taki Dar Es Salaam Bankası'nın çalışanları 11 Temmuz 2007 sabahı işe geldiklerinde kasa kapılarının kilitli olmadığını, açık bırakıldığını ve tüm paranın yok olduğunu görünce şaşkına döndüler. Bu kadar büyük bir soygundan kimsenin haberi olmayınca üç banka görevlisinin 282 milyon dolarlık (yaklaşık 5 milyar 278 milyon TL) kasayla kaçtığı düşünüldü.

Bu meblağ o dönem için oldukça dudak uçuklatıcıydı. Çünkü bu rakam, o dönemde ülkenin kasasındaki mevcut paradan çok daha fazlaydı. Bankada neden bu kadar büyük miktarda nakit para olduğu bilinmiyordu ancak hepsi ABD dolarıydı. Soyguncuların Bağdat çevresindeki güvenlik noktalarında yakalanmamak için bazı milislerden de yardım aldığından şüphelenildi ancak bu hırsızlık için kimse adalete teslim edilmedi ve para hiçbir zaman geri alınamadı.

5- ELİNİ KOLUNU SALLAYA SALLAYA GİRİP SOYDU

İtalya’dan Birleşik Krallık'a bağlı İngiltere'nin başkenti Londra’ya taşınmış olan Valerio Viccei burada zengin bir hayat tarzı sürdürmek istiyordu. Adı daha önce İtalya'da hırsızlık olaylarına karışan Viccei, aynı alışkanlığını Londra'da da devam ettirmek istedi. İtalya'da 50'den fazla silahlı soygundan aranan Valerio Viccei, 1987 yılında Londra'da neredeyse kusursuz bir suç işlemeyi daha aklına koymuştu. Bu sebeple bir soygun planı yaptı ve tarihe 'Knightsbridge Soygunu' olarak geçen planını gerçekleştirmek için güvenlik deposunun müdürü ve aynı zamanda Viccei’ye borcu olan Parvez Latif'ten yardım aldı.

Haberin Devamı

12 Temmuz 1987'de Viccei ve asistanı, ellerini kollarını sallayarak bankaya girdiler ve bir kasa satın almak istediklerini söylediler. İçeriye girdikleri zaman silahlarını çekip bankada çalışan herkesi rehin aldılar. Dışarıdan kimse içeriye girmesin diye de kapıya kapalı yazısı koydular. Daha sonra soygunu birlikte planladıkları suç ortakları içeriye girdi ve çok sayıda kasayı açmaya başladı.

Açılan kasaların içerisinde 1987 yılının kuruna göre 60 milyon sterlinlik (yaklaşık 1 milyar 350 milyon TL) bir para ve değerli eşya bulunuyordu. Kısa sürede alabildikleri her şeyi aldılar ve soygunu tamamladılar. Viccei ve asistanı bankadan bugünkü kura göre yaklaşık olarak 100 milyon dolar (yaklaşık 2 milyar lira) çalmıştı. Bir saat sonra gelen diğer personel hemen soygunu fark etti ve yetkililere haber verdi. Olay yerinde Viccei'ye ait kanlı parmak izi bulundu ve daha sonra polisin gözetim süreci başladı. Bu sürecin sonunda soyguna dahil olmuş pek çok kişi yakalandı. Fakat Latin Amerika’ya kaçan Viccei önce uzun bir dönem bulunamadı. İlerleyen zamanlarda İngiltere’ye dönme hatasında bulunan soyguncu kıskıvrak yakalandı ve hapse atıldı.