06.03.2023 - 11:57 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
Uluslararası haber ajansı Agence France-Presse (AFP), 'Dün gibi hissettiriyor: Türkiye depremi yaşamları alt üst etti' başlığıyla abonelerine bir haber servis etti. Depremden önce Abdullah Şenel'in çelik gibi sağlam sinirleri vardı ancak bugünlerde bir evin içinde olmak ya da gökyüzünde uçan bir uçağın sesini duymak gergin olması için yeterli. AFP'ye konuşan 57 yaşındaki eski halterci, "Önceden korkusuzdum ama şimdi tek bir ses bile çılgına dönmem için yetiyor. Her şey bana depremi hatırlatıyor, bir uçağın sesi bile" diyor.
Dokuz saat arayla gerçekleşen tarihi sarsıntıların üstünden bir ay geçti, depremin merkez üssü Kahramanmaraş'ta felaketten sağ kurtulanların yaşadığı travma akıllarından çıkmıyor.
Bir başka Kahramanmaraşlı, Adem Serin, ağır iş makinelerinin yüzlerce insanın yaşamını yitirdiği yüksek katlı binanın enkazını kaldırmasını izlerken "Bir ay oldu ama şu an benim için dün gibi" deyip ekliyor:
"Yaşadığımız şoktan kurtulamadık. Depreme hamile eşimle birlikte yüksek bir binanın on birinci katında yakalandık. Hala her kattan ağlayarak yardım isteyen insanların çığlıklarını duyabiliyorum. Bu acı hiç geçmeyecek."
Kahramanmaraş'a Türkiye'nin her yerinden gelen işçilerin yıkılan binalarda geriye kalan molozları şehrin dışına taşıdığını ve 1.1 milyon insanın yaşadığı kentin bir toz bulutuyla kaplı olduğunu belirten AFP, orman işçilerinin ise toz kalkmasını önlemek için enkazları suladığını bildirdi.
Sivas Orman Bölge Müdürlüğü'nden Eren Genç, "Her gün 200-250 ton enkaz kaldırılıyor, çevreyi rahatsız etmemek ve toza neden olmamak için suluyoruz. Hiç ceset görmedik ancak dün çok güçlü bir koku vardı. Tahmin ediyorum 10 gün içinde buradaki çalışma sona erer" diyor.
Enkazlar temizlenirken ekipler bazı kıymetli nesnelerle de karşılaşıyor. Karadeniz Bölgesi Su İşleri Müdürlüğü'nden Levent Topal, ekibinin içi tıka basa dolar, euro, altın ve belgelerle dolu bir kasa bulduğunu söylüyor: "Asla dokunmuyoruz, sahibini bulan polise teslim ediyoruz."
54 yaşındaki Veli Akgöz, büyük bir risk alıp yedinci kattaki evine çıkıyor. 11 bini aşkın artçı depreme rağmen binaya tırmanması için "Riskli olduğunu biliyorum" diyor, elindeki kapıyı ve kornişleri otomobilinin tavanına yerleştirirken. Veli Akgöz'ün 13 kişilik sülalesi eskiden beş ayrı dairede yaşıyordu, şimdi hepsi bir köy evine sığacak.
CNN International ise, birkaç dijital aktivistin bir araya gelip Türkiye ve Suriye'de depremden kurtulanlar için nasıl barınak bulmaya yardım ettiklerini haberleştirdi. Avi Schiffmann, USGS'ye göre 7.8 büyüklüğündeki depremin üstünden 48 saat geçmeden bir internet sitesi kurdu. Site, evlerini kaybetmiş depremzedelerle dünyanın dört bir yanında evlerini açıp misafir edecek insanları bir araya getirmeyi amaçlıyordu.
TakeShelter adlı sitenin 20 yaşındaki kurucusu Schiffmann, sistemin deprem nedeniyle yaşadığı şehri ve evlerini terk etmek zorunda kalanların bir barınak bulmalarına imkan tanıdığını söylüyor.
Avi Schiffmann'a siteyi kurarken yardım edenler ise, yazılım mühendisi arkadaşlarıydı: 19 yaşındaki Krish Shah, Adrian Gri ve Will Depue ile 21 yaşındaki Anant Sinha. CNN'e konuşan Will Depue, "Gerçek insanların ihtiyaç duydukları sığınağı platformumuzda bulduklarını görmek, çok heyecan verici" diyor.
Genç yazılım mühendisine göre, akranları çoğunlukla umutsuz bir şekilde yardım etmek isteyen ya da yapılabilecek hiçbir şey yokmuş gibi hissetmek arasında sıkışıp kalıyor. Depue'ye göre, internet sayesinde yalnızca biraz farklı düşünmek yeterli.
Dünyanın dört bir yanından evlerini depremzedelere açmak isteyenler siteye kaydolabiliyor ve herkese açık bir liste paylaşabiliyor. Evlerini kaybetmiş depremzedeler ise, yakınlarındaki ev sahibi aileleri arayabiliyor.
Sahadaki gönüllüler yerinden olmuş insanlar buluyor ve site aracılığıyla doğrudan ev sahipleriyle buluşmalarını sağlıyor. Şimdiden 100'ü aşkın depremzede aile siteden kendilerine kalacak yer buldu.
InternetActivism üzerinden ulaşılabilen site, kullanıcılarına Türkçe, İngilizce ve Arapça çeviri imkanı sunuyor.
Avi Schiffmann, Türk internet kullanıcıları ve sosyal medya fenomenleri sayesinde sitenin ağızdan ağıza yayıldığını söylüyor.
Genç yazılım mühendisi, aynı siteyi Rusya'nın Ukrayna'ya saldırdığı Şubat 2022'de Ukraynalılar için hayata geçirmiş. Site, geride kalan bir yılda savaştan kaçan 100 bin Ukraynalının yeryüzünün her bölgesindeki ev sahipleriyle bir araya gelmesini sağladı.
Siteyi sezgileriyle tasarlamak için büyük özen gösterdiklerini aktaran Schiffmann, kullanıcıların sıklıkla yeni yer ve telaş nedeniyle stres yaşadığını anladıklarını da ekliyor.
İnternet sitesinde, güvenlik riskini azaltmak için ev sahiplerinin kimlik fotoğraflarıyla kaydolması şart koşuluyor. Daha sonra, kimlik doğrulama için sitenin moderatörleri ev sahipleriyle görüşme gerçekleştiriyor. TakeShelter, ayrıca kullanıcılarına ev sahibini sosyal medya hesaplarında nasıl araştıracakları ve kırmızı bayrakları nasıl tanıyacaklarını sıralayan bir rehber de sunuyor.
Bir diğer yazılım mühendisi Anant Sinha ise, girişimlerinin bilgisayarı ve interneti olan herkese bir içinde yaşadıkları toplum için büyük bir etki yapabileceklerini göstermesini umuyor: "Tek ihtiyacınız olan, yaratıcı düşünmek."