18.05.2022 - 06:57 | Son Güncellenme:
Rusya'nın Ukrayna'yı işgal etmesinden sonra pek çok Ukrayna vatandaşı evlerini terk edip komşu ülkelere geçiş yaptı. Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre Avrupa'da İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra en büyük mülteci krizi yaşanıyor. Ukrayna'dan komşu ülkelere bugüne kadar 5 milyon 264 bin 767 mülteci geçti. Bu rakamın 8.3 milyona ulaşması tahmin ediliyor. 24 Şubat'tan itibaren ülkelerini terk eden Ukraynalılar en çok Polonya, Romanya ve Macaristan gibi Avrupa Birliği (AB) ülkelerini tercih etti. Türkiye de Ukraynalı mültecilerin sıklıkla tercih ettiği ülkelerden biri. Bugüne kadar 20 binin üzerinde Ukrayna vatandaşının Türkiye'ye giriş yaptığı tahmin ediliyor. Türkiye'ye gelen Ukraynalı mültecilerden biri de Viktoriia Lulka. Genç kadının Türkiye'ye geliş hikâyesi şaşırtıcı detaylar içeriyor.
İŞLER UMDUĞU GİBİ GİTMEDİ
34 yaşındaki Viktoriia Lulka, Ukrayna'nın başkenti Kiev'e 20 dakika uzaklıktaki Sofiivska Borschahivka'da yaşıyordu. Rusya'nın Ukrayna'yı işgal etmeye başladığı tarih olan 24 Şubat'tan tam iki ay önce yani 24 Aralık'ta ilk bebeği dünyaya gelmişti. Timur adındaki erkek bebek ailede büyük bir heyecan yaratmıştı. Bir yandan fotomodellik yapan bir yandan ise özel bir şirkette pazarlama müdürü olarak çalışan Viktoriia Lulka, çocuğu ve ailesi için hayaller kuruyordu.
Aylardır heyecanla oğlunun dünyaya gelmesini bekleyen genç kadın daha büyük bir eve taşınmak istiyor, bir yandan çalışıp bir yandan da çocuğuna güvenli bir gelecek kurmanın planlarını yapıyordu. Ancak işler hiç de umduğu gibi gitmedi.
'HAZIRLANIN, SAVAŞ BAŞLADI'
24 Şubat, bütün Ukraynalılar gibi onun için de kabus dolu bir geceydi. Lulka, eşi ve bebeğiyle birlikte Sofiivska Borschahivka'daki evlerindeydi. Bombalar yağmaya başladığında yatakta uyuyorlardı. "Büyük bir patlama sesiyle panik içinde uyandık ve yataktan fırladık eşimle" diye başlıyor anlatmaya Lulka. Hemen bebeğinin yanına koştuğunu ve bu esnada telefonuna baktığını söyleyen Lulka, dehşet anını, "Telefonuma baktığımda annemin beni pek çok kez aradığını ve mesaj yolladığını gördüm. Hemen onu aradım. Bana telefonda, 'Hazırlanın, savaş başladı' dedi. Panik içinde hazırlanmaya başladık" diye anlattı.
Evdeki eşyalardan yanlarına alacakları hazırlarken gözyaşlarına boğulduğunu söyleyen Lulka, "Bebeğimi kucağıma aldığımda camdan dışarı baktım. Üç tane savaş uçağı evimize çok yakın bir mesafede uçuyordu. Çok korktuk" diye konuştu.
'ÇOK ÜRKÜTÜCÜ BİR GÖRÜNTÜYDÜ'
Evdeki eşyaları toparlayıp binanın önüne çıktıklarında büyük bir şok yaşadıklarını söyleyen genç kadın, "Tüm komşularımız binanın önündeydi. Herkes panik halindeydi. O esnada kocamı Rusya'da yaşayan kayınpederim aradı. Kocama 'Sakın korkmayın. Ruslar sadece askeri hedefleri vuruyor. Ruslar size yardımcı olacak" dedi. Genç kadın, kayınpederinin bu sözleri karşısında şaşkınlık yaşadığını belirterek, "2022 yılında hâlâ dünyada savaşların olması çok korkunç ve kabul edilemez bir durum" diye konuştu.
Binanın önündeki panik halinden sonra eşinin bir arkadaşının kendilerini arabayla aldığını söyleyen Lulka, o anları şu sözlerle anlattı:
"Bir buçuk saat boyunca sürdü yolculuk. Kiev'den uzaklaşıp daha güvenli bir yere gitmek için yola çıktık. Yol boyunca çok zorlandık çünkü her yer araba doluydu. Herkes daha güvenli bölgelere gitmek için kendini yollara atmıştı. Herkes panik halindeydi ve kornalara basıyordu. Çok ürkütücü bir görüntüydü"
'YAŞANANLAR İÇİMİ ACITIYOR'
Viktoriia Lulka, Kiev'in yakınlarında yaşamadan önce hayatı boyunca Harkov'da yaşamış. Harkov, Rus işgalinden en çok zarar gören şehirlerin başında geliyor. Lulka, birçok arkadaşının Harkov'da kaldığını belirterek, "Sofiivska Borschahivka'da sadece bir yıldır yaşıyordum. Şu anda doğup büyüdüğüm şehir olan Harkov'un ne durumda olduğunu haberlerden öğrenebilirsiniz. Çok üzülüyorum Harkov için. Tamamen bitmiş durumda. Ruslar birçok şehir gibi Harkov'u da yakıp yıktı. İçimi acıtıyor tüm bu yaşananlar" dedi. Lulka, anne ve babasıyla rahat iletişim kuramadığı için de endişeli. Genç kadın, "Annem ve babamın yaşadığı yerde sıklıkla elektrik kesintileri yaşanıyor. Dolayısıyla onlarla her gün iletişime geçemiyorum ve bu duruma çok üzülüyorum" diye konuştu.
'ONUNLA GURUR DUYUYORUM'
Ukraynalılar şu anda Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy hakkında ne düşünüyor? Yaşadıkları büyük acının sebebi olarak Zelenskiy'i mi yoksa Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i mi görüyorlar? Viktoriia Lulka, bir Ukrayna vatandaşı olarak Zelenskiy ile gurur duyduğunu söyledi. Lulka, "Zelenskiy ile gurur duyuyorum. O iyi ki bizim devletimizin başındaki isim. O bir kahraman. Ukrayna'nın bağımsızlığı için verdiği mücadeleden ötürü ona sonsuz minnet duyuyorum" diye konuştu.
Rus işgalinin Zelenskiy'den ötürü kaynaklandığı görüşüne sonuna kadar karşı çıktığını söyleyen Lulka, şu anda Ukraynalıların Zelenskiy'e desteğinin yüzde 100 arttığını söyledi. Rusya işgalinden önce Ukraynalıların Ruslara karşı herhangi bir negatif görüş içinde olmadığını vurgulayan Lulka, "Şu anda herkes Rusya'dan nefret ediyor. Hatta ne yazık ki sadece Rusya değil, Ruslara karşı da büyük bir öfke var Ukrayna'da. Birçok insanı evinden, yurdundan, canından ettiler. Rusları bu yüzden hiçbir zaman affetmeyeceğiz" dedi.
'TÜRKİYE'YE GELMEMİN SEBEBİ...'
Peki Viktoriia Lulka'nın sığınmak için Türkiye'yi tercih etmesindeki sebep neydi? Lulka, Türkiye'ye 10 Mart tarihinde bebeği Timur'la birlikte geldiklerini söyledi. Savaştan kısa bir süre önce eşiyle birlikte İstanbul'a gelmek için planlar yaptığını söyleyen Lulka, "Bebeğimle birlikte İstanbul'da yaşayan bir arkadaşımızın kiraladığı eve yerleştim" dedi. Bebeği Timur'la birlikte Ukrayna'nın güney batısındaki Çernivtsi'den önce Moldova, sonra Romanya, Bulgaristan ve finalde Türkiye'ye geldiğini söyleyen Lulka, "Yolculuk boyunca sürekli ağladım. Ömrümde unutamayacağım bir yolculuktu. Üstelik bebeğim hep kucağımdaydı. Çok zordu" dedi.
Türklerin yardımseverliğinin kendisini etkilediğini söyleyen Lulka, "Ukrayna'dan geldiğimi öğrenen Türkler beni teselli etmeye çalışıyor, desteklerini esirgemiyor. Birçoğu da benimle birlikte Putin'i suçluyor" dedi. Lulka, bir daha hayatının Rusya işgalinden önceki gibi olmayacağından ötürü derin bir mutsuzluğa kapıldığını söyleyerek "Şikâyetçi değilim, şükürler olsun ben ve bebeğim sağlıklıyız. Ama bir daha eski hayatımıza dönebileceğimizi hiç zannetmiyorum" diye konuştu.