Ukrayna cephesi tekrar şiddetlendi
28.08.2024 - 07:02 | Son Güncellenme:
DIŞ HABERLER SERVİSİ
Rusya-Ukrayna savaşında saldırılar şiddetlendi. Ukrayna Kursk bölgesinde ciddi kazanım elde ettiğini açıklarken, Rusya da Ukrayna’yı vuruyor. Bununla birlikte Kiev’in elindeki teçhizatla ilgili farklı iddialar ortaya atılıyor.
Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş, son günlerde yeniden şiddetlendi. Ukrayna, güçlerinin Rus sınırındaki Kursk bölgesinde ciddi kazanımlar elde ettiğini savunurken, Rusya Ukrayna topraklarına yönelik ağır hava saldırılarını sürdürüyor.
Birkaç gündür yüzlerce İHA (insansız hava aracı) ile Ukrayna’nın enerji altyapısını hedef alan Rusya, dün de saldırılarını sürdürdü. Ukrayna, Rusların dün de 10 füze ve 81 İHA ile saldırdığını, savunma sistemlerinin 5 füze ve 60 kadar insansız hava aracını etkisiz hale getirdiğini açıkladı. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, son saldırılarda 6 kişinin hayatını kaybettiğini, 16 kişinin de yaralandığını duyurdu. Rusya’nın Zaporijya’ya gerçekleştirdiği İHA saldırısında 2 kişi hayatını kaybederken, Krivyi Rih kentinde de bir füzenin otele isabet etmesi sonucu 4 kişi hayatını kaybetti, 16 kişi yaralandı.
NATO HAVA SAHASI
Bu arada NATO üyesi Polonya, saldırılar sırasında kendi topraklarına “bir objenin” girdiğini, incelemelerde bunun büyük ihtimalle füze değil bir İHA olduğu kanısına vardıklarını söyledi. NATO Sözcüsü Farah Dakhlallah, NATO hava sahasının Rusya tarafından ihlal edilmesini “sorumsuzca ve tehlikeli” olarak tanımladı. Kursk bölgesinde ilerlemesini sürdüren Ukrayna ise, güçlerinin 1,294 kilometrekare bölgeyi ve 100 yerleşimi kontrol ettiğini duyurdu. Ukrayna, 3 haftada 594 Rus askerinin tutuklandığını bildirdi. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Başkanı Rafael Grossi, Kursk Nükleer Santrali’ni ziyaret ederek, nükleer kaza riski bulunduğunu bildirdi. Grossi, nükleer santralin birkaç kilometre yakınında yürütülen askeri operasyonların, güvenlik konusunda ciddi endişeler yarattığını kaydederek uyarıda bulundu.
YAZILIM MI YÜKLENDİ?
Bununla birlikte Ukrayna’nın ilerlemesinde Batı’dan gönderilen yeni silahların etkisi tartışılıyor. Nitekim “The War Zone” (TWZ) adlı internet sitesi, ABD’nin Ukrayna’ya gönderdiği F-16 uçaklarının elektronik harp sistemlerini güçlendirdiğini, bunun da, uçakların Ruslar karşısındaki “yaşam şansını artırdığını” öne sürdü. Habere göre, F-16’ların harp sistemleri, özellikle Rus elektronik tehditlerini daha iyi saptayıp karşılık verecek hale getirildi. Haberde, savaş alanında elde edilen verilerle, bu sistemlerin daha da geliştirilebileceğine dikkat çekildi.
Öte yandan Amerikan “Military Watch Magazine” sitesi, Ukrayna ordusunun, ABD’nin gönderdiği “M1 Abrams” tanklarının yaklaşık üçte ikisini 6 ayda “kaybettiğini” öne sürdü. Haberde, Ukrayna ordusunun Kursk’a 6 Ağustos’ta başlattığı harekâtta, Sovyet döneminden kalma “T-80”lerin yanı sıra İngiliz “Challenger 2”, Alman “Leopard” ve Amerikan “M1 Abrams” tanklarını kullandığı bildiriliyor.Ukraynalıların, M1 Abrams’ları patlayıcılara karşı daha dayanıklı hale getirmek sbsı ek zırhlarla donattığı ancak Rus askerlerinin yarı otomatik lazer güdümlü tanksavar füzesiyle bunları etkisiz hale getirebildiği iddia ediliyor. CNN, Mayıs’taki haberinde, tanesi yaklaşık 10 milyon dolar olan M1 Abrams’ların Ukrayna cephesinde beklenen performansı gösteremediğini yazmıştı.
RUSLARDA TELEGRAM TELAŞI MI BAŞLADI?
Telegram CEO’su ve kurucu ortağı Pavel Durov’un tutuklanmasının, Rusya’nın Ukrayna’da süren savaşla ilgili askeri planlarını zor ve karmaşık hale getirebileceği iddia ediliyor. Zira Telegram, Rusça konuşanlar arasında çok popüler ve Ukrayna savaşında hem sahadaki operasyonlar hem de Kremlin’in söylemlerini yaymak için kritik bir rol oynuyor. ABD merkezli “Savaş Çalışmaları Enstitüsü” (ISW), Telegram’ın, Ukrayna’daki Rus askeri personeli için resmi iletişim kaynağı olduğunu savunuyor. Rusya Dış İstihbarat Servisi (SRV) Başkanı Sergey Narışkin de, yaptığı açıklamada, Durov’un uygulamadaki hassas bilgileri Batılı ülkelerle paylaşmamasını umduğunu vurguladı. Rus haber ajansı TASS’a konuşan Narışkin, Durov’un Telegram’daki hassas bilgileri Batılı ülkelerle paylaşıp paylaşmayacağına ilişkin bir soruya, “Bunun olmasına izin vermeyeceğini umuyorum” yanıtını verdi.
