09.08.2022 - 10:20 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr BBC Türkçe
Amerika'nın Sesi
Dünya ve ABD, eşi benzerine rastlanılmayan baskını gece yarısı Türkiye saatiyle 01.53'de duydu. Onlarca FBI ajanı, ünlü tatil beldesindeki tesise ABD saatiyle akşamüstü geldi.
Yer, ABD'nin Güneşli Eyaleti Florida. Palm Beach'de yer alan Mar-a Lago tatil tesisindeki adrese Amerikan Federal Soruşturma Bürosu'nun (FBI) ajanları kafile halinde ulaştı.
Amerikan New York Post gazetesinin 'Kuşatma altında-Die Hard(Zor Ölüm) filminden bir sahne gibi' manşetiyle verdiği, CNN International'ın ise 'FBI izin belgesiyle Mar-a Logo'da arama yaptı' manşetini kullandığı baskın sırasında, ev sahibi adresinde değildi.
New York Times gazetesi, yalnızca ABD'yi değil dünyayı sarsan baskını 'Beyaz Saray'dan alınan belgeler odak noktası gibi görünüyor' manşetiyle sundu. Ünlü dergi Politico ise, manşetinden FBI baskınının daha önce örneğinin görülmediğini duyurdu.
FBI ajanlarının hedefinde, ABD'nin bir dönem en güçlü ismi olan eski başkan Donald Trump'ın Florida'daki popüler tatil tesisinde bulunan eviydi.
Uluslararası haber ajanslarının 'acil' koduyla duyurduğu baskın sırasında, ajanlar Donald Trump'a ait bir kasayı kırarak açtı.
Eski başkanın oğlu Eric Trump, FBI ajanları tarafından babasının ofisinin altına üstüne getirildiğini söyledi. Gizli servis ajanları harekete geçmeden önce kendisine bir telefon geldiğini belirten Eric Trump, hemen sonrasında babasını arayarak baskını haber verdiğini aktardı.
Donald Trump destekçiliğiyle bilinen Fox News yayınına katılan oğul Trump, ajanların babasına ait elbise dolaplarını da aradığını bildirdi.
Yazılı bir açıklama yapan Trump, bir sonraki seçimde aday olmasının önüne geçilmek istendiğini savundu:
"Evim çok sayıda FBI ajanı tarafından işgal edildi. Böyle bir saldırı sadece üçüncü dünya ülkelerinde olabilir.Ulusumuz için karanlık günler. Palm Beach’teki güzel evim şu anda kuşatma altında ve çok sayıda FBI görevlileri işgal etmiş durumda. Daha önce bir ABD Başkanı’nın başına bunun gibi bir şey gelmedi.Bu ve Watergate arasında ne fark var? Bu kez Demokratlar ABD’nin 45. Başkanı’nın evine giriyor. Bu baskın hem gereksiz hem de hiç uygun değil."
CNN International'a göre, Trump baskın sırasında New York'ta Trump Tower binasındaydı. Biden yönetiminden yetkililer de baskın hakkında önceden bilgi sahibi olmadıklarını söyledi.
FBI ve ABD Adalet Bakanlığı'ndan henüz konuyla ilgili bir açıklama yok.
Baskına dair en kritik detay, gizli servis ajanlarının Trump'ın Mar-a Logo'daki evinde bulunan bir kasayı zorla kırıp açtıkları. Donald Trump, yazılı açıklamasında kasanın açıldığını doğruladı ancak başka bir ayrıntı paylaşmadı.
Amerikan medyasındaki haberlerde, baskının, Trump'ın geçen yıl Ocak ayında Beyaz Saray'dan ayrıldığında bazı gizli belgeleri almasıyla bağlantılı olduğu belirtiliyor. CBS Televizyonu ise, baskının, Trump'ın bazı resmi belgeleri kullanma biçimiyle ilgili soruşturma kapsamında yapıldığını bildiriyor.
Eski Başkan Donald Trump, uzun açıklamasında aramanın neden yapıldığına değinmedi.
Trump'ın oğlu Eric Trump ise, ABD Adalet Bakanlığı'nın soruşturmasının, babası Ocak 2021'de Beyaz Saray'da ayrıldığında götürülen bazı belgelerle ilgili olduğunu söyledi.
Yakın zamanda piyasaya çıkacak bir kitapta, Beyaz Saray çalışanlarının Donald Trump tuvaleti kullandıktan sonra bazen klozete atılmış kağıt parçaları bulduğu belirtiliyor.
New York Times'tan Maggie Haberman'ın kaleme aldığı In Confidence Man adlı kitaba göre, Beyaz Saray çalışanları Trump'ın sifonu çektiğine inanıyor.
Haberman'ın ulaştığı fotoğraflar, Amerikan yayın organı Axios tarafından 'özel' ibaresiyle ilk kez yayımlandı. Axios'ta yer alan habere göre, Beyaz Saray personeli sürekli tuvaletleri tıkayan kağıt tomarları buluyordu.
Beyaz Saray'dan bir kaynak, yayınlanan fotoğraflardan birinin ABD Başkanı'nın resmi konutundaki bir tuvaleti gösterdiğini, diğerinin ise bir yurt dışı gezisi sırasında çekildiğini söyledi.
Tuvalet tıkayan kağıtları kabul etmeyen Donald Trump, hiç hoşlanmadığı New York Times muhabiri için 'kurtçuk' yakıştırmasını yaptı.
Eski bir federal savcı olan Renato Mariotti, BBC'ye verdiği demeçte FBI baskınını 'ciddi bir adım' olarak tanımladı, söz konusu hamleyle Amerikan Adalet Bakanlığı'nın soruşturmanın bir yere varacağına inandığı yorumunu yaptı.
Haber ajansları AFP ve AP, baskının yanı sıra Mar-a Logo çevresinde Trump'a destek gösterisi yapan taraftarlarının fotoğraflarını dünyaya geçti. Ellerinde ABD bayrakları olan göstericiler, ayrıca 'Biden benim başkanım değil' yazan pankartlar da taşıdı.
BBC Kuzey Amerika muhabiri Peter Bowes ise, ABD siyasetinde bu gibi hassas zamanların seyrek yaşandığını aktarıyor.
Başkanlık seçimlerine henüz iki yıl olduğunu ancak ara seçime yalnızca üç ay kaldığını belirten Bowes, Kasım ayındaki sonucun Trump'ın yeniden yarışa katılmasını tetikleyebileceğini kaydediyor. BBC muhabiri, "Bilmediğimiz çok fazla şey var ancak Trump taraftarları yaşananlar nedeniyle öfkeden deliye dönmüş durumda" diyor.
ABD Adalet Bakanlığı'nın Trump’ın resmi başkanlık kayıtlarını Florida’daki tesisine götürmesine ilişkin bir soruşturma yürüttüğü biliniyor. ABD Ulusal Arşiv Dairesi, Şubat ayında Amerikan Adalet Bakanlığı'ndan, bu konuda soruşturma başlatmasını istemişti.
Resmi devlet kayıtlarının muhafaza edildiği ABD Ulusal Arşiv ve Kayıt İdaresi, söz konusu dönemde Kongre’yi Trump’ın Florida’daki evinde 15 kutu Beyaz Saray belgesine ulaşıldığına ilişkin bilgilendirdi.
ABD Başkanları ilgili yasa gereği görev süreleri boyunca yazdıkları tüm mektupları, görevleriyle ilgili resmi belgeleri ve elektronik posta yazışmalarını Ulusal Arşiv Dairesi'ne göndermek zorunda.
Trump'ın yasa dışı şekilde başkanlık döneminden kalma birçok belgeyi yırttığı iddia ediliyor.
Ulusal Arşiv Dairesi, yırtılan bazı belgelerin yapıştırıldığını açıklamıştı.
Trump ise resmi belgeleri uygunsuz kullandığına yönelik iddialarla ilgili olarak, "Bunlar sahte haber" demişti.
Amerikan Kongresi de halen 6 Ocak 2021'de Kongre binasına düzenlenen saldırıyı soruşturuyor. Soruşturmanın odağında ise Trump bulunuyor.
Trump'ın saldırıyı televizyondan izlediği ortaya çıkmış; Temsilciler Meclisi'nde Demokratların öncülüğünde oluşturulan komisyonda ifade veren bazı eski Beyaz Saray yetkilileri, Trump'ın, çocuklarının ve yardımcılarının 'kendisine müdahale etmesi için yalvarmasına' rağmen harakete geçmediğini söylemişlerdi.