09.04.2023 - 07:01 | Son Güncellenme:
Ege Doğaç Erdoğan - “Beşinci Cadde’nin ortasında durup birini vurabilirim ve bu bana hiçbir oy kaybettirmez”. Bu sözler 2016 ABD başkanlık seçimleri öncesi Donald Trump tarafından sarfedilmişti. Eski ABD Başkanı Trump geçtiğimiz hafta içinde hakkında ceza davası açılan ilk eski başkan olarak tarihe geçti. New York eyaletine bağlı Manhattan Bölge Savcılığı, Trump’ın ‘sus payı’ olarak porno yıldızı Stormy Daniels’a yaptığı ödeme üzerinden bir iddianame hazırladı. ‘Sus payı’ ödemeleri yasaya aykırı değil ancak Trump seçim öncesi kendisi hakkında negatif görüşleri bastırmakla ve bunu da seçim finans regülasyonlarına aykırı bir şekilde kayıt dışı yapmakla suçlanıyor. Meşhur gangster Al Capone’u vergi kaçırmakla ancak hapse yollayabilen Amerikan adalet sistemi, Trump’ın da bir yasal açığını yakalamak için uğraşıyor belli ki. Seçimi kaybettikten sonra halkı sokaklara döküp şiddete tahrik eden, Kongre binasının halk tarafından işgal edilmesini azmettiren Trump’ın bu eylemlerinden dolayı değil de, bir porno yıldızına verdiği para yüzünden hâkim karşısına çıkması trajikomik olmakla beraber Amerikan mantalitesinin de öğretici bir göstergesi.
TEKRAR SEÇİLEBİLİR
2020 seçimlerini kaybettikten sonra bir süre nispeten kameralardan uzak bir hayat yaşayan Trump, son bir sene içinde yeniden eski aktifliğine geri dönmüştü. 2024’te tekrardan başkan adayı olacağını açıklayan Trump’ı körü körüne destekleyen bir kitle mevcut. En fazla oyu üniversite eğitimi almamış, milliyetçi beyaz seçmenlerden almasına rağmen diğer seçmen profilleri tarafından da ekonominin kötü gitmesi halinde destek görmesi uzak bir ihtimal değil. Biden’ın ilerleyen yaşı sebebiyle yeniden aday olup olmayacağı an itibariyle belirsiz bir vaziyette. Kısacası Trump’ın tekrar başkan seçilmesi giderek daha kuvvetli bir olasılık haline geliyor ve bu da Amerikan liberalleri için korkunç bir senaryo. Başkanlığı döneminde rekor bir şekilde iki kere başkanlıktan el çektirilmesi için Kongre tarafından anayasal süreç (impeachment) başlatılsa da bu girişimler başarısız olmuştu. Manhattan Bölge Savcısı Alvin Bragg 34 kez ‘işletme kayıtlarında usülsüzlük yapmak’ suçlamalarıyla bu sefer farklı bir yöntem deniyor. Dava süreci, dava Trump aleyhinde sonuçlansa bile başkan olmasına engel değil, hatta Trump’ın mağduriyet kozunu oynamasına imkan tanıyacağı yorumları yapılıyor.
KURALINA UYDURUN
İngilizlerden bağımsızlıklarını ilan ettiklerinde Amerikalılar kralın otoritesinin yerine oluşan boşluğu doldurmak için demokrasiden ziyade anayasal bir cumhuriyet yaratmışlardır. Amerikan rejiminin temelinde birbirini denetleyip ‘hizada’ tutan kurumların varolması yatar. ABD’deki adalet sistemi ise bu kurumların aralarındaki güç çekişmelerini belirli bir çerçeve içerisinde oynanan bir oyun haline getirir. Bir başka deyişle Amerika’da her şeyi yapabilirsiniz, yeter ki bir şekilde kuralına uydurabilin.
En basitinden bir restorana daha adımınızı atmadan yaşayacağınız her şey önceden planlıdır. Kendiniz masa seçemezsiniz, robot gibi davranan yer gösterici size oturacağınız yeri gösterir, yine robot gibi davranan başka bir garson önce içecek siparişinizi alır. Menüde ne varsa olduğu gibi sipariş etmek zorundasınız, “önden az çorba alıyım, sonra tavuklu pilav ama üzerine biraz nohut atın” gibi bir cümle kurarsanız garson mavi ekran verir ve muhtemelen sizin uzaylılar tarafından gönderilmiş bir ajan olduğunuzu düşünür. Ancak kuralına uydurarak oyunu oynayıp, yasada bir boşluk yakalarsanız gün gelir o restoranı satın alırsınız. Trump mı yoksa rejim güçleri mi? oyunu kazanacak ilerleyen günlerde göreceğiz.
HUKUKİ SÜREÇ NASIL İŞLEYECEK?
Eski başkan Trump gözaltına alındı ve hukuki sürecin ilk adımı olarak ‘arraignment’ safhasında mahkemeye çıktı, hakkındaki suçlamalar kendisine okundu, Trump’da tüm suçlamaları reddederek suçsuz olduğunu ifade etti. Kefaletle serbest bırakılan Trump’ın bir sonraki duruşması Aralık ayına verildi. Fakat duruşmadan önce sırada keşif safhası var. Savcılık Trump aleyhine kanıtları toplayarak savunma makamına vermek durumunda. Savunma ise Trump’ın lehine kanıtları öne sürerek davanın düşürülmesini ya da suçlamaların hafifletilmesini talep edebilir. Mahkemenin hâkimi Juan Merchan, Trump’ı halkı şiddete yönelmeye tahrik edecek açıklamalar yapmaması konusunda uyardı, ancak mahkemeden çıkar çıkmaz Trump çok sert ifadelerde bulundu.
Trump’a yasal olarak bir konuşma yasağı getirilmesi mümkün ancak hâakim Merchan bu soru kendisine yöneltildiğinde, seçim sürecinde böyle bir kararın anayasanın 1. Değişikliği’nde garanti edilen ifade özgürlüğüne aykırı olacağını söyledi. Şu an Trump’ın mahkeme dışındaki eylem ve sözlerini kontrol etmek pek de mümkün değil ve Trump’ın bunu bir seçim malzemesi olarak kullanacağı aşikâr.
Liberal Savcı Alvin Bragg
Trump aleyhine iddianameyi hazırlayan Savcı Alvin Bragg, ilk siyahi Manhattan Bölge Savcısı olarak tarihe geçmişti. Bragg ‘progressive’ ajandasıyla liberal politikalar izliyor; marijuana kabahatleri, fuhuş ve basit trafik suçlarının üstüne gitmeyeceğini açıklamıştı. Bragg daha önce New York Güney Bölgesi’nde görev yaptı ve bu Trump ile ilk karşılaşması değil. Donald J. Trump Vakfı’na karşı açılan davalarda da Bragg yer almıştı ve Başkan Trump’ın toplamda 2 milyon dolar ödeme yapmasına sebep olmuştu. Harlem’de çocukluğunu geçiren Bragg, Harvard mezunu. 2014’de polis tarafından öldürülen Eric Garner’ın davasında Garner ailesinin avukatlığını üstlenmişti. Amerika’da New York dahil çoğu eyalette savcılar da halk tarafından seçimle işbaşına geliyorlar ve Bragg’ın Trump davasını bir seçim vaadi olarak kullanacağı yorumları yapılıyor.
Hâkim Merchan’ın Biden bağlantıları
Trump mahkemenin hâkimini tarafsız olmamakla itham ediyor. Hâkim Juan Merchan’ın kızı Loren Merchan, Demokrat adayların kampanyalarına yardım eden Authentic Campaigns şirketinin başkanlığını yapmıştı. Biden ve başkan yardımcısı Harris’in 2020 kampanyaları esnasında Authentic Campaigns’e ödemelerde bulunduğu federal finans kayıtlarında görülüyor. Manhattan’da daha önce savcılık yapmış CNN hukuk danışmanı Karen Friedman Agnifilo ise “aile bireylerini kontrol edemezsiniz, bu bir çıkar çatışması olarak yorumlanamaz” diye görüş bildirdi. Sonuç olarak bunun her fırsatta kendisine devamlı birileri tarafından komplolar kurulduğunu iddia eden Trump’ın destekçilerine karşı elini güçlendirecek bir durum olduğu açık.