18.02.2019 - 10:49 | Son Güncellenme:
Begüm'ün ailesinin avukatı Muhammed Tasnime Akunjee, Radyo 4'e konuşarak ailenin doğumun iyi geçmesi sebebiyle çok mutlu olduğunu; hem Begüm'ün hem bebeğin sağlığının iyi olduğunu söyledi. "Ancak diğer iki çocuğunun ölümünü dikkate alınca, bebeğin ve Begüm'ün sağlığından endişe ediyoruz, geri dönmelerini istiyoruz," dedi.
15 yaşında DEAŞ'e katılan Begüm, geçen hafta İngiliz Times gazetesine konuşmuş ve pişman olmadığını; ancak 9 aylık hamile olduğunu ve bebeğini İngiltere'de doğurmak için geri dönmek istediğini söylemişti.
Ardından Sky News'e konuşan Begüm, bundan önce doğan iki çocuğunu Suriye'de açlık ve hastalık sebebiyle kaybettiğini belirterek "Başıma gelen şeyler yüzünden insanların bana sempati duyması gerekiyor. Son 4 yıl boyunca sadece bir ev hanımıydım. Tehlikeli bir şey yaptığımın hiçbir kanıtı yok," demişti.
Begüm, Suriye'de kaldığı kamptan Times gazetesine verdiği röportajda, İngiltere'den beraber kaçtığı diğer iki okul arkadaşından birinin de bombardımanda öldüğünü söyledi. Diğer arkadaşının akıbeti ise belirsiz.
Suriye'ye kaçtıkları Şubat 2015'te, Londra'nın doğusundaki Bethnal Green'de okuyan Begüm ve Amira Abase 15, Kadiza Sultana ise 16 yaşındaydı.
Begüm, kocasının bir başka Suriyeli örgüte teslim olduğunu söyledi. Kendisi de Suriye'nin kuzeyinde yaklaşık 39 bin mültecinin kaldığı bir kampta yaşıyor.
Times'ın haberine göre Begüm'ün ilk kız çocuğu öldüğünde ikinci yaşına 4 ay kalmıştı, yaklaşık bir ay önce cenazesi Baghuz'a gömüldü.
İkinci çocuğu da yaklaşık 3 ay önce 8 aylıkken kötü beslenmeden kaynaklanan bir hastalık nedeniyle öldü.
Begum çocuğunu götürdüğü hastanede "hiç ilaç kalmadığını ve yeterli tıbbi malzeme olmadığını" söyledi.
2 çocuğunu kaybeden Begüm yeni doğacak çocuğu için "aşırı korumacı" davrandığını, Baghuz'dan ayrılma kararında da bu kaygıların etkili olduğunu anlattı:
"Çok zayıftım. Artık acılara ve savaş bölgesindeki zorluklara dayanamıyordum. Ama kalsaydım doğurmak üzere olduğum çocuğun da diğerleri gibi ölebileceğinden kaygılanıyordum."
BBC muhabiri Daniel Sandford, Begüm'ün İngiltere'ye dönüşüne izin verilip verilmeyeceğini analiz etti. Sandford'a göre, faal olarak savaşanlar ile yapılan zulmün parçası olmak arasında fark var. Bazı durumlarda İngiltere hükümeti bazı kişilerin İngiliz vatandaşlıklarını iptal etti, dolayısıyla devletsiz kaldılar.
İngiliz hükümeti, bu kişilerin İngiltere'ye dönmelerini istemediğini açıkça dile getirdi.
Diğer yandan Şamima Begüm'ün de dahil olduğu, "DEAŞ'e destek amaçlı gidenlerin" bulunduğu ayrı bir kategori var.
İngiliz hükümeti, Suriye'nin kuzeyinde bulundukları bölgelerde onlara yardım etmeyeceğini duyurdu. Ancak eğer meşru bir hükümete sahip bir ülkeye kendi imkanlarıyla geçmeyi başarırlarsa o zaman ne yapılacağına bakılabileceğini ifade etti.
Bu durumda ne olacağı şimdilik belirsiz. Güvenlik Bakan Yardımcısı Ben Wallace, bu tür durumlarda İngiliz hükümetinin en azından bazı kişilerin evlerine dönmesini değerlendirebileceğini ama onların yargılanmaları sonrası "bir terör örgütünü destekleme" suçlarından hapis cezası alabileceklerini ifade etti.
Kaynak: BBC Türkçe