SERCAN DİNÇ / milliyet.com.tr - ABD ve İngiltere ordu kuvvetleri Yemen'de Husi hedeflerine yönelik havadan ve denizden saldırılar gerçekleştirdi. Saldırıların savaş uçakları ve Tomahawk füzeleriyle yapıldığı öğrenildi.
ABD Hava Kuvvetleri'nden Korgeneral Alex Grynkewich 60 farklı hedefin vurulduğunu belirterek 100'ün üzerinde hassas füzenin ateşlendiğini ifade etti.
Saldırıların ardından ABD Başkanı Biden bir yazılı açıklama yaptı. Biden açıklamasında, 'Talimatım doğrultusunda ABD askeri kuvvetleri, Birleşik Krallık ile birlikte Avustralya, Bahreyn, Kanada ve Hollanda'nın desteğiyle Husi isyancıların dünyanın en hayati su yollarından birinde seyrüsefer özgürlüğünü tehlikeye atmak için Yemen'de kullandığı bir dizi hedefe başarıyla saldırı düzenledi.
Bu hedefi saldırılar ABD ve ortaklarımızın personelimize yönelik saldırılara tolerans göstermeyeceğini veya düşman aktörlerin dünyanın en kritik ticaret yollarından birinde seyrüsefer özgürlüğünü tehlikeye atmasına izin vermeyceğine dair akit bir mesajdır. Gerektiğinde halkımızı ve uluslararası ticaretin serbest akışını korumak için daha fazla önlem almakta tereddüt etmeyeceğim.' dedi.
İngiltere Başbakanı Rishi Sunak da Husilerin düzenledikleri saldırılarn gemileri tehdit ettiğini ifade etti.
HUSİLER'DEN SALDIRIYA YANIT
Yemen'deki Husiler ise ABD ve İngiltere'nin düzenlediği saldırılara yanıt olarak Kızıldeniz'de ABD ve İngiliz savaş gemileri ve üslerine saldırılar düzenlemeye başladıklarını açıkladı.
SALDIRIYA HANGİ ÜLKE, NE DEDİ?
Gelişmeleri büyük bir endişeyle takip ettiklerini belirten Suudi Arabistan tarafı Kızıldeniz'de güvenlik ve istikrarın korunmasının önemine vurgu yaptı.
İran ise saldırılarla ilgili olarak 'Bu keyfi saldırı bölgedeki güvensizliği körükler' denildi.
Almanya Dışişleri Bakanlığı, ABD ve İngiltere’nin Yemen’de Husi hedeflerini vurması sonrasında Avustralya, Bahreyn, Kanada, Danimarka, Almanya, Hollanda, Yeni Zelanda, Güney Kore, İngiltere ve ABD tarafından yapılan ortak açıklamayı yayınlayarak “ABD ve İngiltere'nin bugünkü tepkisi, daha fazla saldırıyı önlemek için Yemen'deki Husi askeri hedeflerine yöneliktir ve BM Şartı ile tutarlıdır. Amacımız gerilimi azaltmak ve Kızıldeniz'de istikrarı yeniden tesis etmek” dedi.
Hollanda Başbakanı Mark Rutte da Husilere yönelik saldırıları destekleyen bir açıklamada bulunarak iki ülkenin kendilerini savunma hakkını kullandığını öne sürdü.
OPERASYONA 'YEŞİL IŞIK' BÖYLE BAŞLADI
Peki ABD ve İngiltere neden Yemen'i vurdu? Kızıldeniz'deki gerginlik önümüzdeki süreçte nasıl bir boyut kazanır? Gazze'deki savaş Yemen'e mi sıçradı?
TEPAV Dış Politika Programı Direktörü ve eski diplomat Gülru Gezer bölgede yaşanan son gelişmeleri milliyet.com.tr'den Sercan Dinç'e değerlendirdi;
ABD ve İngiltere'nin öncülüğünde dün gece saatlerinde Husi hedeflerine yönelik olarak düzenlenen saldırıyı bekliyordum. Bu hafta Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde ABD ve Japonya'nın sunduğu, Husilerin saldırılarını acilen durdurması çağrısında bulunan ve saldırılara maruz kalan ülkelerin de kendilerini savunabilmelerini öngören bir karar kabul edildi.
Aslında bakıldığında bu karar koalisyon güçlerine, Husilere yönelik olarak operasyon yapmalarına yönelik 'yeşil ışık' yakmış oldu.
OLASI BİR TEPKİYE KARŞILIK ELİNİ GÜÇLENDİRDİ
Bugüne kadar İsrail'e verdiği kayıtsız şartsız destekten dolayı uluslararası hukukun ihlal edilmesine göz yummakla suçlanan ABD, böylelikle Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararını da arkasına alarak bu operasyonu yapmış oldu. ABD, bu sayede olası bir tepkiye karşılık elini güçlendirdi.
Husiler, bu saldırılara karşılık İsrail'e giden gemilere yönelik operasyonlarını sürdüreceklerini söylediler. Esasında Husiler savaşın başından bu yana direniş cephesinin diğer unsurlarına kıyasla çok daha kararlı bir şekilde İsrail'e ve İsrail'i destekleyenlere yönelik bazı hamlelerde bulunacaklarını söylediler ve bunu uygulamaya geçirdiler.
GERİ ADIM ATMAYACAKLAR
Amerikalıların iddialarına göre Husiler, kasım ayından bu yana 27 saldırı düzenlendi. Husilerden gelen son açıklama değerlendirildiğinde ben Husilerin geri adım atacağını düşünmüyorum.
Bu arada, Irak'taki İran yanlısı bazı gruplardan, 'Eğer Husilere yönelik saldırılar olursa biz de ABD üslerini vururuz' şeklinde bir açıklama geldi.
Zaten son 2-3 haftadır bölgede çatışmaların yayılma riskinin giderek arttığı bir sürece girdik. Dün akşamki operasyon ve sonrasında Husilerden gelecek tepkiler olsun, direniş cephesinin diğer unsurlarından gelebilecek tepkiler olsun çatışmanın bölgeye yayılıp yayılmayacağının daha net bir göstergesi olacaktır.