02.03.2022 - 16:27 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr Deutsche Welle Türkçe
BBC Türkçe
Ukrayna istihbaratına atıfta bulunan Ukrayinska Pravda haber ve analiz sitesinin bildirdiğine göre, Rusya 2013-14'teki hükümet karşıtı protestolar sırasında devrilen eski Ukrayna Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç'i Ukrayna'nın yeni lideri olarak ilan etmek istiyor.
Ukraynalı web sitesinin kaynağına göre, 2014 yılında Rusya'ya kaçan Yanukoviç şu anda Minsk'te.
Gazete, Kremlin'in Yanukoviç'i Ukrayna'ya geri getirmek için bir medya operasyonu veya kampanyası hazırlıyor olabileceğini, veya kendisinden Ukrayna halkına seslendiği bir konuşmayı yayınlayabileceğini belirtti.
Ocak ayında İngiltere, Moskova'nın Ukrayna hükümetinin başına geçmesi için Rusya yanlısı bir figür yerleştirmeyi planladığını duyurmuştu. Dışişleri Bakanlığı, eski Ukrayna milletvekili Yevhen Murayev'i de Kremlin'in potansiyel adaylarından birisi olarak göstermişti.
Sovyetler Birliği'nin dağıldığı 1991'den 2004'e kadar Doğu Ukrayna'da ayrılıkçı hareketler yok denecek kadar azdı. 'Turuncu Devrim' diye bilinen protesto hareketi, Rusya yanlısı eski Donetsk valisi Viktor Yanukoviç'in Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanmasını engelledi. Bunun üzerine Yanukoviç'in Ukrayna'nın doğusunda teşkilatlı 'Bölgeler Partisi' Ukrayna'dan ayrılma tehdidinde bulundu ama sonuçta bu tehdidi gerçekleştirmeye cesaret edemedi.
Yanukoviç 2010'da cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanmayı başardı ve Rusya ile AB arasında zikzak çizen bir politika izledi.
Viktor Yanukoviç'in Avrupa Birliği ortaklık anlaşmasını reddedip Rusya'ya dümen kırmasıyla Kasım 2013'te gerilim tırmandı. Putin'in en sevdiği politikacılar arasında yer alan Yanukoviç'in Moskova'da 15 milyar dolarlık anlaşmaya imza atmasıyla, muhalefetin protesto gösterileri patlak verdi.
Hükümet karşıtı protestolar Kiev'de başladı ve ülke geneline yayıldı. Yanukoviç Rusya'ya kaçtı.
Yanukoviç'in devrilmesiyle sonuçlanan Meydan protestoları, Rusya'nın Ukrayna'daki etkisini de tamamen kaybetme tehlikesini beraberinde getirdi.
Moskova ise Kiev'deki iktidar boşluğundan yararlanarak Kırım Yarımadası'nı ilhak etti.
İşgalci Putin, bir yıl sonra Kırım'ın Rusya'ya ilhakını, bölgede kimliği belirsiz silahlı kişilerin ortaya çıkıp yönetim binalarını ele geçirmesinden dört gün önce planladığını itiraf etti.
Rusya'da yayınlanan belgeseldeki görüntülerde, Putin "Özel kuvvetlerimizin liderlerini ve Kremlin'deki savunma bakanını davet ettim ve onlara tasfiye edilen Ukrayna devlet başkanının (Viktor Yanukoviç) hayatını kurtarma görevini verdim" deyip ekliyordu:
"Toplantıyı sabah yedi sıralarında bitirdik. Giderken çalışma arkadaşlarıma, 'Kırım'ı Rusya'ya geri getirmek için çalışmaya başlamaya mecbur kaldık' dedim."
23 Şubat'ta gerçekleşen toplantıdan dört gün sonra, 27 Şubat'ta, silahlı kişiler Kırım'daki yerel parlamento ve yerel yönetim binalarını ele geçirdi ve Rusya bayraklarını çekti. Bu kişiler Rusya ordusuna dair herhangi bir işaret taşımadılar.
Kırım'ın geleceğiyle ilgili olarak uluslararası toplum tarafından önemli oranda kabul görmeyen oylama ise 16 Mart'ta yapıldı. İki gün sonra Putin, Kırım'ın Rusya'ya ilhakını kabul etti.
Kırım'ın ilhakıyla ilgili operasyon o dönemde gizli tutuldu ve Rusya, her ne kadar Putin daha sonra Kırım'ındaki savunma güçlerinin arkasında durmak üzere bölgeye birlikler sevkettiğini kabul etse de, olaya dahil olduğunu kabul etmedi.
Putin videoda ayrıca Yanukoviç'in kurtarılması için Rusya'nın havadan, denizden ve karadan hazırlık yaptığını da söyledi.
Yanukoviç 22 Şubat'ta Kiev'den Harkov ve Donetsk'e kaçmış, daha sonra yaptığı açıklamada ise Rusya'ya Kırım üzerinden ulaştığını belirtmişti.
Ukrayna'nın doğusunda Rusya yanlısı cephe Kırım'daki kadar güçlü değildi. Ancak Donetsk ve Lugansk'ta Kiev'deki yeni iktidara karşı kuşkular oldukça güçlüydü.
Rusya yanlılarıyla Ukrayna yanlılarının sayısı o dönemde yaklaşık olarak aynı büyüklükteydi. Bir ankete göre o dönem Donetsk sakinlerinin yüzde 20'si, Rus ordusunun bölgeye girmesini memnuniyetle karşılayacağını ifade ediyordu. Bir o kadar Donetskli ise Kiev için çarpışmaya hazır olduğunu söylüyordu.
2014 yılı ilkbaharında Doğu Ukrayna'daki çeşitli kentlerde idari binalar işgal edildi, silahları ele geçirmek için polis karakollarına baskınlar düzenlendi. Bu olayların arkasındaki itici güç, Rus istihbaratıyla bağlantılı oldukları tahmin edilen Rus vatandaşlarıydı.
Ukrayna'nın bölünmesi için referandumlar düzenlendi, başında Rusların bulunduğu kağıt üstündeki 'halk cumhuriyetleri' ilan edildi. Kiev hükümeti ayaklanmayı bastırmaya çalıştı.
2014 yazında Ukrayna ordusu bölgelerin büyük bölümünü yeniden kontrol altına almayı başarsa da Ağustos ayında Donetsk'in güneydoğusundaki İlovaysk kentindeki kuşatma savaşında yenilgiye uğradı.
Ukrayna tarafı, Rus askerlerinin de çatışmalarda yer aldığını iddia etti, Rusya yalanladı. Bu, Ukrayna'daki son büyük çatışma oldu.
2015 Şubat ayında varılan Minsk anlaşmaları ile bu cephe hattı sınır olarak sabitlendi. O dönemden sonra bölgede Ukrayna ordusu ile Rusya yanlısı milisler arasında kırılgan bir ateşkes hüküm sürdü. Devletler hukukuna göre iki bölge de Ukrayna'nın egemenlik alanında sayılıyor.
İki bölgede de başından beri hızlı bir Ruslaştırma süreci yürütüldü. Rus okul kitaplarının okullarda okutulmasıyla başlayıp Rus para biriminin yürürlüğe sokulmasıyla gelişen süreçte ayrılıkçı milislerin de Rus askeri danışmanlarca eğitildiği sıkça dile getirildi. Rusya ise bu iddiaları hep reddetti.
Rusya 2019 yılında halka Rus pasaportları dağıtmaya başladı. Son verilere göre Ukrayna'nın doğusunda 800 bin kişi Rus vatandaşlığına sahip.