07.02.2022 - 23:33 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr BBC Türkçe
Ukrayna'nın doğusuna 110 bin asker konuşlandıran Rusya lideri Vladimir Putin'in Avrupa'daki en sevdiği müttefiki Belarus'a yaptığı yığınağın detayları netleşiyor. Rusya ve Belarus orduları Perşembe gününden itibaren büyük bir gövde gösterisine hazırlanıyor, NATO tatbikata katılacak Rus askeri sayısının 30 bine ulaşmasını bekliyor. NATO'ya göre, söz konusu sevkiyat Soğuk Savaş'tan bu yana görülen en büyük askeri hareketlilik.
Rus ordusu batı komşusuna nükleer başlık taşıyabilen İskender füzeleri ve S-400 hava savunma sistemlerinin yanı sıra onlarca savaş uçağı da gönderdi. Uçaklardan bazıları Su-25 ve Su-35. Ayrıca, Rus ordusunun özel kuvvetleri Spetsnaz birlikleri de Belarus'ta.
Dünyanın gözünü Ukrayna'nın kuzeyinde yer alan Belarus'a çevirmesine yol açan sevkiyatın uydu görüntüleri ise, ABD'li Maxar şirketi tarafından yayınlandı. CNN International'a göre, uydu görüntüleri Rus ordusunun Belarus'un farklı bölgelerine konuşlandığını kanıtlıyor.
Askeri sevkiyatın Rusya-Belarus ortak tatbikatıyla bağlantılı gibi durduğunu kaydeden CNN, ancak özellikle Ukrayna sınırındaki kamplara dikkat çekiyor. Çünkü uydudan apaçık görünen askeri kamplar, tatbikat bölgelerine yüzlerce kilometre uzaklıkta.
Uydu fotoğraflarının 5 Şubat Cumartesi çekildiğini aktaran CNN International, Rus birliklerinin Ukrayna sınırına yalnızca 30 kilometre kadar uzakta olduğunu bildiriyor.
9 BİN KM TAŞINDILAR
Ukrayna sınırının hemen kuzeyinde yer alan Luninets hava üssünde S-400'lerin yanı sıra Su-25 saldırı uçakları bulunuyor. S-400 bataryaları Rusya'nın neredeyse bir ucundan bir ucuna seyahat etti, ülkenin doğusundan yola çıkıp 9 kilometrelik bir yolculuğun ardından Belarus'a ulaştı.
Rusya-Ukrayna ve Belarus sınırlarının kesişme noktasında yer alan Rechitsa'da ise, tanklar, toplar ve zırhlı araçların toplandığı görülüyor. Rechista'dan alınan uydu fotoğrafları, ilk kez çadır karargahların kurulduğunu ortaya çıkardı. Sosyal medyada paylaşılan görüntülerde ise, Rus askerlerinin Rechista'nın yerel sakinleriyle birlikte eğlendiğini gösterdi.
Ayrıca, Rechista'nın güneyinde yer alan ve Ukrayna sınırına 15 kilometre mesafedeki Yelsk ilçesinin kırsal bölgelerinde de Rus askerlerinin bulunduğu görülüyor. Analistler, en az üç tabur Rus askerinin Yelsk çevresinde konuşlandırıldığını belirtiyor. Yelsk'te dikkat çeken en önemli detay ise, İskender balistik füzeleri.
Batılı ülkeler, Rus ordusunun Belarus'tan hızlı bir şekilde Ukrayna'nın başkenti Kiev'e saldırmasından endişe duyuyor.
KREMLİN NOKTAYI KOYDU
'Ukrayna'da NATO-Rusya çatışmasını önlemek için diplomatik telaş' başlığını kullanan Agence France-Presse (AFP) haber ajansı, bugün gerçekleşecek hassas randevuları sıraladı. Fransa lideri Emmanuel Macron, bugün Moskova'ya uçtu ve Rus mevkidaşı Vladimir Putin ile bir araya geldi. Almanya Başbakanı Olaf Scholz Beyaz Saray'da ABD lideri Joe Biden ile görüştü.
Macron-Putin görüşmesine saatler kala açıklama yapan Kremlin, randevudan bir ilerleme beklenmediğini duyurdu. Günlük basın toplantısında konuşan sözcü Dmitry Peskov, krizin bir buluşmayla çözülemeyecek kadar karmaşık olduğunu vurguladı. Ancak Peskov'a göre, Rusya Macron'un daha önce bahsettiği ve gerilimi azaltmak için Putin ile paylaşmayı planladığı fikirlerin farkında.
Sözcü Peskov, Batılı hükümetler Ukrayna'ya yönelik yaklaşan bir Rus saldırısı hakkında açıklamalar yapmaya devam ederken, gerilimde bir yatışmadan bahsetmenin mümkün olmadığını söyledi.
Peskov ayrıca, Moskova'nın son günlerde talep ettiği güvenlik garantileri hakkında yeni bir şey duymadığını belirtip "Batılı muhataplarımız bu konudan bahsetmemeyi tercih ediyor" ifadesini kullandı.
Bugün Ukrayna'nın başkenti Kiev'de de kritik buluşmalar var. AFP, Almanya, Çekya, Slovakya ve Avusturya'nın dışişleri bakanlarının ABD'nin 'her an bir işgal yaşanabilir' uyarısının gölgesinde Ukrayna'nın başkentinde bir araya geleceğini bildirdi.
KREMLİN SARAYI'NDA PUTİN-MACRON GÖRÜŞMESİ
Ukrayna'da yaşanan gelişmeler ve Rusya'nın ABD ve NATO'ya sunduğu güvenlik garantileri taslağının ele alınacağı Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron arasındaki görüşme, Rusya’nın başkenti Moskova’daki Kremlin Sarayı'nda başladı.
Ukrayna'nın doğusunda yaşanan kriz devam ederken, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile Rusya’nın başkenti Moskova’daki Kremlin Sarayı'nda bir araya geldi. Liderler, ikili görüşme öncesi basına görüntü vererek kısa açıklamalarda bulundu.
Basına kapalı yapılacak görüşme öncesi Putin, Fransa'nın diyalog sürecine katkı sağlama yönünde çabaları olduğuna dikkat çekerek, "Rusya ve Fransa'nın güvenlik konularında ortak endişeleri var” dedi.
Macron ise, Avrupa'daki gerilimi işaret ederek, "Avrupa'da güvenlik ve istikrarı korumanın tek yolunun diyalog olduğunu düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
ABD BAŞKANI BİDEN, ALMANYA BAŞBAKANI SCHOLZ İLE BEYAZ SARAY’DA BİR ARAYA GELDİ
ABD Başkanı Joe Biden, Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile Beyaz Saray’da bir araya geldi.
ABD Başkanı Joe Biden, Beyaz Saray’da Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile bir araya geldi. Biden, görüşme öncesi Oval Ofis'te gazetecilere verdiği demeçte her iki ülkenin de "Rusya'nın Avrupa'daki saldırganlığını caydırmak için birlikte çalıştığını" aktardı. Biden, Scholz ile konuşacakları birçok konu olduğunu belirterek, Çin'in oluşturduğu zorluklar, Batı Balkanlar'da istikrar, pandemi, iklim değişikliği ve diğer birçok konuda Scholz ile çalışmayı dört gözle beklediğini aktardı.
Scholz ise yaptığı açıklamada, bugünkü toplantının "önemli bir zamanda önemli bir toplantı" olduğunu vurgulayarak, “Rusya’nın Ukrayna'ya karşı saldırganlığı ile mücadele" de dahil olmak üzere tartışmayı planladıkları bir dizi konu olduğunu aktardı.
BORRELL: “SOĞUK SAVAŞ'IN SONA ERMESİNDEN SONRA AVRUPA'NIN GÜVENLİĞİ İÇİN EN TEHLİKELİ ANI YAŞIYORUZ’’
Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi ve Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Josep Borrell, “Soğuk Savaş'ın sona ermesinden sonra Avrupa'nın güvenliği için en tehlikeli anı yaşıyoruz’’ dedi.
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi ve Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Josep Borrell, ABD-AB Enerji Konseyi Bakanlar Toplantısı için geldiği ABD’nin başkenti Washington DC’de ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile bir araya geldi. Görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Borrell, Avrupa’nın güvenliğinin büyük bir tehlike altında olduğunu ifade ederek, Ukrayna krizi ekseninde ABD ile çok yakın ve koordineli bir işbirliği içinde çalıştıklarını bildirdi. Borrell, “Ukrayna-Rusya sınırında birikmekte olan riskler konusunda güçlü bir endişeyi paylaşıyoruz. Elbette, anladığım kadarıyla Soğuk Savaş'ın sona ermesinden sonra Avrupa'nın güvenliği için en tehlikeli anı yaşıyoruz” dedi.
"Diplomasi için hala yer olduğuna inanıyoruz’’
AB’nin her zaman olduğu gibi diyalog ve diplomasi yoluyla sorunların çözümünden yana olduğunu hatırlatan Borrell, “Ancak aynı zamanda diplomasi için hala yer olduğuna inanıyoruz. En kötüsünden kaçınmak için herkesin endişelerinin, Rusların da endişelerinin neler olduğunu tartışmaya, bilmeye hala yer var. En kötüsüne hazırlıklı olun ve bundan kaçınmaya çalışın” dedi.
“140 bin asker sınıra yığılarak çay içmeye gitmeyecek”
Rusya’nın asker yığınağını açık bir tehdit olarak nitelendiren Borrell, “140 bin askeri ağır silahlarla bir ülkenin sınırına yığarken aynı zamanda bu ülkenin bağımsızlığından söz ediyorsunuz, ki bu kesinlikle güçlü bir tehdit oluşturuyor. 140 bin asker sınıra yığılarak çay içmeye gitmeyecek. Bu nedenle barış ve güvenlik için büyük bir riskten kaçınmak için çabalarımızı artırmalıyız’’ ifadelerini kullandı.
“Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Avrupa Birliği üye devletlerine konuyla ilgili bir mektup gönderdi”
Rusya’nın diyalog sürecinde kendi tezlerini AB üyesi ülkelere iletmeye devam ettiğini bildiren Borrell, “Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Avrupa Birliği üye devletlerine konuyla ilgili bir mektup göndererek Rusya'nın güvenlik endişelerinin dikkate alınmasını istedi. Bu mektuba verilecek cevabı koordine ediyorum ve krize diplomatik bir çözüm için hala yer olduğu konusunda ısrar ediyorum’’ dedi.
PUTİN'İN KARARI BİLİNMİYOR!
ABD'li yetkililer Rus ordusunun Ukrayna sınırına halihazırda 110 bin asker yığdığını ancak Rusya lideri Vladimir Putin'in işgale ne zaman girişeceğine dair bir karar verip vermediğinin bilinmediğini söylüyor. Washington'a göre, Moskova Şubat ortasında Ukrayna'yı tamamen işgal etmek için yaklaşık 150 bin asker topluyor.
İsimleri gizli tutulan iki ABD'li yetkili, Rusya'nın tam kapsamlı bir işgal hareketi düzenlemeye yetecek askeri kapasitesinin yüzde 70'ine ulaştığını belirtiyor. Şubat ayı ortasında sınır bölgesinin büyük oranda donmuş olacağını ve bu sayede akarsu ve göllerden de Rusya'nın 'rahatlıkla ağır silahları ve büyük araçları' taşıyacağını belirten yetkililer, birkaç hafta içinde Rusya'nın işgal için hazırlanmış olabileceğini kaydediyor.
Ancak yetkililere göre hava şartları, 15 Şubat'tan Mart sonuna kadar Rusya'nın daha da fazla askeri yığınak yapmasının önünü açacak.
'KİEV 48 SAATTE DÜŞER'
Muhtemel bir savaşta Ukrayna başkenti Kiev'in düşmesinin yalnızca 48 saat alacağı, 50 bin sivilin iki gün içinde hayatını kaybedeceği, Ukrayna ordusundan 25 bin, Rus ordusundan ise 10 bin askerin öleceği tahmin ediliyor. Savaş aynı zamanda büyük bir göç hareketini tetikleyecek ve çoğunluğu Polonya sınırına ulaşmaya çalışan 5 milyon insan yollara dökülecek.
Amerikalı yetkilileri işgalin bu ay ortasında olabileceğine inandıran faktörler arasında Rusya’nın stratejik nükleer güçlerinin ilkbahar mevsiminde olan tatbikatlarının Şubat ortasına çekilmesi de var.
MACRON'DAN 'YENİ BİR DENGE' ÇAĞRISI
Fransa lideri Macron, savaşı önlemek adına bir anlaşmanın mümkün olduğunu düşündüğünü ve Rusya'nın kendi güvenlik endişelerini dile getirmesinin meşru olduğunu söyledi. Moskova'ya gitmeye hazırlanırken konuşan Macron, öncesinde Avrupalı ülkeleri korumak ve Rusya'yı yatıştırmak üzere 'yeni bir denge' çağrısında bulundu.
Journal du Dimanche gazetesine röportaj veren Macron, Rusya'nın amacının Ukrayna olmadığını; NATO ve AB ile kuralların açıklığa kavuşturulması olduğunu aktardı. Rus mevkidaşı ile diyaloğunun askeri çatışmayı önlemek için yeterli olacağını umduğunu belirten Macron, Putin'in daha geniş konuları tartışmaya açık olacağına inandığını dile getirdi.
Pazar günü ABD Başkanı Joe Biden ile de görüşen Macron, Moskova'nın gerilimi azaltmak için tek taraflı önlemler almasını beklememek gerektiğini ve Rusya'nın kendi endişelerini dile getirme hakkına sahip olduğunu söyledi.
Buna karşın Macron, Rusya ile kurulacak diyaloğun 'herhangi bir Avrupa devletinin zayıflamasından geçmeyeceğini' belirtti. Macron, "Egemenliklerini ve huzurlarını korumaya muktedir yeni bir denge önererek Avrupalı kardeşlerimizi korumalıyız" diye konuştu ve şöyle devam etti: "Bu, Rusya'ya saygı duyarak ve bu büyük toplum ve ulusun çağdaş travmalarını anlayarak yapılmalıdır."
Moskova'ya ve ardından ertesi gün Ukrayna'nın başkenti Kiev'e yapılacak seyahatler, Alman ve Amerikan müttefikleriyle koordine ediliyor.
Fransız Cumhurbaşkanı daha önce Rusya ile yeni bir ilişki çağrısında bulunmuş ve Ocak ayında da AB'nin Washington'a güvenmek yerine Moskova ile kendi diyalogunu başlatması gerektiğini söylemişti.
Moskova yönetimi, Ukrayna'nın NATO'ya üye olmasının engellenmesi ve birliğin Doğu Avrupa'daki askeri varlığını azaltması da dahil olmak üzere bazı taleplerde bulunuyor. Batı ise bu talepleri reddedip, bunun yerine nükleer silahların azaltılmasına ilişkin görüşmeler gibi başka müzakere alanları öneriyor.
Rusya'nın askeri sevkiyatına karşılık ABD ve Batılı müttefikleri de Doğu Avrupa'daki NATO ülkelerine asker gönderiyor. ABD'nin Polonya ve Romanya'ya yaklaşık 3 bin ekstra asker göndereceği açıklamasının ardından Kremlin, Washington'u gerilimi alevlendirmekle suçladı.