03.11.2023 - 07:00 | Son Güncellenme:
DIŞ HABERLER SERVİSİ
Hamas’ın 7 Ekim’de gerçekleştirdiği saldırıların ardından Gazze’ye yönelik bombardımanı aralıksız sürdüren İsrail’e, tutumunda bir değişiklik yapması için uluslararası baskı artıyor. Son olarak, ‘İsrail’in kendini savunmasına’ destek veren ABD yönetiminin en tepesinden de bir “insani ara” çağrısı geldi.
ABD Başkanı Joe Biden, Minnesota eyaletindeki bir bağış etkinliğinde yaptığı konuşmada Gazze’de insani ara çağrısı yaptı. Etkinlik sırasında kendisini Haham Jessica Rosenberg olarak tanıtan bir kişi, Biden’a, “Bir haham olarak acil ateşkes çağrısı yapmanıza ihtiyacım var” diye seslendi. Biden ise, “Bu İsrailliler için de Müslüman dünyası için de inanılmaz karmaşık bir durum. Ben 2 devletli çözümü en başından beri destekledim” ifadelerini kullandı. Ortadoğu’daki çatışmalarla ilgili duyguları anladığını söyleyen Biden, “Sanırım bir araya ihtiyacımız var. Ara kelimesiyle demek istediğim şey bir duraklama, esirlerin serbest bırakılması için zaman vermek gerekiyor” ifadelerini kullandı. Beyaz Saray ise, Biden’ın bu sözlerle Hamas’ın rehin tuttuğu insanlardan söz ettiğini savundu.
NETANYAHU ‘GİDİCİ’
Öte yandan Biden ‘ara verilmesi’ çağrısında bulunurken tam bir ateşkes çağrısı yapmaktan ise kaçındı.
Biden’ın İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile mesafeli bir ilişkisi olduğu bilinen bir gerçek. Netanyahu, eski başkan Donald Trump ile çok yakın bir ilişkiye sahipti. ABD basınına yansıyan son haberlerde ise, Beyaz Saray’ın, Netanyahu’nun günlerinin sayılı olduğunu düşündüğüne dair bir iddia yer aldı. ABD’nin önde gelen yayın organlarından “Politico”, Biden yönetiminin Netanyahu’nun siyasi kariyerinin sona yaklaştığı düşüncesinde olduğunu yazdı. Beyaz Saray’dan iki yetkiliye dayandırılan iddiaya göre Biden, bu düşünceyi Netanyahu’ya da aktardı. Hatta Biden, görüşmenin bir noktasında Netanyahu’dan, görevden ayrılmak zorunda kaldığı bir senaryoyu değerlendirmesini de istedi. ABD’li yetkililerden biri, İsrail’de Netanyahu döneminin muhtemelen birkaç ay içerisinde ya da Gazze Savaşı’nın ilk bölümünün tamamlanmasının ardından sona ereceğini söyledi. Yetkililere göre Hamas’ın şok edici saldırısı ve buna yol açan istihabarat zafiyeti Netanyahu’yu inanılmaz derecede zayıflatmış durumda.
Haberde Netanyahu sonrası dönem için Washington’ın yönetimde yer alan ve almayan bir dizi İsrailli siyasetçiyle temas halinde olduğunu, bunlar arasında Benny Gantz, Naftali Bennett ve Yair Lapid gibi isimlerin bulunduğu kaydedildi.
Öte yandan Haaretz’de yer alan bir başka haberde ise, ‘Biden yönetimi, Filistin yönetimini Gazze’de nihai bir otorite organı olarak sunmaya çalışırken, Netanyahu’nun iktidar koalisyonunun aşırı sağcı üyeleri onu zayıflatmaya çalışıyor’ denildi. İsrail hükümeti içinde Filistin Yönetimi konusunda büyük görüş ayrılıkları gözlemlenirken, bu konu ABD ile ilişkilerde de sorun teşkil ediyor.
İSLAMOFOBİ ÇALIŞMASI ENDİŞELERİ GİDERMEDİ
ABD yönetimi, İsrail ve Hamas arasında çatışmaların yaşandığı dönemde artan İslamofobiye karşı yeni adım atacağını açıklayarak “İslamofobiye Karşı Ulusal Strateji” geliştireceğini duyurdu. Çarşamba günü açıklanan programa göre, Müslümanları “ırkları, ulusal kökenleri, soyları ya da başka herhangi bir nedenle ayrımcılık, nefret ve şiddetten” korumak için kapsamlı bir plan oluşturulacak. Bununla birlikte ABD’deki Müslümanların, Gazze’deki durumla ilgili tutumu nedeniyle Biden’a olan desteğinde bir azalma gözlemlendiği ifade ediliyor. Nitekim İslamofobi çalışmasının aslında geçtiğimiz hafta açıklanacağı, ancak ülkedeki Müslüman temsilcilerin ABD’nin Gazze’ye yönelik tutumuyla ilgili endişeleri nedeniyle ertelendiği iddia edildi.
İSTİHBARAT HAMAS’I TAKİBİ BIRAKMIŞTI
Amerikan “The Wall Street Journal” gazetesinin haberine göre, ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA), 11 Eylül 2001’deki terör saldırıları sonrası Hamas ve diğer Filistinli gruplar hakkında casusluk yapmayı bırakarak, önce El Kaide, sonra da DAEŞ gibi örgütlere odaklandı. Habere göre, Hamas’ın ABD’ye yönelik bir tehdidinin olmadığını düşündü ve bu örgütle ilgili istihbarat çalışmalarını tamamen İsrail’e bıraktı. Şarku’l Avsat’ın aktardığına göre, ABD’li yetkililerin bir kısmı, 30’dan fazla Amerikalının öldürülmesi ve 10’unun kayıp olması, bölgesel bir savaş korkusunun artması ve Hamas’ın 7 Ekim’de İsrail’e saldırmasından bu yana milyarlarca dolarlık Amerikan askeri teçhizatının Ortadoğu’ya yönlendirilmesi çerçevesinde, ABD’nin Hamas’ın ABD vatandaşlarına yönelik tehdidini yanlış değerlendirdiğini savunuyor.