26.11.2023 - 10:50 | Son Güncellenme:
Milliyet.com.tr
7 Ekim'de patlak veren İsrail-Hamas arasındaki savaşta geçtiğimiz Perşembe günü ateşkes ilan edildi. Bu anlaşmayla beraber Hamas kadın ve çocuklardan oluşan 50 rehineyi serbest bırakacağını duyurdu. İsrail bu süreçte Hamas'ın saldırısının İran destekli olduğunu öne sürdü, ancak ABD şimdiye kadar bununla ilgili bir kanıt bulamadıklarını açıkladı. Hamas'ın 7 Ekim baskınında İran'ın rol aldığı yönündeki haberleri bizzat dini lider Ali Hamaney tarafından yalanlandı ancak Hamaney saldırıyı yapanların ellerinden öptüğünü söylemekten de geri kalmadı.
Hizbullah: Otuz yılı aşkın bir süredir İran'la güven ve karşılıklı çıkara dayalı ilişkiler kuran grubun hem siyasi partisi hem de askeri gücü var.
Yemen'deki Husiler: İran, yıllardır Yemen'deki Husi gruplara kendisine göre 'çok az maliyetli' silahlar sağlıyor.
Suriye: İç savaş sonrası hala iktidarda kalan Beşar Esad, Rusya ile birlikte bunu İran'ın 80 bin askerine borçlu ( Çoğu Hizbullah üyesi).
Irak: İran, Irak'ta Hizbullah'ın bir kanadı olan bir başka askeri milis gücü de destekliyor. Kata'ib Hizbullah olarak da bilinen bu kuvvetler son günlerde ABD üslerine yönelik saldırılar gerçekleştirdi.
İsrail basını ise "ABD İran'ı nükleer bombayla vurmalı" başlıklı haberinde adeta yeni bir krizi ateşledi. 21. yüzyılda savaşların "vekalet" üzerinden döndüğünü belirten Jerusalem Post, gazetesi İran'ın Hamas ve Yemen'deki Husilerle birlikte İsrail için tehdit oluşturduğunu yazdı.
Birleşmiş Milletler'de İsrail karşıtı oy kullanan ülkeleri "düşman" olarak nitelendiren Jerusalem Post, bu ülkelerin savaşı İsrail aleyhine çevirmesinin an meselesi olduğunu belirtti. Mike Evans imzalı yazıda İsrail'in ABD'nin küçük bir eyaleti kadar olduğunu hatırlatan analizin devamında savaşın ülke ekonomisine olan büyük zararına değinildi. İran'ın Lübnan'da Hamas'tan iki kat daha büyük bir vekil gücüne (Hizbullah) olduğunu belirten Post, Hizbullah'ın Hamas'tan 10 kat fazla asker ve füzesinin olduğunu bildirdi.
İran'ın on yıllardır "küçük şeytan" İsrail'e karşı bir çeşit savaş yürüttüğünü aktaran Evans 7 Ekim saldırılarını "İsrail'in Pearl Harbor"u olarak nitelendirdi. İsrail Dışişleri Bakanlığı'nın 2021 yılında yayınladığı raporda İran'ın vekil güçlerini geçmiş dönemlerden daha fazla desteklemeye başladığı kayıtlara geçti. ABD'nin 2024 yılında başkanlık seçimi sonrası okları İran'a çevireceğini öne süren gazete, İran'ın olası bir savaşla karşı karşıya kalacağını yazdı.
İran'ın Orta Doğu'daki gücünü kesmenin yollarını da yazan Mike Evans, İran'a ait petrol, limanları yok ederek yeni bir savaşın başlaması gerektiğini yazdı. Bu saldırıyla birlikte İran'ın 72 saat içerisinde iflas edeceğini belirten Jerusalem Post, saldırının aynı zamanda İran halkında ayaklanmaya neden olacağı ve hükümeti devireceğini bildirdi.
Gazeteye göre bir diğer seçenek ise nükleer bomba. İran petrolünün yüzde 80'inin üretildiği Kharg Adası'na nükleer bomba atılırsa ülkenin günlük 2,2 milyon varillik ihracatının son bulacağı belirtiliyor. "Kıyamet krizi" olarak nitelendirilen bu olası saldırısı sonrası ABD'nin İran ve dolayısıyla onun vekil güçlerinin yok edilmesi planlanıyor.