05.04.2017 - 08:47 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
Suriye'nin batısındaki İdlib'de dünyayı ayağa kaldıran kimyasal saldırının ardından bugün Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde (BMGK) kritik bir oylama var.
Türkiye saatiyle 17.00'da başlayan oturumda Fransa ve İngiltere'nin gündeme getirdiği tasarı oylanacak. Yeni Suriye tasarısında Şam rejiminden saldırının sorumlularını ortaya çıkarması isteniyor. Tasarı, 4 Nisan'daki hava operasyonları ile ilgili tüm uçuş bilgilerini, görevdeki tüm komuta kademesinin listesini Beşar Esad'dan talep ediyor.
Ayrıca, BM soruşturma ekibinin istediği askeri tesiste inceleme yapması ve askeri yetkilerle görüşmesinin sağlanması isteniyor.
HALEY: BİZZAT HAREKETE GEÇMEK ZORUNDA KALABİLİRİZ
ABD'nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Nikki Haley, Suriye'nin İdlib kentinde düzenlenen kimyasal saldırılara ilişkin, "Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi eylemde bulunma konusunda yine başarısız olursa bizzat harekete geçmek zorunda kalabiliriz." dedi.
BM Güvenlik Konseyi, Suriye'nin İdlib kentinde düzenlenen kimyasal silah saldırısının ardından Fransa ve İngiltere'nin talebi üzerine konuyu görüşmek üzere toplandı.
Haley, Konsey'de İdlib'deki kimyasal saldırıda ölen çocukların resimlerini göstererek şunları söyledi:
"Dün, ağızlarından köpükler çıkan, çaresiz ailelerinin kollarında acı çeken çocukların resimleriyle uyandık. Vücutlarında kimyasal saldırının yaralarını taşıyan, bebek bezli cansız bedenler gördük. Bu resimler karşısında gözlerimizi kapayamayız, sorumluluktan kaçamayız...Rusya'nın umrunda olması için daha kaç cocuğun ölmesi gerekiyor."
Suriye rejiminin İdlib'deki kimyasal saldırısını "yüz karası" olarak nitelendiren Haley, "Suriye rejimi için insanlık artık hiçbir şey ifade etmiyor." dedi.
İdlib'de saldırıya maruz kalan sivilleri kurtarmaya çalışanların da saldırılarda "korkunç bir şekilde öldüğüne" dikkati çeken Haley, kimyasal silahların kullanımını kınayamazsak daha geniş çaptaki çatışmaları nasıl engelleyeceğiz." ifadesini kullandı.
Haley, "Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi eylemde bulunma konusunda yine başarısız olursa bizzat harekete geçmek zorunda kalabiliriz." dedi.
Rusya'yı sürekli başkalarını suçlamakla eleştiren Haley, "Gerçek şu ki barış Rusya, İran ve Esed'in umrunda bile değil." diye konuştu.
Rusya'nın BM Daimi Temsilci Yardımcısı Vladimir Safronkov Batılı güçleri provokasyonla suçlayarak, Moskova’nın, kimyasal silah saldırısını muhalefetin gerçekleştirmiş olabileceğine dair uluslararası kamuoyunca reddedilen iddialarını yineledi.
Saldırıya dair çıkan raporların “yüzeysel ele alındığını” savunan Safronkov, paylaşılan fotoğraf ve görüntülerin gerçekliğini sorguladı.
Güvenlik Konseyi üyelerini dün dağıtılan karar tasarısı üzerinden eleştiren Safronkov, “Bu Konseydeki bazı devletler çoktan Ortak Soruşturma Mekanizması’nın bulgularını manipüle etmeye başladı bile.” diye konuştu.
ABD, İngiltere ve Fransa'nın; Esed rejiminin İdlib'de düzenlediği kimyasal silah saldırısını kınayan ve sorumluların bulunması için soruşturma açılmasını isteyen BMGK karar tasarısının oylamaya sunulup sunulmayacağına ilişkin ise henüz bir açıklama yapılmadı.
Kimyasal silah kullandığı gerekçesiyle Esed rejimine yaptırım uygulanmasını isteyen ve Konseye geçen şubat ayında sunulan benzer bir tasarı Rusya ile Çin tarafından veto edilmişti.
RYCROFT: ESED, RUSYA'YI KÜÇÜK DÜŞÜRÜYOR
İngiltere'nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Matthew Rycroft, Suriye'nin İdlib kentinde düzenlenen kimyasal saldırılara ilişkin, "Esed, Rusya'yı dünyanın gözü önünde küçük düşürüyor. Rusya itibarını geri kazanmak istiyorsa, bu saldırıyı kınamalı." dedi.
BM Güvenlik Konseyi, Suriye'nin İdlib kentinde düzenlenen kimyasal silah saldırısının ardından Fransa ve İngiltere'nin talebi üzerine konuyu görüşmek üzere toplandı.
İngiltere'nin BM Daimi Temsilcisi Rycroft, Konsey'de yaptığı konuşmada, Rusya ve Çin'in BM Güvenlik Konseyi'ndeki vetolarının Esed rejimini cesaretlendirdiğini belirterek, bu vetoların sonuçlarının dün İdlib'e kimyasal saldırı olarak geri döndüğünü söyledi.
Bütün bulguların bu saldırının bir kaç saat boyunca havadan geldiğini, sinir gazı kullanıldığını ve saldırıların rejim tarafından düzenlendiğini gösterdiğini ifade eden Rycroft, kimyasal silah kullanımının savaş suçu olduğunu vurguladı.
Rycroft, "Esed, Rusya'yı dünyanın gözü önünde küçük düşürüyor. Rusya itibarını geri kazanmak istiyorsa, bu saldırıyı kınamalı." dedi.
Rusya tutumunu değiştirmezse BM Güvenlik Konseyi'nin yine tıkanacağı uyarısında bulunan Rycroft, şunları söyledi:
"Dünya bize hiçbir şey yapamayan diplomatlar olarak bakıyor, Rusya'nın uzlaşmaz tavrı karşısında elimiz kolumuz bağlı... Bu korkunç anlamsız saldırılarason vermeye yönelik planınız ne? Bizim bir planımız vardı ama siz Esed'i korumak için bunu reddettiniz."
DELATTRE: DÜNYA BİZİ İZLİYOR
Fransa'nın BM Daimi Temsilcisi Francois Delattre ise "Çocukları ve kadınları öldürenleri, onlara büyük acı çektirenleri kınamak için neyi bekliyoruz... Dünya bizi izliyor." dedi.
Uluslararası toplumun kimyasal silahların kullanımı karşısında sessiz kalmasının, sorumluların cezalandırılmaması mesajı göndereceğine dikkati çeken Delattre, bunun son derece tehlikeli ve kabul edilemez olduğunun altını çizdi.
Delattre, Rusya'ya rejime karşı daha güçlü bir baskı uygulaması çağrısında bulundu.
Rusya ilan etti: Veto edeceğiz
Rusya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Mariya Zaharova da, haftalık basın toplantısında BMGK'ya sunulacak karar tasarısını veto edeceklerini ilan etti.
İdlib'deki kimyasal saldırıyı 'yalan haber' olarak niteleyen Zaharova'ya göre, Şam rejimini suçlayan batı basınının aceleci olduğunu söyledi.
Tasarının gerçek olmayan verilere dayandığını savunan Zaharova, "İngiltere, Fransa ve ABD'nin hazırladığı karar tasarısı soruşturma yapılmadan birileri suçlanıyor. Moskova bu tasarının kabul edilmesini şu aşamada gerekli görmüyor" dedi.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ise, Moskova yönetiminin Suriye'de aldığı pozisyonda bir değişiklik olmadığının altını çizdi.
Rusya'nın Suriye'deki askeri operasyonlarda rejimi desteklemeye devam edeceğini belirten Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov da, hava saldırısına ilişkin verileri BMGK'ya sunacaklarını söyledi.
BMGK'ya daha önce getirilen Suriye tasarıları, Şam rejiminin müttefikleri Rusya ile Çin tarafından veto edilmişti. BMGK'da bir tasarının kabul edilmesi için 15 üyeden en az dokuzunun lehte oy vermesi ve daimi üyeler ABD, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa'dan herhangi birinin veto yetkisini kullanmaması gerekiyor.
Dünya Sağlık Örgütü, katliamda sinir gazının kullanıldığını açıkladı. Uluslararası örgüte göre, ilk bulgular sinir gazını gösteriyor.
Ölü sayısının 70'e çıktığını belirten Dünya Sağlık Örgütü, organik fosfor da içeren sinir gazının bazı vakalarda tespit edildiğini vurguladı.
Yazılı açıklamada, "Aralarında çocukların da bulunduğu 70'i aşkın kişinin ölmesine yol açan ve yüzlerce kişiyi etkileyen saldırıda yüksek düzeyde zehirli kimyasal kullanıldığına yönelik raporlar nedeniyle alarm durumundayız. Bazı vakaların, sinir gazı içeren organik fosfora maruz kaldığını gösteren bulgular var" denildi.
Örgüt, İdlib'de yaşananların 2013 yılında Suriye'nin Guta şehrindeki vakadan sonra en dehşet verici kimyasal saldırı olduğunu belirtti.
'Suriye jetleri muhaliflerin kimyasal silah deposunu vurdu'
Rusya Savunma Bakanlığı, bu sabah yaptığı açıklamada katliamdan muhalifleri sorumlu tutmuştu. Savunma Bakanı Sergey Şoygu, Suriye rejimine ait savaş uçaklarının İdlib kırsalında yalnızca kimyasal silah deposunu vurduklarını söyledi. Şoygu'ya göre muhaliflere ait kimyasal silah deposundan sızan gazlar ölümlere yol açtı.
Yeni hava saldırıları
Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi ise, bugün İdlib'de yeni hava saldırılarının yapıldığını bildiriyor. Gözlemevine göre, savaş uçakları en az beş sorti yaptı.
Suriye ordusundan henüz bu sabahki saldırılarla ilgili bir açıklama yapılmadı. Gözlemciler, uçakların kime ait olduğunun tespit edilemediğini söylüyor.
En az 58 insanın feci şekilde öldüğü saldırı, dünyayı ayağa kaldırmıştı. Saldırıdan etkilenen yüzlerce kasaba sakini boğulma tehlikesi geçirdi ya da nefes almakta zorlandı. Bazı kurbanların ağızlarından köpük geldi.İdlib'den dün gün boyunca tüyler ürperten fotoğraflar arka arkaya geldi, ağır yaralılar ise tedavi için Türkiye'ye getirildi. Hatay'da yaralıları özel kıyafetler giymiş sağlık ekipleri karşıladı.
Rejime yakın El Masdar gibi yayın organları, hafta başında rejim ordusu ve Rus komandoların İdlib'in güneyinde büyük bir taarruza hazırlandığını duyurmuştu. Haberde, katliamın gerçekleştiği Han Şeyhun özellikle vurgulanıyordu. Dünkü saldırı ise, rejime yakın herhangi bir yayın organında yer almadı.
2013'teki saldırıyı akıllara getirdi
Şam rejimi, dört yıl önce Şam’ın Doğu Guta bölgesine Sarin gazıyla saldırmış, 1400’den fazla insan ölmüştü. Saldırının ardından ABD yönetimi ve uluslararası kamuoyu büyük ölçüde Beşar Esad'ı sorumlu tutmuş, ABD Başkanı Barack Obama ‘kırmızı çizgilerin’ ihlal edildiği gerekçesiyle Suriye rejimine yönelik askeri müdahalede bulunacağını açıklamıştı.
Daha sonra devreye Rusya girmiş, Moskova’nın girişimiyle Suriye rejimi kimyasal silahların ülkeden çıkarılması ve imha edilmesi ile ilgili anlaşmayı kabul etmişti.
Rejim, tüm kimyasal silahını teslim ettiğini iddia ediyor. Ancak ülkede hâlâ zehirli gaz saldırıları gerçekleştiriliyor.
Birleşmiş Milletler, daha önce birçok kez Şam rejimini kimyasal silah kullanmakla suçladı.
Suriye'de rejimin 2011'de başlayan barışçıl ayaklanmaları şiddet kullanarak bastırma girişimi, ülkeyi iç savaşa sürekledi. Yedinci yılına giren savaşta en az 300 bin kişi ihayatını kaybetti. 5 milyondan fazla Suriyeli, komşu ülkelere sığındı. Ülke içinde de 6 milyondan fazla kişi evinden oldu.