07.12.2021 - 08:06 | Son Güncellenme:
Nazlı Erdol Akar / Milliyet.com.tr - Oxford kasabası, cumartesi günü güneşli bir gökyüzüyle uyandı, havada ise soğuk bir esinti vardı. Ve günler önce tüm kasabanın kanını donduran saldırıdan sonra, sakinlerin gönlüne biraz olsun su serpildi. Çünkü okulda dört öğrenciyi vurarak öldürmekle suçlanan 15 yaşındaki Ethan Crumbley'nin ebeveynleri, kasıtsız cinayet suçlamasıyla Detroit'de düzenlenen operasyonun ardından gözaltına alındı.
Ancak Oxford, bir yandan da 2018 baharından bu yana ABD'deki en ölümcül okul saldırısının son ev sahibi haline geldiği korkunç gerçekliğe adapte olmaya çalışıyordu. Sakinlerinin birbirine sıkı sıkıya bağlı olduğu kasabadaki derin barış ve güvenlik duygusu, en azından geçici olarak paramparça oldu. Sakinler, sanıklara öfkelenirken, bir yandan da okulun Crumpley'nin davranışını nasıl ele aldığına dair sorular toplulukta dalgalanıyor.
Cuma gecesi Oxford şehir merkezinde yüzlerce kişi, saldırıda hayatını kaybeden ve yaralanan öğrenciler onuruna ellerinde mumlar, nöbet tutup gözyaşı döktü. İlçe yöneticisi, trajedinin kaçmak ve sığınmak zorunda kalan bin 700 öğrenci ve personeli kapsayan diğer kurbanları hakkında konuşurken, kalabalık arasında bağrışlar duyuldu. Bir anda herkesi korku sardı ve insanlar koşmaya başladı.
Kalabalığın içinde bayılan birinin neden olduğu bir yanlış alarmdı ve panik dakikalar içinde yatıştı. Ancak olay, birçok kişiyi korkudan titretti ve gözyaşlarına boğdu. Başına gelen trajedinin sarstığı bir kasabanın halini gözler önüne serdi.
ANMA GECESİNDE İZDİHAM ÇIKTI
Saldırı patlak verdiğinde 14 yaşındaki kızı Oxford Lisesi'nde sınıfta olan beş çocuk babası 43 yaşındaki Casey Smith, "Herkes gergin" dedi. O ve iki çocuğu kurbanlar anısına düzenlenen nöbetteki izdihamda neredeyse eziliyordu.
Smith, Cumartesi günü erken saatlerde, savcıların çocuklarına atfedilen şiddetten ebeveynleri sorumlu tutmak için ender bir çaba göstererek, dört kez kasıtsız adam öldürmekle suçladığı James ve Jennifer Crumpley'nin tutuklanması haberleriyle ailesinin ve arkadaşlarının rahatladığını söyledi.
SİLAHI OĞULLARINA HEDİYE ETTİLER
Savcılar, Crumbley'lerin sınıf arkadaşlarını öldürmek için kullandığı iddia edilen tabancayı oğullarına temin ettiği ve oğullarının şiddet potansiyeli hakkındaki işaretleri görmezden geldiğini söylüyor.
Yetkililer, suçlamaların açıklanmasından saatler sonra çiftin kaybolduğunu ve polis köpekleri, yerel kolluk kuvvetleri, FBI ve ABD Polis Teşkilatı'nın da dahil olduğu kapsamlı bir arama başlatıldığını söyledi.
Çiftin arabasını park yerinde bulan bir işletme sahibinden gelen 911 çağrısı, polisi Detroit'in doğu yakasındaki birkaç sanat stüdyosuna ev sahipliği yapan ticari bir binaya yönlendirdi. Detroit Polis Şefi James White, polisin binaya giren "iki kaçaktan" birinin videosunu bulduğunu ve polisin olay yerine hızla intikal ettiğini söyledi. Polis, Crumbley'lerin saklanmasına yardım etmiş olabilecek bir kişiyi daha araştırıyor.
SUÇLAMALARI REDDETTİLER AMA...
Jennifer ve James Crumbley, kendilerine yöneltilen dört ayrı kasıtsız adam öldürme suçlamasını reddetti. Duruşma sırasında iddia makamı ve savunma, ebeveynlerin serbest bırakılıp bırakılmayacağı konusunda çatıştı.
"BU İKİ KİŞİ ONU DURDURABİLİRDİ"
Jennifer Crumpley, karşı karşıya olduğu suçlamaları anladığını kabul ederken gözyaşlarına hakim olamadı. McDonald, ebeveynlerin silaha "tam erişim" sağladıkları da dahil olmak üzere bazı suçlamaları anlatırken kocası şiddetle başını salladı. McDonald duruşmada, "Bu ciddi ve korkunç bir saldırıydı. Tüm toplumu etkiledi" dedi ve ekledi: "Ve bu iki kişi onu durdurabilirdi."
SOSYAL MEDYADA SİLAH ALMAKLA ÖVÜNMÜŞLER
Savunma avukatı Shannon Smith bunu reddetti ve çiftin "kesinlikle teslim olacaklarını" söyledi. Oakland County savcısı Karen McDonald, kaçma riski taşıdıklarını söyledi. Yargıç, savcılık ile anlaşarak her biri için 500 bin dolar kefalet ücreti belirledi. Cumartesi günü düzenlediği basın toplantısında Şerif Michael Bouchard da, Crumpley'lerin teslim olma isteklerine ilişkin şüphelerini dile getirdi. "Detroit'te bir depoda saklandıklarını düşünürsek, bu kesinlikle endişeye neden oluyor" dedi. Oxford'da, çiftin silahı Ethan Crumbley için satın aldığını ve kullanmasına izin vermekle sosyal medyada övündüğünü belirten Crumbley'lere yönelik suçlamalarda ortaya çıkan bazı ayrıntılar, birçok kişinin McDonald ile aynı fikirde olmasına neden oldu.
İnsanların komşularına aileleri gibi davranmaktan gururla bahsettikleri ancak silah bulundurmanın nadir olmadığı kasabanın sakinleri, aralarından herhangi birinin ölümcül bir silahla bu kadar pervasız olabileceğine şaşırdıklarını dile getirdi.
DEHŞET DÜŞTÜLER
Oxford Lisesi mezunu 21 yaşındaki Lauren Donaldson ile birlikte gece nöbetinde olan Denise Donaldson, “Kesinlikle dehşete düştüm” dedi ve “Oğullarının neler yapabileceğini bilmek zorundaydılar. Bu tamamen sorumsuzluk." diye ekledi.
Suçlamalardan nasibini olan tek kişiler Ehtan'ın ailesi değil. Okul yetkilileri de kendilerini eleştirilerin hedefinde buldu. Öğretmenler Ethan Crumbley'nin davranışlarıyla ilgili yeteri kadar gözlem yapamamakla suçlanıyor. Okul yetkililerinin suçlamalarla karşı karşıya kalıp kalmayacağı sorulduğunda, McDonald sadece soruşturmanın devam ettiğini söyledi.
McDonald'a göre Pazartesi günü, bir öğretmen çocuğu internette mühimmat ararken yakaladı. Silahlı saldırının gerçekleştiği Salı günü ise bir öğretmen, onu şu sözleri de yazdığı, şiddet içerikli bir çizim yaparken buldu: "Düşünceler durmayacak. Bana yardım et."
McDonald, Crumbley'lerin okula geldiğini ancak Ethan Crumbley'i eve götürme fikrine "direndiklerini" ve silahın yanında olup olmadığını sormadıklarını söyledi. Onlar gittikten kısa bir süre sonra silah ateşlendi ve saldırı başladı.
Kasabanın sakinlerinden 67 yaşındaki Sheryl Denzer, haftayı baş ağrısı ve kalbi kırık bir şekilde geçirdiğini söyledi. Oxford Lisesi öğrencilerinin uğrak yeri olan yakındaki bir Taco Bell'de yıllarca çalışmıştı. Ancak Oxford'da her zaman hissettiği güvenlik duygusunun kaybolmasından endişe duyduğunu söyledi. "Mahalledeki insanlar genellikle kapılarını kilitlemezdi bile" dedi. Denzer, dışarıda oynayan daha az çocuk gördüğünü de sözlerine ekledi. "İnsanlar bir süre sonra atlatacaktır. Ama en çok üzüldüğüm çocuklar. Bu olanlar onları nasıl etkiledi? Bunu aşabilir miyim bilmiyorum. Son günlerde geceler daha karanlık görünüyor."
ZORBALIĞA MARUZ KALMIŞ ÇOCUKLAR BUNLARI YAPIYOR
Okul saldırılarını değerlendiren Psikolog ve Psikolojik Danışman Mine Gülses'e göre, bu saldırılara genellikle ABD'de rastlansa da aslında her yerde görülebilir. Okul bombalayan, basan, silahlı saldırı planlayan öğrencilerin psikolojik açıdan içine kapanık, anti-sosyal eğilimleri başlamış ve genelde aile, okul ya da sosyal çevrede zorbalığa maruz kalmış oldukları görülüyor.
FARK EDİLMEME EN BÜYÜK VAROLUŞSAL SIKINTILARI OLUŞTURUR'
Maruz kalınan zorbalıkların derecesi, sosyal desteğin azlığı, toplum ve okul ortamında yok sayılmaları gibi ortak özellikleri bulunabiliyor. Gülses, bunların varsayımdan öte birçok araştırmada ortaya çıkan sonuçlar olduğunun altını çiziyor. "Aile ve okul ortamında ciddi duygusal yoksunluk, yeterli , gerekli toplumsal ve ailesel bağlanmanın olmaması, fark edilmeme en büyük varoluşsal sıkıntıları oluşturur" diyen Gülses, sözlerine, "Sağlıklı duygusal, davranışsal bağlanmanın gerçekleşmediği durumlarda agresyonun güçlü ve yıkıcı dürtüleri beslediği açıktır ve biyolojik olarak da ergenlik hormonların çok yoğun olduğu, agresyonu tetikleyebildiği bir dönemdir" diyerek devam ediyor.
'BİR RESİM YA DA ŞİİRLE BİLE SİNYAL VEREBİLİR'
Bu gibi saldırıların hazırlık sürecinin hemen hemen her zaman günler ve haftalar aldığını ifade eden Gülses, sürecin bu süreçte birçok öğrenci ve öğretmenin kulağına bir şekilde çalınacağını aktardı. Gülses, "Ergen ya okulda bir resim yapar ya şiir yazar ya da sesli olarak durumdan bahseder, yani agresyon ve planı ortaya çıkarır. Burada en önemli olan bu çocukları duymak ve görmektir" dedi. Okul psikolojik danışmanlarına bu konularda çok iş düştüğünü aktaran Gülses, "İyi gözlem, takip, aile ile iletişim esastır" diyerek gözlemin ne denli mühim olduğunun altını çizdi.
Ailelere de çok iş düştüğünü söyleyen Psikolog ve Psikolojik Danışman Mine Gülses, "Aileler çocuklarıyla konuşabilmeli ve eleştirel değil, empatik olmalı. Her çocuğun fark edilmesi ve eğer gerektiği düşünülüyorsa bir uzmana yönlendirilmeli" dedi ve ekledi: "Ve tabii toplum ve aileler davranışlarıyla çocuklara olumlu örnekler oluşturmalı."
Daha önce 1999'daki Combine Lisesi katliamı gibi pek çok saldırı gerçekleşti. Kanlı saldırılar pek çok kişinin ölümüne neden olurken, dünyayı da dehşete düşürdü ve herkesi harap etti. İşte kara bir leke olarak tarihe geçen korkunç okul saldırılarından bazıları...
Columbine Lisesi - 20 Nisan 1999 - 13 kurban
Columbine Lisesi katliamı, 12'nci sınıfa giden iki öğrencinin 20 Nisan 1999'da Colorado'daki Columbine Lisesi'nde yaptığı korkunç saldırı olarak kayıtlara geçti ve tüm dünyayı şoke etti. Eric Harris ve Dylan Klebold, 12 öğrenci ve bir öğretmeni öldürdü.
Okul kütüphanesinde 10 öğrenci öldürüldü, ardından saldırganlar intihar etti. 21 kişi daha açılan ateş sonucu yaralandı ve polisle karşılıklı ateş açıldı. Kaçmaya çalışan 3 kişi daha yaralandı. O zamanlar, bu ABD tarihindeki en kanlı lise silahlı saldırısıydı. Bu korkunç saldırı dünya çapındaki birçok ölümcül silahlı saldırı da dahil olmak üzere birçok taklitçiye ilham kaynağı oldu. Silahlı saldırıya ek olarak, saldırıda birkaç ev yapımı bomba da yer aldı. Her ne kadar infilak etmeseler de bunlardan ikisi, bölgedeki insanları öldürecek veya ciddi şekilde yaralayacak kadar güçlüydü ve kafeteryaya yerleştirilmişti. Polis okula girmekte yavaş davrandı ve saldırı sırasında müdahale etmedikleri için ağır bir şekilde eleştirildi.
Virginia Tech – 16 Nisan 2007 – 32 kurban
ABD tarihindeki en kanlı okul saldırısı, Blacksburg'daki Virginia Politeknik ve Devlet Üniversitesi'nin genel olarak Virginia Tech olarak bilinen kampüsünde gerçekleşti. 32 kurbanın hayatını kaybettiği saldırı, bunu ABD'deki en ölümcül silahlı saldırı yaptı ve ancak daha sonra 2016'da Pulse gece kulübünde ve daha sonra 2017'de Las Vegas'ta bir country müzik festivalinde yapılan silahlı saldırıda bu korkunç unvan yeni yerini alacaktı.
Saldırı, Columbine saldırısından neredeyse tam sekiz yıl sonra, 23 yaşındaki bir öğrencinin kampüste iki farklı yerde ateş açmasıyla gerçekleşti: Önce bir yurt odasında ve sonra kampüsün karşısındaki bir akademik binada. Silahı kendine çevirmeden önce toplamda 32 kurbanı öldürdü ve 23 kişiyi de yaraladı.
Sandy Hook İlkokulu – 14 Aralık 2012 – 26 kurban
Aradan sadece beş yıl geçtikten sonra, genç bir adam, ilk olarak annesini öldürdükten sonra yakındaki bir ilkokula gidip ateş açtı ve herkesi harap etti. 20 çocuğu ve altı okul yöneticisini öldürdükten sonra intihar etti.
Connecticut'ın sakin Newtown kasabasındaki Sandy Hook İlköğretim Okulu'ndaki saldırı, ulusal bir keder patlamasına neden oldu. O zamanki Başkan Barack Obama, bir noktada gözyaşlarını silmek için durarak saldırı hakkında bir açıklama yaptığında duygular daha da yükseldi. Beyaz Saray'ın brifing odasında yapılan açıklamada, "Bugün ölenlerin çoğu çocuklardı; 5 ila 10 yaşları arasındaki güzel küçük çocuklar. Önlerinde bütün hayatları vardı: Doğum günleri, mezuniyetler, düğünler, kendi çocukları. Ölenler arasında öğretmenler de vardı, hayatlarını çocuklarımızın hayallerini gerçekleştirmelerine yardım etmeye adayan kadın ve erkekler. O yüzden bugün kalbimiz kırık." Silahlı saldırıya yönelik öfke, silah yasalarında federal değişiklikler yapılmasına neden oldu, ancak tasarı geçmedi. Bunun yerine, Sandy Hook'un vurulmasından bu yana geçen yıllarda, bazı eyaletler yerel yasalarını değiştirdi.
Marjory Stoneman Douglas Lisesi – 14 Şubat 2018 – 17 kurban
Marjory Stoneman Douglas Lisesi'ndeki silahlı saldırının ardından gelen tepki diğerlerinden farklı oldu. Vurulduktan hemen sonra hayatta kalan gençler harekete geçerek silah kontrolü için ulusal bir hamle başlattılar. Florida'da 14 lise öğrencisi ve 3 okul yöneticisinin öldürüldüğü silahlı saldırıdan üç hafta sonra yeni silah yasaları çıkarıldı.
Santa Fe Lisesi – 18 Mayıs 2018 – 10 kurban
Parkland saldırısından sadece üç ay sonra, bu kez Teksas'ta başka bir lise, toplu bir katliama sahne oldu. Toplamda, sekiz öğrenci ve iki öğretmen 17 yaşındaki bir silahlı saldırgan tarafından öldürüldü.
Umpqua Community College – 1 Ekim 2015 – 9 kurban
Oregon, Roseburg'da verilen yazma derslerinden birinde bir öğrenci, birer birer kurbanları vurmaya başladı. Ardından 26 yaşındaki saldırgan olay yerinde kendini vurdu. Saldırının gerçekleştiği gün, dönemin Devlet Başkanı Obama, "Düşüncelerimiz ve dualarımız yeterli değil" dedi. "Bu yeterli değil. Hissetmemiz gereken kalp ağrısını, kederi ve öfkeyi yakalamıyor ve bu katliamın Amerika'da başka bir yerde yaşanmasını engellemek için hiçbir şeye yaramıyor."
Red Lake Lisesi – 21 Mart 2005 – okulda 7 kurban
Minnesota'daki ölümcül silahlı saldırı, aslında bölgedeki liseye sıçramadan önce başlamıştı. 16 yaşındaki saldırgan önce büyükbabasını ve büyükbabasının sevgilisini öldürdükten sonra öğrencisi olduğu Red Lake Lisesi'ne gitti ve ateş açtı. Saldırgan okulda öğrenciler, bir öğretmen ve bir güvenlik görevlisi de dahil olmak üzere yedi kişiyi öldürdü ve 5 kişiyi de yaraladı. Tetikçi, müdahale eden memurlar tarafından yaralandı, ancak daha sonra geri çekildiği ve ölümcül şekilde kendini vurduğu bildirildi.
Oikos Üniversitesi – 2 Nisan 2012 – 7 kurban
2013 yılında 43 yaşındaki eski bir öğrenci, Oikos Üniversitesi kampüsüne döndü ve ateş açarak ölümcül bir saldırı gerçekleştirdi. Tetikçi gözaltına alınmadan önce 7 kişi öldü, 3 kişi de yaralandı. İddiaya göre şüpheli, kızdığı bir kadın yöneticiyi aramaya gitti, ancak orada olmadığını anlayınca öğrencilerden sıraya girmelerini istedi. Öğrenciler isteğine uymayınca ateş etmeye başladı. California, Oakland'da meydana gelen bu saldırı, bir Amerikan üniversitesindeki dördüncü en ölümcül saldırı oldu.
Batı Nikel Madenleri Okulu – 2 Ekim 2006 – 5 kurban
32 yaşındaki yerel bir süt dağıtımcısı, kendi çocuklarını okul otobüsüne bıraktıktan sonra kamyoneti okul binasına sürdü. Okula girerken saldırganın elinde bir tabanca vardı. Bir polis memuru daha sonra, şüphelinin genç erkekleri ve yetişkinleri kasıtlı olarak okul binasından dışarı çıkardıktan sonra genç kızları öldürmek amacıyla okula gittiğini söyledi. Bir polis yetkilisi, kızların kara tahtaya dizildiğini ve "tel alıp bacaklarını birbirine bağladığını" söyledi. Şüphelinin karısı, zanlının çocukları için bıraktığı notlar buldu ve bir şeylerin yanlış olduğunu düşünerek cep telefonunu aradı.
Polis yetkilisi o sırada ABC News'a yaptığı açıklamada, "20 yıl önce hayatındaki bir şeyin intikamı hakkında bazı açıklamalar yaptı." Saldırgan, 911'i aradı ve ateş etmeye başlamadan önce onlara haber verdi, sonunda 5 kızı öldürdü ve 3 kişiyi de yaraladı. Sonda da kendini vurarak öldürdü.
Kazan Gymnasia No. 175 - 11 Mayıs 2021 - 9 kurban
11 Mayıs 2021'de Rusya'nın batısındaki Tataristan'ın Kazan kentindeki bir okula silahlı saldırı meydana geldi ve bir bomba patlatıldı. 8'inci sınıf öğrencisi 7 öğrenci ve iki öğretmen saldırıda hayatını kaybetti, 23 kişi de yaralandı. 19 yaşındaki tetikçi Ilnaz Galyaviev'in eski bir öğrenci olduğu belirlendi. 12 Mayıs'ta iki veya daha fazla kişiyi öldürdüğü gerekçesiyle suçunu kabul etti ve tutuklandı.