Onu da ‘denize gömdüler’

Terör örgütü DAEŞ lideri Ebu Bekir el Bağdadi’nin öldürüldüğü operasyonun ardından yaşanan gelişmeler ABD’li yetkililer tarafından aktarılmaya devam ediyor. Reuters haber ajansına konuşan üç üst düzey ABD yetkilisi, Bağdadi’ye denizde İslami geleneklere uygun bir cenaze töreni düzenlendiğini açıkladı. Yetkililer cenaze töreninin nerede yapıldığını açıklamazken cesedin tören sonrası denize atıldığı düşünülüyor. Konuyla ilgili Anadolu Ajansı’na konuşan ve isminin açıklanmasını istemeyen bir ABD’li savunma yetkilisi de cesedin denize gömüldüğünü teyit etti. Yetkili, cesedin yeri ve gömülme şekline ilişkin detayları paylaşmayacağını ifade etti.

Genelkurmay Başkanı Mark Milley, önceki gün Pentagon’da gazetecilere yaptığı açıklamada, Bağdadi’nin cesedinden geriye kalanların da ortadan kaldırıldığını ve cesedin fotoğrafını paylaşmayı şimdilik düşünmediklerini açıklamıştı. Milley basın toplantısında, “Bağdadi’nin kalıntıları DNA testiyle kimliğinin teyit edilebilmesi için güvenli bir tesise götürüldü. Kalıntıları ortadan kaldırıldı, süreç tamamlandı ve gereğine uygun şekilde yerine getirildi” dedi. Bağdadi’nin cesedinden geriye kalanların, 2011’de bir ABD operasyonunda öldürülen El Kaide lideri Usame bin Ladin’de olduğu gibi, denize bırakıldığı ifade ediliyor. ABD Genelkurmay Başkanı Mark Esper ise, Bağdadi operasyonundan görüntü ve fotoğrafların gizlilik dereceleri değerlendirildikten sonra basın mensuplarıyla paylaşılacağını belirtti.

Trump doğruladı

Öte yandan dün ABD Başkanı Donald Trump, Bağdadi’nin öldürülmesinden sonra yerine geçmesi en muhtemel olan kişinin de Amerikan askerleri tarafından öldürüldüğünü duyurdu. Twitter hesabından açıklama yapan Trump, “El Bağdadi’nin bir numaralı halefinin Amerikan askerleri tarafından öldürüldüğü şimdi doğrulandı. Büyük ihtimalle en üst noktaya o geçecekti. Şimdi öldü” dedi. Trump herhangi bir isim açıklamazken, bu kişinin daha önce öldürüldüğü iddia edilen DAEŞ sözcüsü Ebu Hasan el Muhacir olduğu tahmin ediliyor. Trump, bu açıklamayla el Muhacir’in öldürüldüğü iddiasını doğrulamış oldu. ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, önceki gün Ebu Hasan el-Muhacir’in, Suriye’nin Cerablus kenti yakınlarında gerçekleştirilen operasyonla öldürüldüğünü duyurmuştu.

Kimliği nasıl belirlendi?

Bu arada ABD Başkanı Trump’ın, DAEŞ lideri Bağdadi’nin etkisiz hale getirildiği operasyonla ilgili açıklamasında, kimliğinin hızlı bir şekilde tespit edildiğini açıklamıştı. “New York Times” gazetesinin haberine göre, son DNA testi cihazları yaklaşık 90 dakika içinde kimlik tespiti yapabiliyor ve bu cihazlar, ABD’de yerel ve eyalet yetkililerince kullanılıyor. Gazetenin haberinde son iki, üç yıl içerisinde DNA teknolojisindeki ilerlemelerin taşınabilir hızlı DNA cihazlarının üretimine olanak sağladığı, hem Pentagon hem de FBI’ın bu teknolojiye yatırım yaptığı belirtildi. Bu cihazların bir mikrodalga fırın boyutunda olduğu rahat bir şekilde askeri helikopterlerde taşınabildiğine dikkat çekilirken, 90 dakikada kimlik tespiti yapabiliyor. ABD güçlerinin, Bağdadi’nin kalıntılarını bölgedeki bir Amerikan üssüne götürüp, DNA testini burada yaptıkları tahmin ediliyor. Gazete, Bağdadi’ye ait DNA örneğinin 2000’lerin ortalarında hapishanedeyken alınmış ya da yakın akrabalardan elde edilen örnekler kullanılmış olabilir.

Trump’ın paylaştığı köpek merak konusu

ABD Başkanı Donald Trump’ın, DAEŞ lideri Ebubekir El-Bağdadi’yi girdiği tünelde sıkıştıran ordu köpeğinin fotoğrafını Twitter’da paylaşmasının ardından, köpeğin adı ve cinsiyeti merak konusu oldu. Trump, fotoğrafı paylaşırken “Harika köpeğin bir fotoğrafı üzerindeki gizliliği kaldırdık” derken, adının gizli kalmaya devam edeceğini de sözlerine eklemişti.

Ancak “Newsweek” dergisinin haberine göre bir Pentagon yetkilisi, köpeğin adının “Conan” olduğunu, roman karakteri “Savaşçı Conan”dan değil, komedyen Conan O’Brien’dan esinlenilerek bu ismi aldığını öne sürdü. Köpeğin adının, sahibini ve dolayısıyla görev yaptığı birliği belli etmemek adına açıklanmadığı kaydediliyor.

“Belçika Malinois” cinsi köpekler, suda, havada ve karada görev yapmak üzere eğitiliyor ve çok küçük yaşta orduya alınıyor. Operasyondaki köpekler gece görüşlü kamera ve radyo ile donatılıyor. Benzer bir köpeğin 2011’de Usame Bin Ladin baskınında da kullanıldığı hatırlatılırken, “onbaşı” rütbesi taşıyanları da var.