09.12.2008 - 10:39 | Son Güncellenme:
ABD’de gelecek ay başkanlık görevini alması beklenen Barack Obama’nın dış politika ekibi, Amerikan dış politikasını şekillendirmede kendi içinde de bir yarışa girecek gibi görünüyor.
Obama’nın kabinesine, Cumhuriyetçi Partili veya Demokrat Parti içinde Hillary Clinton gibi dişli rakiplerinden oluşan isimleri alması, "koalisyon hükümeti" veya "uzlaşma hükümeti" yönünde yorumlara yol açtı.
Barack Obama, dış politika ve ulusal güvenlik ekibini basına tanıttığı toplantıda bir gazetecinin, "Açıkladığınız bu isimler, birbiriyle uzlaşma içinde olabilecek mi" sorusu üzerine etrafında sadece kendisine sadık olanları toplayan ve bu nedenle de farklı görüşleri dinleme şansı olmadığı için doğru karar veremeyen bir konuma düşmek istemediği için, kabinesini farklı görüşlerden isimlerle oluşturduğunu anlatmış ve karar verme sürecinin kendisinde son bulacağına işaret etmişti.
Özellikle uluslararası alanda tecrübesiz olarak nitelenen Obama, bu eleştirilerin de etkisiyle kendisine başkan yardımcısı olarak, dış politika konularının uzmanı Joe Biden’ı seçmişti. ABD Dışişleri Bakanlığı görevi ise Hillary Clinton’a verildi. Clinton, bu hafta hemen ABD Dışişleri Bakanlığı binasına giderek, ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice ile bir araya geldi ve ikili bir akşam yemeği yedi.
Obama, ABD’nin BM Daimi Temsilciliği görevine, kampanyası için çalışan Susan Rice’ı getirdi. Daha önce ABD Dışişleri Bakanlığı’nda, Afrika asıllı Amerikalılardan sorumlu bakan yardımcılığı görevinde de bulunmuş olan Susan Rice’ın adı, Obama yönetiminde ABD Dışişleri Bakanlığı için de geçiyordu. Bir taraftan Hillary Clinton, Amerikan Dışişleri Bakanlığı’na ayrı bir ziyaret düzenleyip Condoleezza Rice ile akşam yemeğinde buluşurken, Susan Rice da aynı binaya ayrı bir ziyarette bulundu. Susan Rice’ın, bakanlığa kendi geçiş dönemi ekibini getirmeye çalıştığı ifade ediliyor.
BM Daimi Temsilciliği görevine getirilecek Rice’ın tutumunun bir benzerinin, daha önce görülmediği belirtiliyor. Susan Rice’ın, Obama üzerindeki nüfuzunu kullanarak, daha önceki BM Daimi Temsilcilerinin oynadığı rolden daha etkili bir rol oynamaya çalıştığı yorumları da bulunuyor.
Clinton’ın geçiş dönemi ekibi ise Susan Rice’ın çabaları konusunda yorum yapmayı reddetti. Clinton’ın binadan ayrılmasından kısa süre sonra Susan Rice’ın dışişleri bakanlığına geldiği belirtiliyor.
ABD başkanlık seçim kampanyası sırasında Susan Rice’ın erkenden Obama’yı desteklediğini açıklaması, bazılarına göre, Clinton’lara karşı bir "ihanet" olarak algılandı. Çünkü Rice, Clinton yönetimi döneminde görev yapmıştı. Rice’ın, kendi ekibini ABD Dışişleri Bakanlığı’na getirme çabasının, Obama yönetiminde bir gerginlik yaratabileceği ifade ediliyor.
Normal şartlarda, ABD’nin BM Daimi Temsilciliği pozisyonu, ABD Dışişleri Bakanına bağlı olarak çalışıyor. Ancak önceki bazı BM Daimi Temsilcileri, kabinenin bir parçası gibi kabul görüyordu.
HILLARY CLINTON ÜLKENİN 3. KADIN DIŞİŞLERİ BAKANI
ABD’nin ilk kadın Dışişleri Bakanı Madeleine Albright olmuştu. Albright’ın ardından ülkenin ikinci kadın Dışişleri Bakanı olan Condoleezza Rice, aynı zamanda ilk siyah Dışişleri Bakanı unvanını da aldı. Clinton, senatodan onay aldıktan sonra, ABD’nin üçüncü kadın Dışişleri Bakanı olacak.