11.08.2022 - 07:04 | Son Güncellenme:
Derleyen: Can Şişman / Milliyet.com.tr - Takside yalnızdılar. İkisi de birazdan başlarına gelecek olan korkunç olaydan habersiz bir yandan cep telefonlarıyla ilgileniyor, diğer yandan kendilerini araçta yalnız bırakan ve uzun süredir problem yaşadıkları babaları hakkında konuşuyorlardı. Biri 18, diğeri 17 yaşındaydı. Araç bir otelin yakınında park halindeydi. Çevrede kimse yoktu. Babaları bir anda taksiyi park edip kendilerine bir şey söylemeden aracı terk etmişti. Dakikalarca araçta bekleyen iki kardeş, babalarının bir türlü araca dönmemesinden şüphelenmeye başlamıştı. Ne yapmaları gerektiği hakkında konuştukları sırada silahla araca yanaşan birilerini gördüler. Korku ve paniğe kapılan iki genç kız için artık her şey çok geçti. 17 yıl boyunca birbirlerinin en iyi dostu olan iki kardeş hayata veda ederken de yine yan yanaydı. Onlara gözünü kırpmadan ateş açan kişiyi ise çok iyi tanıyorlardı.
BABALARI ONLARA BASKI KURMAYA ÇALIŞIYORDU
Mısırlı bir baba ile ABD'li bir annenin çocukları olarak dünyaya geldiler. Amina ve Sarah Said, çocuklarından beri her zaman annelerine daha çok düşkündü. Taksi şoförlüğü yapan babaları Yaser Said, çocuk yaşlardan beri onlara fiziksel şiddet uyguluyordu. Anneleri, kocasının şiddete meyili yüzünden evliliği bitirme kararı aldığında kız kardeşler babalarını daha az göreceklerini düşünerek mutlu oldular.
Yaşamak istedikleri hayat ile babalarının kendilerine dayatmaya çalıştığı kurallar birbiriyle çelişiyordu. Onlar kendilerini tıpkı anneleri gibi ABD vatandaşı olarak görüyor, bir Amerikalı gibi hayatlarını devam ettirmek istiyordu. Babaları ise onlarla aynı fikirde değildi. Yaser Said ve eşi Patricia Owens yollarını ayırsa da kız kardeşler bazen annelerinin bazen de babalarının yanında kalıyordu. Annelerini çok seven kız kardeşler, şiddet eğilimleri yüzünden babalarından giderek uzaklaşıyordu.
GÖRÜCÜ USULÜ EVLENMEK İSTEMİYORLARDI
Yıllar içinde anneleri ve babaları arasında bir köprü olan Said kardeşler fazla kontrolcü babalarından uzaklaşmak istiyordu. Babalarının gözünde onlar artık evlilik çağına gelmişlerdi. Onlar ise Mısırlı babalarının kendilerine dayatmaya çalıştığı kurallara karşıydılar. Babalarının planladığı gibi görücü usulü evlilik yapmak istemiyorlar, aşık oldukları Amerikalı sevgilileriyle flörtleşmeye devam etmek istiyorlardı. Babalarıyla anlaşamadıklarını yakın çevrelerindeki arkadaşları da iyi biliyordu. Kız kardeşlerin vücutlarındaki morlukları fark eden arkadaşları onlara babalarından uzak durmaları gerektiğini hatırlatıyordu.
Said kardeşler, Teksas'ta yaşayan babalarından uzak durmaya çalışsalar da Yaser Said onları takıntılı bir şekilde kontrol ediyordu. Yaser Said, kendisine haber vermeden bir hareket yaptıklarında ya da ondan habersiz bir karar aldıklarında kızlarını cezalandırmaya kalkışıyordu. Kız kardeşler ise gittikleri her yerde babalarının kendilerini gözetliyor olmasından ötürü korku içinde olduklarını en yakın dostlarıyla paylaşıyordu.
ALDIĞI TEHDİTLER YÜZÜNDEN ŞİKÂYETİNİ GERİ ÇEKTİ
Takvimler 21 Aralık 2007'yi gösterdiğinde kız kardeşlerden Amina Said, bir öğretmen arkadaşına e-posta yolladı. Bu e-postada Amina Said, kız kardeşi Sarah Said ile bilikte kaçmayı planladıklarını yazdı. Babaları yüzünden hayatlarının kâbusa dönmeye başladığını yazan Amina Said, e-postanın devamında şöyle devam etti: "O, herhangi bir şüphe bırakmadan bizi öldürecek."
Yaser Said'in şiddet eğilimini ailenin dışarıya yansıttığı ilk tarih 2007 değildi. 1998 yılında anne Patricia Owens, kocası Yaser Said'in kendisini ve kızlarına fiziksel şiddet uyguladığını yetkili makamlara iletmişti. Ancak Owens aldığı tehditlerden sonra bu şikâyetinden vazgeçmiş ve kocasından boşanma yolunu seçmişti. Anne Owens kendisini Yaser Said'den kurtarmıştı. Kızlarının babalarından uzaklaşmaları için ise Amina ve Sarah'ın reşit olma yaşlarını beklemeye karar vermişti. Owens, kendisini korumayı başardı. Ancak kızlarının başına gelecek korkunç olayın önüne geçemedi.
YANLIŞ KARAR HAYATLARINA MAL OLDU
Taksideki korkunç olaydan sadece birkaç gün önce, 2007'nin Aralık ayının son günlerinde Amina ve Sarah Said, annelerinin Teksas'ın Dallas şehrindeki evlerinden kaçıp Oklahoma'ya gitmeye karar verdiler. Kız kardeşler yalnız değildi. Yanlarında Amerikalı erkek arkadaşları da vardı. Amina Said 18, Sarah Said ise 17 yaşındaydı. Babaları son dönemde görücü usulü evlilik yapmaları için onlara baskı kurmaya başlamıştı. Kız kardeşler ise çareyi sevgilileriyle birlikte kaçmakta bulmuştu.
Kaçmalarının önemli bir sebebi vardı. Çünkü Yaser Said, kızı Amina'nın başına silah dayayıp onu öldürmekle tehdit etmişti. Babaları kızlarının sevgililerinin Amerikalı olduğundan haberdar olmuştu. Onlar artık hayatlarından endişe duymaya başlamışlardı. Ancak babalarından habersiz kararlar aldıklarında onun nasıl tepkiler verdiğini çocuk yaşlardan itibaren iyi bildikleri için kaçmak da istemiyorlardı.Oklahoma'dan tekrar Dallas'a dönmeye karar verdiler. Ancak Dallas'a dönüş kararının hayatlarına mal olacağının farkında değildiler.
'YARDIM EDİN, BABAM BENİ VURDU'
Amina ve Sarah Said, 2008 yılının yılbaşı gecesi bir otelin yakınında park etmiş bir takside vurularak öldürülmüş halde bulundu. Sarah Said dokuz, Amina Said ise iki kez vurulmuştu. Sarah Said, vurulmadan hemen önce acil yardım hattı 911'i aradı ve operatöre "Yardım edin. Babam beni vurdu. Ölüyorum" dedi. Bu cümleler Sarah Said'in ölmeden önceki son sözleri oldu. Polis ekipleri olay yerine geldiğinde artık her şey için çok geçti.
Olayla ilgili soruşturma başlatan polisin şüphelendiği isim baba Yaser Said'di. Tüm oklar artık babayı gösteriyordu. Ancak Yaser Said kayıplara karışmıştı. Polis, babanın yakalanmasında kendilerine yardımcı olacak kişiye 100 bin dolarlık ödül koydu. FBI'ın en çok arananlar listesine giren baba Yaser Said tam 12 yıl boyunca yakalanamadı. Takvimler Ağustos 2020'yi gösterdiğinde ise polisin 12 yıllık çabası sonuç verdi. Yaser Said, bu tarihte Dallas'ın 56 kilometre kuzeybatısında tutuklandı. Oğlu İslam Said ve kardeşi Yassim Said de Yaser Said'in kaçmasına yardım etmekten suçlu bulundu ve tutuklandı.
İŞTE ALDIĞI CEZA
Geçtiğimiz günlerde hakim karşısına çıkan Yaser Said, kızlarının kendi kültüründen farklı birileriyle flörtleşmesinden memnun olmadığını kabul etti ancak onları öldürdüğünü reddetti. Yılbaşı gecesi kızlarıyla akşam yemeği yemek üzere buluştuklarını, aralarındaki sorunları çözmek için restorana gittiklerini söyleyen Said, bir düşmanının kendisini öldürmek için takip ettiğini fark ettiği anda aracı park edip hızlıca kaçtığını söyledi. Kızlarının öldürülmesinden ötürü adil yargılanmaktan korktuğu için yıllardır yetkililere teslim olmadığını söyleyen Said, taksinin içinde kalan kızlarının o anda hayatta olduğunu belirtti. Yaser Said'in söylediklerine inanmayan mahkeme, babanın kızlarını 'namus cinayeti' ile öldürdüğüne karar verdi. Kızlarının vahşice öldürülmesinden suçlu bulunan Said'in ağır suç işlemesi nedeniyle ömür boyu hapis cezası aldığı açıklandı.