04.07.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:
DIŞ HABERLER
ABD’li efsanevi oyuncu Marilyn Monroe, 5 Ağustos 1962’de Los Angeles’taki evinin yatak odasında ölü bulunmuştu. Öldüğünde 36 yaşında olan Marilyn Monroe’nun yüksek dozda sakinleştirici ilaç alması nedeniyle hayatını kaybettiği açıklanmıştı. Ancak olayın intihar mı yoksa cinayet mi olduğu o tarihten beri cevaplanamayan bir soru olarak kalmıştı. Marilyn Monroe’nun dönemin ABD Başkanı John F. Kennedy ve kardeşi Bobby (Robert) Kennedy ile yaşadığı belirtilen ilişkiler, komplo teorilerinin odak noktasını oluşturmuştu. Şimdi de Monroe’nun dönemin adalet bakanı da olan Bobby Kennedy tarafından zehirlenerek öldürüldüğü iddia edildi.
Gizli veri deposu
Eski Los Angeles polis memuru Mike Rothmiller, yazar Douglas Thompson ile yazdığı ve 8 Temmuz’da yayımlanacak olan “Bomba: Bobby Kennedy’nin Marilyn Monroe’yu Öldürdüğü Gece” adlı kitabında çarpıcı iddialarda bulundu. 27 yaşındayken Los Angeles Organize Suçlar İstihbarat Birimi’nde (OCID) çalışan Rothmiller, ünlülerin hayatlarıyla ilgili bilgilerin ‘koz’ olarak saklandığı “Fort Davis” adlı veri deposunda Kennedy ve Monroe ile ilgili çok gizli arşivlere ulaştığını açıkladı.
‘Beni aramıyor’
Edindiği bilgiler nedeniyle silahlı saldırıya uğrayan ve öldürülme korkusu nedeniyle bugüne kadar konuyla ilgili konuşmadığını söyleyen Rothmiller, artık gerçeklerin duyulma zamanının geldiğini ifade etti. Rothmiller, Bobby Kennedy’nin peşine düştüğü aktrisin günlüğünün bir kopyasını da arşivlerde bulduğunu söyledi. Eski polisin gizli belgelere dayandırdığı kitabına göre, Monroe 1962’de günlüğünde, Bobby Kennedy’nin eşini ve çocuklarını bırakıp kendisiyle evleneceğini yazdı. Ancak yıldız günlüğünde Bobby Kennedy’nin son zamanlarda kendisini aramaması nedeniyle ilişkilerini açıklamayı düşündüğünü de belirtti.
Sinatra uyarmış!
Verdiği röportajlarda ve arkadaşlarına gizli ilişkisini açıklayacağının sinyallerini veren Marilyn Monroe, ölümünden bir hafta önce ünlü şarkıcı Frank Sinatra ile mafya lideri Sam Giancana’nın sahibi olduğu bir kulübe davet edildi. Günlüğüne o gece çok sarhoş olduğu için birçok şeyi hatırlamadığını yazan Monroe, Sinatra’nın kendisini kulüpte Kennedy ile ilişkisi hakkında konuşmaması konusunda uyardığını yazdı.
Şantaj fotoğrafları
Eski polis Rothmiller, daha sonra tesadüf eseri 1982’de, o gecenin yaşayan tek tanığı ve Monroe’yu canlı olarak son kez gören kişi olan Kennedy’nin kardeşi Patricia Kennedy’nin eşi aktör Peter Lawford ile karşılaştı. Kendisini CIA ajanı olarak tanıtarak Lawford’ı görüşmeye ikna eden Rothmiller, aktörü ‘blöf’ yaparak konuşturdu! Bu görüşmeye dair kayıt bulunmazken, Rothmiller kulüpteki o gece sarhoş olan Monroe’nun Giancana’nın tecavüzüne uğradığını, olası bir şantaj için uygunsuz bir şekilde fotoğraflarının çekildiğini söyledi.
Şiddet uyguladı
Bu olaydan bir hafta sonra Lawford, Bobby Kennedy ile birlikte 4 Ağustos 1962’de aktrisin Los Angeles’taki evine gitti. Monroe, kendisine hayat kadını gibi davrandığını söylediği Kennedy ile tartıştı. Kennedy, Monroe’ya şiddet uyguladı ve medyada ‘çalışkan ve iyi aile babası’ imajını yıkacak olan günlüğünü ona vermesini istedi. Monroe günlüğünü vermezken bu sırada Kennedy, sarhoş olan aktrise içine sakinleştirici kattığını söylediği suyu verdi.
‘O suyu içip öldü’
Lawford da suya zehir katıldığını bilmiyordu ve olaya müdahale etmedi. Daha sonra Marilyn Monroe aniden ölünce Lawford, olayın farkına vardı. Eve iki ajan gelirken Lawford ile Kennedy olay mahalinden ayrıldı. Kennedy, Monroe öldüğünde Los Angeles’ta olmadığını iddia etse de o gün yıldızın evinden çıktıklarında Lawford’un kullandığı araç yüksek hızla giderken bir trafik polisi tarafından durduruldu. Rothmiller, arşivde trafik polisinin kaydına da ulaştığını belirtti. eski polis Rothmiller, bildiklerini o dönem mahkemeye sunması durumunda kendisi de gizli belgeleri ifşa etmekten suçlu bulunacağı için bugüne dek konuşmadığını söyledi.