21.11.2024 - 09:31 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
Filistin Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM) İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında çıkardığı tutuklama kararlarının “memnuniyetle karşılandığı” bildirildi.
İsrail'de "gizli belgelerin sızdırılması" olayına ilişkin soruşturmada gözaltına alınan Başbakan Binyamin Netanyahu'nun yardımcısı Eliezer Feldstein, "ulusal güvenliği tehlikeye atmakla" suçlandı.
İsrail ordusu, Yemen'den fırlatılan bir füze nedeniyle Yehuda şehri ile Ölü Deniz kıyısındaki bölgelerde sirenlerin çaldığını açıkladı. Füzenin İsrail topraklarına girmeden önce etkisiz hale getirildiği bildirildi.
İsrail ordusunun Gazze kenti doğusuna bıraktığı konserve yiyecekleri yiyen 15 çocuk ve bir kadının zehirlendiği bildirildi.
İtalya Savunma Bakanı Guido Crosetto, Uluslararası Ceza Mahkemesinin (UCM), İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında tutuklama emri çıkartmasının "yanlış" olduğuna inandığını, ancak her ikisinin de İtalya'ya gelmeleri durumunda uluslararası hukuk gereği onları tutuklamak zorunda kalacaklarını söyledi.
Birleşmiş Milletler (BM), 7 Ekim 2023'ten bu yana işgal altındaki Batı Şeria'da öldürülen çocuk sayısının 3 katına çıktığını bildirdi.
Netanyahu, yaptığı görüntülü açıklamada, UCM'nin kararını eleştirdi. UCM'nin "taraflı" olduğunu ileri süren Netanyahu, Mahkemenin kendisi ve Gallant'a "hayali suçlar yönelttiğini" iddia etti.
Netanyahu, UCM'nin kararının "antisemitik olduğunu" öne sürerek "baskılara boyun eğmeyeceklerini" savundu. UCM Başsavcısı Kerim Han ve hakimler hakkında iddialarda bulunan Netanyahu, söz konusu kararı tanımadıklarını ve tanımayacaklarını ifade etti.
Bir Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsü, AA muhabirine yazılı yaptığı açıklamada, UCM'nin kararını reddettiklerini belirtti. ABD'li sözcü, "ABD, Mahkemenin İsrailli üst düzey yetkililere tutuklama emri çıkarma kararını temelden reddediyor." ifadesini kullandı.
UCM'nin İsrail'le ilgili olarak yargılama yetkisinin olmadığını savunan sözcü, bundan sonraki sürece ilişkin İsrail ve diğer ortaklarıyla koordinasyon halinde olacaklarını belirtti.
Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında tutuklama kararı çıkartmasına İsrailli bakanlar ve muhalefet liderleri tepki gösterdi.
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) İsrail Başbakanı Binjamin Netanyahu ve Yoav Gallant için tutuklama emri çıkardı.
UCM kararı X sosyal medya hesabında "UCM Ön Yargılama Dairesi I, İsrail Devleti'nin yargı yetkisine ilişkin itirazlarını reddetti ve Benjamin Netanyahu ve Yoav Gallant için tutuklama emri çıkardı," notuyla paylaştı.
Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Gallant'a yöneltilen suçlamalar arasında cinayet, zulüm ve diğer insanlık dışı eylemler var.
Mahkeme kararında ikilinin "sivillere yönelik direkt saldırı emrini verdiğine dair kanıtlar bulunduğu" belirtildi.
Kararda, ayrıca "sivillere karşı ağır silahlar kullandığının tespit edildiği, Gazze'deki açlık, sağlık hizmetlerine erişimi kasıtlı olarak engellediklerinin belirlendiği" ifadeleri yer alıyor.
KARAR NASIL UYGULANACAK?
UCM'nin çıkardığı tutuklama emirlerinin uygulanması, Roma Statüsü'nün 86 ve 87. maddeleri gereğince taraf ülkelerin yükümlülüğünde bulunuyor. Statünün 89. maddesi uyarınca Netanyahu ve Gallant'ın, UCM'ye taraf herhangi bir ülkeye seyahati durumunda, o ülkenin yetkili makamlarının kendilerini tutuklayıp Lahey'deki mahkemeye teslim etmesi gerekiyor.
Mahkemenin daha önce çıkardığı tutuklama emirlerinin uygulanmasında zorluklar yaşandı. Sudan'ın eski lideri Ömer el-Beşir hakkındaki tutuklama emri Güney Afrika ve Ürdün tarafından, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin hakkındaki emir ise Moğolistan tarafından uygulanmadı. Bununla birlikte tutuklama emirleri, şüphelilerin seyahat özgürlüğünü pratikte kısıtlıyor. Nitekim Putin, hakkındaki tutuklama emri nedeniyle BRICS zirvesi için Güney Afrika'ya gitmekten kaçınmıştı.
Netanyahu ve Gallant'ın da Kanada, Avustralya, İngiltere, Fransa, Almanya, Hollanda, Belçika, İsveç gibi ülkelerin yer aldığı ve çoğunluğu Avrupa Birliği, Afrika ve Asya ülkelerinden oluşan UCM'ye üye 124 ülkeye seyahat etmekten kaçınmak zorunda kalacağı belirtiliyor.
Filistinli yetkililer, İsrail işgal ordusunun son 24 saatteki saldırılarında 71 Gazze sakininin daha yaşamını yitirdiğini açıkladı. Böylece, savaşın 412'inci gününde Gazze Şeridi'nde can kaybı 44 bin 56'ya çıktı.
İsrail'in en çok satan gazetesi Yedioth Ahronot'ta bugün yer alan bir görüş yazısı, işgal ordusunun Gazze Şeridi'ndeki planına dair ayrıntılar sundu.
Savunma Bakanı Yoav Gallant'ın görevden alınmasının altını çizen yazı, ABD'de Donald Trump'ın başkan seçilmesine ise özel bir yer ayırdı.
Yazıya göre, bu iki gelişme Tel Aviv yönetimini Gazze Şeridi'nde 'askeri yönetim' kurmaya yaklaştırdı.
Analizde İsrail'in planını gerçekleştirmeye yönelik faaliyetlerini arttırdığı ve bu bağlamda Gazze'de 'insani yardım dağıtmak' için özel şirketlerle aktif olarak çalışmaya başladığı savunuldu.
Kağıt üzerindeki planların sahada uygulamaya sokulduğunu kaydeden yazı, ordunun askeri yönetimi pratikte uygulamak için işgal ettiği toprakları genişlettiğini ve askeri karakollar kurduğunu aktardı.
Analizde İsrail'in Trump’ın göreve başlamasını beklememe, sahada 'operasyonlar yürütme' ve yeni yönetimin faaliyetlerinin temelini oluşturacak planlar oluşturma kararı aldığı da ileri sürüldü.
Yazıda, askeri yönetimin İsrail hükümeti için ekonomik, lojistik, altyapısal ve güvenliğe ilişkin sonuçlarının yanı sıra, milyonlarca Filistinlinin kontrolü konusunda geniş kapsamlı yasal sonuçları olacağı belirtildi.
İsrail ordusu, 1 Ekim'de resmen duyurduğu Lübnan'ın karadan işgalinde bir askerinin daha öldürüldüğünü açıkladı.
Lübnan'ın güneyinde Hizbullah'la girilen çatışmada ölen askerle birlikte İsrail'in kara işgalindeki kaybı 45'e çıktı.
Aynı çatışmada yarbay rütbesindeki Golani Tugayı komutanı Yoav Yarom ise yaralandı.
Çatışmayı İsrail medyasının manşetlerine taşıyan detay ise, 71 yaşındaki araştırmacı Zeev Erlich'in de Hizbullah tarafından öldürülmesi oldu.
Bölük komutanı yarbay Yarom tarafından Lübnan'a izinsiz şekilde sokulan Zeev Erlich, askeri üniforma giyiyordu ve silah taşıyordu.
İsrail medyası Zeev Erlich'in Lübnan'daki bir arkeolojik alanı araştırmak için sınırı geçtiğini yazdı. Haberlere göre, 71 yaşındaki adam Akdeniz kıyısına yakın konumdaki bir kale kalıntısını incelemek istiyordu.
İşgal ordusu Hizbullah güçlerinden temizlendiğine inanılan bölgede rahatça hareket ederken kurulan pusudan habersizdi. Gizlenen Hizbullah üyeleri doğrudan yarbay Yarom, Zeev Erlich ve diğer İsrail askerlerini yaylım ateşine tuttu.
Yerel medya, İsrail ordusunun Erlich'in Lübnan'a izinsiz sokulmasını soruşturduğunu ancak buna karşın yaşlı adamı yedek binbaşı olarak kabul ettiğini bildirdi.
Günlük hayatta tur rehberliği yapan Erlich, özellikle İsrail işgali altındaki Batı Şeria'daki yasa dışı yerleşimcilerin tanıdığı bir isim ve ölüm haberinin ardından yerleşimcilerin çatı kuruluşu yaşlı adamı 'yaşayan bir efsane' olarak niteledi.
Beklendiği gibi aşırı sağcıların favorisi olan tarihçi Zeev Erlich'in ölümü faşist Maliye Bakanı Bezalel Smotrich tarafından üzüntüyle karşılandı. Son günlerde Batı Şeria'nın ilhakını açık şekilde dile getiren bakan Smotrich, Erlich için "Ulu toprakların sırlarını tutkuyla ortaya çıkardı" mesajını paylaştı, İsrail'in güvenliğine büyük katkı sağladığını savundu.
Bir diğer aşırı sağcı isim Miras Bakanı Amichai Eliyahu, 71 yaşındaki Zeev Erlich'in 17 yaşındaki bir gencin enerjisine sahip olduğunu yazdı. X sosyal medya platformundaki mesajında bakan Eliyahu, "Bir cebinde İncil, diğer cebinde harita" ifadesini kullandı.
On binlerce üyesi ve cephaneliğinde 150 bin kadar füzesi olduğu tahmin edilen Hizbullah, 8 Ekim 2023 tarihinden bu yana İsrail ordusuyla sınır hattında çatışıyor.
İsrail 23 Eylül tarihinde savaşı Lübnan geneline taşıyacak hamlesini yaptı, yoğun hava saldırıları başlattı. 1 Ekim tarihinde ise Lübnan'ın karadan işgalinin başladığını resmen duyurdu.
Times of Israel'in tuttuğu rakamlara göre, 8 Ekim 2023'ten bu yana ölen İsrail askeri 45'i kara işgalinde 71. Hizbullah'ın öldürdüğü rütbeliler arasında yarbay bulunuyor.
İsrail'in Gazze Şeridi'ni işgal ettiği savaşta 412'inci gün, Lübnan'ın karadan işgalinde ise 52'inci güne girildi. Savaşın tüm detaylarını canlı blog sayfasına taşıyoruz.
Lübnan'ın en büyük askeri gücü Hizbullah, Perşembe gününe de kamikaze silahlı insansız hava araçları (SİHA) saldırılarıyla başladı.
İsrail'in Akdeniz kıyı şeridi şehirlerinde sabah saatlerinde sirenler duyuldu, ordu Nehariye'de bir kamikaze drone'un savaş uçakları tarafından durdurulduğunu bildirdi.
Çarşamba günü Hizbullah'ın gönderdiği kamikaze SİHA'lardan biri Hayfa semalarında uçarken görüntülendi ve kısa süre sonra bir askeri üssü vurduğu ortaya çıktı.
Lübnan resmi haber ajansı NNA ise, İsrail jetlerinin başkent Beyrut'un güneyindeki Haret Hureyk mahallesinde üç ayrı saldırı gerçekleştirdiğini aktardı.
Habere göre, birden fazla bina bombardıman sonucu yerle bir oldu.
İsrail ayrıca güneydeki Lübnan şehirlerine de hava saldırıları düzenledi.
İç savaşın başladığı 2011 yılından bu yana Suriye'de yüzlerce hava saldırısı gerçekleştiren İsrail, Gazze Şeridi'ndeki savaşla birlikte Suriye'deki operasyonlarını da artırdı.
Hava saldırılarının çapı kuzeydeki Halep ve İdlib'e kadar genişlerken, Rus askeri üssünün bulunduğu Lazkiye ve Tartus çevresi de bombardımana tutuldu.
Yaz mevsiminde Suriye topraklarından İsrail komandoları tarafından kaçırılan bir kişiye dair ise aylar sonra resmi açıklama yapıldı. İsrail, Suriye'deki saldırılara dair çok nadir açıklama ya da yorum yapmasıyla biliniyor.
Çarşamba günü gündüz saatlerinde ise Suriye'nin orta kesiminde bulunan Palmira'da patlamalar duyuldu. Suriye Savunma Bakanlığı, İsrail jetlerinin güneydeki El Tanf bölgesinden Palmira'yı vurduğunu açıkladı.
Öğle saat 13.30 sularında üç ayrı nokta hedef alındı, İsrail savaş uçaklarının geldği rota ABD kontrolündeki Tanf bölgesiydi.
Suriye Savunma Bakanlığı, İsrail'in Palmira kentine düzenlediği hava saldırılarında 36 kişinin öldüğünü, 50'den fazla kişinin de yaralandığını açıkladı.
Resmi haber ajansı SANA’nın saldırıdan sonra yayınladığı ilk haberde çok sayıda can kaybından bahsedilmiyordu. Savunma Bakanlığı'nın açıklamasında ise 36 kişinin öldüğü, onlarca insanın yaralandığı bilgisi yer aldı.
Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi ise, İsrail saldırısında ölenlerin sayısının bugün öğle saatleri itibarıyla 68'e çıktığını bildirdi. Gözlemevine göre ölenlerden 42'si Suriye vatandaşı İran yanlısı milis. 26 yabancıdan çoğu Iraklı Nuceba Tugayları üyesi ve dördü de Hizbullah üyesi.
Uluslararası haber ajansı AFP, İsrail'in 23 Eylül'de Lübnan'a başlattığı yoğun hava saldırılarından bu yana Suriye'deki en ölümcül saldırının Palmira'da gerçekleştiğini duyurdu.
Suriye medyasında saldırıya dair yalnızca Savunma Bakanlığı'nın resmi açıklamasının bulunması göze çarpıyor.
Palmira antik kenti UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alıyor. Kent, terör örgütü DEAŞ tarafından 2015 yılında işgal edildi ve Suriye ordusu tarafından geri alınmadan önce kısmen yağmalandı.
ABD Senatosu'nda Demokrat Parti'lilerin verdiği İsrail'e silah satışını durduracak tasarılar, büyük bir çoğunlukla reddedildi.
Havan topu, tank mermisi ve GPS güdümlü bombaların yer aldığı ayrı ayrı oylamalar yapıldı.
Silah ihracatının devam etmesini isteyen senatörlerin oyu 80'a kadar ulaştı, tasarıya destek verenler ise 18 civarında kaldı.