Savaşta son dakika... İsrailli generalden İran itirafı!

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin merkezinde yer alan Nuseyrat Mülteci Kampı’ndaki yedi katlı binayı vurdu. Yerel kaynaklar, saldırı öncesi İsrail ordusunun binanın boşaltılması yönünde uyarı yayınladığını belirtti. Saldırıda, can kaybı olmazken, yıkılan binanın enkaz parçalarının etrafa saçılması nedeniyle bazı kişiler yaralandı.

İran, Viyana Büyükelçisi Abbas Bakırpur'un Lübnan Hizbullahı'na destek mesajı nedeniyle Avusturya Dışişleri Bakanlığına çağrılması üzerine bu ülkenin Tahran'daki Büyükelçisi Wolf Dietrich Heim'i bakanlığa çağırdı.

İran Dışişleri Bakanlığının yazılı açıklamasına göre, İran'ın Viyana Büyükelçisi Bakırpur'un Hizbullah'a destek paylaşımı nedeniyle Avusturya Dışişleri Bakanlığı'na çağrılmasına tepki olarak Avusturya'nın Tahran Büyükelçisi Heim, bakanlığa çağrıldı.

Bakanlığa çağrılan Avusturyalı diplomata, "Lübnan'ın siyasi yapısında aktif ve etkili bir aktör olan Hizbullah'ın özgürlükçü ve işgal karşıtı bir hareket" olduğu ifade edilerek, Avusturya Dışişleri Bakanlığının "şüpheli eyleminin hem bölgenin gerçeklerine hem de iki ülke arasındaki ilişkilere aykırı" olduğu belirtildi.

İran'ın Viyana Büyükelçisi Abbas Bakırpur, X hesabından Hizbullah'ı destekleyen bir mesaj paylaşmasının ardından Avusturya Dışişleri Bakanlığına çağrılmıştı. Bakırpur, daha sonra paylaşımını kaldırmıştı.

Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansını (UNRWA), Birleşmiş Milletler Uluslararası Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve ortakları Gazze Şeridi'nde 640 binden fazla çocuğun çocuk felci aşısı olması için çatışmalara insani araya ihtiyaç olduğunu belirtti.

Hizbullah tarafından saldırılara ilişkin yapılan iki ayrı açıklamada, Golan Tepelerinin güneyindeki Natur Yahudi yerleşim bölgesinde İsrail askerlerinin kullandığı binaların hedef alındığı ve Lübnan sınırına yakın Dovev yerleşim birimindeki bir vinç üzerine casusluk amaçlı olarak kurulmuş olan teçhizatın kamikaze dronlarla imha edildiği belirtildi.

Açıklamalarda, söz konusu saldırıların İsrail güçlerinin Lübnan'ın güneyindeki köyleri ve sivillerin yaşadığı güvenli evleri hedef almasından dolayı misilleme olarak düzenlendiği vurgulandı.

Öte yandan İsrail tarafından bu bölgelerde saldırı uyarı sirenlerinin çaldığı belirtilirken, yaralı ya da can kaybına ilişkin bilgi paylaşılmadı. Lübnan haber ajansı NNA'ya göre, İsrail topçuları Meys el-Cebel beldesi yakınındaki Güney el-Merc bölgesini fosfor bombalarıyla hedef aldı.

Burc el-Muluk beldesi çevresindeki Tel en-Nahhas bölgesi de İsrail'in topçu atışlarına maruz kaldı.

Haberde, Sur kentinin doğusundaki el-Mecadil beldesinin İsrail dronları, Nabatiyye beldesi çevresindeki açık alanın ise İsrail savaş uçaklarının hedefi olduğu belirtildi.

Lübnan Sağlık Bakanlığı, Mecadil beldesinde 3, Şihin beldesinde 1 kişinin İsrail saldırıları sonucu yaralandığını açıkladı.

İsrail ordusunun İskenderun Tugayı'nda Ruh Sağlığından Sorumlu Subayı Adi Angert, tugaya yeni atanan bir komutanın askerlerden Lübnan'da soykırım yapmalarını istediğini açıkladı.

İsrail devlet televizyonu KAN ile Kanal 12 televizyonunun haberine göre Angert, dün akşam X sosyal medya platformunda konuya ilişkin paylaşım yaptı.

Angert, İskenderun Tugayına yeni atanan Besal isimli komutanın göreve gelmesinin ardından askerlerine gönderdiği mesajında, "Tugay'a yeni bir komutan katıldı. Öncelikle savaşçıların soykırım yapmasını umuyorum. Lübnan'ın köyleri ıssız kalacak ve yolları çıkışsız olacak." ifadesini kullandığını açıkladı.

Angert, başka bir paylaşımında da Maliye Bakanı Bezalel Smotrich liderliğindeki aşırı sağcı "Dini Siyonizm" partisine mensup askerleri "ölüm yiyenler mezhebi" olarak tanımladı.

Meclis Anayasa, Hukuk ve Yargı Komitesi Başkanı Simcha Rothman, Savunma Bakanı, Genelkurmay Başkanı ve Dışişleri ve Güvenlik Komitesi Başkanına mektup göndererek Angert hakkında disiplin soruşturması ve işlem başlatılması çağrısında bulundu.

Smotrich de X platformunda yayımladığı paylaşımında, "İsrail ordusu bu kadının hala ordudan ihraç edildiğini duyurmadan bu sabah uyanmamızın bir nedeni var mı?" ifadesine yer verdi.

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin güneyinde yer alan Han Yunus'taki Zarab ailesinin evine saldırı düzenledi. Saldırı sonucu çok sayıda kişi yaralandı ve yaşamını yitirdi. Bölge sakinleri, bina enkazında arama kurtarma çalışması başlattı.

İran devlet televizyonuna göre, Hamaney, Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın liderliğindeki yeni hükümet kabinesini kabul ettiği toplantıda konuştu.

Yeni kabinenin Meclis'te eksiksiz güvenoyu almasından memnuniyetini dile getiren Hamaney, Pezeşkiyan'ın kabine listesini kendisiyle istişare ettiğini ve kendisinin de bazı isimleri özellikle tavsiye ettiğini belirtti.

Hamaney, yeni hükümetin önceliklerinden birinin pahalılık ve enflasyon sorununu çözmek olması gerektiğini ifade etti.

Ekonomideki sorunların çözümünü Batı ile müzakerelere bağlanmaması gerektiğini söyleyen Hamaney, "Umudumuzu düşmana bağlamamıza gerek yok. Planlarımız için düşmanların onayını beklememeliyiz." dedi.

Hamaney, "Bu gerçek, Cumhurbaşkanımızın sözlerinde ve Dışişleri Bakanının birkaç gün önceki açıklamalarında da mevcuttu. Elbette bu düşmanla bir yerde etkileşime girmeyeceğimiz anlamına gelmiyor ancak sorun şu ki ona güvenmememiz gerekiyor. Bazı yerlerde aynı düşmanla etkileşime girmek çelişkili değil, engel yok." diye konuştu.

Yetkililerin yapay zeka teknolojileri konusunda geri kalmaması gerektiğini belirten Hamaney, "Yapay zekayı kullanıyor olmak bizi aldatmasın. Yapay zeka kullanıcısı olmak bir avantaj değil. Yapay zekanın ustalaştırılması gereken derin katmanları var. Bu katmanlar başkalarının elinde." dedi.

Dünyada gelecekte Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı gibi yapay zeka konusunda da bir ajans kurulabileceğini ve diğer ülkelerin yapay zeka teknolojisi geliştirmesini engelleyebileceklerini söyleyen Hamaney, "Bu teknolojinin derin katmanlarına ulaşmalı ve ülke içinde yapay zekanın altyapısını takip etmelisiniz." değerlendirmesinde bulundu.

İsrail ordusu, 7 Ekim'den bu yana bombardıman altında tuttuğu Gazze Şeridi'ndeki esirlerden birinin bugün erken saatlerde sağ olarak kurtarıldığını açıkladı.

Ordu yaptığı açıklamada kurtarılan esirin 52 yaşındaki Kaid Farhan el-Kadi olduğunu bildirdi.

Sağlık durumunun iyi olduğu ve kontroller için hastaneye kaldırıldığı belirtilen Kadi'nin güneydeki Rahat şehrinin yakınlarındaki Bedevi topluluğundan olduğu aktarıldı.

İsrail'deki Kanal 14'ün haberine göre, Gazze'de canlı olarak bulunan Bedevi esire "şans eseri" ulaşıldı ve esirin yanında herhangi bir koruma yoktu.

Gazze'de halen 110 kadar İsrailli esirin olduğu tahmin ediliyor.

Belçika Kalkınma İşbirliği Bakanı Caroline Gennez, İsrail'in Gazze'ye yönelik 10 aydır süren saldırıları neticesinde bölgede salgın hastalıklar ve çocuk felcinin baş gösterdiğini ifade ederek, derhal ateşkes sağlanması için müzakerelerin yapılması çağrısında bulundu.

Gennez, X hesabından yaptığı video paylaşımda, İsrail'in Gazze'ye yönelik 10 aydır süren saldırıları sebebiyle bölgedeki insani durumun 'dayanılmaz bir hal aldığına' dikkati çekerek, "Açlık ve salgın hastalıklar dizginlenemiyor" ifadesini kullandı.

Salgın hastalıkların yayıldığı ve çocuk felcinin yeniden ortaya çıktığını belirten Gennez, "Bu arada İsrail ordusu tahliye emirleri vermeye devam ediyor. Bu da krizin patlak vermesinden bu yana ilk kez Filistinlilerin son çaresi olan Birleşmiş Milletler'in artık sahada olmadığı anlamına geliyor" dedi.

Gennez, su, gıda ve sağlık hizmetlerine erişimin 'savaş silahı olmadığını ve hiçbir koşulda bu maksatla kullanılmaması gerektiğini' vurgulayarak, Gazze'de derhal ateşkes sağlanması için müzakerelerin yapılması çağrısı yaptı.

Görgü tanıklarının aktardığına göre, çok sayıda İsrail polisinin eşlik ettiği belediye ekipleri, Doğu Kudüs'ün Silvan beldesindeki El-Bostan Mahallesi'nde Filistinli Yunus el-Avde'nin evini buldozerle yerle bir etti.

El-Bostan Mahallesi'nde Filistinlilere ait onlarca ev 'ruhsatsız' olduğu gerekçesiyle yıkım tehdidiyle karşı karşıya.

Filistin, İsrail ve uluslararası insan hakları kurumları Tel Aviv yönetiminin, Doğu Kudüs'teki Filistinli nüfusunu azaltmak amacıyla şehirde az sayıda inşaata ruhsat verdiğini belirtiyor.

Söz konusu kurumlar ayrıca Doğu Kudüs'teki Filistin topraklarını gasbeden İsraillilere verilen inşaat ruhsatlarında ise ciddi artış yaşandığına dikkati çekiyor.

Filistinli siyasi grupların çağrısıyla, Tulkerim ve Beytüllahim'de geçtiğimiz gün İsrail askerleri ile Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin saldırılarında hayatını kaybeden altı Filistinlinin yasını tutmak için bugün greve gidildi.

Söz konusu altı Filistinlinin cenaze töreni için hazırlıklar sürerken, Tulkerim ve Beytüllahim'deki grev ekonomik hayatı, ulaşımı, kamu ve sivil kurumlarındaki işleyişi felç etti.

İsrail, Gazze Şeridi'nin yanı sıra işgal altında tuttuğu Batı Şeria'da da katliam ve yıkımı artırıyor. Yasa dışı İsrailli yerleşimciler gece yarısı Vadi Rahhal köyüne baskın düzenleyip terör estirdi. Birleşmiş Milletler kararlarına rağmen inşa edilen Efrat yerleşiminden bölgeye gelen İsrailliler, Filistinlilere ait evleri taşladı.

Silahlı gece baskınında yaralanan Halil isimli bir Filistinli, ambulansların bölgeye ulaşamaması nedeniyle yaşamını yitirdi.

Al Jazeera muhabiri Nida İbrahim, giderek artan bir yerleşimci saldırısı olduğunu belirtip aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in işgal bölgesindeki yerleşimcilere daha kolay silah verilmesini sağladığını hatırlatıyor.

İsrail ordusu olaylarla ilgili soruşturma başlattığını açıkladı ancak şimdiye kadar benzer soruşturmalardan hiçbir sonuç alınabilmiş değil. Ordu, köye gönderilen askerlerin ateş açarak birçok Filistinliyi vurduğunu da açıklamasına ekledi.

Filistin topraklarını gaspeden İsraillilerin, Batı Şeria'da, Filistinlilere SDE Teiman gözaltı merkezini hatırlatarak, "tecavüz etmekle" tehdit ettiği görüntüler ortaya çıktı.

İsrailli insan hakları kuruluşu B'Tselem tarafından paylaşılan bir video ise, 4 Ağustos sabahı gerçekleşen bir başka baskındaki dehşet verici tehditleri ortaya koydu.

Maskeli bir İsrailli, sabah 07.00 sularında El Halil şehrinin güneyindeki Vadi er-Rahim bölgesine geldi. Yanında 20 kadar büyükbaş hayvanı olan İsrailli, Hirbet topluluğu üyesi El-Harini ailesine ait arpa tarlasına girdi.

Sığırlar tarlada otlamaya başlarken, olay yerine birkaç maskeli İsrailli daha arabayla geldi.

El-Harini aile fertlerine hakaret eden İsraillilerden birisi, evin ve tarlanın kendilerine 'Tanrı tarafından verildiğini' iddia ederek Filistinli aileyi kendi evinden kovdu.

Aynı İsrailli, kendisine itiraz eden El-Harini ailesine Gazze'de gözaltına alınan Filistinliler için vahşi işkencenin adresi haline gelen Sde Teiman gözaltı merkezini hatırlatarak, İbranice 'Tanrı adına tecavüz' ifadelerini kullandı.

Vadi Rahim'de yaşayanlar, maskeli İsraillilerden birinin Şem Tov Lovski olduğunu söylüyor.

İsrail'in güneyindeki Sde Teiman gözaltı merkezinde, 7 Ekim 2023'ten bu yana alıkonulan Filistinliler tutuluyor.

Sık sık işkencelerle anılan Sde Teiman, dokuz askerin Filistinli bir erkeğe cinsel işkence yaptıkları iddiasıyla gözaltına alınmasıyla gündeme geldi.

İsrail işgal birlikleri ve fanatik yerleşimciler, 7 Ekim 2023'ten bu yana Batı Şeria'da 646 Filistinliyi katletti.

İşgal altındaki Batı Şeria'da 451 bin, Doğu Kudüs'te ise yaklaşık 230 bin İsrailli, gasbedilmiş Filistin topraklarında yaşıyor.

İsrail işgal ordusunun son 24 saatteki saldırılarında 41 Gazze sakini daha hayatını kaybetti, savaşta yaşamını yitirenlerin sayısı 40 bin 476'ya çıktı.

Hamas lideri İsmail Haniye'ye İran'ın başkenti Tahran'da, Hizbullah'ın iki numarası Fuad Şükür'e ise Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta birkaç saat arayla suikast düzenleyen İsrail, Temmuz ayı sonundan bu yana misilleme bekliyor.

Hizbullah hafta sonu 320 füze ve onlarca kamikaze silahlı insansız hava aracıyla misillemenin ilk dalgasını gerçekleştirdi, İsrail ordusu ise 100 kadar savaş uçağıyla Lübnan'ın güney sınırına 'önleyici' saldırılar düzenleyip İran destekli grubun füze rampalarını vurduğunu duyurdu.

İsrail'de yayımlanan Maariv gazetesi 'önleyici' saldırıya rağmen Tel Aviv için Lübnan cephesindeki 'stratejik ikilem'in devam ettiğini yazdı.

İsrail ordusundan adı açıklanmayan yetkililer Maariv gazetesine konuştu. Söz konusu yetkililer mevcut tablonun değişmediğini, sınır hattından tahliye edilen 120 bin kişinin henüz evlerine dönemeyeceğini söyledi.

Aynı gazeteye konuşan Tümgeneral Israel Ziv ise, yalnızca kuzey cephesinde değil Hamas'la mücadele edilen güneyde de durumun parlak olmadığını itiraf etti.

Tümgeneral Ziv, İsrail ordusu Gazze Şeridi'nde işgale devam ederken 'ana düşman' İran'a karşı bir savaşa girilmemesi uyarısını yaptı.

"Neredeyse bir yıldır, en küçük düşmanımızı bile tamamen mağlup etmeyi başaramadık" diyen İsrailli general, Gazze Şeridi'nde halihazırda 20 bin Hamas savaşçısının yeniden toplandığını söyledi.

Bir cepheyi kapatıp diğerinde işi tamamladıktan sonra İran'la mücadele edilebileceğini kaydeden Tümgeneral Ziv, "İsrail en basit cepheyi bile kapatamazken herkesle savaşma görevini üstlenemez" ifadesini kullandı.

İran ve İsrail şimdiye kadar bir kez doğrudan karşı karşıya geldi. İsrail jetlerinin 1 Nisan günü İran'ın Şam Büyükelçiliği'ndeki bir binayı füzelerle yerle bir etmesi, bir misillemeyi tetikledi.

Tahran yönetimi, Devrim Muhafızları Ordusu'nun yurt dışı operasyon birimi Kudüs Gücü'nün en önemli komutanlarından Muhammed Rıza Zahedi, yardımcısı ve diğer subayların öldüğü saldırıya 13 Nisan akşamı karşılık verdi. 300'ü aşkın balistik füze ve kamikaze drone fırlatılırken, İran ilk kez kendi topraklarından İsrail'e saldırdı. İsrail müttefikleri ABD, Fransa ve Arap ülkelerinin yardımıyla füze ve kamikaze silahlı insansız hava araçlarının çoğunu gökyüzünde imha etti. İsrail, karşı misilleme olarak ise birkaç gün sonra İran'ın orta kesimindeki İsfahan'da yer alan bir askeri üssü vurdu.

İran, İsmail Haniye suikastından bu yana İsrail'e misilleme saldırısı düzenleyeceğini söylüyor. İran medyası haftalardır intikam manşetleri atarken, 'Korkunun hayaleti' gibi başlıklar dikkat çekiyor.

Bölgedeki vekil güçlerin ve İran'ın İsrail'e ne zaman ve nasıl saldıracağı şimdilik belirsizliğini koruyor, İsrail'in müttefiki ABD muhtemel bir misillemeyi durdurmak için Doğu Akdeniz ve Basra Körfezi'ne uçak gemileri konuşlandırdı.

İsrail savaş uçaklarının bu sabah sınır hattında gerçekleştirdiği hava saldırıları, en az dört kişinin yaralanmasına neden oldu.

Lübnan Sağlık Bakanlığı, Mecdel ve Tişhihin köylerinde dört kişinin yaralandığını bildirdi.

İsrail'de Hamas'la bir anlaşmaya varılmasını isteyen rehine yakınları, bu sabah bir kez daha başkent Tel Aviv'in ana ulaşım güzergahı Ayalon Otoyolu'na çıktı.

Ellerinde rehinelerin fotoğraflarıyla trafiği durduran göstericiler, 'Netanyahu rehineleri toprağa gömüyor' ve 'Umursamaz anlaşma yok, yalnızca terk edilme var' gibi pankartlar taşıdı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu aylardır rehine yakınlarının anlaşma baskısıyla yüz yüze ancak göstericiler ve destekçileri şimdiye kadar bir sonuç alamadı.

Hamas ve İsrail arasında geçen hafta Mısır'ın başkenti Kahire'de gerçekleşen ateşkes ve rehine takası müzakereleri anlaşma sağlanamadan bitti. İsrail tarafı, masaya sürekli yeni şartlar getirerek müzakereleri baltalıyor.

Topyekun savaş korkularının en üst seviyeye çıktığı günlerde İsrail'e uçan ABD Genelkurmay Başkanı Charles Q. Brown Jr, Tel Aviv'de birçok görüşme gerçekleştirdi.

Savunma Bakanı Yoav Gallant, İsrailli mevkidaşı general Herzi Halevi, ordunun üst düzey isimleriyle bir araya gelen ABD Genelkurmay Başkanı, mevcut tabloda bölgesel savaş riskinin kısmen azaldığını söyledi.

Hizbullah ve İsrail'in hafta sonu gerçekleştirdiği füze ve hava saldırılarına atıfta bulunan Charles Brown, İran'ın muhtemel misillemesine dikkat çekti.

"Olacağını bildiğiniz iki şey vardı, biri çoktan gerçekleşti. Şimdi her şey ikincinin nasıl vuku bulacağına bağlı. İran'ın nasıl yanıt vereceği, İsrail'in vereceği karşılığı belirleyecek" diyen ABD Genelkurmay Başkanı, Tahran yönetiminin Kızıldeniz'deki müttefiki Husileri ise 'joker' olarak niteledi.

İsrail medyası ABD'li generalin sözlerini manşetlere taşırken, bu sabah Lübnan sınırında yine patlamalar duyuldu. İsrail jetleri, sınır hattındaki Meys el Cebel, Hiam, Bint Cebel gibi kasabaları bombardımana tuttu.

Lübnan'ın en büyük askeri gücü Hizbullah ise İsrail'e üç ayrı saldırı gerçekleştirdiğini duyurdu. Ateşlenen kamikaze drone'lardan birinin hedefinde, Ramiye'deki gözetleme üssü vardı.

Hizbullah saldırısına uğrayan Ayelet Hashahar'da üç kamikaze silahlı insansız hava aracının infilak ettiği ve yangın çıktığı bilgisi de var.

Provokasyon listesi bir hayli uzun olan İsrail Ulusal Güvenlik
Bakanı Itamar Ben-Gvir'in Mescid'i Aksa'ya sinagog inşa planı, bardağı taşırdı. İsrailli faşist bakan, katıldığı bir radyo programında 'Mescid-i Aksa'ya bir sinagog inşa eder misiniz?' sorusuna 'Evet' yanıtını verdi.

İslam dininin en kutsal üçüncü mekanı olan Mescid-i Aksa'ya sık sık polis korumasında baskın yapmasıyla bilinen Ben-Gvir, mevcut politikanın Yahudilerin burada ibadet etmesine izin verdiği iddiasını da tekrarladı.

Provokatörün son açıklaması İsrail'i karıştırdı, ülke tarihinin en sağcı koalisyon hükümetindeki bakanlar arka arkaya Ben-Gvir'e tepki gösterdi.

'KUNDAKÇI'

Tel Aviv'deki siyasi fay hatlarını tetikleyen Itamar Ben-Gvir için bugün Ultra Ortodoks Yahudilerin gazetesi 'kundakçı siyasetçi' nitelemesinde bulundu. Yated Neeman adlı gazete, Yahudilerin kutsal bölgeye girmesini yasaklayan emirleri hatırlatıp Ulusal Güvenlik Bakanı'nın sözlerini sert şekilde kınadı.

DÜNYADAN TEPKİLER ÇIĞ GİBİ

Uluslararası tepkiler de gecikmedi, Filistin Dışişleri Bakanlığı sinagog çıkışını kınadı, Müslüman ve Arap ülkelere harekete geçme çağrısında bulundu.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik Ben-Gvir'in 'soysuz ve lanetli' bir açıklama yaptığını söyledi.

Birleşmiş Milletler, Mısır, Ürdün, Katar İsrailli faşist bakanı kınadığını duyurdu.

SUUDİ ARABİSTAN ADINI ANMADI

Kınayan ülkeler listesine bu sabah Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri de katıldı. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı'nın resmi açıklamasında Itamar Ben-Gvir'in adı geçmedi, 'İsrail işgal hükümetinde bir bakan' ifadesine yer verildi.

Riyad ve Tel Aviv yönetimleri arasındaki normalleşme görüşmeleri, Gazze Şeridi'nde savaşın patlak vermesiyle askıya alındı. ABD'nin projesi olan normalleşme hamleleri diğer Körfez ülkeleriyle sonuç verdi ancak bölgenin ağır topu Suudi Arabistan ana hedefti.

Itamar Ben-Gvir 3 Ocak 2023'te Harem-üş Şerif'e ilk kez baskın yaptığında, kutsal bölgeye beş yıl aradan sonra giren görevdeki ilk İsrailli bakan oldu. Bakanlık koltuğundaki beşinci gününde ilk provokasyonuna imza atan Ben-Gvir, gençliğinde İsrail'in bile yasakladığı ırkçı terör örgütü 'Kah'ın üyesiydi.

1995'te El Halil’deki İbrahim Camisi'nde ibadet eden Müslümanlara ateş açarak 29 Filistinliyi katleden Baruch Goldstein'a olan hayranlığını, fotoğrafını evine asarak gösterdi.

Gazze Şeridi'ndeki savaşın başlamasıyla Filistinlilerin bölgeden başka bir ülkeye veya Sina Çölü'ne sürülmesini isteyen açıklamalar yaptı.

Geçmişte de Arapların İsrail'den atılmaları çağrısı yapan faşist bakan, Gazze Şeridi'ne İsraillilerin yerleştirilmesini talep ediyor.