İsrail 300'den fazla kamikaze silahlı insansız hava aracı ve füze ateşleyen İran'a nasıl misillemede bulunacak? Dünya bu sorunun yanıtını ararken, İran'ın tarihte ilk kez kendi topraklarından İsrail'e saldırdığı Orta Doğu'da gerilim dinmiyor. Bölgedeki tüm gelişmeleri dakika dakika canlı blog sayfasına taşıyoruz.
BM Soruşturma Komisyonu, İsrail'i 7 Ekim saldırılarıyla ilgili devam eden soruşturmada mağdurlar ve birinci elden tanıklarından kanıt toplama çabalarını aktif bir şekilde engellemekle suçladı. İsviçre’nin Cenevre kentinde Mısır tarafından diplomatlar için düzenlenen bir basın toplantısında konuşan komisyon üyesi Chris Sidoti, "İsrail hükümeti söz konusu olduğunda, sadece işbirliği eksikliği değil, İsrail'in güneyinde meydana gelen olaylarla ilgili İsrailli tanık ve mağdurlardan kanıt alma çabalarımızın aktif bir şekilde engellenmesiyle karşı karşıya kaldık" dedi.
İsrail hükümetine işbirliği çağrısında bulunan Sidoti, İsrail'in güneyindeki olayların mağdur ve tanıklarından komisyonla temasa geçmelerini isteyerek, "Birçok kişiyle temasımız var, ancak daha fazla kişiyle temas kurmak istiyoruz" dedi.
BM Soruşturma Komisyonu, 7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail ve işgal altındaki Filistin topraklarında tüm taraflarca işlenen savaş suçlarına ilişkin kanıt topluyor.
İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, Filistin devletinin tanınması için çıktığı Avrupa turunda Slovenya’ya geldi. Sanchez, ziyareti sırasında bağımsız bir Filistin devletinin bir an önce tanınması gerektiğini belirterek, "İspanya Filistin'in BM'ye tam üye olması için çaba gösterecektir" dedi.
İran’ın İsrail’e düzenlediği saldırının ardından AB Dışişleri Bakanları, çevrimiçi olarak olağanüstü toplandı. AB Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, toplantının ardından basın toplantısı düzenledi. Borrell, bölgede zaten gergin olan durumun İran’ın İHA ve füzelerle gerçekleştirdiği ve İran-İsrail hattında daha önce emsali görülmemiş olan hava saldırısıyla tırmandığını ifade etti.
“BU ADIMLARIN SONUNDA TAM MANASIYLA BİR SAVAŞLA KARŞI KARŞIYA KALACAĞIZ”
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres'in ifadelerine değinen Borell, “bölgenin uçurumun eşiğinde" olduğunu söyledi. Borrell, “Uçurumun eşiğinden uzaklaşmak zorundayız. Bir tür satranç oyunu ile karşı karşıyayız. Biri diğerine saldırıyor. Diğeri cevap veriyor ve bu oyunun her safhasında verilen cevap şiddetleniyor. Bu adımların sonunda tam manasıyla bir savaşla karşı karşıya kalacağız ve bu bizim istediğimiz bir şey değil. Bölgede böyle bir şeye gerek yok” dedi.
Ne dünyanın ne de Gazze’deki halkın böyle bir şeyi istemediğini zira böylesi bir durumda savaşın durmayacağını ve Gazze’deki insanların acısının artacağını vurgulayan Borrell, “Bu nedenle bakanlar, bugün güçlü bir duruş sergiledi ve uçuruma düşülmemesi için bölgedeki tüm aktörlere uçurumun eşiğinden uzaklaşma çağrısında bulundu” dedi.
Bu konunun yarın başlayacak önümüzdeki günlerdeki AB toplantılarında da ele alınacağını vurgulayan Borrell, siyasi oryantasyon amacıyla tertiplenen bugünkü video görüşmesinde tarafların tamamının İran’ın saldırılarını güçlü bir şekilde kınadığını ifade etti.
“BAZI ÜYE ÜLKELER, İRAN’A YÖNELİK KISITLAYICI TEDBİRLERİN GENİŞLETİLMESİ TALEBİNDE BULUNDU”
Borrell, “Aynı zamanda üye devletler, AB’nin İsrail’in güvenliğine olan desteklerini bir kez daha ortaya koydu. Gerginliğin daha fazla tırmanmasından kaçınılması ve tüm aktörlerin itidale davet edilmesi konusunda da hemfikir durumdayız. Bu toplantının ardından bölgede kilit öneme sahip ortaklarımızla olan temaslarımızı artıracağız. Bazı üye ülkeler, İran’a yönelik kısıtlayıcı tedbirlerin genişletilmesi talebinde bulundu. Bu talebi, yaptırımlara ilişkin gerekli işlemlerin yapılması için Dış İlişkiler Servisine (EEAS) taşıyacağım” dedi.
Teklifin İran’ın Rusya’ya insansız hava aracı sağlaması aleyhindeki yaptırım rejimini genişleteceğini ve bunun aynı zamanda Orta Doğu’daki İran destekli gruplara füze tedarikini kapsayacak hükümler de içerebileceğini vurgulayan Borrell, bu vekil grupların Lübnan sınırında, Yemen’de, Irak’ta ve Suriye’de bu füzeleri kullanan gruplardan oluştuğunu ifade etti.
Teklife destek verdiğini vurgulayan Borrell, diplomatların konu üzerinde çalışma yapacağını ve bakanların konuyu 22 Nisan Pazartesi günü Lüksemburg’da gerçekleştirilecek AB Dışişleri Bakanları olağan toplantısında bir kez daha görüşeceğini açıkladı.
BM, Filistinliler için harekete geçmeyi planlıyor. BM’nin Filistin topraklarındaki İnsani İşler Koordinasyon Ofisi Başkanı Andrea De Domenico, savaştan zarar gören Gazze Şeridi ve Batı Şeria'daki Filistinlilere yardım için yarın 2,8 milyar dolarlık bağış çağrısı yapacağını açıkladı. Domenico, söz konusu yardımın yüzde 90'ının Gazze Şeridi için olduğunu belirterek, ilk planın 2024 yılı için 4 milyar dolar olduğunu, ancak insani yardım dağıtım erişiminin "sınırlı” olması nedeniyle bütçenin düşürüldüğünü aktardı.
Birleşmiş Milletler (BM) Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlendirilmesi Birimi, İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarında 7 Ekim’den bu yana 10 binden fazla kadının hayatını kaybettiğini belirterek, hayatını kaybeden kadınların 6 bininin arkalarında 19 bin yetim çocuk bıraktığı ifade edildi.
Portekiz Dışişleri Bakanlığı, İran Büyükelçisini bakanlığa çağırdı. İran Büyükelçisine, Portekiz’in İran’ın İsrail’e yönelik saldırısını kınandığının yeniden iletilirken, 13 Nisan'da İran tarafından el konulan Portekiz bandıralı MSC Aries adlı konteyner gemisinin serbest bırakılması yönünde talepte bulunuldu.
Portekiz Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, "Dışişleri Bakanlığı bu resmi adımın sonuçlarını bekleyecek ve atılacak ilave adımları değerlendirecektir" denildi.
Geçtiğimiz hafta sonu İsrail'e tarihte ilk kez saldıran İran propaganda için akılalmaz bir yola başvurdu. Yaklaşık üç gün sonra ortaya çıkan skandal dünyada manşet haline geldi.
Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) tarafından Gazze Şeridi’ndeki son durumu içeren bir rapor paylaşıldı. Raporda, “İsrail Savunma Kuvvetleri’nin (IDF) Gazze Şeridi'nde havadan, karadan ve denizden operasyonları sürüyor. IDF 11 Nisan’da Gazze'nin merkezinde bir kara operasyonunun başladığını duyurdu. IDF’nin operasyonları sivil kayıplara, yer değiştirmelere, evlerin ve diğer sivil altyapıların yıkılmasına yol açmaya devam ediyor” ifadeleri kullanıldı. İsrail ordusunun 11 Nisan'da Han Yunus'tan çekilmesinin ardından UNRWA’nın diğer BM kuruluşlarıyla birlikte değerlendirme misyonuna katıldığı belirten raporda, “Misyon, okulların içinde ve yollarda bin kiloluk bombalar da dahil olmak üzere patlamamış mühimmatın varlığı nedeniyle güvenli bir şekilde faaliyet göstermede önemli zorluklar olduğu sonucuna vardı” ifadeleri kullanıldı.
Gazze Şeridi'ni yerle bir eden İsrail işgal ordusu, bugün kuzeydeki Lübnan ve Suriye sınırlarında bir dizi tatbikat gerçekleştirdi. Yerel medya, tatbikatta kara birliklerinin yanı sıra siber savaş ekiplerinin de sahne aldığını yazdı.
Times of Israel, tatbikatlarda digital savaş senaryosunun yanı sıra Lübnan ve Suriye'de muhtemel eşzamanlı savaş senaryosunun da olduğunu bildirdi.
Filistinli yetkililer, İsrail işgal ordusunun son 24 saatteki saldırılarında 46 Gazze sakininin daha yaşamını yitirdiğini duyurdu. Böylece, 7 Ekim'de başlayan savaşta can verenlerin sayısı 33 bin 843 oldu.
Irak, Suriye ve Ürdün semalarında süzülen füzeler ve kamikaze silahlı insansız hava araçları İsrail'e doğru yol alırken, dünyadaki bütün haber televizyonları yayınlarını kesti. İran'ın ilk kez kendi topraklarından 'şeytani rejim' olarak nitelediği İsrail'e saldırdığı misilleme, Tahran yönetiminin en yakın müttefiki Rusya'da da geniş yankı buldu.
Çoğunluğu Kremlin tarafından kontrol edilen Rus medyasında zafer vurguları öne çıkarken ABD beklendiği gibi her şeyin suçlusu olarak gösterildi.
Resmi televizyon Rossiya-1'in ünlü propagandist sunucusu Dmitry Kiselev, yaşananları 'Dünya askeri tarihindeki en büyük muharebe drone saldırısı' olarak niteledi.
Kiselev'in sunduğu Vesti Nedeli (Haftanın Haberleri) programına bağlanan bir muhabir, İran'ın ne ABD'den ne de İsrail'den korkmadığını gösterdiğini belirtip başarının vurulan hedeflere göre ölçülemeyeceğini savundu.
Kanal 1 televizyonundaki Voskresnoye Vremya programında ise saldırının sonuçları 'sembolik' olarak tanımlandı. İsrail ordusunun hafif hasar aldığını belirten televizyon, "Uzmanlar İran'ın saldırısının sembolik olduğuna dair hemfikir" ifadesine yer verdi, Tahran yönetiminin cephaneliğinin yüzde 1'inden daha azını kullandığı aktarıldı.
Rus ordusunun televizyonu Zvezda, Washington'ın mevcut tabloda beti benzi atmış göründüğünü savundu, ABD lideri Joe Biden'ın söz konusu saldırı hakkında önce ulusa seslenmek istiyor gibi göründüğünü ancak daha sonra fikrini değiştirdiğini bildirdi. Zvezda, "Ve Biden yatağa gitti. 10 yıl önce ABD'den gelen İran silahlı insansız hava araçlarının hiçbir yerde uçmayacağı açıklaması emin olmak için yeterliydi, İsrail Suriye'deki diplomatik misyonlara saldırmaya cezaret edemezdi. Ancak dünya lideri gözümüzün önünde zayıf düştü ve tek kutuplu dünya çökerken Beyaz Saray'ın görüşleri herkesin giderek daha az ilgisini çekiyor" ifadelerini kullandı.
Birçok Rus televizyonu Birleşmiş Milletler'deki Moskova temsilcisi Vasily Nebenzya'nın görüşlerini ekrana getirirken, Rossiya 1 televizyonu Rus diplomatın BMGK'daki oturumda Batılı ülkelerin çifte standardını dile getirdiğini duyurdu. Kanal 1 televizyonu, Nebenzya'nın çatışmadan ABD ve Avrupa'yı sorumlu tuttuğunu izleyicilerine aktardı. Moskova'ya göre, Orta Doğu'da bir başka gerilimin tırmanmasının nedeni Batı'nın çifte standardı ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin eylemsizliği.
Bir başka Rus televizyonu NTV, sabah haberlerinde İran'ın misillemesinin doğrudan Batılı ülkelerin İsrail'in Şam saldırısına karşı aksiyona geçmemesi sonucu olduğunu belirtti, diplomat Nebenzya'nın açıklamalarına yer verdi.
Rus propagandistler misillemenin İran'ın güç gösterisi olduğunu söylerken, kamikaze drone ve füze saldırısının yeni bir savaşa yol açmayacağının altını çizdi. 60 Dakika programının sunucusu Olga Skabeeva, Pazartesi akşamı bir Üçüncü Dünya Savaşı senaryosunun olmadığını söyledi. İran'ın söz verdiği gibi misillemede bulunduğunu kaydeden Skabeeva, ABD lideri Biden'ın İsrail'in karşı misillemesini durdurmasının ise Washington'daki şahinler tarafından yaşlı liderin zayıflığı olarak algılandığını savundu.
NTV'deki Haftanın Sonuçları adlı televizyon programını sunan Irada Zeynalova ise, küresel bir nükleer savaştan korktuğunu dile getirdi.
İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz, dünya genelindeki 32 ülkeye mektup yazarak İran'ın füze programına yaptırım uygulanmasını talep etti.
X sosyal medya hesabından açıklama yapan Katz, ayrıca İran Devrim Muhafızları Ordusu'nun bir 'terör örgütü' olarak tanınmasını da istedi.
İran'ın şimdi durdurulması gerektiğini savunan Bakan Katz, füze programına uygulanacak yaptırımın Tahran yönetimini frenlemeye ve zayflatmaya yardımcı olacağını savundu.
İran'ın en sıkı müttefikleri arasında yer alan Çin, Tahran'a destek sundu. Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, Pazartesi günü İranlı mevkidaşı Hüseyin Emir Abdullahiyan'la telefonda konuştu.
Pekin yönetimi, İran'ın mevcut durumu iyi bir şekilde kontrol ettiğine ve bölgenin daha fazla karmaşaya sürüklenmesinden kaçındığına inanıyor.
Xinhua haber ajansı, Wang Yi'nin İsrail'in İran'ın Şam büyükelçilik binasını hedef aldığı saldırıyı güçlü bir şekilde kınadığını bildirdi. Çin, diplomatik kompleksin vurulmasını uluslararası hukukun ciddi bir şekilde ihlali ve kabul edilemez olarak tanımlıyor.
Bakan Wang Yi ayrıca, Pekin'in İran'ın füzeli ve kamikaze drone'lu misillemesini ise sınırlı ve meşru müdafaa olarak gördüğünü de ekledi.
Çinli bakan, İran'a bölgedeki diğer ülkeleri ve komşularını hedef almadığı için teşekkür etti.
İsrail'in bir numaralı müttefiki ABD ise, Tel Aviv'e desteğini bir kez daha yineledi. ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, İsrailli mevkidaşı Yoav Gallant'la yaptığı telefon görüşmesinde Washington'ın Tel Aviv'e sarsılmaz desteğini dile getirdi.
Gallant'la İran'ın eşi benzeri görülmemiş saldırısını ele aldıklarını kaydeden Lloyd Austin, ayrıca Bahreyn, Kuveyt, Katar ve Suudi Arabistan liderleriyle de gerilimi masaya yatırdığını söyledi.
ABD Başkanı Joe Biden ise, Ortadoğu'daki çatışmaların daha geniş bir alana yayılmasını önlemek istediğini söyledi. Biden, Beyaz Saray'ın önceliğinin Gazze Şeridi'nde devam eden savaşta bir ateşkes olduğunu vurguladı.
DOĞRUDAN SALDIRI YERİNE VEKİL GÜÇLER VURULABİLİR
NBC televizyonuna konuşan ABD'li yetkililer ise, İran'ın İsrail'in tepkisinin muhtemelen sınırlı olacağına ve İran dışındaki önemli hedefleri vurmaya odaklanabileceğine inanıyor.
ABD'nin değerlendirmesinin saldırı öncesinde İsrailli yetkililerle yapılan görüşmelere dayandığını ve İsrail'in yaklaşımının bundan sonra değişmiş olabileceğini kaydeden dört yetkili, Tahran'ın ciddi bir zarar vermemesinin Kudüs'ü daha az agresif bir cevap aramaya yöneltebileceğini belirtiyor.
Yetkililer, karşılık olarak doğrudan İran'a saldırmak yerine (İsrail'in müttefikleri bunun bölgeyi topyekün bir savaşa sürükleme riski taşıdığı konusunda uyardı) İsrail'in Suriye'deki milisler veya Hizbullah gibi İran'ın vekil güçlerini vurabileceğini söyledi.
İran'ın fırlattığı bazı balistik füzelerin hava savunma sistemini aşarak askeri üsleri vurduğu İsrail'de ezeli düşmana verilecek yanıt masaya yatırılırken, dünyadan karşı misillemeye girişilmemesi için çağrılar yükseliyor.
Füzelerin isabet ettiği Nevatim Hava Üssü'nü ziyaret eden İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi, İran'ın saldırısının karşılıksız kalmayacağını söyledi ancak bunun ne zaman ve nasıl olacağı konusunda bilgi vermedi.
Haaretz gazetesi, Pazartesi günü bir kez daha toplanan savaş kabinesinin İsrail'in muhtemel misillemesini görüştüğünü yazdı. Gazeteye bilgi veren kabinedeki tartışmalar hakkında bilgi sahibi olan bir kaynak, güvenlik birimlerinin askeri bir karşılık verilmesi yönünde baskı yaptığını, Başbakan Benyamin Netanyahu'nun da İran'a saldırıyı destekleme eğiliminde olduğunu söyledi. Ancak söz konusu kişi uluslararası alandaki ağır baskının İsrail'de karar verme sürecini önemli ölçüde etkilediğini de belirtti.
İSRAİLLİLERİN YÜZDE 66'SI MİSİLLEME İSTİYOR
İsrail'de yapılan anket, halkın yüzde 66'sının İran'a karşı bir misilleme istediğini ortaya koydu. Ankete katılanların yüzde 37'si misillemenin zamanı geldiğinde yapılmasına destek verirken, yüzde 29 ise derhal İran'a yanıt verilmesini istedi. Yüzde 25 misillemeye karşı çıkarken, yüzde 9 herhangi bir tercih belirtmedi.
ABD SM-3s FÜZELERİNİ İLK KEZ MUHAREBEDE KULLLANDI
İsrail'e doğru seyreden kamikaze drone'ların yarıdan fazlasını düşüren ABD'nin, Doğu Akdeniz'e konuşlandırdığı savaş gemilerinden SM-3s füzelerini kullandığı doğrulandı. İki ABD'li yetkili, Amerikan ordusunun söz konusu füzeleri ilk kez bir muharebede ateşlediğini söyledi.
Söz konusu SM-3s füzeleri Doğu Akdeniz'deki USS Carney ve USS Arleigh Burke savaş gemilerinden fırlatıldı. Fırlatılan dört ila yedi arasındaki SM-3s, İran'ın beş balistik füzesini havada vurdu.
ORTA DOĞU'YA LAZERLİ DRONESAVAR
İsrail'e destek sunan ABD ordusunun, acele bir şekilde Orta Doğu'ya laser dronesavar sistemini getirmeye hazırlandığı da bildiriliyor.
TAHRAN'DA ASKERİ HAREKETLİLİK
İsrail'in karşı misillemesini bekleyen İran'da ise Pazartesi gecesi hareketli saatler yaşandı. Başkent Tahran ve diğer şehirlerde çok sayıda askeri ekipmanın TIR'larla taşındığı görülürken, yerel kaynaklar Tahran'ın çevresindeki füzeler ve drone'lar dikkat çekti.
Ancak söz konusu hareketliliğin 18 Nisan'da kutlanacak Ordu Günü'ndeki askeri geçit töreni nedeniyle olduğu kısa sürede ortaya çıktı.
DEVRİM MUHAFIZLARI'NDAN VİDEO
İran Devrim Muhafızları Ordusu ise, İsrail'in karşı misillemesinde kullanılacak hava savunma sistemlerini bir video ile paylaştı. Videonun mesajında "Yıllardır bunun için bekliyoruz, hava savunmamız bekliyor" denildi.
İran meclisinin Ulusal Güvenlik Komisyonu sözcüsü Ebufazıl Amoy, İsrail'in karşı saldırıya geçmesi halinde daha önce hiç kullanılmayan bir silahı devreye sokmaya hazırlandıklarını söyledi.
İsrail, İran'ın misilleme saldırısına karşı yaptığı savunmada ABD, İngiltere, Ürdün ve Fransa'dan destek aldı.
İran'ın cumartesiyi pazara bağlayan gece yaklaşık 360 drone, seyir füzesi ve balistik füzeyle düzenlediği saldırılarda ABD, İngiltere, Ürdün ve Fransa'nın koordineli şekilde İsrail ordusuna destek sağladığı bildirildi.
Amerikalı yetkililerin CNN'le paylaştığı bilgilere göre İran'dan fırlatılan en az üç balistik füze ve 70 kamikaze drone'u, ABD donanmasının İsrail'e konuşlandırdığı iki savaş gemisi tarafından vuruldu. Bu gemilerden birinde Amerikalı teknoloji devi Lockheed Martin'in ürettiği Aegis füze savunma sistemi yer alıyor.
İngiltere Başbakanı Rishi Sunak ise Suriye ve Irak'tan havalanan Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne (RAF) ait jetlerin füze ve drone'ları vurduğunu söyledi. Sunak, kaç füzenin vurulduğuna dair bilgi paylaşmadı. The Guardian gazetesi, İngiltere'nin saldırı öncesinde, Güney Kıbrıs'ta yer alan Ağrotur üssünde güvenlik önlemlerini artırdığını yazdı.
Ürdün hava kuvvetleri, İran'a ait onlarca drone'u vurduğunu açıkladı. ABD'nin Orta Doğu'daki en sıkı müttefiklerinden biri olan Ürdün'de Amerikan yapımı Patriot savunma sistemleri bulunuyor.
İran'ın saldırısına karşı İsrail'i savunan ülkelerden diğeri de Fransa'ydı. Fransa lideri Emmanuel Macron, İran'ın füze ve drone'larını durdurmak için Ürdün'ün isteğiyle devreye girdiklerini söyledi.