Savaşta son dakika... AFP duyurdu: İran çekildi! Artık asker yok, her şeyi kapatıp gittiler

Gazze Şeridi’nin Han Yunus kentindeki Nasser Hastanesi ve Şifa Hastanesi’nde bulunan toplu mezarlarla ilgili Birlemiş Milletler (BM) bağımsız soruşturma çağrısında bulundu. BM Sözcü Yardımcısı Farhan Haq, yaptığı açıklamada, müfettişlerin Gazze'ye girişine izin verme yetkisine sahip olan "tüm tarafların" Gazze'nin en büyük iki hastanesi civarında bulunan toplu mezarlarla ilgili muhtemel bir bağımsız soruşturmayı kabul etmesi gerektiğini söyledi. Haq, "Çatışmaların yaşandığı yerlerde ihtiyacımız olan erişimi sağlamakta her zaman zorluklar yaşanır, ancak sonuçta herhangi bir soruşturmanın anlamlı olabilmesi için bu erişime ihtiyacınız vardır” ifadelerini kullanarak, Nasser ve Şifa hastanelerindeki cinayetlere ilişkin "bağımsız, etkili ve şeffaf bir soruşturma" yürütülmesi gerektiğini yineledi.

Nasser Hastanesi’ndeki toplu mezardan 310 kişinin, Şifa Hastanesi’ndeki toplu mezardan ise 380'den fazla kişinin cansız bedeni çıkarıldı.

ABD'de İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarına yönelik protestolar üniversiteler arasında yayılmaya devam ederken, Güney California Üniversitesi’nde (USC) polis ve öğrenciler arasında arbede çıktı.

ABD’de Gazze’ye destek protestolarına Güney California Üniversitesi (USC) de katıldı. Filistin yanlısı öğrenciler, kalıcı ateşkes çağrısında bulunarak, üniversite yönetimlerinin İsrail ile bağlantılı şirketlerle ilişkilerini kesmesi çağrısında bulundu. Gelecek ay mezuniyet töreninin yapılması planlanan Alumni Park'a çadır kuran öğrenciler, ellerinde “Özgür Filistin” yazılı pankartlar taşıyarak, USC Rektörü Carol Folt'u hedef alıp "Carol, Carol, saklanamazsın soykırımı destekliyorsun" slogan attı.

Polisin, öğrencilerden çadırlarını kaldırmasını istemesinin ardından öğrenciler ile polis arasında arbede çıktı. Olaylarda kaç öğrencinin gözaltına alındığı henüz bilinmiyor.

New York Üniversitesi (NYU), Yale Üniversitesi ve Güney California Üniversitesi’nin (USC) yanı sıra California Üniversitesi ve Minnesota Üniversitesi'nde de İsrail karşıtı gösteriler düzenlendiği bildirildi.

ABD Başkanı Joe Biden, İsrail, Ukrayna ve Tayvan için hazırlanan ve Gazze Şeridi ile savaştan zarar gören diğer bölgelerdeki insanlar için olan 9 milyar dolarlık insani yardım paketine onay vermesinin ardından, "İsrail, yardımların Gazze'deki Filistinlilere gecikmeden ulaştığından emin olmalı" dedi.

ABD Başkanı Joe Biden, İsrail’e Gazze Şeridi’ndeki Filistinlilere insani yardımların “gecikmeden” ulaşmasına izin vermesi çağrısında bulundu. İsrail, Ukrayna ve Tayvan için hazırlanan ve Gazze Şeridi ile savaştan zarar gören diğer bölgelerdeki insanlar için olan 9 milyar dolarlık insani yardım paketine onay vermesinin ardından konuşan Biden, "Bu yardımı derhal güvence altına alacağız ve gıda, tıbbi malzeme, temiz su da dahil olmak üzere artıracağız. İsrail tüm bu yardımların Gazze'deki Filistinlilere gecikmeden ulaştığından emin olmalı" dedi.

İnsani yardımların ne kadarının nereye gönderileceğine ilişkin karar Beyaz Saray'a ait olmakla birlikte, analistler yaklaşık 2 milyar doların Gazze Şeridi’ne gitmesini bekliyor.

İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları 201 gündür devam ediyor. İsrail, Gazze Şeridi’nin Deir el-Balah şehrindeki Filistin Kızılay Derneği Merkezi’nin yakınını bombaladı. Saldırıdaki can ve mal kaybı henüz bilinmiyor.

İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları 201 gündür devam ederken, Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin El Kassam Tugayları, ABD vatandaşı da olan İsrailli esir 23 yaşındaki Hersh Goldberg-Polin'in videosunu yayınladı.

Yaklaşık üç dakika uzunluğundaki videoda konuşan ve bir elinin kesildiği görülen Goldberg-Polin, geçtiğimiz sene 7 Ekim’de Re'im yakınlarındaki Supernova Festivali’nde esir düştüğünü belirterek, kendisini ve etrafımdaki insanları korumayı kendisine görev edindiğini çünkü o gün onları koruyacak kimsenin olmadığını ifade etti.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve hükümetinin kendisinden utanması gerektiğini vurgulayan Goldberg-Polin, “Binlerce diğer vatandaşla birlikte bizi ihmal ettiniz. Bizi 200 gün boyunca terk ettiğiniz ve ordunun tüm çabaları başarısız olduğu için kendinizden utanmalısınız” dedi.

“Size teklif edilen tüm anlaşmaları reddettiğiniz için utanmalısınız”
İsrail’in hava saldırılarında kendisi gibi yaklaşık 70 esirin öldüğünü aktaran Goldberg-Polin, “Size teklif edilen tüm anlaşmaları reddettiğiniz için utanmalısınız. Bu kabusu sona erdirmek istemiyor musunuz? Binyamin Netanyahu ve hükümet üyeleri, ailelerinizle öğle yemeği yediğiniz bir zamanda, yeraltında susuz, yemeksiz, güneşsiz ve uzun süredir tedaviye ihtiyaç duyan biz esirleri düşünün. Size soruyorum Netanyahu, hükümetiniz ve kabineniz burada olduğumuz her gün bizi daha fazla görmezden geliyor. Sizden bekleneni yapın ve bizi derhal evlerimize geri getirin yoksa bu sizin için çok mu fazla?” dedi.

Goldberg-Polin, son olarak ailesini çok sevdiğini ve onları çok özlediğini ifade etti.

İsrail ordusu 2 milyondan fazla Gazzelinin sığındığı Refah'a yönelik geniş çaplı bir saldırıya hazırlanıyor. Bu bağlamda 46'ncı Tümenden 2'nci Yedek Tugay ve 210'uncu Tümenden 679'uncu Yedek Tugay ülkenin kuzeyinden güneyine çekildi. İki tümenin asker sayısının 5 binden fazla olduğu belirtiliyor.

Gazze'li yetkililer 201 gündür devam eden savaşta bölgedeki ölü sayısının 34 bin 262'ye yükseldiğini duyurdu. Bölgede son 24 saatte 79 kişi yaşamını yitirirken Ekim ayından bugüne kadar 80 bine yakın insan yaralandı.

İsrail ve İran'ın doğrudan ilk kez birbirlerine saldırdığı misilleme savaşını tetikleyen olayların başlangıcı, 2023'ün son günlerinde Seyyide Zeynep mahallesindeki bir evi vuran füzeydi.

Neredeyse 30 yıldır Suriye'de olan, İran Devrim Muhafızları'nın yurt dışı operasyon birimi Kudüs Gücü'nün tecrübeli komutanı Rıza Musevi Şam'ın dış mahallesindeki evinde İsrail tarafından öldürüldü.

Suriye Savunma Bakanlığı'nda bir ofisi bile bulunan general Musevi'nin öldürülmesini, yine Seyyide Zeynep mahallesindeki bir binanın imha edilmesi izledi. Ocak ayında hedef alınan binada Kudüs Gücü'nün istihbarat subayları toplantı halindeydi ve aralarında Suriye istihbarat şefi ve yardımcısının da olduğu birçoğu öldü.

Tahran yönetimi İsrail'in bu saldırılarına herhangi bir yanıt vermedi, yalnızca her zamanki gibi intikam yeminleri etti. Ancak 1 Nisan tarihinde Şam'daki İran Büyükelçiliği kompleksine güpegündüz ateşlenen füzeler, denklemi değiştirdi. Yerle bir olan beş katlı konsolosluk binasında Kudüs Gücü'nün en önemli isimlerinden Muhammed Rıza Zahedi, yardımcısı ve diğer İran subayları öldü.

Diplomatik misyonun vurulmasıyla gözler Tahran'a çevrildi, İran 13 Nisan akşamı düğmeye bastı. Ezeli düşmanı İsrail'e 300'ü aşkın füze ve kamikaze drone fırlatan İran, böylece tarihte ilk kez kendi topraklarından Akdeniz kıyısındaki İsrail'e saldırı düzenlemiş oldu.

İsrail birkaç gün sonra karşı misillemede bulundu, İsfahan'daki askeri üste gece yarısı arka arkaya patlamalar duyuldu.

İki ülkeyi karşı karşıya getiren Suriye'deki restleşmenin başladığı tarih ise, 2011 yılı. İç savaşın başlamasıyla Beşar Esad'ın yardımına koşan İran, milis güçleri ve kendi subaylarıyla çatışmalara dahil oldu.

İsrail ise kuzey sınırındaki Suriye'ye İran'ın yerleşmesiyle kırmızı alarm durumuna geçti, geride kalan 13 yılda Suriye'ye yüzlerce hava sadırısı düzenledi. İsrail, İran milislerini ve üslerini vurduğu saldırıları nadiren üstlendi.

Uluslararası haber ajansı AFP, bugün İran'ın Suriye'nin güneyindeki güçlerini geri çektiğini duyurdu. Haberini Hizbullah'a yakın bir kaynak ve bir savaş gözlemcisine dayandıran AFP, özellikle Dera ve Kuneytra gibi şehirlerde artık İran güçlerinin ya da milislerinin bulunmadığını belirtti. Dera ve Kuneytra, İsrail işgali altında olan Golan Tepeleri'ne komşu şehirler.

Hizbullah'a yakın kaynak, İran'ın 20 Ocak'ta Şam'daki istihbarat toplantısının vurulmasının ardından aslında güçlerini çekmeye başladığını söyledi.

Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) ise, son çekilmenin ülkenin güneyinin yanı sıra başkent Şam'ı da kapsadığını bildirdi. SOHR'a göre, İranlı güçlerin yerine Lübnan Hizbullahı ve Iraklı milisler geçti.

Üst düzey İranlı komutanların birçoğu Suriye'yi terk ederken, kalanlar ise kuzeydeki Halep ve Irak sınırındaki Deyrizor'a taşındı.

Tahran yönetimi Suriye'de muharebe birliklerinin bulunmadığını, yalnızca Şam yönetimine askeri danışmanlık ve eğitim sağladığını savunuyor.

Ancak Suriye'de 3 bin kadar İran askerinin bulunduğu biliniyor. Yanı sıra İran ordusunun eğitttiği Lübnan, Irak ve Afganistan'dan getirilen on binlerce milis gücü de Suriye'de konuşlu.

Kısa süre önce Suriye'nin başkenti Şam'a seyahat edenler, şehirdeki İran varlığının daha az görünür olduğunu, eski Şam'daki birçok İran ordusu ofisinin ise kapalı olduğunu aktardı. Şam'ın birçok semtinde görülen İran bayrakları ve liderlerinin portrelerinin de çoğu kayboldu.

İran varlığının görünmeye devam ettiği yer ise, Rıza Musevi ve diğer istihbarat komutanlarının vurulduğu Seyyide Zeynep mahallesi. Şam'ın güneyindeki dış mahalle, Şiiler için önemli bir hac noktası.

Jamaika, Filistin’i devlet olarak resmen tanıma kararı aldı. Jamaika Dışişleri ve Dış Ticaret Bakanı Kamina Johnson Smith yaptığı açıklamada, “Jamaika, uzun süredir devam eden çatışmayı çözmek, İsrail'in güvenliğini garanti altına almak, Filistinlilerin onurunu ve haklarını korumak için tek geçerli seçenek olarak iki devletli çözümü savunmaya devam ediyor.

Jamaika, Filistin devletini tanıyarak barışçıl bir çözüme yönelik savunuculuğunu güçlendiriyor” ifadelerini kullandı.

ABD Kongresi aylarca ertelenen oylamayı gerçekleştirdi ve işgalci İsrail'e milyarlarca dolarlık askeri yardım paketini büyük bir çoğunlukla onayladı. ABD Senato'sunda ki oylamada 79 siyasetçi 'evet' tercihinde bulundu, 18 kişi ise 'hayır' oyu verdi.

Kongrede oylanan pakette Ukrayna, İsrail, Tayvan ve ABD'nin Hint Pasifik'teki ortakları için için 95 milyar dolarlık bir yardım bulunuyor.

Paketin 61 milyar doları Rus işgaline karşı direnen Ukrayna'ya ayrılırken, Washington ana müttefiki işgalci İsrail için ise 17 milyar dolar var.

ABD Başkanı Joe Biden'ın imzasıyla yasalaşacak paket, beklendiği gibi İsrail'de büyük bir sevinçle karşılandı. İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz, dış yardım paketinin onaylanmasını kutladı ve "İttifakımızın gücünün açık bir şekilde kanıtı ve düşmanlarımıza güçlü bir mesaj gönderiyor" dedi.

Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin El Kassam Tugayları sözcüsü Ebu Ubeyde, savaşın 200'üncü gününde bir televizyon yayınına katıldı. El Cezire televizyonunun yayınladığı videoda tüm cephelerde gerilimi tırmandırma çağrısı yapan Kassam Tugayları sözcüsü, işgalci İsrail'in hedef alındığı saldırıların süreceği sözünü verdi.

İran'ın 13 Nisan'da İsrail'e düzenlediği saldırıyı öven Ebu Ubeyde, kamikaze silahlı insansız hava araçları ve füzelerin ateşlendiği saldırıların 'yeni kurallar koyduğunu, önemli denklemler yarattığını ve düşman ile destekçilerinin kafasını karıştırdığını söyledi.

En önemli Arap cephelerinden biri diye nitelediği Batı Şeria ve Ürdün'de gerilimin tırmandırılmasını isteyen Kassam Tugayları sözcüsü, "Ürdün halkını eylemlerini arttırmaya ve seslerini yükseltmeye çağırıyoruz" dedi. ABD'nin Orta Doğu'daki en sadık müttefiklerinden biri olan Ürdün, İran'ın 13 Nisan'da İsrail'e fırlattığı 300'den fazla kamikaze drone ve füzenin düşürülmesinde rol aldı.

Son olarak altı hafta önce videolu mesaj yayınlayan Ebu Ubeyde, Hamas'ın devam eden ateşkes görüşmelerinde taleplerine bağlı kaldığını ve İsrail'in ateşkesi engellemeye çalıştığını söyledi. Hamas’ın talepleri İsrail'in askeri saldırılarına son vermesi, işgal birliklerinin Gazze'den geri çekilmesi, yerinden edilenlerin Gazze'nin kuzeyine dönmesine izin verilmesi ve Akdeniz kıyı şeridine yönelik ablukanın kaldırılması yönünde.

Ezeli düşmanı İsrail'e ilk kez topraklarından doğrudan saldırı düzenleyen İran'dan gelen ziyaret haberi, gözlerin bir kez daha Tahran'a çevrilmesine neden oldu. Gazze'deki savaş devam ederken İsrail'in Suriye'nin başkenti Şam'daki İran hedeflerini arka arkaya vurması, bölgesel bir çatışmanın fitilini yaktı. İran Devrim Muhafızları'nın yurt dışı operasyon birimi Kudüs Gücü'nün Suriye komutanı general Rıza Musevi'nin Şam'daki evinde vurulmasıyla başlayan saldırı dalgası, 1 Nisan Pazartesi günü İran'ın konsolosluk binasına kadar uzandı. F-35'lerden ateşlenen füzeler İran Büyükelçiliği kompleksinde yer alan beş katlı konsolosluk binasını yerle bir etti, ölen 14 kişiden yedisi Kudüs Gücü komutanlarıydı. Kudüs Gücü'nün en önemli isimlerinden Tuğgeneral Muhammed Rıza Zahedi ve yardımcısının Şam'da İsrail tarafından öldürülmesine, Tahran 13 gün sonra misillemede bulundu.

Tüm dünya 13 Nisan'ı 14 Nisan'a bağlayan gece yarısı Orta Doğu'yu soluğunu tutarak izledi, İran'ın ateşlediği 300'den fazla kamikaze insansız hava aracı ve füzeler canlı yayında takip edildi. İsrail, müttefikleri ABD, İngiltere, Fransa ve Ürdün'ün yardımıyla füze ve drone'ların çoğunu düşürdü, yedi füze hava savunma sistemlerini aşıp bazı askeri üslere ulaştı.

Saldırıdan birkaç gün sonra, 19 Nisan tarihinde bu kez İran'ın orta kesimindeki İsfahan'da gece yarısı arka arkaya patlamalar duyuldu. İran birkaç küçük drone'un hava savunma sistemleri tarafından düşürüldüğünü savunurken, ABD'li yetkililer İsrail'in İsfahan'daki bir askeri üsse füze ateşlediğini söyledi.

İran ve İsrail arasındaki misilleme savaşı şimdilik durulmuş gibi görünürken, Tahran sürpriz bir misafir ağırlıyor. Kuzey Koreli yetkililerin İran'ı ziyaret ettiğini, resmi haber ajansı KCNA duyurdu.

KCNA, Kuzey Kore Dış Ekonomik İlişkiler Bakanı Yun Jong Ho'nun başını çektiği heyetin başkent Pyongyang'dan İran'a uçtuğunu bildirdi. Tek cümlelik haberde başka hiçbir detay paylaşılmadı, ziyaretin hedefleri ya da gündemi şimdilik bilinmiyor.

Gizli askeri ilişkileri olduğu tahmin edilen Kuzey Kore ve İran arasında benzer ziyaretler, oldukça nadir ve bunlar çoğunlukla kamuoyuna açıklanmıyor.

Güney Kore haber ajansı Yonhapp, Pyongyang'dan Tahran'a ender ziyaretin İran ve Kuzey Kore arasındaki askeri işbirliği şüphelerinin ortasında gerçekleştiğini yazdı.

Önceki yıllarda Suriye ile ilişkileri yürüttüğü bilinen Yun Jong Ho, Nisan ayının başlarında yine bir heyetle bu kez Rusya'nın başkenti Moskova'yı ziyaret etti.

Moskova ziyaretine değinmeyen Rus haber ajansı TASS ise, Kuzey Koreli yetkililerin en son beş yıl önce, 2019'da İran'a seyahat ettiğini hatırlattı.

Kuzey Kore'nin bugün yirmi sekizinci ayına giren Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinde Moskova'ya ciddi oranda füze ve silah sağladığı biliniyor.

İran ve Kuzey Kore arasındaki diplomatik ilişkiler 1973 yılına uzanıyor. Halihazırda iki ülke de silah programları nedeniyle Batılı ülkelerin ciddi yaptırımlarıyla yüz yüze. Ancak bu Tahran ve Pyongyang'ın yakın bağlara sahip olmasını engellemedi.

2006 yılında konuşan İran Devrim Muhafızları komutanı Irak'la savaş devam ederken Kuzey Kore'den Scud-B ve Scud-C füzeleri aldığını itiraf etti.

ABD istihbaratının beş sene önce yayımladığı bir rapor ise, İran'ın Şahid-3 balistik füzesinin Kuzey Kore'nin orta menzilli Rodong füzeleri temel alınarak geliştirildiğini gösterdi.

Yonhapp haber ajansı, İran'ın İsrail'e ateşlediği füzelerde Kuzey Kore teknolojisi ve parçalarının kullanıldığı yönünde spekülasyonların ortaya çıktığını aktardı.

ABD'nin prestijli üniversiteleri Columbia, New York ve Yale gibi üniversitelerinde gerilim tırmanıyor.

New York polisinin geçen hafta Columbia Üniversitesi'ne çağrılması ve 100'den fazla öğrenciyi gözaltına almasıyla başlayan gerilim, yeni haftayla birlikte diğer üniversitelere yayıldı.

ABD'nin dört bir yanındaki Filistin destekçisi öğrenciler, arkadaşlarıyla dayanışmak için kendi protestolarını başlattı.

Göstericiler, üniversitelerinden Gazze'de ateşkes çağrılarını desteklemelerini ve İsrail'le bağlantılı şirketlerle ilişkilerini kesmelerini istiyor.

Protestoların merkezindeki Columbia Üniversitesi, tüm yüz yüze derslerin iptal edildiğini duyurdu. Columbia Üniversitesi Rektörü Nemat (Minouche) Shafik, kampüsteki gerginliğin üniversite ile bağlantısı olmayan ve kendi gündemleriyle okula gelen kişiler tarafından istismar edildiğini ve büyütüldüğünü iddia etti.

Açıklamanın ardından yüzlerce öğretim üyesi başkanın tavrına karşı çıkarak toplu bir iş bırakma eylemi düzenledi.

Columbia Üniversitesi’nde kampüs girişleri üniversite kimliği olmayan kişilere kapatıldı.

New York Üniversitesi'ndeki protestocular ise, Stern İşletme Okulu'nun karşısında kamp kurdu. Protestocular üniversiteye silah üreticileri ve İsrail işgalinden çıkarı olan şirketlere ait mali kaynaklarını ve bağışlarını ifşa etmesi çağrısında bulundu.

Connecticut eyaletinin New Haven kentindeki Yale Üniversitesi'ndeki protestolarda, üniversitenin açıklamasına göre en az 47 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan öğrencilerin disipline sevk edileceği belirtildi.

Benzer gösteriler Berkeley'deki California Üniversitesi, Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT), Michigan Üniversitesi, Emerson Koleji ve Tufts'a da yayıldı.

ABD genelinde polisin yüzlerce öğrenciyi gözaltına aldığı tahmin ediliyor.

YAHUDİLER SCHUMER'İN EVİNİN ÖNÜNDE TOPLANDI

New York kentinde Salı günü gerçekleşen protestolarda Senato Çoğunluk lideri Chuck Schumer'in evinin önüne gelen 100'ü aşkın gösterici gözaltına alındı.

ABD Senatosu'nda İsrail'e 17 milyar dolarlık yardımın da bulunduğu paketin oylanacağı gün, Schumer'in Brooklyn semtindeki evinin önünde 2000'den fazla gösterici bir araya geldi. Gösteriye katılanların çoğu Yahudiydi, organizatörler arasında Barış İçin Yahudilerin Sesi ve diğer gruplar vardı.

'Acil Hamursuz Bayramı' sloganıyla Chuck Schumer'in evinin buluşan göstericiler, hahamlar ve yazarların konuşmalarını dinledi.

Olaylarla ilgili açıklama yapan ABD Başkanı Joe Biden ise, bazı görüntülerin 'Yahudi karşıtı' olduğunu savundu.