12.11.2023 - 16:49 | Son Güncellenme:
Milliyet.com.tr
İsrail 37 gündür Gazze'ye yönelik saldırılarını aralıksız olarak sürdürüyor. Bölgeden gelen bütün gelişmeleri canlı olarak aktarıyoruz.
Mısır’dan Gazze Şeridi’ne 21 Ekim’den bu yana 980 yardım TIR'ı giriş yaparken, günde ortalama 42 yardım TIR'ı Gazze Şeridi’ne girdi.
Gazze'deki hükümetinden yaptığı açıklamada şu ifadeler yer aldı: İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırılarda 41 binden fazla konut tamamen yıkıldı.
Filistin Sağlık Bakanlığı, Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki hastanelerle temasının kesildiğini açıkladı. Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, hastanelerle olan bağlantının kesilmesinin ardından Gazze Şeridi’ndeki can kaybının güncellenemediği bildirilerek, "11 Kasım'da İsrail işgal güçlerinin Gazze'nin kuzeyindeki hastanelerde hizmet ve iletişimi kesmesinin ardından Sağlık Bakanlığı ölü sayısını güncelleyemiyor" denildi.
Bakanlık, "Hastanelerde bir felaket yaşanıyor. Diyalize ihtiyaç duyan çocuk ve yetişkin hastalar gibi hastalar artık tedavilerini alamadan ölüyor" dedi.
Avrupa Birliği (AB) Gazze Şeridi’nde çatışmalara derhal ara verilmesi çağrısında bulundu. AB tarafından yapılan yazılı açıklamada, Gazze Şeridi'nde derinleşen insani krizden ciddi endişe duyulduğu belirtilerek, “AB, insani yardımın Gazze halkına güvenli bir şekilde ulaşabilmesi için çatışmalara derhal ara verilmesi, sınır geçişlerinde kapasitenin arttırılması ve özel bir deniz yolu da dahil olmak üzere insani yardım koridorlarının oluşturulması çağrılarına katılıyor” denildi.
İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik ablukası devam ediyor. Gelen son bilgilere göre, Gazze'de can kaybı 11.180'e yükseldi.
Filistin İletişim Bakanı İshak Sidr, Gazze Şeridi'ndeki telefon ve internet hizmetlerinin yakıt yetersizliği nedeniyle perşembe günü tamamen duracağını belirterek, Gazze Şeridi'ndeki insani krizin daha da kötüleşeceğini ifade etti.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Gazze için yapılan sağlık yardımlarının en büyüğü bu gece Mısır’a varıyor." dedi.
BM kuruluşlarının ortak açıklamasında "Gazze'de hastanelere yönelik devam eden saldırıların sonlandırılması için acil uluslararası eylem çağrısında bulunuyoruz. Hastanelerin, ölüm, yıkım ve çaresizliğin yaşandığı alanlara dönüştürülmesine dünya sessiz kalamaz" ifadeleri yer aldı.
İsrail yeni saldırılar öncesi havadan keşif yapıyor.
Filistin Kızılayı tarafından bugün yapılan açıklamada, Gazze Şeridi’nin Tel al-Hawa semtinde bulunan Kudüs Hastanesi’nin yakıt sıkıntısı ve elektrik kesintisi nedeniyle artık hizmet dışı kaldığı ifade edildi. Açıklamada, “Filistin Kızılayı, sağlık sisteminin çökmesinden ve bunun sonucunda ortaya çıkan vahim insani koşullardan uluslararası toplumu ve Dördüncü Cenevre Sözleşmesi’ni imzalayan ülkeleri sorumlu tutuyor” denildi.
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, ABD'nin sivillerin çapraz ateş altında kaldığı Gazze Şeridi'ndeki hastanelerde çatışma görmek istemediğini söyledi.
BBC tarafından yayınlanan ve Gazze'nin geleceğini konu alan analizde Washington ve Tel Aviv'in bu konuda ters düşüncelere sahip olduğu belirtildi. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu dün gece düzenlediği basın toplantısında ABD'de alarma neden olacak bir şey söyledi.
Gazze'nin savaş sonrası yönetimi hakkında sorulan soruya Netanyahu, Mahmud Abbas'ın liderliğine karşı çıkarak 'Başka bir şey olmak zorunda. Hamas'ın saldırılarını kınamayan biri Gazze'de söz sahibi olamaz' dedi ve ekledi: 'Gazze'deki güvenliği sağlama konusunda hiçbir taviz vermeyeceğim'
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Gazze'ye yönelik yaptığı son ziyarette, Washington'un mevcut Filistin yönetimi merkezli bir gelecek gördüğünü kaydetti. Netanyahu ise bu ihtimali kesin olarak reddediyor, ancak alternatif de sunmuyor. Öte yandan Gazze'de artan katliamların uluslararası arenada verdiği rahatsızlık nedeniyle ABD, en önemli müttefiği İsrail ile ters düşüyor.
İsrail ordusu, Cumartesi günü Golan Tepeleri'ne düzenlenen saldırıya yanıt olarak, İsrail savaş uçaklarının Suriye'deki Hizbullah'a ait altyapı tesislerini vurduğunu söyledi. Bu saldırı Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın konuşmasının ardından geldi. İsrail basını söz konusu gelişmeyi 'Spot ışıkları Suriye'nin üzerinde' başlığıyla sunarken yetkililere göre vurulan konumlarda Hizbullah'a ait karakollar ve askeri eğitim merkezleri vardı.
Arap basınından Al-Ain'e göre Suriye lideri Beşar Esad, İsrail'i bu saldırıları gerçekleştirmemesi konusunda uyardı. Al-Ain tarafından yayınlanan raporda Suriye Dışişleri Bakanlığı'nın şu ifadeleri doğruladığı ifade edildi:
'İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırılarına devam etmesi, Tel Aviv'in Filistin'e verdiği destekten kaynaklanıyor. Filistin halkına ve onların topraklarını özgürleştirme çabalarına destek veriyoruz'
Savaşın başından beri ülkenin kuzeyinde Hizbullah ile karşı karşıya gelen İsrail geçtiğimiz haftalarda 4 kilometrelik bir tampon bölge ilan etti. Sivillerin girmesinin yasak olduğu bölge Lübnan sınırından atılan bombalarla defalarca vuruldu.
Bugün de devam eden çatışmalarda Hizbullah, İsrail'in kuzeyine saldırdı. Saldırıda 7 kişi yaralanırken, İsrail ordusu bu kişilerin anti-tank mermisi ile vurulduğunu kaydetti.
Gazzeli yetkililer Perşembe gününe kadar bölgedeki iletişim hizmetlerinin yakıt eksikliği nedeniyle kesileceğini söyledi.
Mısır'da bulunan Refah Sınır Kapısı, Gazze'de yaşanan sağlık krizi nedeniyle bir kez daha açıldı. Sınır kapısından ilk önce ambulanslar geçerken yabancılar ve ağır yaralıların tahliyesine başlandı.
Güney Afrika Dışişleri Bakanı Naledi Pandor, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin İsrail Başbakanı Netanyahu için tutuklama emri çıkarması gerektiğini kaydetti. Pandor, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarında soykırım, insanlığa karşı işlenen suçlar ve savaş suçları karşısında soruşturmanın hızlandırılmasını talep etti.
İsrail'e ait savaş uçakları Han Yunus'taki yerleşim yerlerine saldırı düzenledi. Saldırıda 13 kişi yaşamını yitirirken 20'den fazla insan yaralandı. Bölgede hayatta kalanlarla iletişime geçmeyi başaran Al Jazeera, saldırıdan önce binaların titrediğini aktardı. Yanı sıra Gazze Sağlık Bakanlığı da ölü sayısının 13 olduğunu doğruladı.
İsrail'in N12 televizyon kanalına konuşan Tarım Bakanı Avi Dichter 37 gündür devam eden savaşı 'Gazze'nin Nekbesi' olarak değerlendirdi. Sunucunun sorduğu 'Gazzelilerin Mısır'a doğru sürülmesinin geçici bir durum mu?' sorusuna yanıt veren Dichter, 'Bunun nasıl sonlanacağını bilmiyorum' dedi.
Sunucunun 'Bu bir Nekbe mi yoksa geçici bir durum mu?' sorusunu yenilemesi üzerine Dichter 'Nekbeyi tekrar hayata geçiriyoruz, Gazze'nin 2023 Nekbesi ile karşı karşıyayız' ifadesini kullandı.
İki bin yıldır kurulan ilk Yahudi devleti olan İsrail, 14 Mayıs 1948'de saat 16:00'da ilan edildi. Karar, son İngiltere birliklerinin bölgeyi terk ettiği ertesi gün yürürlüğe girdi. Filistinliler, 15 Mayıs'ı "El Nakba" diye anarlar, yani 'Felaket' günü. İsrail'in kurulmasıyla birlikte 1 milyona yakın Filistinli topraklarından sürüldü. İsrail güçleri 675 köy ve kasabayı yok ederken, binlerce Filistinliyi de öldürdü.
Geçtiğimiz günlerde sızan bir gizli belgeye göre, İsrail'in Gazzelileri Sina Çölü'ne sürmek gibi bir planı olduğu ortaya çıktı. Burada insanları çadırlarda yaşatmayı düşünen Tel Aviv hükümeti, daha sonra bu belgeyi yalanladı. İsrailli Yahudi insan hakları aktivisti Ofer Neiaman, insanların Gazze'nin kuzeyinden güneyine sürülmesini "etnik temizliğin ilk adımı" olarak nitelemişti.
İsrail basını, Hamas ile yürütülen rehine pazarlığında önemli bir ilerleme kaydedildiğini bildirdi. Çıkan haberlere göre 50-100 arası rehinenin çatışmalara 3 ila 5 günlük bir ara verilmesi durumunda serbest bırakılacağı yazıldı. İsrail ise buna karşılık Filistinli çocuk ve kadın tutukluları serbest bırakacak.
İsrail ordusu, sivillerin sabah 9.00'dan öğleden sonra 16.00'ya kadar Salah al-Din Caddesi boyunca kuzey Gazze'den ayrılmalarına izin verileceğini bildirdi. İsrail ordusu daha önce de benzer açıklamalar yapmış ancak tahliye yollarını bombalamıştı.
Avustralya Dışişleri Bakanı Penny Wong İsrail'in hastanelere yönelik yaptığı saldırıları durdurma çağrısında bulundu. Wong 'Hastaneler ve tıbbi tesislerle ilgili olarak şunu belirtmek isterim: uluslararası insani hukuk hastanelerin, hastaların ve sağlık personelinin korunmasını gerektirir' ifadelerini kullandı.
Hamas'a bağlı sağlık yetkilileri, sabah saatlerinde El-Şifa hastanesinin kapatıldığını belirtti. Aynı yetkililer hastanede 100'den fazla hastanın yaşamın yitirdiğini belirtti.
7 Ekim'den beri devam eden savaşta İsrail tarafında bin 405, Gazze'de ise 11 bin 78 kişi yaşamını yitirdi. Gazze'de hayatını kaybedenlerin 4 bin 506'sını çocuklar oluştururken bölgedeki yaralı sayısı 30 bine yaklaştı.
Hamas'ın İsrail'e saldırmasıyla birlikte başta ABD olmak üzere birçok batılı ülke Tel Aviv'e olan desteğini açıkladı, bu ülkelerden biri de Fransa'ydı. Savaşın başlamasından kısa bir süre sonra İsrail'e giden Fransa lideri Macron, Başbakan Netanyahu ile temaslarda bulundu ve kendilerine olan desteğini dünyaya duyurdu. 24 Ekim'de yapılan görüşme sonrası Macron, 'Bu savaşta yalnız bırakılmadınız. Terör saldırıları yaşamış ülkem adına konuşuyorum. Bu, kafa karışıklığı yaşamadan, çatışmayı büyütmeden teröre karşı mücadelede bizim görevimiz' değerlendirmesinde bulundu.
Macron dün İngiliz yayın kuruluşu BBC'ye özel bir röportaj verdi. Burada 'Fiilen, bugün siviller bombalanıyor. Bebekler, kadınlar, yaşlı insanlar bombalanıyor ve öldürülüyor. Bunun hiçbir gerekçesi ve hiçbir meşruiyeti yok. Bu yüzden İsrail'i durmaya çağırıyoruz' ifadelerini kullandı.
Macron'un bu açıklamalarına İsrail cephesinden yanıt gecikmedi. Savunma Bakanı Yoav Gallant konuyla ilgili 'Savaşın ortasında bize vaaz verme cüretini nerden buldun?' dedi ve ekledi:
'Gazze'de 240'dan fazla rehine var, O insanları evlerine getirmek bizim görevimiz'
İsrail ordusuna ait savaş uçakları, Suriye'de bulunan 'terör altyapılarına' saldırı düzenledi. İsrailli yetkililer, saldırıların Suriye, Lübnan ve Ürdün sınırındaki Golan Tepeleri'ne yönelik yaptığı bombardımanın bir karşılığı olduğunu söyledi ve 'Golan Tepeleri'ne yapılan saldırıya yanıt olarak Suriye'de terör noktalarını vurduk' ifadelerini kullandı.
Tel-Aviv merkezli sağlık çalışanları örgütü İnsan Hakları İçin İsrailli Doktorlar tarafından yapılan açıklamada, “Şifa Hastanesi’nde 2 prematüre bebek hayatını kaybetti ve diğer 37 prematüre bebeğin hayatı büyük tehlikede” ifadeleri kullanıldı.