25.08.2024 - 09:00 | Son Güncellenme:
Milliyet.com.tr
İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırıp işgal ettiği savaşın 324'üncü günü... Hamas ile İsrail arasında yanan fitilin ateşi tüm bölgeyi sardı, gelişmeleri canlı aktarıyoruz.
İsrail'in kuzeyinde Filistinli ve İsrailli aktivistler, Gazze Şeridi'ne on aydan uzun süredir devam eden İsrail'in saldırıları ile işgal altındaki Batı Şeria'daki işgal, toprak gasbı uygulamaları ve Filistinlilere yönelik ayrımcılığa karşı gösteri düzenledi.
İsrailli ve Filistinli aktivistler, İsrail'in kuzeyindeki Taybe kentinde savaş karşıtı gösteri gerçekleştirdi.
Onlarca aktivist, Taybe kenti yakınlarındaki otoyol kenarında toplandı.
Göstericiler, işgal altında bulunan Batı Şeria'daki "ayrım duvarının" ağzında zeytin dalı taşıyan bir güvercin tarafından yıkıldığını resmeden, "Bir halkı işgal eden bir ulus, asla özgür olamaz" yazılı dev pankart açtı.
"İşgale hayır, savaşa hayır" diye slogan atan göstericiler, "Savaşı ve işgali durdurun", "İşgal varken barış olmaz", "İşgale karşı direnin", "Askeri bir çözüm yok", yazılı Arapça ve İbranice yazılı pankartlar taşıdı.
İsrail polisi çevrede konuşlandı ancak gösteriye müdahale etmedi.
Lübnan Hizbullah'ı, iki kamikaze insansız hava aracıyla (İHA) ülkenin güney sınırı yakınlarındaki iki İsrail askeri bölgesini ve askerleri hedef aldığını duyurdu. Hizbullah Hareketi'nden yapılan yazılı açıklamalarda, hareketin Hermon ve Er-Rahib askeri bölgelerindeki İsrail askerlerini İHA'larla hedef alarak, doğrudan vurduğu belirtildi. İsrail ordusu ise konuya ilişkin açıklama yapmadı.
İsrail ordusu, son bir hafta içinde ikinci kez Gazze Şeridi'nin orta kesiminde pek çok bölgenin tahliyesini istedi.
Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, X sosyal medya hesabından yeni bir tahliye emri yayınladı.
Adraee, El-Masdar, El-Meğazi, El-Harat, El-Besatin, El-Ensar, Ed-Dimsa, Es-Safa ve Es-Sidra belediyeri ile Deyr Belah'ın doğusu ve Deyr'in doğu kavşağındakilere bu bölgeleri boşaltarak "insani bölgelere" intikal etmeleri çağrısı yaptı.
İsrail ordusu 17 Ağustos'ta da Meğazi dahil Gazze'nin orta kesimindeki bölgelerde yaşayanlardan derhal evlerini terk etmelerini istemişti.
İSRAİL, GAZZE'DE ZORUNLU GÖÇÜ SİSTEMATİK BİR SİLAH OLARAK KULLANIYOR
İsrail, 7 Ekim'de başlattığı saldırılardan bu yana yayınladığı "tahliye" kararlarıyla Gazze Şeridi'ndeki Filistinlileri sürekli olarak oradan oraya göçe zorluyor.
BM verilerine göre, Gazze'de yaşayan her 10 kişiden 9'u İsrail saldırıları nedeniyle zorla yerinden edildi.
Gazze'de oradan oraya savurulan Filistinliler, saldırılar ve gıda sıkıntısının yanı sıra zorunlu göç nedeniyle de zor günler geçiriyor.
BM'ye göre, Gazze'deki Filistinlilerin büyük çoğunluğu ayda bir göç etmek zorunda kalıyor.
İsrail'in saldırılarından kaçan Filistinliler, çaresizlik içinde sığındıkları alanlarda derme çatma çadırlarda hayata tutunmaya çalışıyor.
ABD, Mısır ve Katar'ın Gazze'de ateşkes sağlanmasına yönelik arabuluculuk faaliyetleri sürüyor.
Geçtiğimiz hafta Katar’ın başkenti Doha’da yeniden başlayan ateşkes müzakereleri, Mısır’ın başkenti Kahire’de devam ediyor.
Hamas Siyasi Büro Üyesi İzzet el-Rişk, Hamas heyetinin ateşkes görüşmelerinin son turuna yönelik arabulucularla görüşmek üzere akşam saatlerinde Mısır'ın başkenti Kahire'ye gideceğini ifade etti.
Hamas Siyasi Büro Üyesi Halil el-Hayya'nın başkanlığındaki heyet, müzakerelerdeki gelişmeleri değerlendirmek üzere Mısır'ın üst düzey yetkilileriyle bir araya gelecek.
Öte yandan, Katar’da 15 Ağustos’ta başlayarak iki gün süren müzakerelere katılmayan Hamas, 22 Ağustos'ta Mısır'ın başkenti Kahire'de devam eden müzakerelere de heyet göndermemişti.
İsrail heyetine MOSSAD Başkanı David Barnea, ABD heyetine ise CIA Başkanı William Burns başkanlık ediyor.
Hamas, İsrail yönetiminin Gazze Şeridi ile Mısır sınırında yer alan 14 kilometre uzunluğundaki Philadelphia Koridoru da dahil olmak üzere Gazze'deki askerlerini çekmesini istiyor.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ise 'Hamas'ın silahlanmasını önlemek' için Philadelphia Koridoru'nda İsrail'in tam kontrol sağlaması gerektiğini belirtiyor.
İran ve vekil güçlerinin vereceği cevaba dair korku İsrail'de günden güne tırmanmaya devam ediyor. AFP haber ajansının bildirdiği üzere, İsrailliler evlerine bomba sığınağı inşa etmeye başladı.
AFP'ye göre, evlere inşa edilen bomba sığınaklarının maliyeti 30 bin 500 dolarla 56 bin dolar arasında değişiyor.
BİRÇOK CEPHEDE KORKU HAVASI HAKİM
Haberde, yalnızca Lübnan sınırına yakın bölgelerde değil İsrail'in merkezindeki evlerde dahi sığınaklar inşa edildiği belirtiliyor.
Yapıların büyük patlamalara ve kimyasal saldırılara dayanıklı şekilde tasarlandığı da gelen bilgiler arasında.
İran vekillerinin Irak ve Suriye'de aktif olması ve Husilerin Yemen'den saldırılar başlatmasıyla, İsrail'de birçok cepheden korku havası hakim.
Fransız haber ajansının görüştüğü Jeff Lederer, sığınak inşasını uzun süre ertelediklerini fakat son gelişmelerle yapıyı bir an önce tamamlamak istediklerini anlatıyor.
79 yaşındaki Lederer, şöyle söyledi:
"Artık daha çok endişeleniyoruz çünkü Hizbullah füzeleriyle bize ulaşabilir. İran tarafından vurulmaktan da korkuyoruz."
15 İLE 90 SANİYE
Silahların artan menzili ve gelişmişliği, Lübnan ve Gazze sınırlarına yakın en riskli bölgelerde tepki süresini sadece birkaç saniyeye düşürdü.
1950'lerde, ilk kamu sığınakları inşa edildiğinde, sirenler isabet anından yaklaşık 30 dakika önce devreye giriyordu.
Fakat şimdi, İsrail vatandaşlarının siren çaldığında veya telefonlarından hükümet tarafından iletilen bir uyarı belirdiğinde, yaşadıkları yere bağlı olarak sığınaklara girmek için 15 ila 90 saniyeleri var.
'UYKULARINDAN OLUYORLAR'
İsrail basınının geçtiğimiz günlerde bildirdiği üzere ise, halkın evlerine yiyecek stoklamaya başladığı haberi gelmişti.
Buna göre, endişelerinden kurtulmak isteyenler dolayısıyla alkol satışları yükseldi ve terapi hizmetlerinde ve sakinleştirici ilaçlarda da talep patlaması kaydedildi.
Yine İsrail medyasına yansıyan haberlerde ülkede devam eden 'misilleme korkusu' sebebiyle 'İsraillilerin uykularından olduğu' ifadesi kullanıldı.
Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, İsrail ordusunun son 48 saatte düzenlediği beş saldırıda 69 Filistinlinin hayatını kaybettiği, 212 Filistinlinin de yaralandığı bildirildi.
Saldırıların başladığı 7 Ekim'den bu yana toplam can kaybının 40 bin 334'e, yaralı sayısının 93 bin 356'ya yükseldiği aktarıldı.
UCM Başsavcısı Kerim Han, Mahkemeden, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında 'yakalama kararı' çıkartılması için yaptığı başvurusunu bir an önce karara bağlamasını istedi.
UCM Başsavcısı Han, Netanyahu ve Gallant hakkında 'yakalama kararı' çıkartılması talebini değerlendiren UCM'nin ilgili ön inceleme dairesine 64 kişi, ülke ve kurum tarafından yapılan yazılı beyanlara topluca cevap verdi.
Han, UCM'nin Filistin topraklarında suç işleyen İsrailli yetkililer hakkında yargı yetkisine sahip olduğunu belirterek, Mahkemeden Netanyahu ve Gallant hakkındaki yakalama talebini 'ivedilikle' karara bağlamasını talep etti.
Beyrut'ta bulunan Filistinli bir güvenlik yetkilisi, Kuveyt merkezli El-Naba gazetesine verdiği röportajda, El Fetih yetkilisi Halil El Mekdar'ın öldürülmesinin yalnızca bir güvenlik önlemi olmadığını söyledi.
Halil el Mekdar geçtiğimiz günlerde, Lübnan'ın kıyı şehri Sayda'da İsrail'in gerçekleştirdiği silahlı insansız hava aracı saldırısında hayatını kaybetti.
AFP haber ajansı, Hizbullah ve İsrail ordusu arasında 8 Ekim tarihinden bu yana devam eden sınır çatışmasında ilk kez Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın liderliğindeki El Fetih hareketinden bir ismin İsrail tarafından hedef alındığını bildirdi.
İsmi belirtilmeyen yetkili gazeteye verdiği demeçte, "Bu tüm kırmızı çizgileri aşıyor ve bu mesaj İsrail'in düşünce tarzının çeşitli boyutlarını ortaya koyuyor. Birincisi, İsrail'in Lübnan'daki Filistin kamplarını askeri eylemlerinin kapsamı dışında görmemesi" dedi ve şöyle devam etti:
"İkincisi, Lübnan'daki Filistin güçlerine yönelik artan baskının amacı kampları istikrarsızlaştırmak ve çeşitli gruplar arasında anlaşmazlık yaratmak. Durum yalnızca Filistinli mülteciler için değil, aynı zamanda Lübnan'daki genel güvenlik istikrarı için de tehdit oluşturuyor."
'BÖLGE TOPYEKUN SAVAŞA SÜRÜKLENEBİLİR'
Yetkili, "Böyle bir askeri gelişmenin bölgesel ve uluslararası boyutları göz ardı edilemez. İsrail'in Lübnan'daki Filistin kamplarına odaklanması bölgeyi topyekun bir savaşa sürükleyebilir, çünkü Hizbullah da dahil olmak üzere Filistin yanlısı gruplar bu yayılma karşısında kılını kıpırdatmadan durmayacak" ifadelerini kullandı.
İsrail ordusunun gece boyunca Gazze Şeridi'nin farklı noktalarına düzenlediği saldırılar sebebiyle hayatını kaybedenlerin sayısı yükseliyor.
Gazze'deki sağlık çalışanları, 12 olarak açıklanan ölü sayısının 37'ye yükseldiğini kaydetti.
İsrail ordusunun, gece boyunca Gazze Şeridi'nin farklı noktalarına düzenlediği saldırılarda en az 12 kişinin öldüğü, 18'inin yaralandığı belirtildi.
Filistin haber ajansı WAFA'ya göre, saldırıların adresi, güneydeki Han Yunus şehri ile orta kesimdeki Nusayrat Mülteci Kampı oldu.
Han Yunus'un batısındaki El-Emel Mahallesinde bir eve düzenlenen hava saldırısında ikisi çocuk, biri kadın olmak üzere dokuz kişi hayatını kaybetti, 15'i yaralandı.
Cura el-Lut ile Et-Tahliye bölgesinde topçu ateşiyle düzenlenen saldırıda da bazı Filistinliler yaralandı.
Nusayrat Mülteci Kampının kuzeyinde yerinden edilenlerin sığındığı bir okula insansız hava aracıyla (İHA) düzenlenen saldırıda da üç Filistinli yaralandı. Kamptaki Ayn Calut sitelerinde bir daireye düzenlenen saldırıda ise üç Filistinli öldü.
Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsü John Kirby, Kahire'de düzenlenmesi beklenen kritik ateşkes görüşmeleri öncesi gazetecilere bir demeç verdi.
Buna göre, Beyaz Saray, İran'ın İsrail'e saldırma ihtimalini hafife almıyor ve 'eğer isterse bir şeyler yapmaya' hala hazır olduğunu düşünüyor.
'CEPTE GÖRMÜYORUZ'
Kirby, ayrıca Beyaz Saray'ın İsrail'i ve bölgedeki ABD gücünü koruma yeteneğini de 'cepte görmediğini' de ekledi.
İran'ın hazırlığına dair bir detayı veya bunun arkasındaki istihbaratı belirtmeyerek yalnızca, "Hazır olmalıyız ve öyleyiz" dedi. "Bölgedeki askeri imkanlarımızı güçlendirdik ve bunu her gün gözlemliyoruz" ifadelerini kullandı ve bölgedeki ek güçlere ve iyileştirilmiş caydırıcılık duruşuna dikkat çekti.
Kirby, yönetimin hem kendisini hem de İsrail'i savunabilmesini sağlamak üzere 'odaklandığını' ve aynı zamanda anlaşmayı uygulamaya çalıştığını söyledi.
BEKLENEN SALDIRI
İran'ın yeni Dışişleri Bakanı Abbas Irakçi, Cuma günü Fransız ve İngiliz mevkidaşları ile yaptığı telefon görüşmelerinde, Hamas lideri İsmail Haniye'nin Tahran'da öldürülmesi sebebiyle ülkesinin İsrail'e misilleme yapma hakkı olduğunu söyledi.
'CEZALANDIRMAK İRAN'IN HAKKI'
İran, 31 Temmuz'da Hamas lideri İsmail Haniye'nin öldürülmesinden İsrail'i sorumlu tutuyor. Irakçi, bunun 'İran'ın güvenliğinin ve egemenliğinin affedilemez bir ihlali' olduğunu söyledi ve şöyle devam etti:
"Saldırganı cezalandırmak İran'ın hakkı."
İsrail, Haniye'nin suikastından sorumlu olduğunu ne kabul etti ne de inkar etti.
İran destekli Yemenli Husiler geçtiğimiz akşam, Kızıldeniz'de hedef aldıkları Yunan gemisinin görüntülerini yayınladı.
Husilere ait medya kaynaklarında paylaşılan görüntüde, 'İsrail limanlarına erişim yasağını ihlal ettiği' gerekçesiyle bir Yunan gemisinin hedef alındığı ve isabet sonrası alev aldığını gösteren sahnelere yer verildi.