05.04.2024 - 12:37 | Son Güncellenme:
Gazze Şeridi'ndeki binaların yüzde 60'tan fazlasını yok eden ya da hasar veren savaşta 182'inci gün, İsrail ABD'nin baskısıyla ilk kez bir adım attı. Bölgedeki bütün gelişmeler dakika dakika canlı blog sayfasında.
İsrail’in Gazze Şeridi’ne son 24 saatte gerçekleştirdiği saldırılarda 54 Filistinlinin daha hayatını kaybetmesiyle yaşamını yitirenlerin sayısı en az 33 bin 91’ye yükseldi.
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi’ne üye ülkeler, savaş taktikleri nedeniyle İsrail’e silah satışının yasaklanması çağrısı yaptı.
Oylamaya katılan 28 ülke yasak lehine oy verdi.
Çağrıya altı ülke karşı çıktı ve 13 ülke çekimser kaldı.
Almanya ve Bulgaristan, “Hamas’ın özel olarak kınanmadığı” gerekçesiyle çağrıya karşı oy kullandı. Arjantin ve Amerika Birleşik Devletleri de çağrıya karşı oy verdi.
Gazze’deki durumu “felaket” olarak tanımlasa da Fransa çekimser kaldı.
Oylamanın bir bağlayılıcığı bulunmuyor ama İsrail’e uluslararası alanda artan baskının yeni bir adımı olarak değerlendiriliyor.
İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde yardım görevlilerini katledilmesinde rolü olan iki üst düzey subayını kovmak zorunda kaldı.
ABD merkezli World Central Kitchen (WCK) adlı yardım kuruluşunun yedi çalışanı İsrail ordusuna ait silahlı insansız hava aracı tarafından vuruldu. WCK'nın kurucusu ünlü şef Jose Andres, çalışanların öldürülmesinin bir hata ya da yanlışlıkla vurma olmadığını belirtip konvoyun araç araç hedef alındığını söyledi.
Dünya çapında büyük bir şoka yol açan İsrail vahşetinin ardından Başbakan Binyamin Netanyahu "Savaş zamanı bu tür şeyler olur" gibi akılalmaz bir cümle kurdu. İsrail ordusu resmen özür dilese de tepkiler dinmedi ve bugün saldırıya karışan Nahal Tugayı komutanlarından Albay Nochi Mendel ve tugaydaki binbaşı rütbesindeki bir komutanın kovulacağı duyuruldu.
Yanı sıra, iki komutanın dışında diğer üst düzey komutanlar da resmi olarak kınama cezası alacak. Bu isimler Güney Komutanı Tümgeneral Yaron Finkelman, 162'inci Tümen komutanı general Itzik Cohen ve Nahal Tugayı komutanı Albay Yair Zukerman.
Gazze'deki saldırıda yardım çalışanları Lalzawmi (Zomi) Frankcom, James Kirby, James Henderson, John Chapman, Jacob Flickinger, Damian Sobol ve Seyfeddin İssam Ayad Ebu Taha hayatını kaybetti. Yardım çalışanlarının üçü İngiliz, biri ABD-Kanada, biri Avustralya, biri Polonya ve biri de Filistin vatandaşıydı.
Fast food devi McDonald's, İsrail-Hamas savaşının ardından düzenlenen boykotun ardından, İsrail'deki tüm restoranlarının ana şirket tarafından geri satın alınacağını duyurdu.
Şirket, İsrail'de McDonald's'ın 225 restoranını işleten ve 5 bin kişi istihdam eden Alonyal şirketiyle anlaşma yapıldığını belirtti.
Alonyal'ın İsrailli askerlere binlerce bedava yiyecek dağıtmasıyla McDonald's dünya çapında tepki gördü.
Alonyal, 30 yıldan uzun süredir İsrail'deki McDonald's restoranlarını işletiyordu.
ABD'li şirket, restoranların, faaliyetlerin ve çalışanların 'aynı koşullarda' muhafaza edileceğini, 'İsrail pazarına bağlılıklarının sürdüğünü' belirtti. Satışın koşulları ise açıklanmadı.
Şirket İsrail'deki restoranlarını geri alarak, Orta Doğu'daki organizasyonunu yeniden inşa etmeyi ve satış hedeflerine tekrar ulaşmayı umuyor.
Savaşın başladığı geçen Ekim ayından bu yana fast food devinin bölgedeki satışlarında büyük düşüş oldu.
Kuveyt, Malezya ve Pakistan gibi çoğunluğu Müslüman ülkelerde McDonald's boykot ediliyor.
Ocak ayında şirket, savaşın Fransa'daki işlerine anlamlı bir etkisi olduğunu, Endonezya ve Malezya'da satışların etkilendiğini ve en çok da Orta Doğu'daki satışlarda olumsuzluk yaşadığını duyurdu.
McDonald'sın dünya genelindeki 40 bin restoranını genelde yerel şirketler işletiyor. Bunların yüzde 5'i de Orta Doğu ülkelerinde bulunuyor.
Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu (UNRWA), altıncı ayın çoktan dolduğu savaşta İsrail işgal ordusunun Gazze Şeridi'ndeki binaların yüzde 60'tan fazlasını yok ettiğini ya da hasar verdiğini duyurdu.
UNRWA, Gazze'de yaşayan 2,3 milyon insandan yüzde 75'ten fazlasının ise evlerini terk etmek zorunda kaldığını, çoğunluğun bunu birkaç kez tecrübe ettiğini belirtti.
Bir başka BM kuruluşu UNICEF ise, Akdeniz kıyı şeridindeki 620 bin çocuğun okula erişiminin olmadığını açıkladı. Gazze'deki her 10 okuldan sekizinin yıkıldığını ya da hasar aldığını kaydeden UNICEF, okulların yüzde 10'unun tamamen yok olduğunu da ekledi.
Devrim Muhafızları'nın yurt dışı operasyon birimi Kudüs Gücü komutanlarından Tuğgeneral Muhammed Rıza Zahedi ve birçok subayın Şam'da İsrail tarafından öldürülmesi, Orta Doğu'da yeni bir sayfa açtı.
İran Şam Büyükelçiliği'ni füzelerle vuran İsrail'e misillemede bulunacağını duyururken, dini lider Ali Hamaney Tel Aviv yönetiminin pişman olacağını söyledi.
Perşembe günü İsrail ordusunun GPS kısıtlamasına gitmesi ve Tel Aviv'de trafiğe çıkanların navigasyon haritalarında Beyrut'u görmeleri, misillemenin her an gerçekleşebileceği yorumlarına neden oldu. Zira İsrail işgal ordusu yedek askerlerin izinlerini iptal edip hava savunma sistemlerinde kırmızı alarma da geçti.
Ancak Perşembe günü beklenen saldırı gerçekleşmedi, İran'ın başkenti Tahran'da düzenlenen törende Hamaney cenaze namazını bizzat kıldırdı. İran bayraklarına sarılı tabutlarda komutanların fotoğrafları da yer alırken, İsrail ve ABD'yi lanetleyen sloganlar atıldı.
İran'da bugün ise, Dünya Kudüs Günü yürüyüşleri var. Her yıl Ramazan ayının son Cuma günü gerçekleşen yürüyüşler, bu yıl Gazze Şeridi'ne adanmış durumda.
Başkent Tahran'da Cuma namazı öncesi başlayan yürüyüşe İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve Kudüs Gücü'nün komutanı İsmail Kaani de katıldı. Devrim Muhafızları Komutanı Hüseyin Selami ise yaptığı konuşmada İsrail'e ve ABD'ye tehditler savurdu.
İran medyası ayrıca, Tahran'daki yürüyüşte Filistinli İslami Cihad örgütünün lideri Ziyad en Nahale'nin de yer aldığını aktardı.
Resmi televizyon ve ajanslar Tahran'ın yanı sıra İran'ın diğer şehirlerinde gerçekleşen yürüyüşlerden görüntüleri yayınlıyor.
Press TV, İran genelinde 2 bin ayrı noktada Dünya Kudüs Günü yürüyüşleri olduğunu ve milyonlarca insanın sokaklara indiğini duyurdu.
Tasnim haber ajansı ise, İran, Filistin ve Hizbullah bayraklarının taşındığı Tahran'daki yürüyüşte 'Amerika'ya ölüm', 'İsrail'e ölüm' ve 'Kudüs bizimdir' sloganlarının yükseldiğini bildirdi.
IRNA haber ajansı ise, İran'ın güneyindeki ve Isfahan'daki Ermeni dini liderlerin Dünya Kudüs Günü yürüyüşüne destek verdiğini ve katılım için çağrı yaptığını yazdı.
1979'daki İran Devrimi'nden bu yana, Dünya Kudüs Günü adıyla Filistin'in bağımsızlığı için yürüyüşler gerçekleşiyor.
ABD Başkanı Joe Biden, İsrali Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya Gazze'deki işgale verilen desteğin, yardımları artırma ve sivil ölümlerini önleme gibi 'belirli, somut adımlara bağlı olduğunu' söyledi.
Biden'ın bu sözlerinden sonra, İsrail Gazze'ye daha çok yardım akışı için iki insani yardım güzergahının açılmasının onaylandığını açıkladı.
Gazze'nin kuzeyindeki Erez geçişi, savaşın başlangıcından bu yana ilk kez geçici olarak açılacak. Gazze yakınlarındaki Aşdod Limanı da insani yardım malzemesi teslimatı için açılacak.
Kerem Şalom geçişinden de Ürdün üzerinden daha çok yardım gönderilmesine izin verilecek.
İsrail'in duyurusu, ABD Başkanı Joe Biden'ın Netanyahu ile İsrail'in yedi yardım çalışanını öldürmesinden sonraki ilk görüşmesinin ardından yapıldı.
Beyaz Saray'ın açıklamasına göre Biden, Netanyahu'yla yaptığı telefon görüşmesinde İsrail'in Washington'ın desteğini devam ettirmesini istiyorsa, sivillere zarar verilmesini ve insani sorunları önlemek için adımlar atması gerektiğini söyledi.
Bu insani yardım koridorlarının açılmasını Biden'ın özel olarak istediği anlaşılıyor.
ABD Ulusal Güvenlik Konseyi, İsrail'in duyurduğu adımları memnuniyetle karşıladıklarını ve şimdi 'tamamen ve çabucak uygulanması gerektiğini' vurguladı.
Biden, World Central Kitchen (WCK) adlı yardım kuruluşu çalışanlarının İsrail tarafından öldürülmesinden sonra Netanyahu ile görüştü.
İsrail 'ağır hata' nedeniyle özür diledi ancak WCK’nin kurucusu Jose Andres, çalışanlarının sistematik bir şekilde hedef alındığını açıkladı.
Biden, İsrail’e verilen koşulsuz askeri yardımı azaltması yönünde baskı altındaydı.
Dışişleri Bakanı Antony Blinken da, ABD’nin İsrail’de değişiklikler görmemesi durumunda ne yapacağı sorusuna verdiği yanıtta Beyaz Saray’ın açıklamasına işaret etmiş ve ABD politikasında değişiklikler olacağını ifade etmişti.
ABD’den gelen son açıklamalar, İsrail’e yönelik en sert söylemler olmuştu.
Biden yaklaşık altı aydır devam eden Gazze’ye saldırılar konusundaki söylemini keskinleştirdi. Ancak ABD’den İsrail’e bomba, füze ve cephane sevkiyatı kesintisiz devam etti.