Gazze'deki savaşta son dakika... Orta Doğu'da 'yeni devlet' ayarlarını bozdu! ABD, Fransa ve İngiltere'ye bile öfke kustu

İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları 141 gündür aralıksız devam ediyor. Bölgedeki sivilleri hedef alan İsrail güçleri yaşlı, kadın, çocuk, bebek demeden Filistinlileri her gün katlediyor. İsrail’in Gazze Şeridi’nin merkezindeki Deir el-Balah kentinde sivillerin sığındığı bir binaya yönelik düzenlediği saldırıda 3 aylık Yaser el-Dalu hayatını kaybetti. Aksa Şehitleri Hastanesi’ndeki cenaze törenine katılan Filistinli bir adam ailesinin bebek sahibi olmak için 8 yıl uğraşmasının ardından dünyaya gelen Yaser bebeğin cansız bedenini havaya kaldırarak, “Çocuk hakları nerede? Arap ülkeleri nerede? Bu çocukları görmüyorlar mı? Allah bize yeter. O, işleri en iyi idare edendir” dedi.

Fransa, Mossad Şefi David Barnea liderliğindeki İsrail heyeti ile ABD, Katar ve Mısır heyetlerini ağırlıyor. Tel Aviv medyasının İsrailli bir yetkiliye dayandırdığı haberde, başkent Paris’te gerçekleştirilen esirlerin serbest bırakılması için yapılacak yeni bir ateşkes anlaşması çerçevesinde gerçekleşen görüşmelerin olumlu olduğu ancak herhangi bir ilerleme kaydedilmediği bildirildi. Haberde, İsrailli heyetin bu gece Paris’ten ayrılacağı da iddia edildi.

“SÜREÇ OLUMLU AMA HENÜZ BAŞLANGIÇ AŞAMASINDAYIZ”

İsrail tarafından Hamas’ın kalıcı bir ateşkes ve savaşın sona erdirilmesi talebinin reddedilmesi konusunda herhangi bir esneklik olmadığı belirtilen haberde, İsrailli yetkilinin “Süreç olumlu ama henüz başlangıç aşamasındayız. Neyi görüşüp neyi görüşmediğimize dair net ölçütler içeren temel bir çerçeve oluşturma çabasındayız. Ortada hala yakın bir anlaşma yok. Amaç Ramazan ayı başlamadan önce bir anlaşma yapmak” dediği aktarıldı. Haberde ayrıca, İsrailli güvenlik yetkilisinin “İsrail’in son ana kadar askeri baskıyı artıracağını çünkü müzakerenin sadece ateş altında sonuç getireceğini” söylediği ifade edildi.

Gazze'nin en güneyinde yer alan ve İsrail katliamından kaçan 1,5 milyon Filistinlinin sığındığı Refah şehri, hava saldırısına uğradı.

İsrail jetlerinin gerçekleştirdiği bombardımanda en az yedi Filistinli hayatını kaybetti, çok sayıda yaralı var.

Al Jazeera, vurulan noktanın bir çarşıya giden kalabalık bir yol olduğunu bildirdi.

İsrail'de yayımlanan Jerusalem Post gazetesinde yayımlanan 'Filistin öldü! Hiç kimse bir Filistin devleti kurmayı başaramayacak' başlıklı skandal analizde, Tel Aviv'in ana müttefiki ABD'den diğer süper güçler Rusya ve Çin'e kadar mevcut tabloda geniş şekilde desteklenen iki devletli çözümün artık mümkün olmayacağı savunuldu.

Görüş yazısını kaleme alan isim, Binyamin Netanyahu'nun ilk başbakanlığı sırasında iletişim direktör yardımcısı olarak görev yapan Michael Freund. "Basitçe söylemek gerekirse, Filistin ideali öldü ve gömüldü. Ve Batılı siyasetçiler ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar Filistin idealini diriltemeyecek" ifadesini kullanan Freund, ABD ve Avrupa ülkelerinin dile getirdiği Filistin devletinini tek taraflı tanınması fikrine karşı öfke kustu.

İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron ve Fransa lideri Emmanuel Macron'un Gazze Şeridi'nde savaş devam ederken Filistin devletinin tek taraflı tanınmasından söz ettiğini kaydeden Michael Freund, İsrail'in işgal altında tuttuğu Batı Şeria'da artan yerleşimci sayısınından gururla söz etti. Uluslararası hukuka göre yasa dışı olan yerleşimcilerin sayısının 1 Ocak 2024 itibarıyla 517 bin kişiye ulaştığını belirten Freund, "Batı Şeria'daki Yahudi nüfusu dünyadaki hiçbir insan gücünün kökünden sökemeyeceği bir noktaya vardı" cümlesini kurdu.

Filistin topraklarının gasp edilmesiyle kurulan hukuk dışı yerleşimlerde yaşayan insan sayısının İsrail nüfusunun 20'de birinden fazla olduğunu kaydeden Netanyahu destekçisi Freund, yalnızca 10 yılda Batı Şeria'daki yerleşimci nüfusunun yüzde 38 arttığını yazdı.

Yazısında yasa dışı yerleşimlerin nasıl inşa edildiğine hiçbir şekilde değinmeyen Michael Freund, 7 Ekim baskınının ardından İsrail nüfusunun çoğunun artık bir Filistin devleti kurulmasına karşı olduğunu savundu.

Netanyahu ve aşırı sağcılardan oluşan koalisyon hükümetinin uluslararası baskılara meydan okuduğunu savunan analiz, İngiltere Dışişleri Bakanı Cameron, Fransa lideri Macron ve ABD Dışişleri Bakanlığı'na hakaretler yağdırdı. Michael Freund, "Cameron, Macron ve ABD Dışişleri Bakanlığı'ndaki benzer fikirlere sahip kaçıkların bir doz gerçeklik hapı almalarının zamanı geldi" ifadesini kullandı.

Önceki haftalarda CIA, Mossad, Katar ve Mısır'ın bir araya gelerek bir ateşkes taslağı ortaya çıkardığı Fransa'nın başkenti Paris'te, bu hafta sonu da müzakereler var.

Ateşkes müzakareleri, İsrail dış istihbarat ajansı Mossad'ın yöneticisi David Barnea'nın Cuma günü Katar, ABD ve Mısır'la ayrı ayrı görüşmesiyle başladı.

Hafta sonu boyunca devam edecek müzakereler, Gazze'deki savaşın durması için haftalardır gerçekleşen en ciddi baskı olarak gösteriliyor.

Paris'teki müzakerelere katılan Mısır istihbaratının yöneticisi Abbas Kamel, Perşembe günü Kahire'de Hamas'ın siyasi büro şefi İsmail Haniye ile görüştükten sonra Fransa'ya uçtu.

Gazze Şeridi'ni 2007 yılından bu yana yöneten Hamas, Kahire'deki görüşmelerin tamamlanmasıyla hafta sonu Paris'ten çıkacak sonucu bekliyor.

İsrail, henüz Paris müzakerelerine dair bir yorumda bulunmuş değil.

İsrail vahşetinin 141'inci güne girdiği Gazze'de can kaybı 29 bin 606'ya çıktı.

Filistinli yetkililer, son 24 saatte 92 kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi.

İsrail işgal güçlerinin saldırılarında yaşamını yitirenlerin üçte ikisinden fazlası, çocuklar ve kadınlar.

Akdeniz'de kuzeydeki muhtemel bir savaş için tatbikat yapan İsrail ordusu, 8 Ekim'den bu yana çatıştığı Hizbullah'ın mevzilerini gece saatlerinde bombardımana tuttu.

Lübnan'ın güneyinde gerçekleşen hava saldırılarında Ayta eş Şaab'taki Hizbullah gözlem noktası dahil birçok nokta İsrail jetleri tarafından hedef alındı.

İsrail işgal ordusu ayrıca, Lübnan Dağları'ndaki roket fırlatma mevzilerini de vurduğunu bildiren bir açıklama yaptı.

Cumartesi sabah saatlerinde ise Lübnan tarafından ateşlenen iki roket İsrail'in Adamit bölgesine düştü.

Aylardır adı konulmamış bir savaşa ev sahipliği yapan Kızıldeniz'de, Yemenli Husiler ile ABD'nin başını çektiği uluslararası koalisyon çarpışıyor. ABD'nin Orta Doğu operasyonlarını yürüten Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM), son 24 saatte İran destekli grubun ateşlemeye hazırlandığı yedi gemisavar kruz füzesinin imha edildiğini açıkladı. Mobil olduğu belirtilen gemisavar füzelerinin vurulduğu noktalara dair ayrıntı verilmedi.

Husilerin Kasım ayı ortasında Galaxy Leader adlı gemiye el koymasıyla başlayan gerilimin odak noktası, Kızıldeniz ile Aden Körfezi'ni birbirine bağlayan Babülmendep Boğazı oldu.

İran destekli Husiler dünyanın en önemli ticaret rotalarından Kızıldeniz'de seyreden onlarca gemiye füze ve kamikaze drone ateşledi. ABD'nin başını çektiği Refah Muhafızları Operasyonu adlı uluslararası koalisyonun Babülmendep Boğazı çevresindeki devriyeleri Husileri durduramadı. Ocak ayı başından itibaren Amerikan ve İngiliz savaş uçakları Yemen topraklarındaki Husi hedeflerine hava saldırıları gerçekleştirirken, İran destekli grubun bu saldırılara yanıtı ABD savaş gemilerine füze ateşlemek oldu.

CENTCOM, X hesabından Husilerin geçen hafta vurduğu Rubymar adlı İngiliz gemisinin yeni fotoğrafını paylaştı. 41 ton gübre yüklü geminin yavaş yavaş su aldığını belirten ABD ordusu, halihazırda 29 kilometre uzunluğunda bir petrol sızıntısına yol açan geminin bir çevre felaketine neden olabileceği uyarısını yaptı. CENTCOM'a göre, özellikle gübrenin denize dökülmesi durumunda geniş çaplı bir çevre felaketi bekliyor.

Babülmendep Boğazı girişinde Husilerin iki füzeyle saldırdığı Rubymar gemisi, Belize bayrağı taşıyordu.

Husiler, hafta içinde 172 metre uzunluğundaki Rubymar gemisinin feci şekilde hasar gördüğünü duyurdu.

Yemen'in Kızıldeniz limanı Mocha'nın yaklaşık 65 km güneyinde vurulan geminin taşıdığı 41 bin ton yanıcı gübre, 'çok tehlikeli' olarak sınıflandırılıyor. İngiltere, saldırının ardından gemideki 24 mürettebat tahliye edildiğini ve güvenli bir yere götürüldüğünü açıkladı. Gemide 11 Suriyeli, altı Mısırlı, dört Filipinli ve üç Hintli olmak üzere 24 mürettebat vardı.

Belize bandıralı Rubymar’ın operatörleri Lübnanlı. Geminin kayıtlı sahibi Golden Adventure Shipping'in de adresi İngiltere'nin Southampton limanında bulunuyor.

Global ticaretin yaklaşık yüzde 15'ine ev sahipliği yapan Kızıldeniz-Süveyş Kanalı-Akdeniz güzergahı, Asya ile Avrupa arasındaki en kısa rota. Husilerin saldırıları nedeniyle birçok nakliye devi ve petrol şirketi Kızıldeniz rotasından ayrıldı, gemiler artık Afrika Kıtası'nı boydan boya dolaşıyor. Rota değişikliği, tedarik zincirlerinde aksamalara ve fiyat artışlarına yol açtı.

İsrail'deki aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, hafta içinde işgal altında tuttukları Batı Şeria'da yeni konutlar inşa edileceğini açıkladı. Radikal Dinci Siyonizm Partisi'nin liderliğini yapan ve Filistinlilerin yok edilmesini açık şekilde dillendiren Smotrich, Kedar'da 300 ve Maale Adumim'de 2 bin 350 konut inşa edileceğini, Efrat'ta daha önce onay verilen 700 konutun inşaatının da ilerletileceğini aktardı.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ise, İsrail'in Batı Şeria'da yeni yerleşim yerleri açmasının uluslararası hukukla 'bağdaşmadığını' söyledi. İsrail'in işgal altındaki Batı Şeria'da 3 binden fazla yeni konut inşa etme planının ABD'de hayal kırıklığı yarattığını kaydeden Blinken, bunun kalıcı bir barışa ulaşmak bakımından yapıcı olmadığını ifade etti.

ABD'nin bir numaralı diplomatı Blinken, "Bunlar aynı zamanda uluslararası hukukla da bağdaşmıyor. Yönetimimiz yerleşim yerlerinin genişletilmesine kesin bir biçimde karşı olmayı sürdürüyor ve bizim değerlendirmemize göre bunlar İsrail'in güvenliğini sadece zayıflatıyor, güçlendirmiyor" diye konuştu.

Antony Blinken'in bu açıklamaları bir önceki başkan Donald Trump döneminde izlenen dış politik çizginin düzeltilmesi olarak değerlendiriliyor. Trump yönetimi 2019 yılında İsrail'in Batı Şeria'da yerleşim yerleri kurmasını etkin bir şekilde desteklemişti.

İsrail, Arap ülkeleri ile 1967 yılında yaptığı Altı Gün Savaşı sonrasında Golan Tepeleri, Batı Şeria, Gazze ve Doğu Kudüs'ü işgal etti.

Kasım 2019'da Trump hükümetinin Dışişleri Bakanı Mike Pompei Washington'un İsrail'in Batı Şeria'daki yerleşimlerini artık 'uluslararası hukukla bağdaşmaz' görmediğini ilan etmiş ve ABD'nin işgal altındaki Filistin bölgeleriyle ilgili 40 yıllık dış politik tutumunu değiştirmişti.

1949 yılında kabul edilen Dördüncü Cenevre Sözleşmesi ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararları uyarınca işgalci gücün işgal statüsündeki topraklara sivilleri yerleştirmesi hukuka aykırı.