22.02.2024 - 14:18 | Son Güncellenme:
Milliyet.com.tr
Gazze'deki savaşta 139'uncu gün, Orta Doğu'daki bütün gelişmeleri dakika dakika canlı blog sayfasına taşıyoruz.
İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları 139 gündür devam ediyor. Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) tarafından yapılan açıklamada, “Gazze'de pek çok kişi günde sadece bir öğünle hayatta kalırken, diğerleri hiç öğün bulamıyor. Çocuklar akut beslenme yetersizliği ile karşı karşıya, temiz su kişi başına 1 litrenin altında. Gazze'de 4 ayı aşkın süredir devam eden şiddet insani krize yol açtı. Çocukların hemen ateşkese ihtiyacı var” denildi.
Uluslararası Adalet Divanı'nda (UAD) "İsrail'in işgal ettiği Filistin topraklarındaki uygulamalarının hukuki sonuçlarına ilişkin danışma görüşü" duruşmaları 4’üncü gününde devam ediyor. Hollanda'nın Lahey kentindeki Barış Sarayı'nda düzenlenen duruşmada Malezya söz aldı. Malezya Dışişleri Bakanı Dato' Seri Utama Haji Mohamad Haji Hasan, yaptığı konuşmada İsrail’in Filistin topraklarındaki işgaline derhal son vermesi gerektiğini belirterek, "İkinci olarak, İsrail bir daha tekrarlanmayacağına dair güvence ve garantiler sunmalıdır. Üçüncü olarak, İsrail (işgal altındaki Filistin Toprakları) için uyguladığı tüm rahatsız edici yasal ve düzenleyici tedbirlerin iptali veya yürürlükten kaldırılması gibi tam tazminatlar sunmakla yükümlüdür" dedi.
Hasan, "İsrail ayrıca Filistin halkının kendi geleceğini tayin hakkının ihlalinden kaynaklanan tüm maddi ve manevi zararlar için de tazminat teklif etmelidir” ifadelerini kullandı.
Kendisi konuştuğu sırada Gazze’nin yıkımla karşı karşıya olduğunu belirten Hasan, “Batı Şeria da risk altında. Özellikle İsrail'in bu mahkemenin geçici tedbirlerine uymadığı göz önüne alındığında Filistin'i yıkımdan korumak hayati önem taşıyor” dedi.
Filistin halkının uzun süredir insanlık dışı muameleye ve acımasız şekilde toplu cezalandırmalara maruz kaldığını aktaran Hasan, “On yıllardır çektikleri acılara son vermek için üzerimize düşeni yapmak her birimizin görevidir. Uluslararası hukukun koruyucusu olan bu mahkemenin kararına olan inancımızla, Filistin halkı için adalet ve barışın sağlanacağından eminiz” dedi.
İsrail'in yerleşimcileri işgal altındaki Filistin topraklara nakletmesinin bir savaş suçu teşkil ettiğini ifade eden Hasan, “İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarının demografik yapısını değiştirmeyi amaçlayan politika ve uygulamaları, enklavların oluşturulması ve Filistinlilerin evlerinin yıkılması, Gazze Şeridi'nin abluka ve kuşatması da dahil olmak üzere hareket özgürlüklerinin kısıtlanması, uluslararası insancıl hukukun ve uluslararası insan hakları hukukunun ihlalini teşkil etmektedir” dedi.
İsrail, Lübnan topraklarına saldırılarına devam ediyor. Lübnan basınında yer alan haberlerde, İsrail’in İHA ile Lübnan'ın güneyindeki Nabatieh kenti yakınlarındaki Kfar Roummane'deki bir apartmana hava saldırısı düzenlediği aktarıldı. Saldırıda en az 1 kişinin hayatını kaybettiği ve çok sayıda kişinin de yaralandığı belirtilerek, can kaybının artabileceği ifade edildi.
İsrail’in geçen hafta Nabatieh’ye düzenlediği saldırıda 2’si çocuk olmak üzere toplam 10 kişi hayatını kaybetmişti.
Uluslararası Adalet Divanı'nda (UAD) "İsrail'in işgal ettiği Filistin topraklarındaki uygulamalarının hukuki sonuçlarına ilişkin danışma görüşü" duruşmaları 4’üncü gününde devam ediyor. Hollanda'nın Lahey kentindeki Barış Sarayı'nda düzenlenen duruşmada Lübnan söz aldı. Lübnan’ın Hollanda Büyükelçisi Abdel Sattar Issa, yaptığı konuşmada UAD'ye Orta Doğu'da barış ve Filistin halkına adalet sağlanması için yardımcı olma çağrısında bulunarak, “Bazı ülkelerin İsrailliler ve Filistinliler arasındaki ikili müzakerelerin önüne geçeceği gibi ‘sapkın bir argümanla’ UAD'den BM Genel Kurulu'na tavsiye kararı vermemesini istemesi yanlıştı. Hukuk, ister kamusal ister özel düzeyde olsun, siyasi kaymayı önleyen bir çerçevedir” dedi.
Lübnan ve BM'nin 140'tan fazla üyesinin Filistin devletini ve Doğu Kudüs'ü başkenti olarak tanıdığını hatırlatan Issa, "İsrail, işgal altındaki Filistin topraklarındaki yerleşimlerini kaldırmalı ve buradan çekilmelidir” ifadelerini kullanarak, İsrail’in Filistin’e tazminat ödemesi gerektiğini belirtti.
Uluslararası Adalet Divanı'nda (UAD) "İsrail'in işgal ettiği Filistin topraklarındaki uygulamalarının hukuki sonuçlarına ilişkin danışma görüşü" duruşmaları 4’üncü gününde devam ediyor. Hollanda'nın Lahey kentindeki Barış Sarayı'nda düzenlenen duruşmada Kuveyt söz aldı. Kuveyt’in Hollanda Büyükelçisi Ali Ahmad Ebraheem al-Dafiri yaptığı konuşmada, UAD'den on yıllardır süren İsrail-Filistin ihtilafında adaletsizliğe son vermesini ve İsrail'in Filistin topraklarındaki işgalini yasadışı ilan etmesini istedi. Al-Dafiri, "Neden kurban katil olarak gösterilmeye devam ediliyor? İşgalci güç Gazze'deki Filistinlilere karşı çok sayıda uluslararası hukuk ihlaliyle karakterize edilen gayrimeşru bir savaş yürüttü” dedi.
İran Dışişleri Bakanlığı Hukuk ve Uluslararası İşler Bakan Yardımcısı Rıza Necefi, Uluslararası Adalet Divanı duruşmasında yaptığı açıklamada, İsrail'in Filistinlilere yönelik hukuk ihlalleri ve işgali nedeniyle cezalandırılması gerektiğini belirterek, "Soykırım suçlularının cezalandırılması gerekiyor" dedi.
Savaşın başından beri İsrail'e koşulsuz bir destek sunan ABD Başkanı Joe Biden'ı bir grup gösterici, "soykırım destekçisi" sloganlarıyla karşıladı. Los Angeles ziyareti kapsamında Culver City Julian Dixon Kütüphanesi'ne konuşma yapmaya giden Biden burada protesto edildi.
Biden'ın sözleri de konuşması sırasında sık sık kesildi ve olay yerinden ayrılan konvoyuna sloganlar eşlik etti.
Gazze'nin kuzeyinde büyük oranda kontrolü sağlayan İsrail ordusu rehineleri kurtarmak ve Hamas'ın üst düzey liderlerini ölü ya da diri ele geçirmek için Refah'a bütün orduyla beraber saldırıacağını ilan etti. Bu saldırıyı dünya 'felaket olur' diye yorumlarken İsrail bu baskılara rağmen geri adım atmadı.
İsrail kanadı Ramazan ayı içerisinde Refah'a yönelik geniş çaplı bir operasyon düzenleyecek, yetkililerin ifadeleri en azından bunu destekliyor. Bu bağlamda İsrail medyasında yer alan haberde Başbakan Netanyahu ve savaş kabinesinin bu geniş çaplı savaşa karşı bir planlarının olmadığı yazıldı.
Bloomberg'e dayandırılan haberde yetkililerin gizli bir toplantıda plan yapmadan saldırı stratejisi geliştirmeye çalıştıkları ve sivillere ne olacağının umursanmadığı belirtildi.
Perşembe gününün ilk saatlerinde ise Mısır, İsrail'e yönelik saldırı öncesi sivilleri ve rehineleri göz ardı etmemesi gerektiğine dair bir uyarı yayınladı. Mısırlı yetkililer, Tel Aviv'e Refah'a askeri saldırı başlatmadan önce "her adımı dikkatle incelemelerini" tavsiye etti ve Filistin ve Hamas hariç İsrailli rehinelerin de olası bir savaşta hayatını kaybedeceğini belirtti. Öte yandan İsrail ordusu Refah'ta toplam 132 rehinenin bulunduğunu belirtiyor.
Birleşmiş milletler'in en yüksek yargı kurumu Uluslararası Adalet Divanı'ndaki İsrail davası devam ediyor. Çin Dışişleri Bakanlığı'ndan Ma Xinmin, Çin'in Filistin halkının meşru davasını desteklediğini belirtti. Xinmin ayrıca Çin lideri Xi Jinping'in de iki devletli çözümü bölgede desteklediğini ifade etti.
Çin ayrıca Filistinlilerin İsrail'e karşı kendilerini silahlı savunma haklarının olduğunu bildirdi.
İsrail'in saldırılarına devam ettiği Gazze Şeridi'nde dördüz doğuran İman el-Mısri, 2 aylık bebekleriyle yaşam mücadelesi veriyor. Deyr el-Balah kentindeki Birleşmiş Milletler’e ait bir okulda ailesiyle birlikte yaşayan Mısri, zor şartlarda hayatta kaldıklarını söyledi.
Hamileyken ailesiyle birlikte sığındıkları Beyt Hanun Hastanesi'nden Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı’na gittiklerini belirten Mısri, daha sonra ise sığınma merkezine dönüştürülen bir okula yerleştiklerini ifade etti.
Mısri, "Sığınma merkezinde bir süre kaldıktan sonra hamileliğimin sekizinci ayında doğum semptomları gösterdim. İsrail saldırıları nedeniyle büyük zorluklarla Nuseyrat Mülteci Kampı’ndaki El Awda Hastanesi'ne gittik. Orada sezaryenle Yasser, Tia, Linn ve Muhammed’i doğurdum" dedi.
Filistinli yetkililer 7 Ekim’den bu yana devam eden saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısının 29 bin 410’a, yaralananların sayısının ise 69 bin 465’e yükseldiği duyurdu. Son 24 saatteki bilançonun da aktarıldığı açıklamada, 97 Filistinlinin hayatını kaybettiği, 132 Filistinlinin de yaralandığı belirtildi.
Yaklaşık 20 bin kilometre uzunluğundaki hayati güzergahın üzerinde devam eden adı konulmamış savaşı, 19 Kasım tarihindeki baskın tetikledi. ABD ve müttefiklerinin çok sayıda savaş gemisini gönderdiği bölge, bir anda dünyanın kilitlendiği yere dönüştü.
Gökyüzünden balistik füzeler ve kamikaze silahlı insansız hava araçlarının eksik olmadığı savaş, bir sonraki adım jetlerin bombardımanı oldu. 100 bin savaşçısı bulunan Yemenli Husiler, Avrupa ile Asya arasındaki en hızlı ve en kısa rota olan Kızıldeniz-Süveyş Kanalı-Akdeniz güzergahını dünyanın en tehlikeli su yolu haline getirdi.
İsrail'in Gazze Şeridi'nden işgal birliklerini çekmesini isteyen İran destekli Husiler, Arap Yarımadası'nın en fakir ülkesi Yemen'in batısını kontrol ediyor. Yıllarca Suudi Arabistan'ın başını çektiği koalisyonla savaşan Husilerin elinde halihazırda başkent Sana ve Kızıldeniz kıyısındaki Yemen'in en büyük limanı Hudeyde var.
Amerikan ve İngiliz savaş uçaklarının füze rampaları ve diğer hedefleri vurmasına ABD savaş gemilerine füze ateşleyerek yanıt veren Husiler, bugün bir kargo gemisine daha saldırdı. Liman şehri Aden'in yaklaşık 110 kilometre güneydoğusundaki saldırıda vurulan gemide yangın çıktı.
İngiliz donanmasına bağlı Birleşik Krallık Deniz Ticareti Operasyonları (UKMTO), geminin iki füzeyle vurulduğunu ve bölgedeki koalisyon güçlerinin yanıt verdiğini duyurdu.
Al Jazeera, Galaxy Leader adlı İngiliz gemisine el konulmasıyla başlayan savaşın küresel sistemi nasıl değiştirdiğini inceledi. 2023 yılında Kızıldeniz ile Akdeniz'i birbirinden bağlayan Süveyş Kanalı'ndan 21 bin 344 gemi geçti. Ortalama her gün 59 geminin geçtiği 193 kilometrelik rota, global ticaretin yaklaşık yüzde 15'ine ev sahipliği yapıyordu. Ancak Kasım ayından itibaren dramatik bir değişiklik yaşandı, nakliye devleri ve petrol şirketleri Kızıldeniz'i terk edip Afrika Kıtası'nı boydan boya dolaşmaya başladı. Afrika Kıtası'nın en güneyindeki nokta Ümit Burnu'nun etrafından geçen kargo gemileri, artık 10 bin kilometre fazladan mesafe kat ediyor.
Yolculuğu sekiz gün daha uzatan rota değişikliği, gerçek zamanlı deniz ticareti verileri ele alınarak haritalandırıldı. Ekim 2023'teki haritada, Kızıldeniz-Süveyş Kanalı-Akdeniz rotası dışında Ümit Burnu'nu dolaşan gemi neredeyse yok. Ocak 2024'e gelindiğinde ise, Afrika kıtasının çevresinde koyu bir turuncu hattın ortaya çıktığı görüldü. Verilere göre, Kızıldeniz rotasında seyreden gemi sayısında yüzde 78 düşüş var.
Al Jazeera'nın yayınladığı haritalarda, Ukrayna'nın Odesa limanından ayrılan bir geminin Cibuti limanına varış rotası da gösterildi. Odesa'dan hareket eden tahıl yüklü gemi Kızıldeniz rotasını kullanırsa Cibuti'ye sekiz günde, Ümit Burnu'nu dolaşırsa 38 günde varabiliyor.
Katar'ın başkenti Doha'dan hareket eden sıvılaştırılmış doğalgaz yüklü geminin İngiltere'deki Milford Haven limanına varış süresi de neredeyse iki kat uzuyor. Gemi Süveyş Kanalı'ndan geçerse 19 günde İngiltere'ye ulaşırken, uzun rotada bu süre 34 güne çıkıyor.
Geride kalan üç ayda en az 40 ticari gemi Husilerin saldırısına uğradı. Rota değişikliği, şimdiden tedarik zincirlerinde aksamalara ve fiyat artışlarına yol açtı. Gelecek aylarda Afrika Kıtası'nı boydan boya dolaşmanın maliyetinin fiyatlara daha net bir şekilde yansıması bekleniyor.
İsrail işgali altındaki Doğu Kudüs'te bu sabah bir silahlı saldırı gerçekleşti.
İsrail medyası, Maale Adumim yerleşimi yakınlarındaki silahlı saldırının Filistinliler tarafından gerçekleştirildiğini ve 20'li yaşlarda bir İsraillinin öldürüldüğünü yazdı. Saldırıda yaralanan yedi kişiden ikisinin durumu ağır.
Medyaya yansıyan haberlerde, bir kontrol noktasında saldırıyı düzenleyen iki Filistinli polis tarafından vuruldu. Üçüncüsü ise gözaltına alındı.
Yerel yetkililer, Lübnan tarafından ateşlenen tanksavar füzelerden birinin Yuval'da bir evi vurduğunu söyledi. Hizbullah'ın sabah saldırısında fırlattığı füzelerden biri ise, Kiryat Shmona'da bir açık alana düştü.
Lübnan'ın en büyük askeri gücü Hizbullah'la 8 Ekim'den bu yana çatışan İsrail ordusunun, tanksavar füzelerine misillemede bulunduğu bildiriliyor.
Filistin resmi haber ajansı Wafa, İsrail ordunun Refah'ta bulunan El-Faruk Camiisi'ne saldırı düzenlediklerini bildirdi. Saldırıda çok sayıda kişi yaralanırken üç kişi de yaşamını yitirdi.
Gazze'deki en önemli hastanelerden Şifa Hastanesi'nde İsrail ordusu çekilmesine rağmen koşullar gittikçe kötüleşiyor. Doktorların 24 saat çalıştığını belirten bir yetkili, yaralanma ve travmalara karşı dahi kullanılacak ilaçların kalmadığını bildirdi.
Beyaz Saray'ın Orta Doğu ve Kuzey Afrika koordinatörü Brett McGurk'un, ABD'nin barış anlaşmasına aracılık etme çabaları kapsamında Mısır'ı ziyaretinin ardından bugün İsrail'e gidecek.
Gazze'de savaşın başlamasıyla Hamas'a destek için harekete geçen Yemenli Husiler, haftalardır Kızıldeniz'de ABD ve müttefikleriyle çatışıyor. Adı konulmamış savaşta İran destekli grup Kızıldeniz'de seyreden ticari gemilere el koydu, onlarcasına füze ya da kamikaze drone ateşledi. ABD'nin başını çektiği Refah Muhafızları Operasyonu adlı uluslararası koalisyonun Babülmendep Boğazı çevresindeki devriyeleri Husileri durduramadı. Ocak ayı başından itibaren Amerikan ve İngiliz savaş uçakları Yemen topraklarındaki Husi hedeflerine hava saldırıları gerçekleştirirken, İran destekli grubun bu saldırılara yanıtı ABD savaş gemilerine füze ateşlemek oldu.
Global ticaretin yüzde 15'ine ev sahipliği yapan Kızıldeniz-Süveyş Kanalı-Akdeniz rotası, Asya ile Avrupa arasındaki en kısa rota. Husilerin saldırıları nedeniyle birçok nakliye devi ve petrol şirketi Kızıldeniz rotasından ayrıldı, gemiler artık Afrika Kıtası'nı boydan boya dolaşıyor. Rota değişikliği, tedarik zincirlerinde aksamalara ve fiyat artışlarına yol açtı.
İsrail'in Gazze Şeridi'nden işgal güçlerini çekmesini isteyen Husiler, savaşın ilk günlerindeki taktiklerine geri döndü. İsrail'in en güneyindeki şehri Eilat'ta bugün sabaha karşı sirenler çaldı, dakikalar sonra ise patlama sesleri duyuldu.
Kızıldeniz kıyısındaki İsrail şehrinde yaşayanların yataklarından fırlamasına yol açan patlamanın arkasında, Husiler var. Yemenli grup, önceki aylarda yaptığı gibi İsrail'in en güney kentine balistik füze ateşledi.
İsrail ordusu, balistik füzenin hava sahasına girmeden uzun menzilli Arrow sistemiyle gökyüzünde vurulduğunu açıkladı.
Husilerin kontrol ettiği Yemen'in batısı ile Eilat arasındaki kuş uçuşu mesafe, en az 1700 kilometre.
İsrail medyası, Arrow hava savunma sisteminin altıncı kez balistik füze engellediğini yazdı. Husiler mevzusunun en altına şu paragrafı ekleyebilirsin
Akabe Körfezi kıyısındaki Eilat, Mısır, Ürdün ve Suudi Arabistan'ın kesiştiği noktada yer alıyor. Eilat'ın komşuları Mısır'ın Taba ve Ürdün'ün Akabe şehirleri.
Hamas'ın siyasi kanadının lideri İsmail Haniye'de McGurk ile temaslarda bulunmak için Mısır'a gitti. ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü ise konuyla ilgili yaptığı açıklamada Washington'un "geçici ateşkes sağlayacak bir anlaşma" umduğunu söyledi.