25.04.2024 - 12:00 | Son Güncellenme:
Milliyet.com.tr
İsrail-Hamas arasında başlayan savaş bütün Orta Doğu'ya yayıldı. Bölgeden gelen gelişmeleri canlı aktarıyoruz.
ABD'li Senatör Bernie Sanders, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun kendisine yönelik eleştirilerine yönelik, “Hükümetinizin Gazze'nin sivil nüfusunu yok ettiğini belirtmek antisemitik olmak değildir” ifadelerini kullanarak, “Aşırılık yanlısı ve ırkçı hükümetinizin ahlaksız ve yasadışı savaş politikalarından dikkatimizi dağıtmaya çalışarak ABD halkının zekasına hakaret etmeyin” dedi.
ABD'nin Vermont eyaleti Senatörü Bernie Sanders, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun antisemitik olduğu yönündeki açıklamasına yazılı olarak cevap verdi. Sanders, “Hayır, Bay Netanyahu, Bu antisemitik ya da Hamas yanlısı olmak değil. Aşırılık yanlısı hükümetiniz altı ay içinde 34 bin Filistinliyi öldürdü ve yüzde 70’i kadın ve çocuk olmak üzere 77 binden fazla kişiyi yaraladı” dedi.
“Hükümetinizin Gazze'nin sivil nüfusunu yok ettiğini belirtmek antisemitik olmak değildir”
İsrail bombardımanlarında Gazze Şeridi’nde daha fazla şeyin yok edildiğini belirtmenin antisemitik olmakla alakasının olmadığını vurgulayan Sanders, “Gazze'de 221 binden fazla konutun yıkılmasıyla bir milyondan fazla insan evsiz kaldı. Nüfusun neredeyse yarısı. Hükümetinizin Gazze'nin sivil nüfusunu yok ettiğini belirtmek antisemitik değildir” dedi.
İsrail hükümetinin Gazze'nin sağlık sistemini yok ettiğini söylemenin antisemitik olmadığını belirten Sanders, Gazze Şeridi’ndeki 26 hastanenin hizmet dışı kaldığını ve 400'den fazla sağlık çalışanının hayatını kaybettiğini aktardı.
Pentagon Sözcüsü Tümgeneral Pat Ryder, Gazze Şeridi’nin kıyısına insanı yardım sevkiyatını hızlandırmak için yapılacak olan iskelenin inşasına başlandığını açıkladı.
Pentagon Sözcüsü Tümgeneral Pat Ryder, yaptığı açıklamada, insani yardım sevkiyatları için Gazze Şeridi’nin kıyısına yapılacak olan iskelenin inşasına başlandığını belirterek, "ABD askeri gemilerinin denizdeki geçici iskele ve geçidin ilk aşamalarını inşa etmeye başladığını doğrulayabilirim" dedi.
İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları devam ederken, Birleşmiş Milletler (BM) ekibinin bulunduğu bölgeye ateş açıldı. BM Sözcüsü Stephane Dujarric, yaptığı açıklamada, BM ekibinin Gazze Şeridi kıyısında inşa edilecek olan iskele bölgesini ziyaret ettiği sırada ateş açıldığını aktararak, ekibin bir süre sığınakta saklandığını ifade etti.
Dujarric, iki merminin ekibin yaklaşık 100 metre uzağına isabet ettiğini belirterek, olayda herhangi bir yaralanma olmadığını ve ekibin ziyaretine devam ettiğini açıkladı.
Avrupa Parlamentosu’nda (AP) İran’ın İsrail’e yönelik saldırısı kınanırken, İranlı kuruluşlara daha fazla yaptırım uygulanmasını içeren karar 20 oya karşı 357 oyla kabul edildi.
Gazze'deki savaştan bir gün sonra başlayan sınır çatışmasında yeni bir aşamaya giriliyor, Al Jazeera muhabiri Zeyna Khodr Lübnan'ın en büyük askeri gücü Hizbullah ile İsrail ordusunun karşılıklı saldırılarında son günlerde bir artış görüldüğünü bildirdi.
Lübnan'ın güneyindeki Marcayun'dan bildiren Zeyna Khodr, İsrail'in Çarşamba günü çatışmanın başından beri bir gündeki en yüksek sayıda saldırıya imza attığını, birkaç dakika içinde 40 Hizbullah mevzisinin vurulduğunu söyledi.
İsrail hava saldırılarının yalnızca güneydeki sınır hattını değil Lübnan'ın doğusunu da hedef aldığını belirten Al Jazeera muhabiri, farklı bir aşama olacak gibi göründüğünü belirtti.
İsrail'in Hizbullah güçlerinin sınırın birkaç kilometre uzağına çekilmesini istediğini ancak Hizbullah'ın halen Litani Nehri'nin güneyine roket ateşlediğini aktaran muhabir, masada iki seçenek olduğu yorumunu yaptı. Bunlardan ilki, Hizbullah'ı sınırdan geri çekilmeye zorlamak için gerilimi tırmandırmak ya da diplomak çözüm için müzakere pozisyonlarını geliştirmek.
Zeyna Khodr, Gazze Şeridi'nde kalıcı ateşkese ulaşıncaya kadar İsrail-Lübnan sınırının aktif bir cephe hattı olarak kalacağı yorumunu da yaptı.
Filistin Sağlık Bakanlığı tarafında yapılan açıklamada, son 24 saatte İsrail ordusunun sivillere yönelik düzenlediği 5 saldırıda 43 Filistinlinin hayatını kaybettiği, 64 Filistinlinin ise yaralandığı aktarıldı.
Saldırıların başladığı tarihten bu yana ortaya çıkan bilançonun da yer aldığı açıklamada, 6 ayı aşkın süredir devam eden saldırılarda yaşamını yitiren sivillerin sayısının 34 bin 305’e, yaralıların sayısının ise 77 bin 293’e yükseldiği belirtildi.
“Filistin İçin Teknoloji” adlı platformun kurucularından olan yazılım mühendisi Paul Biggar'ın yayınladığı raporlar, İsrail’in canlı hedeflerin yerini belirlemek üzere kullandığı Lavender adlı yapay zeka programının WhatsApp mesajlaşma platformundan yardım aldığını ortaya koydu. Meta'nın İsrail ordusuna WhatsApp gruplarını belirli kişilerle paylaşan Filistinliler hakkında bilgi sağladığı iddia edilirken, İsrail'in ise Lavender programı üzerinden WhatsApp ile bağlantı kurarak potansiyel hedeflerin yerini belirlediği belirtildi. Dev teknoloji şirketinin Filistin'deki katliama ortak olduğuna yönelik iddialar Meta'nın mahremiyet ilkesine yönelik şüphelere neden olurken, WhatsApp ise yaptığı açıklamada iddiaları reddetti. Raporların doğruluğuna dair hiçbir kanıt olmadığını söyleyen firma sözcüsü, “Hiçbir hükümete toplu bilgi sağlamıyoruz. Meta on yılı aşkın bir süredir tutarlı şeffaflık raporları sunmaktadır ve bunlar WhatsApp bilgilerinin talep edildiği sınırlı durumları içermektedir” dedi.
İran’da Eylül 2022'de Mahsa Amini'nin hayatını kaybetmesinin ardından ülke genelinde başlayan protestolarda tutuklanan 32 yaşındaki İranlı rapçi Tomac Salihi, idama mahkum edildi. Salehi’nin avukatı Emir Reisiyan, İran basınına yaptığı açıklamada, İsfahan Devrim Mahkemesi tarafından Salehi hakkında “yeryüzünde bozgunculuk çıkartmak” suçlamasıyla idam kararı verdiğini söyledi.
İsfahan Devrim Mahkemesi’nin, Yüksek Mahkeme tarafından verilen önceki karara uymadığını belirten Reisiyan, “Devrim Mahkemesi daha önce benzeri görülmemiş bir şekilde Yüksek Mahkemenin Salehi hakkındaki hükmünü görmezden gelerek hakkında idam kararı verdi” ifadelerini kullandı.
ABD Başkanı Joe Biden, İsrail'e yönelik yapılan maddi desteğin ardından "İsrail'in güvenliği kritik öneme sahip. İran'a ve destekledikleri teröristlere karşı İsrail'in ihtiyaç duyduğu her şeye sahip olduklarından emin olacağım" dedi.
ABD geçtiğimiz günlerde İsrail'e 26 milyar dolar Ukrayna'ya ise 70 milyar dolara yakın bir destek paketi açıklamıştı.
Geride kalan 201 günde yaklaşık 365 kilometrekarelik Gazze Şeridi'ndeki binaların yarıdan çoğu yerle bir oldu, yaklaşık 35 bin Filistinli işgal ordusu tarafından katledildi, 1,5 milyonu aşkın Gazze sakini evlerini terk etti ve savaş bugün itibarıyla halen dünya gündeminin ilk sırasında.
7 Ekim baskınının ardından Gazze Şeridi'ne saldırıya geçen İsrail ordusu, en güneydeki Refah şehri hariç 41 kilometrelik Akdeniz kıyı şeridinin tamamını işgal etti. Binyamin Netanyahu ve aşırı sağcı koalisyon ortakları, neredeyse yedi aydır Hamas'ı ortadan kaldıracaklarını tekrar edip durdu. Ancak gelinen noktada İsrail işgal ordusu Hamas'ı yenemediği gibi 7 Ekim'de kaçırılan rehineleri kurtaramadı, savaşın başında ilan edilen hiçbir hedefe ulaşılamadı. İsrail kamuoyunda giderek desteğini kaybeden Netanyahu ve radikal Yahudilerin ağırlıkta olduğu koalisyonu, haftalardır Mısır sınırındaki Refah'a saldırmaya hazırlanıyor.
Gazze'yi 2007'den bu yana yöneten Hamas ise, bugün silah bırakma şartlarını İstanbul'dan dünyaya duyurdu. Hamas'ın üst düzey yöneticilerinden Siyasi Büro üyesi Halid Hayya, 1967 sınırları içinde bağımsız bir Filistin devletinin kurulması karşılığında silah bırakarak siyasi bir partiye dönüşmeye ve beş yıl ya da daha uzun süreliğine bir ateşkese hazır olduklarını açıkladı.
Amerikan Associated Press (AP) haber ajansına İstanbul'da bir röportaj veren Hamas üst düzey yetkilisi Hayya, 'İsrail'in 1967 öncesi sınırları boyunca, Batı Şeria ve Gazze'de tam egemen bir Filistin devletini ve uluslararası kararlarla uyumlu bir şekilde Filistinli mültecilerin geri dönüşünü kabul edeceklerini' kaydetti. Bunun gerçekleşmesi durumunda Hamas'ın silahlı kanadının lağvedileceğini belirten el Hayya, "İşgalcilere karşı savaşmış kişiler bağımsızlıklarını, haklarını kazanıp kendi devletlerine sahip olduğunda şimdiye kadar yaşanmış deneyimlere bakın. Bu güçler ne yaptı? Siyasi partilere dönüştüler ve muharip güçleri milli ordular haline geldi" ifadelerini kullandı.
Halid Hayya, Katar, Mısır ve ABD arabuluculuğunda Gazze'de ateşkes ve İsrailli rehinelerin serbest bırakılması için yürütülen müzakerelerde Hamas heyetine başkanlık ediyor.
Filistinli rakip grup El Fetih'in yönetimindeki Filistin Kurtuluş Örgütü'ne (FKÖ) katılmak ve Gazze ve Batı Şeria'da bir ulusal birlik hükümeti kurmak istediklerini aktaran Halid Hayya'nın açıklamaları, Katar merkezli arabuluculuk çabalarının tıkandığı bir döneme ve Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye'nin Cumartesi günü İstanbul'da Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşme sonrasına denk geldi.
Halid Hayya, Hamas'ın siyasi bürosunun Katar'dan taşınacağı iddialarını reddetti, Doha yönetiminin arabuluculuk rolünü sürdürmesini istediklerini vurguladı.
Hamas yöneticisi, 7 Ekim baskınından herhangi bir pişmanlık duymadıklarını da ekledi.
BİR DÖNÜM NOKTASI!
El Hayya'nın silah bırakma konusunu gündeme getirmesi, resmi olarak İsrail'i yok etme hedefi güden örgüt açısından önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Hamas, zaman zaman İsrail'in sınırlarıyla ilgili ılımlı söylemlerde bulunsa da resmi olarak 'nehirden denize Filistin'in tam kurtuluşu' hedefini izliyor. 'Nehirden denize' sloganı, Ürdün Nehri (Şeria) ile Akdeniz arasındaki bölgeyi kapsıyor ve İsrail topraklarını da içeriyor.
İsrail'de Netanyahu ve ülke tarihinin en sağcı hükümeti, tüm dünyanın destek verdiği Filistin devletinin kurulmasına ve iki devletli çözüme karşı çıkıyor.
Filistinliler, İsrail'in 1967 yılındaki Altı Gün Savaşı'nda ele geçirdiği topraklar üzerinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir devlet kurmayı hedefliyor. İki devletli çözüm, ABD, Türkiye, Rusya, Çin ve Avrupa ülkeleri tarafından destekleniyor.
Uluslararası toplum tarafından tanınan ve görüşmelerde muhatap alınan Filistin Özerk Yönetim Konseyi de Batı Şeria, Gazze ve Doğu Kudüs'ü içeren bağımsız bir Filistin devleti kurulmasını hedefliyor. Özerk Yönetim'in merkezi Batı Şeria'daki Ramallah'ta bulunuyor.
ABD’de Gazze’ye destek protestolarına Güney California Üniversitesi (USC) de katıldı. Filistin yanlısı öğrenciler, kalıcı ateşkes çağrısında bulunarak, üniversite yönetimlerinin İsrail ile bağlantılı şirketlerle ilişkilerini kesmesi çağrısında bulundu. Gelecek ay mezuniyet töreninin yapılması planlanan Alumni Park'a çadır kuran öğrenciler, ellerinde “Özgür Filistin” yazılı pankartlar taşıyarak, USC Rektörü Carol Folt'u hedef alıp "Carol, Carol, saklanamazsın soykırımı destekliyorsun" slogan attı.
ABD Temsilciler Meclisi'nin Cumhuriyetçi sözcüsü Mike Johnson, Ulusal Muhafızların ABD üniversitelerindeki öğrenci protestolarını bastırmak için görevlendirilebileceğini söyledi. Yahudi öğrencilere destek vermek amacıyla New York'taki Columbia Üniversitesi'ne yaptığı ziyarette Johnson, savaş karşıtı protestocuları 'Radikal' olarak yorumladı.
Yemen'deki Husiler, bu sabahın erken saatlerinde Aden Körfezi'nde ABD'ye ait Kargo Gemisi M/V Yorktown'a balistik füzeyle saldırı gerçekleştirdi. ABD ordusu ise saldırıyı doğruladı ancak donanma tarafından füzenin başarıyla imha edildiğini açıkladı. ABD'li yetkililer geminin balistik füze dışında dört adet dron ile de hedef alındığını kaydetti.
7 Ekim'deki Akta Tufanı saldırısının mimarlarından olan Yahya Sinvar'ın nerede olduğu hala bilinmiyor. İnsansız hava araçları, elektronik dinleme cihazları ve muhbirler tarafından desteklenen binlerce İsrail askeri, 7 Ekim'den bu yana konumunu belirlemeye çalışıyor.
Sinvar savaşta ilk kez Şubat ayında yeraltındaki tünellerde görüntülendi. Eşi ve çocuklarıyla Han Yunus'un altında ilerleyen Sinvar'ın bu görüntüsünün ise 10 Ekim'de çekildiği belirtildi. İsrail ordusu savaşın başından beri Sinvar'ı ölü veya diri yakalamak için yoğun bir çaba harcadı ancak henüz bunu başaramadı.
Hamas'ın askeri kanadının üst düzey bir yetkilisi, dün gece Katar medyasından Al-Araby Al-Jadeed'e, konuştu. Söz konusu kaynak Sinvar'ın tünellerden yeryüzüne çıktığını belirtti ve Sinvar hakkında "Son zamanlarda direnişle işgal ordusu arasında çatışmaların yaşandığı yerleri denetliyor. Savaşçılarımızla tünellerde değil yeryüzünde buluşuyor" dedi.
İsimsiz kaynak ayrıca Sinvar'ın "Gerçeklikten izole bir hayat" yaşamadığını belirterek bunların İsrail'in bir propagandası olduğunu öne sürdü.
Açıklamalarının devamında, rehineler arasında 30'a yakın İsrail askerinin bulunduğunu belirten yetkili, bu kişilerin savaşın her noktasından çok uzakta olduğunu ve bu kişilere ulaşımın imkansız olduğunu söyledi.
Öte yandan Yahya Sinvar gençlik dönemlerinde İsrail'de hapse girdi, kendisini o dönem sorgulayan bir yetkili İsrail'in Maariv gazetesine "Tünellerden çıktığına inanmıyorum. İsrail ordusu Refah'a girmek üzere ve kafamızı karıştırmaya çalışıyorlar" dedi.
Söz konusu yetkili ayrıca Hamas'ın açıkladığı rehine sayısının da asılsız olduğunu iddia etti.
İsrail ordusu Mısır'ın hemen yanında bulunan Refah'a geniş çaplı bir saldırıya hazırlanıyor. Tel Aviv kanadı Hamas'ın ana karargahının burada olduğunu öne sürüyor ancak bölgede 2 milyondan fazla da Filistinli yaşıyor. Uluslararası kuruluşlar böylesine büyük bir savaşın bölgede felaket olacağını söylüyor.
İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi ve Shin Bet lideri Ronen Bar savaşla ilgili görüşmeler için bugün Mısır'a gitti. İki tarafın Gazzelileri muhtemelen Mısır'da bulunan mülteci kamplarına yerleştirilmesine dair bir görüşme gerçekleştireceği belirtildi.