DünyaGazze'deki savaşta son dakika... Bölgesel savaşa ramak kala! Orta Doğu'nun kaderini değiştiren görüşme 2 hafta sonra ortaya çıktı

Gazze'deki savaşta son dakika... Bölgesel savaşa ramak kala! Orta Doğu'nun kaderini değiştiren görüşme 2 hafta sonra ortaya çıktı

22.04.2024 - 15:31 | Son Güncellenme:

ABD'nin Netzah Yehuda'ya yaptırım uygulayacağı haberi bile İsrail'i karıştırmaya yetti, 7 Ekim baskınına tatilde yakalanan istihbarat direktörü ise istifa eden ilk üst düzey isim oldu. New York Times gazetesi ise Orta Doğu'nun kaderinin kapalı kapılar ardında nasıl değiştiğini dünyaya duyurdu.

İsrail işgal ordusunun Gazze Şeridi'ni yok ettiği savaşta 199'uncu gün, Orta Doğu'da yaşananları dakika dakika canlı blog sayfasına taşıyoruz.

'İSRAİL, HALEN İDDİALARINA KANIT SUNMADI'

Birleşmiş Milletler (BM) tarafından görevlendirilen Bağımsız İnceleme Grubu, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) hakkında yaptığı inceleme ile ilgili raporda, “İsrail, halen iddialarına kanıt sunmadı" dedi.

Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) hakkındaki İsrail’in öne sürdüğü iddiaların ardından başlatılan soruşturmayı yürüten Bağımsız İnceleme Grubu, UNRWA hakkındaki raporu yayınladı. Raporda İsrail’in Filistin’de mültecilere eğitim, sağlık ve sosyal hizmetler sağlayan UNRWA personelinin Gazze’deki gruplarla bağlantılı olduğu iddialarına halen kanıt sunmadığı ifade edildi. Raporda, “İsrail Dışişleri Bakanlığı, Mart 2024’e kadar kimlik numaraları olmayan personel listeleri aldıklarını bildirdi. Lakin Mart 2024 listesi, çalışanların kimlik numaralarını içeriyordu. İsrail, kimlik numaralarını içeren bu listeyi temel alarak önemli sayıda UNRWA çalışanının Hamas üyesi olduğu iddiasında bulundu. Diğer yandan İsrail, halen bu iddiaları destekleyecek bir kanıt sunmadı” denildi.

UNRWA PERSONELİ DAHİL 200’DEN FAZLA KİŞİYLE GÖRÜŞME YAPILDI

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres tarafından atanan Bağımsız İnceleme Grubu’nun yayınladığı raporda, UNRWA’nın tarafsızlık prensibini uyguladığına ilişkin yürütülen incelemeler çerçevesinde UNRWA merkezi ve Umman, Kudüs ve Batı Şeria’daki tesislere ziyaretler gerçekleştirildiği, Gazze’deki UNRWA personeli dahil 200’den fazla kişiyle görüşme yapıldığı ve 47 ülke ve kuruluşla doğrudan iletişim sağlandığı ifade edildi.

Açlık ve kıtlıkla karşı karşıya olan Gazze için en kritik dönemde yaklaşık 450 milyon dolarlık fonun askıya alınmasına neden olan iddialar sonrasında eski Fransa Dışişleri Bakanı Catherine Colonna başkanlığında oluşturulan Bağımsız İnceleme Grubu, raporda kuruluşun tarafsızlık ilkesinin uygulandığından emin olmak için personel güvenlik incelemesi ve gözetimi dahil güçlü mekanizma ve süreçlere sahip olduğuna dikkat çekti. Kuruluşun bağışçı ülkelerle ilişkilerindeki şeffaflığı artırmak ve tarafsızlık ihlallerine daha hızlı yanıt verebilmek amacıyla mevcut sistemlerini yenilemeyi hedeflediğine de vurgu yapılan raporda, UNRWA’nın tarafsızlık konusunda karşılaştığı zorlukların büyük ölçüde Gazze ve Batı Şeria’da çatışma bölgelerinde yoğunlaştığı ifade edildi. UNRWA’nın tarafsızlığının güçlendirilmesi için daha etkili yönetim ve iç denetim mekanizmalarına ihtiyaç duyulduğu ifade edilen raporda, kuruluşun daha operasyonel bir raporlama sistemi geliştirmesi ve bağışçılarla olan ilişkilerini daha stratejik bir düzeye taşıması gerektiği kaydedildi.

ABD dahil 16 üye ülke, UNRWA’ya sağladığı fonları askıya almış veya durdurmuştu

İsrail, UNRWA’nın 450’dan fazla üyesinin Gazze’deki grupların üyesi olduğunu, 12 personelin ise 7 Ekim olaylarıyla bağlantılı olduğunu iddia etmişti. İsrail’in uluslararası toplumun çağrılarına rağmen insani yardımlara engel olmaya devam ettiği Filistin’de mültecilere gıda ve giysi yardımı da yapan UNRWA’yı hedef alan iddialar sonrasında en büyük bağışçı konumundaki ABD dahil 16 üye ülke, BM kuruluşu UNRWA’ya sağladığı fonları askıya alma veya durdurma kararı almıştı.

UNRWA, yardım faaliyetleri çerçevesinde 13 bini Gazze’de olmak üzere 32 bin kişiyi istihdam ediyor.

BM'DEN GAZZE'DEKİ TOPLU MEZARLARA İLİŞKİN AÇIKLAMA

Birleşmiş Milletler, Gazze'deki toplu mezarlara ilişkin haberlerin çok endişe verici olduğunu, mezarların bulunduğu alanlarda kapsamlı ve bağımsız soruşturma yapılması gerektiğini duyurdu.

İSPANYA'DAN ATEŞKES ÇAĞRISI

İspanya Dışişleri Bakanı Joss Manuel Albarez Gazze'de devam eden savaş için ateşkes çağrısı yaptı. İspanya ayrıca Orta Doğu'daki savaşa çözüm için iki devletli çözüm önerisini yineledi.

Haberin Devamı
GAZZE'DE BİLANÇO AĞIRLAŞIYOR

Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, İsrail ordusunun son 24 saatte düzenlediği 6 saldırıda 54 Filistinlinin hayatını kaybettiği, 104 Filistinlinin ise yaralandığı aktarıldı. Saldırıların başladığı tarihten bu yana ortaya çıkan bilançonun da yer aldığı açıklamada, can kaybının 34 bin 151’e, yaralı sayının da 77 bin 84’e yükseldiği kaydedildi.

ORTA DOĞU'NUN KADERİNİ DEĞİŞTİREN GÖRÜŞME

İran'ın tarihi saldırısı sonrası küçük de olsa bir misilleme gerçekleştiren İsrail, Tahran'a yönelik henüz beklenilen büyük cevabını vermedi. İran halihazırda büyük bir misilleme gerçekleşmemesi durumunda başka bir saldırı gerçekleştirmeyeceklerini ifade etti. New York Times gazetesine konuşan İsrailli üst düzey yetkililer ise Tel Aviv yönetiminin İran'a yönelik kapsamlı bir saldırıdan nasıl vazgeçtiğini aktardı.

BÖLGESEL SAVAŞ SON ANDA ENGELLENDİ

Yetkililere göre İsrail, İran'ın başkenti Tahran dahil ülkede birçok noktaya saldırıda bulunacaktı ancak böyle bir misillemenin Orta Doğu'da bölgesel bir savaş çıkartma olasılığı doğuracağı için vazgeçildiği bildirildi. Yetkililer ayrıca İsrail'in gerçekleştirdiği 'kısıtlı' misilleme saldırısında "az sayıda füze" ve İran'ın hava savunma sistemlerine yakalanmayacak küçük dronların kullanıldığını ifade etti.

2 HAFTA SONRA ORTAYA ÇIKTI

Füzelerden birinin İran ordusuna ait uçaksavar bataryasını vurduğunu belirten yetkililer bir başka füzenin ise İran tarafından düşürüldüğünü söyledi. Saldırının boyutunun küçültülmesini ise ABD Başkanı Joe Biden ve Alman yetkililerin engellediğini aktaran İsrail kanadı şimdilik bölgesel bir savaşın ufukta gözükmediğini duyurdu.

İsrailli yetkililer ayrıca bu büyük saldırının normal şartlarda 8 Nisan'da yapılacağını çünü istihbaratı çoktan edindiklerini de hatırlattı. İran'ın saldırısı ise 13 Nisan'da gerçekleşmişti.

 

TÜRKİYE'NİN LİSTEDE YERİ DEĞİŞTİ

Dünyada askerî harcamaların toplamı 2,4 trilyon doları aşarak rekor seviyeye yükseldi. ABD, Çin ve Rusya'nın ilk üçte yer aldığı listede Türkiye'nin sıralaması değişti.

Haberin Devamı
İSRAİL'DE İLK ÜST DÜZEY İSTİFA!



Hamas'ın Aksa Tufanı Operasyonu adını verdiği baskını, İsrail'de savaşın 199'uncu gününde ilk üst düzey istifayı getirdi.

7 Ekim tarihindeki baskında Hamas üyeleri Gazze sınırından İsrail'e girdi, paraşütlerin de kullanıldığı eşi benzeri görülmemiş operasyona dair istihbarat zaafiyeti aylarca gündemden düşmedi.

İsrail'i gafil avlayan baskının ardından başlatılan soruşturmalar devam ederken, üst düzey bir istifa gerçekleşti. İsrail işgal ordusu, istihbarat direktörü Aharon Haliva'nın görevini bırakacağını duyurdu.

Tümgeneral rütbesindeki Haliva'nın 7 Ekim baskınındaki başarısızlığı üstlendiğini belirtip istifa etmesi dünya medyasının manşetlerinde.

İngiliz The Guardian gazetesi, Aharon Haliva'nın İsrail tarihinin en ölümcül baskınında görevini bırakan ilk kıdemli yönetici olduğunu vurguladı. İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi'nin istifayı kabul ettiğini aktaran The Guardian, istihbarat direktörünün yerine gelecek kişi belli oluncaya kadar görevine devam edeceğini de ekledi.

Askeri yetkililerin Hamas baskınındaki başarısızlığı önceki aylarda kabul ettiğini hatırlatan The Guardian, siyasi kanattan hiç kimsenin sorumluluk almadığının altını çizip özellikle zorlu soruları yanıtlayacağını söyleyen Başbakan Binyamin Netanyahu'yu işaret etti.

Amerikan CNN Internatinoal da tıpkı The Guardian gibi Aharon Haliva'nın 7 Ekim baskını için İsrail'de görevini bırakan ilk üst düzey profil olduğunu öne çıkardı. 38 yıldır İsrail ordusunda bulunan istihbarat direktörünün yerine atanacak ismin belli olmasıyla emekli olacağını bildiren CNN, Aharon Haliva'nın geride kalan aylarda başarısızlığı itiraf edip "En önemli görevimizi yerine getirmedik, bu başarısızlığın tüm sorumluluğunu üstleniyorum" dediğini hatırlattı.

'BAŞKA İSTİFALAR DA BEKLENİYOR'

İsrail ordusunun Halivan'nın istifa mektubunu yayınladığını izleyicilerine aktaran Al Jazeera televizyonu ise, ordu ve istihbarattan başka istifaların da beklendiğini ancak devam eden savaş nedeniyle zamanlamanın belirsiz olduğunu kaydetti.

Gazze'yi yerle bir eden İsrail'in halihazırda kuzey sınırında Lübnan Hizbullah'ı ile çatıştığını, yanı sıra 'kısasa kısas' saldırılarının aktörü İran'la gerilimin yüksek olduğunu vurgulayan Al Jazeera, siyasi analist Yossi Mekelberg'in görüşlerine yer verdi. Tümgeneral Aharon Haliva'nın üstünde muazzam bir istifa baskısı olduğunu kaydeden analist Mekelberg, şimdi benzer baskının siyasi liderlere yöneleceği yorumunu yaptı. Yossi Mekelberg, Haliva'nın yalnızca 7 Ekim baskınındaki başarısızlığıyla değil 1 Nisan Pazartesi günü İran'ın Şam büyüküleçilik kompleksinin vurulmasına dair uyarıda bulunmamasıyla da hatırlanacağını söyledi. Zira, analiste göre İran'ın söz konusu saldırıya karşı vereceği tepkiye dair istihbarat başarısız oldu.

TATİL DETAYI

Times of Israel gazetesi ise, ordu istihbarat direktörü Aharon Haliva'nın 7 Ekim baskınına İsrail'in en güney şehri Eilat'ta tatil yaparken yakalandığını hatırlattı. Habere göre, Kızıldeniz kıyısındaki Eilat'ta tatilde olan Haliva gece yarısı 03.00 sularında yaklaşan bir saldırının işaretlerine dair bilgilendirildi ancak ordunun yaptığı değerlendirmeye katılmadı.

İsrail işgal ordusu geçen ay başında yapılan 7 Ekim baskınına dair yeterli tedbirleri almadığı düşünülen askeri birimlerin kendi içlerinde soruşturmalar yürütüleceğini yazılı açıklamayla duyurmuştu. Soruşturmaların, Mart 2018'den 10 Ekim 2023'e kadar 5 yıllık zaman dilimindeki ordu içindeki operasyonel başarısızlıklara odaklanacağı aktarılmıştı.

RUSYA'NIN GİZLİ SİHA PROGRAMI SIZDI

 


Telegram gruplarından sızan ve dünya medyasında ses getiren gelişmede Rusya'nın gizli SİHA programının detayları yer aldı. Söz konusu fotoğraflar SİHA üretim merkezinin konumunu dahi ortaya çıkardı.

ABD ÜSSÜNE FÜZE! SALDIRILAR YENİDEN BAŞLADI

Gazze'deki savaş boyunca Orta Doğu'da ABD askerlerinin öldüğü tek saldırıyı gerçekleştiren Ketaib Hizbullah örgütü, yeniden Amerikan ordusunu hedef almaya başladığını duyurdu.

Suriye, Irak ve Ürdün'ün kesiştiği noktada yer alan Tower 22 üssünü Ocak ayının son günlerinde vuran kamikaze silahlı insansız hava aracı, üç Amerikan askerinin ölümüne neden oldu.

Saldırıyı üstlenen Ketaib Hizbullah (Hizbullah Tugayları) adlı örgüt, Irak hükümetini 'utandırmamak' için ABD askerlerini hedef alan başka bir operasyon düzenlemeyeceğini açıkladı.

İran destekli grup, Pazartesi gününün ilk saatlerinde yeni bir açıklama yaparak Irak ve Suriye'deki ABD güçlerine yeniden saldırmaya karar verdiğini duyurdu.

Söz konusu açıklama, Suriye'nin kuzeyindeki bir ABD üssüne Irak'tan füzeler ateşlenmesinden hemen sonra gerçekleşti.

Ketaib Hizbullah, "Kısa bir süre önce olanlar başlangıç" derken, saldırıların yeniden başlamasında zamanlama dikkat çekici.

Zira, Irak Başbakanı Muhammed Şiya es Sudani'nin geçen hafta Washington'daydı ve Beyaz Saray'da ABD lideri Joe Biden tarafından ağırlandı.

Amerikan askerlerinin Irak ve Suriye'den çekilmesini isteyen İran yanlısı Ketaib Hizbullah, Sudani'nin Washington seyahatinde konuya dair çok az bir ilerleme gördüğünü ve bu nedenle saldırıların başladığını kaydetti.

Irak topraklarından fırlatılan füzelerin hedefinde, Suriye'nin kuzeyindeki ABD üssü Harab el Cir vardı.

Saldırının ardından havalanan Amerikan savaş uçakları, çoklu füze rampası düzeneği kurulmuş bir kamyonu Irak topraklarında vurdu.

ABD öncülüğündeki 2003 Irak işgalinin ardından kurulan Kataib Hizbullah, İran'a yakın silahlı gruplardan biri. Grup, Gazze'deki savaşın başladığı 7 Ekim'den bu yana Irak ve Suriye'deki ABD üslerine 150'den fazla saldırı düzenledi.

Haberin Devamı
ABD'NİN YAPTIRIM HAMLESİ İSRAİL'İ KARIŞTIRDI! NETANYAHU: SAVAŞACAĞIM!



ABD'nin neredeyse yedinci ayına girmek üzere olan savaşta on milyarlarca dolarlık silah desteği sağladığı İsrail işgal ordusu, bu kez Washington'ın yaptırımıyla karşı karşıya.

Washington yönetiminin işkence ve insan hakları ihlalleriyle gündemden düşmeyen İsrail ordusunun Netzah Yehuda tugayına yaptırım uygulamaya hazırlandığı, Amerikan medyası tarafından duyuruldu.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, geçen hafta yaptığı bir açıklamada yaptırımın sinyalini verdi. ABD’nin İsrail işgal ordusundaki bazı birliklere insan hakları ihlalleri iddiaları nedeniyle yardımın kesileceği haberleri sorulan Blinken, "Bazı kararlar verdim, önümüzdeki günlerde görmeyi bekleyebilirsiniz" dedi.

Amerikan haber sitesi Axios, Cumartesi günü üç kaynağa dayandırdığı haberinde, Blinken’ın Netzah Yehuda konusundaki kararıını önümüzdeki günlerde açıklayacağını yazdı. Kararın, birliğin Batı Şeria’daki insan hakları ihlalleri iddialarıyla ilgili olduğu belirtildi.

Bunlardan birinin de 80 yaşındaki Filistinli Amerikalı Ömer Esad’ın Ocak 2022’de Batı Şeria’daki bir arama sırasında elleri ve ağzı İsrail askerlerince bağlandıktan can vermesi olduğu kaydedildi.

Yaptırım haberi İsrail'e şok dalgaları yaydı, Tel Aviv'den Washington'a arka arkaya tepkiler gelmeye başladı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ABD’nin Netzah Yehuda tugayına askeri yardımı keseceği haberlerinin ardından tüm ambargoları reddedeceğini söyledi, “Tüm gücümle savaşacağım” dedi.

ABD'ye Netzah Yehuda’ya ambargo niyetinden vazgeçme çağrısında bulunan İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant ise, "Ortaklar ve dostlar için doğru yol bu değil” ifadesini kullandı. Dünyanın ABD ve İsrail arasındaki bağları her zamankinden daha yakından izlediğini belirten Gallant, işkenceci tugaya yaptırımın İsrail işgal ordusunun faaliyetleri üzerinde büyük bir gölge oluşmasına yol açacağını savundu.

İsrail'in ana müttefiki ABD, daha önce hiç İsrail işgal ordusundaki bir birliğe yönelik askeri yardımı kesmedi. Herhangi bir İsrail ordusu birliğinin, ABD’nin askeri yardımlarından mahrum bırakılması kararı 'Leahy Yasası' uyarınca alınabiliyor. Dönemin ABD’li senatörü Patrich Leahy’nin çabalarıyla 1997’de çıkan yasa, insan hakları ihlallerinde yer alan herhangi bir askeri birliğin ABD’nin verdiği fon ve eğitimden mahrum bırakılmasını öngörüyor.

Axios, yaptırım kararının resmi olarak birkaç gün içinde ilan edileceğini belirtip İsrail'deki asıl endişenin eşi benzeri görülmemiş kararın ordunun diğer birimlerine de sıçraması olduğunu yazdı.

Yayın organı ayrıca, yaptırım haberinin başta Netanyahu olmak üzere savaş kabinesi üyelerini ve İsrail işgal ordusu komutanları için büyük bir sürpriz olduğunu da ekledi. Dahası, Tel Aviv'de yaptırım kararının nasıl alındığına dair bir bir kafa karışıklığı var ve Netanyahu'nun ekibi resmin tamamına sahip değil.

Times of Israel ise, Washington'ın İsrail ordusu içindeki diğer birimler için de yaptırıma hazırlandığını, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın bir yılı aşkın bir süredir araştırma yaptığını bildirdi.

1999’da kunulan Netzah Yehuda tugayı, aşırı dinci Yahudilerin askerlik yaptığı ve sadece erkeklerden oluşan bir birlik.

Washington, Ocak 2022'de ABD vatandaşı Ömer Esad'ın İsrail askerleri tarafından öldürüldüğü olayın ardından 'kapsamlı bir soruşturma' çağrısı yaptı.

İsrail işgal ordusu ise, her zamanki açıklamalarından birini yaptı, Esad’ın ölümünden üzüntü duyduğunu belirtip bazı komutanlara disiplin cezası verildiğini kaydetti. Ancak olaya karışan askerler için herhangi bir savcılık soruşturması açılmadı.

İsrail ayrıca Esda'ın mevcut sağlık sorunları nedeniyle öldüğünü iddia etti. Ömer Esad’ın bazıları ABD’de yerleşik ailesi ise, konunun kapatılmasını kınadı.

BEŞAR ESAD'DAN ABD İTİRAFI

İç savaşın on üçüncü yılını doldurduğu Suriye'de ABD'nin yaptırım uyguladığı Devlet Başkanı Beşar Esad, hafta sonu verdiği bir röportajda Washington'la görüşmeler yaptıklarını açıkladı.

Beşar Esad, kendisini devirmek için yıllarca muhalifleri destekleyen ve halihazırda terör örgütü YPG'yle işbirliği yapan ABD ile muhtelif zamanlarda görüştüklerini söyledi. Esad, Suriye'nin üzerindeki izolasyonu kaldırmak için Washington'la temas kurduklarını da ekledi.

İç savaş sırasında Şam rejimiyle ilişkilerini koparan ilk ülkelerden biri olan ABD'yi, Körfezdeki müttefikleri izledi. Washington, savaşın dokuzuncu yılında doğrudan Beşar Esad'ın eşi Esma Esad ve çoğu İngiliz vatandaşı olan ailesine yaptırım kararı aldı.

ABD, 2019'da çıkardığı Sezar Suriye Sivil Koruma Yasası'yla Beşar Esad ve Suriye ekonomisini adım adım uçurumun kenarına sürükledi. Sezar yaptırımlarının öncekilerden farkı, Suriye rejimi ile ilişkileri olan veya ilişki geliştirmek isteyen ülkeleri ve şirketleri hedef almasıydı. Yaptırımlar, Suriye'yi neredeyse dünyanın tamamından izole etti, ekonomik darboğazın giderek derinleşti.

Halihazırda Suriyeliler sübvanse edilmiş ekmeği ya da sınırlı yakıt veya gazı almak için bilgilerinin kayıtlı olduğu bir akıllı kart kullanıyor.

Yıllarca Arap Birliği'nden dışlanan Beşar Esad, geçen yıl Riyad'daki bir zirveye davet edilmesi Şam rejimine eski güzel günlerin yakında geri geleceği umudunu verdi. Yönetim, ülkeyi yeniden inşa etmek ve iflas eden rejimin maaşları ödemesine yardımcı olmak için Körfez ülkelerinden para akışı hayal ediyor.

Suriye resmi haber ajansı SANA, bir Rus yetkiliye röportaj veren Beşar Esad'ın "ABD halihazırda topraklarımızın bir bölümünü kanunsuz olarak işgal altında tutuyor. Ancak onlarla zaman zaman görüşüyoruz, bu görüşmeler bir sonuca ulaşmasa da" dediğini duyurdu. Suriye lideri Esad, toplantılara katılanlar ya da masaya yatırılan konulara dair ise herhangi bir detay vermedi.

Beşar Esad, iç savaş boyunca Şam rejiminin yakın müttefikleri Rusya, İran ve Çin tarafından desteklendi. Esad, geride kalan 13 yılda nadir yurt dışı ziyaretlerinden ikisini Rusya ve Çin'e gerçekleştirdi.