Hamas'tan son dakika ateşkes açıklaması! 'Hazırız' mesajı

Hamas, "Bugün arabuluculara, İsrail’in Gazze'deki halkımıza karşı savaşını ve saldırganlığını durdurması halinde, kapsamlı bir esir takası anlaşmasını da içeren eksiksiz bir anlaşmaya varmaya hazır olduğumuz yönündeki net tutumumuzu bildirdik” açıklamasını yaptı.

İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları 237 gündür devam ederken, Hamas, bir kez daha ateşkes anlaşmasına hazır olduğunu açıkladı. Hamas, arabuluculara İsrail saldırıları devam ederken daha fazla müzakereye katılmayacağını ancak İsrail'in saldırılarını durdurması halinde rehine ve mahkumların takası da dahil olmak üzere "tam bir anlaşmaya" hazır olduğunu açıkladı. Hamas'ın açıklamasında, Hamas ve Filistinli gruplar, halkımıza yönelik saldırı, kuşatma, açlık ve soykırım karşısında (ateşkes) müzakerelerini sürdürerek bu politikanın bir parçası olmayı kabul etmeyecek. Bugün arabuluculara, İsrail’in Gazze'deki halkımıza karşı savaşını ve saldırganlığını durdurması halinde, kapsamlı bir esir takası anlaşmasını da içeren eksiksiz bir anlaşmaya varmaya hazır olduğumuz yönündeki net tutumumuzu bildirdik” denildi.

İsrail’in 7 Mayıs'ta Refah Sınır Kapısı'nın Gazze Şeridi tarafında kontrolü ele geçirmesinden bu yana insani yardımların Gazze’ye geçişlerine izin verilmezken, İsrail basınında yer alan haberlerde, İsrail ve Mısır’ın Refah Sınır Kapısı'nın yeniden insani yardımların geçişine açılması konusunda anlaştıkları bildirildi.

İsrail ve Mısır’ın anlaşmaya ABD'nin her iki taraf üzerindeki baskısı sonucunda vardığı aktarılan haberlere göre, Refah Sınır Kapısı'nın yeniden açılması için askerlerini geri çekmeyi kabul eden İsrail, sınır kapısının yönetimini uluslararası bir kuruluşa devredecek.
Henüz hangi uluslararası kuruluşun sınır kapısını yöneteceğinin netleşmediği ifade edilen haberlerde, İsrail’in şimdilik sınır kapısının Hamas ya da diğer gruplarla bağlantısı olmadığı kanıtlanan Gazze'deki Filistinliler tarafından kontrol edilmesine geçici olarak izin vermeyi kabul ettiği bildirildi.

İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları 237 gündür devam ederken, yerinden edilmiş Filistinliler sığındıkları Refah kentinden İsrail saldırıları nedeniyle göç etmeyi sürdürüyor. Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA), tarafından yapılan açıklamada, “Geçtiğimiz iki gün içinde 32 binden fazla kişi Refah'tan göç etti. Aileler güvenlik arıyor, ancak Gazze Şeridi’nde tek şey yıkım. Bitmek bilmeyen bombardıman karşısında hiçbir yer güvenli değil. İnsanlar her şeylerini geride bırakmak zorunda kalıyor; hayatları her gün risk altında. Ateşkes şimdi” denildi.

İsrail’in Refah’ı hedef almaya başlamasından bu yana yaklaşık 1 milyon Filistinli bölgeyi terk etti.

İsrail, kendi İHA’sını vurdu. İsrail ordusu, İsrail hava savunma sistemi tarafından Shlomi kasabası üzerinde İsrail’e ait İHA’nın yanlışlıkla vurulduğunu açıkladı. İsrail ordusu, olayla ilgili soruşturma başlatırken, olayda ölen ya da yaralanan olmadı.

İsrail’de Başbakan Binyamin Netanyahu’ya erken seçim baskısı devam ediyor. İsrail Savaş Kabinesi üyesi Benny Gantz'ın Ulusal Birlik Partisi’nden meclis üyesi Pnina Tamano-Shata, meclisin feshedilerek erken seçime gidilmesi için yasa tasarısı sundu.
Tamano-Shata, "7 Ekim, güvenlik, ekonomi ve İsrail toplumundaki muazzam zorluklar karşısında bizi güvenle yönetebilecek geniş ve istikrarlı bir birlik hükümeti kurmak için geri dönmemizi ve halkın güvenini kazanmamızı gerektiren bir felakettir” dedi.

Netanyahu’nun partisi tasarıyı kınadı

Netanyahu’nun lideri olduğu Likud Partisi, Ulusal Birlik Partisi tarafından meclisin feshedilerek erken seçimlere gidilmesini öngören yasa tasarısını kınadı. Likud, "Savaşın ortasında İsrail'in bölünmeye değil birliğe ihtiyacı var. Birlik hükümetinin feshedilmesi Sinwar için bir ödül, uluslararası baskıya teslimiyet ve rehinelerimizi kurtarma çabalarına ölümcül bir darbedir” ifadelerini kullandı.
Mecliste yapılacak 3 ayrı oylamada en az 61 milletvekilinin destek vermesi halinde tasarı yasallaşacak. Netanyahu liderliğindeki koalisyon hükümetinin 120 sandalyeli mecliste 64 sandalyesi bulunuyor.

Slovenya, Filistin'i devlet olarak tanıyacaklarını belirtti. Sloven hükümeti Filistin devletini tanıma önergesini onayladı ve onay için parlamentoya gönderdi.

Geçtiğimiz günlerde İrlanda, İspanya ve Norveç'te Filistin'i resmi olarak tanımıştı.

İsrail Başbakanı Netanyahu'nun oğlu Yair Netanyahu, Instagram hesabı üzerinden paylaştığı haritada Türkiye'yi hedef aldı.

Filistinli yetkililer, son 24 saatteki İsrail saldırılarında 53 kişinin daha hayatını kaybetmesiyle Gazze Şeridi'ndeki can kaybının 36 bin 224'te çıktığını açıkladı.

Kasım ayı ortasından bu yana dünyanın en tehlikeli su yolu haline gelen Kızıldeniz'de, bu hafta başında arka arkaya patlamalar oldu.

Yemenli Husilerin hedefinde, Yunanistan'a ait bir gemi vardı. İran destekli grubun ateşlediği üç füze, Marshall Adaları bayraklı gemiye isabet etti.

ABD ordusunun Orta Doğu operasyonlarını yürüten Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM), Husiler tarafından fırlatılan beş füzeden üçünün Laax isimli Yunan gemisini vurduğunu duyurdu.

İngiliz güvenlik şirketi Ambrey'e göre, Laax isimli kargo gemisi saldırının ardından gönderdiği telsiz mesajında su aldığını bildirdi.

Yunanistan'a ait geminin önce Hudeyde açıklarında, ardından Muha açıklarında saldırıya uğradığı belirtildi.

Muha, Aden Körfezi ile Kızıldeniz'i birbirine bağlayan Babülmendep Boğazı'nın hemen kuzeyinde yer alıyor.

Akdeniz'den Süveyş Kanalı aracılığıyla Kızıldeniz'e ulaşan Laax'ın, son durağının Birleşik Arap Emirlikleri olduğu duyuruldu.

Ancak geminin bugün yayınladığı güzergahta Laax'ın varış yerinin Birleşik Arap Emirlikleri'ne ait Fucayra limanı değil, sürpriz şekilde İran'ın Bender Humeyni limanı olduğu ortaya çıktı.

İRAN KADİR FÜZELERİNİ SEVK ETTİ

Arap Yarımadası'nın en fakir ülkesi Yemen'in batısını kontrol eden Husilerin en sıkı müttefiki İran.

Tahran yönetimi, Çarşamba günü Husilere yeni füzeler sevk ettiğini bildirdi. Yemen'e gönderilen Kadir adlı seyir füzelerinin menzili 300 kilometre.

Tasnim haber ajansı, denizden ya da kıyılara yerleştirilen rampalardan ateşlenen füzelerin ABD ve İsrail'in bölgedeki çıkarlarına ciddi bir meydan okuma olduğunu kaydetti.



FRANSIZLAR FOTOĞRAFLARI YAYINLADI

Bölgede devriye gezen Fransız donanması ise, tahıl taşıyan geminin saldırıdan sonra çekilmiş fotoğraflarını yayınladı. Fotoğraflar geminin hem güvertesinde hem de su çizgisinde hasar olduğunu gösteriyor.

İran destekli Husiler, yaklaşık altı aydır kamikaze drone ve füzelerin kullanıldığı saldırılarda onlarca gemi gemiyi vurdu. ABD ve Batılı müttefiklerinin kurduğu uluslararası koalisyonun devriyeleri Husileri durduramadı.

İsrail işgal ordusunun Gazze Şeridi'nden çekilmesini isteyen Husiler, yanı sıra İsrail'in en güneyinde yer alan Eilat şehrine birçok füze ve kamikaze silahlı insansız hava aracı fırlattı.

İsrail ordusu, doğu yönünden gelen bir kruz füzesinin hava savunma sistemleri tarafından engellendiğini açıkladı.

Yerel medya, gökyüzündeki hareketlilik sırasında İsrail'in işgal altında tuttuğu Golan Tepeleri'nde sirenlerin çaldığını yazdı.

Medyadaki haberlerde sirenlerin bir kamikaze silahlı insansız hava aracı nedeniyle çaldığı belirtildi ancak daha sonra kırmızı alarmı tetikleyen silahın bir füze olduğu ortaya çıktı.

Füze saldırısını üstlenen olmadı ancak İran destekli Iraklı milis güçlerinin benzer saldırılara imza attığı biliniyor.

Haşdi Şabi'yi de bünyesinde bulunduran milis güçleri, önceki haftalarda İsrail'in kuzeyindeki liman kenti Hayfa'dan en güneydeki Eilat'a kadar birçok şehre saldırılar düzenledi.

İsrail'in Filistinli direniş gruplarını aylar önce mağlup ettiğini duyurduğu Cibaliye'de Mayıs ayının ortasında yeniden çatışmalar başladı.

Hamas ve diğer Filistinli grupların silahlı kanatlarının tekrar dirildiği Cibaliye mülteci kampında İsrail işgal birlikleri benzeri görülmemiş zorluklarla yüzleşti.

Cibaliye'den bildiren Al Jazeera muhabiri Muat el Kahlut, İsrail işgal ordusunun yoğun çatışmaların ancak 16'ıncı gününde kuzeydeki Cibaliye, Şeyh Said ve Beyt Lahiya gibi yerlerin tam kontrolünü ele geçirebildiğini aktardı.

Kahlut, halihazırda Felluce Mahallesi'nin şiddetli top saldırısı altında olduğunu, keskin nişancılar ve silahlı insansız hava araçlarının hareket eden her şeyi vurduğunu ekledi.

Kurtarma ve sağlık ekipleri, yoğun ateş nedeniyle sokaklardaki cesetlere yaklaşamıyor.

Bir başka Al Jazeera muhabiri Hani Mahmud ise, İsrail işgal ordusunun Gazze şehrinde yer alan Zeytin mahallesine yeniden saldırdığı ve büyük yıkıma yol açtığı bilgisini verdi.

Gazze şehrindeki Tel el Hava mahallesinde ise İsrail keskin nişancıları üç Filistinliyi vurdu. Wafa haber ajansı, kurbanların bir üniversite yakınında uğradığı sniper saldırısında hayatını kaybettiğini bildirdi.

İsrail Kanal 12 televizyonu, İsrail savaş kabinesindeki Benny Gantz'ın birkaç gün içinde Binyamin Netanyahu hükümetinden çekilmesinin beklendiğini duyurdu.

Gantz, Mayıs ayı başında savaş sonrasına dair bir planın ortaya konmaması halinde koalisyon hükümetinden ayrılacağı tehdidini savurmuştu.

İsrail'in sınır kapılarından yardım girişine izin vermemesi karşısında sessiz kalan ABD, hava ve deniz koridorlarını devreye soktu.

Uçakların havadan yardım attığı Gazze Şeridi'ne, Güney Kıbrıs'tan kalkan gemilerin yanaşabilmesi için ise bir geçici iskele kuruldu.

Mart ayında başlayan iskele inşaatı belirlenen tarihin ötesinde ancak tamamlanabildi, 17 Mayıs tarihinden itibaren ilk yardımlar Doğu Akdeniz kıyısından karaya taşındı.

Ancak 25 Mayıs’ta etkili olan şiddetli fırtına iskeleye zarar verdi; dört ABD donanması gemisinin karaya oturmasına ve üç askerin yaralanmasına neden oldu.

Fırtınanın Trident adlı iskeleyi paramparça ettiği günler sonra doğrulandı, Washington 320 milyon dolara mal olan geçici limanın onarılıp yeniden kurulacağını duyurdu.

Amerikan ordusu, geçici iskeleyi İsrail'deki bir limanda onarıp monte edecek ve en erken gelecek hafta bir kez daha Gazze Şeridi açıklarına taşıyacak.

Pentagon, geçici iskelenin tam kapasitesine ulaşması halinde her gün 150 kamyon dolusu yardımın Gazze'ye ulaşacağını söylüyor. Ancak yardım kuruluşlarına göre, bu iskelenin daha fazla sınır kapısı açması için İsrail’in üzerindeki baskıyı azaltan bir oyalama taktiği.

Yaklaşık sekiz aydır süren İsrail-Hamas savaşında Gazzeliler kıtlıkla karşı karşıya, halihazırda 2,3 milyon insanın sıkışıp kaldığı bölgeye karadan hiçbir yardım ulaştırılamıyor.

Savaştan önce Gazze'ye her gün ortalama 500 kamyon dolusu yardım geliyordu. Mevcut kıtlığın önüne geçmek için ise şu anda günlük 600 kamyonluk düzenli bir akışa ihtiyaç var.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi İletişim Danışmanı John Kirby, "Kimse başlangıçta bunun, Gazze'de hâlâ var olan tüm insani yardım sorunlarına çare olacağını söylemedi. Sanırım bazen ABD ordusundan -çok iyi oldukları için- dokundukları her şeyin bir anda altına dönüşeceği gibi bir beklenti oluyor. Başlarken bunun zor bir iş olacağını biliyorduk ve zor olduğu da kanıtlandı" yorumunu yaptı.

Kamboçya'daki gövde gösterisinde ortaya çıkan silah, akıllara distopik dizi 'Black Mirror'ı getirdi

Çin, bugün Arap liderlerin buluşmasına ev sahipliği yapıyor. AFP haber ajansı, Çin Devlet Başkanı Xi Jinping'in Arap liderlere Gazze'deki çatışmaya dair ortak bir ses çağrısında bulunacağını bildirdi.

Pekin'deki zirveye Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Tunus ve Mısır'ın devlet başkanları katılıyor. Yanı sıra Arap Birliği'nin dışişleri bakanları zirvede yer alıyor.

Xi Jinping, Mısır lideri Abdulfettah Sisi ile Çarşamba günü görüştü. Çin Devlet Başkanı, görüşmede Gazze Şeridi'ndeki olağanüstü ciddi durum nedeniyle derin bir acı hissettiğini söyledi.

Mevcut tabloda bir numaralı önceliğin acil ateşkes olduğunu vurgulayan Xi Jinping, silahların susmasının çatışmaların yayılmasını ve insani krizi önleyeceğini kaydetti.

Çin Devlet Başkanı ayrıca Pekin yönetiminin Filistin'in Birleşmiş Milletler üyeliğine desteğini yineledi, Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı'na (UNRWA) 3 milyon dolar bağış yapacaklarını aktardı.

Xi Jinping iki devletli çözüm dışında bir alternatif bulunmadığının altını çizerken, Mısır lideri Sisi uluslararası topluma derhal İsrail'in Gazze'deki kuşatmasını sona erdirme ve Filistinlilerin zorla yerinden edilmesinin önüne geçilmesi çağrısında bulundu.

Gazze Şeridi'nin en güneyindeki Refah şehrinde işgalini genişleten İsrail ordusu, Mısır sınırındaki hassas Philadelphia Koridoru'nun tamamını ele geçirdiğini duyurdu.

14 kilometre uzunluğundaki koridor, 45 yıl önce ilk kez bir Arap ülkesinin İsrail'le imzaladığı anlaşmayla ortaya çıktı. Mısır ve İsrail arasındaki barış anlaşmasının sonucu olan koridor, aslında stratejik bir tampon bölge.

Kahire yönetimi haftalardır Refah'ı hedef alacak bir saldırıya dair endişelerini dile getiriyordu ancak İsrail'in kara işgali tüm denklemi yerle bir etti.

Ciddi bir politika değişikliğine giden Mısır, İsrail tanklarının Refah sınır kapısında belirmesiyle sınır geçişini kapattı, Uluslararası Adalet Divanı'nda açılan soykırım davasına müdahil oldu.

Philadelphia Koridoru'nda hafta başında çıkan çatışmada ise bir Mısır askeri öldü, Kahire ve Tel Aviv arasında ilk ciddi kriz patlak verdi.

İsrail'in birkaç yüz metre genişliğindeki tampon bölgeyi ele geçirmesi, 1979 anlaşmasının ihlali anlamına geliyor.

Nitekim, İsrail ordusu Philadelphia Koridoru'nda Hamas’ın Gazze'ye silah kaçırmak için kullandığı yaklaşık 20 tünelin bulunduğunu duyurdu. İsrail ordusu sözcüsü Daniel Hagari, 14 kilometrelik koridorun Hamas'ın 'Gazze Şeridi'ne düzenli olarak silah kaçırdığı bir can damarı' olarak tanımladı.

Mısır tarafı ise hemen bu iddiayı yalanladı, yerel medyaya konuşan bazı kaynaklar İsrail’in Refah işgalini meşru göstermeyi denediğini söyledi.

Bu, Kahire ve Tel Aviv arasındaki gerilimin iyice arttığı anlamına geliyor.

New York Times'ın haberine göre, Hagari daha sonra gazetecilere yaptığı bilgilendirmede tünellerin tamamının Mısır'a geçtiğinden emin olamadığını dile getirdi.

ABD'DEN İLK YORUM

Gözlerin çevrildiği ABD ise, Philadelphia Koridoru'nun İsrail'in eline geçmesinin 'kırmızı çizgi'nin aşıldığı anlamına gelmediğini duyurdu. Beyaz Saray, Refah'ta 45 kişinin çadırlarda bombalanarak can vermesini de benzer şekilde 'kırmızı çizgi'nin geçilmemesi olarak yorumlamıştı.

ABD, İsrail'in ana müttefiki ve uluslararası kamuoyu giderek aleyhine dönen Tel Aviv Gazze Şeridi'ndeki vahşeti Washington'ın desteğiyle sürdürüyor.

Beyaz Saray ulusal güvenlik danışmanı John Kirby, koridorun işgal edilmesinin İsrail'in kendilerine sunduğu 'sınırlı operasyon' planlarına uygun olduğunu savundu.

MEDYA ARACILIĞIYLA İSRAİL'E YANIT

İsrail'in Gazze Şeridi'nden çekildiği 2005 yılına kadar işgal birlikleri tarafından kontrol edilen Philadelphia Koridoru, gelinen noktada savaşın düğümlendiği yerlerden birine dönüştü.

Mısır medyasındaki haberlerde artan gerilimin yansıması net şekilde sayfalara yansıyor. Resmi gazete El Ahram, 'Mısır, Gazze-Mısır sınırında bulunduğu iddia edilen tünellere dair İsrail'le iletişime geçmedi' başlığını atarken, bir diğer haberin başlığı 'Refah için taviz yok' oldu.

Youm7 gazetesi 'Gazze sınırında tünellerin bulunduğuna dair haberlerin aslı astarı yok' derken, İsrail'in yalan söylediğini öne çıkardı.

El Masri el Yevm gazetesi ise, 'Üst düzey kaynak İsrail'in iddialarına yanıt verdi' başlığıyla okurlarının karşısına çıktı.

İsrail işgal ordusu, Gazze'nin güneyi ve kuzeyindeki çatışmalarda bir askerinin daha öldürüldüğünü açıkladı.

Böylece, Ekim ayı sonunda başlayan işgalde İsrail ordusunun kaybı 290 askere yükseldi.

Resmi açıklamaya göre Gazze Şeridi'nin kuzeyinde paraşüt birliğinden bir asker öldü, aynı birimden bir asker de ağır yaralandı. Güneydeki çatışmalarda ise iki asker ciddi şekilde yaralandı ve tahliye edildiler.

İsrail işgali altındaki bir başka Filistin toprağı Batı Şeria'da ise, Nablus'ta bir araç askerlerin üzerine sürüldü. Gece yarısı gerçekleşen saldırıda yaralanan iki askerin öldüğü açıklandı.