Gazze Şeridi'ndeki savaşın 313'üncü gününe girildi, Orta Doğu'ya dalga dalga yayılan çatışmaların bütün yansımalarını canlı blog sayfasına taşıyoruz.
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerine sızmış olan İsrail askerlerine karşı bir dizi operasyon düzenlediklerini açıkladı.
Kassam Tugayları'ndan yapılan açıklamada, Refah kentinin batısındaki Tel es-Sultan Mahallesi'nde daha önce İsrail askerleri tarafından bubi tuzağı kurulan 3 tünel girişini patlattıkları belirtildi.
Kassam daha önce yaptığı bir diğer açıklamada İsrail ordusuna ait 2 adet Merkava tankından birinin Yasin-105 füzesiyle diğerinin de zemine yerleştirilmiş patlayıcıyla imha edildiğini duyurdu.
Bir diğer açıklamada ise, İslami Cihad Hareketi'nin askeri kanadı Kudüs Seriyyeleri ile yürütülen ortak operasyonda, Han Yunus kentinde konuşlanan bir grup İsrail askerinin havan toplarıyla vurulduğu kaydedildi.
İsrail tarafından söz konusu açıklamalara dair henüz bir yorum yapılmadı.
ABD Dışişleri Bakanlığı, işgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa'ya yönelik bazı İsrailli bakanların ve fanatik Yahudilerin baskın düzenlemesini "kabul edilemez" şeklinde nitelendirdi.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Vedant Patel, günlük basın brifinginde, fanatik Yahudilerin Mescid-i Aksa'ya yönelik baskınını değerlendirdi.
Patel, Gazze'de ateşkes müzakereleriyle ilgili zorlu bir süreçte bulunulurken Mescid-i Aksa'ya yönelik bir eylemin gidişatı daha da zorlaştıracağına işaret etti.
ABD'li sözcü, "Açıkça belirteyim ki ABD, Kudüs'teki kutsal yerlerin statüsünün korunması konusunda nettir. Bunun gibi bu statüyü tehlikeye atan tek taraflı eylemler kabul edilemez." değerlendirmesini yaptı.
ABD Dışişleri Bakanlığı, Gazze'de ateşkes için 15 Ağustos'ta yapılması beklenen müzakerelere Hamas'ın da katılmasını umduklarını ve Katar'ın bu konu üzerinde çalıştığını bildirdi.
ABD DIşişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Vedant Patel, günlük basın brifinginde Gazze'de ateşkesle ilgili son gelişmeleri değerlendirdi.
Patel, 15 Ağustos Perşembe günü Doha veya Kahire'de yapılması beklenen Gazze'de ateşkes müzakerelerine İsrail'in katılacağını ve aynı şekilde Hamas'ın da görüşmelere katılmasını umduklarını söyledi.
Patel, "Hamas'ın görüşmelere katılımla ilgili söylediklerini gördük. Katar'daki ortaklarımız, Hamas'ın görüşmede temsil edilmesini sağlamak üzere çalışacakları konusunda bizi temin ettiler." dedi.
ABD'li sözcü, Hamas olsa da olmasa da müzakerelerin perşembe günü yapılıp yapılmayacağı sorusuna, Katar'ın Hamas'ın katılımı konusunda çalıştığını ve bu görüşmelerin devam etmesini beklediklerini vurguladı.
İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nde tuzak ihtimaline karşı tünelleri ve binaları ararken Filistinli sivilleri canlı kalkan olarak kullandığı belirtildi.
İsrail'de yayın yapan Haaretz gazetesi, konuya ilişkin bir araştırma haberi yayımladı.
Haberde, İsrail ordusunun Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi'nin ofisi ve ordudaki üst düzey subayların bilgisi dahilinde, tünelleri ve binaları ararken Gazze Şeridi'ndeki sivilleri "sistematik şekilde" canlı kalkan olarak kullandığı ifade edildi.
İsrail ordusundaki bazı asker ve komutanların ifadelerine göre, İsrail askerleri Gazze Şeridi'nde herhangi bir gerekçe olmaksızın alıkoyduğu Filistinli gençleri ev ve tünelleri ararken canlı kalkan olarak kullandı.
İfadelere göre, genellikle 20'li yaşlardaki Filistinli genç erkekler İsrail askeri üniforması giydirilip elleri arkadan bağlanarak bina ve tünellere gönderildi. Ancak dikkatli incelendiğinde bu kişilerin spor ayakkabılarından ve yüzlerindeki korku ve tedirginlikten Filistinli olduklarının anlaşıldığı kaydedildi.
Alıkonulan Filistinlilerin İsrail ordu birlikleri tarafından operasyonlarda canlı kalkan olarak kullanıldıkları ve birliklerden önce binaları ve tünelleri aradıkları belirtilen haberde, adı açıklanmayan İsrailli askerlerin şu sözlerine yer verildi:
"(Orduda) Bize hayatlarımızın (Filistinlilerin) onların hayatından daha önemli olduğunu, askerlerimizin ölmesindense onların (Filistinlilerin) bir patlayıcıyla havaya uçurulmasının daha iyi olduğunu söylediler."
Hizbullah Hareketi, İsrail ordusunun Lübnan'ın güneyine düzenlediği hava saldırılarında 2 mensubunun öldüğünü bildirdi.
Hizbullah'ın resmi Telegram hesabından yapılan açıklamada, İsrail saldırılarındaki kayıplara ilişkin bilgi verildi.
Açıklamada, İsrail ordusunun Lübnan'ın güneyine düzenlediği hava saldırılarında Fadi Muhammed Şehab ve İbrahim Cemil el-Aşi isimli iki Hizbullah mensubunun hayatını kaybettiği belirtildi.
İsrail ordusunun 8 Ekim 2023'ten bu yana Lübnan'ın güneyine düzenlediği saldırılarda ölen Hizbullah mensubu sayısı 409'a yükseldi.
Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı, İsrail saldırılarının başladığı 7 Ekim’den sonra Gazze Şeridi’nde doğan 115 bebeğin saldırılarda hayatını kaybettiğini açıkladı. Bakanlık, İsrail saldırılarında en son hayatını kaybeden bebeklerin, 9 Ağustos'ta doğan 4 günlük Aysal ve Ayser adlı ikizler olduğunu ifade etti.
Filistin basınında yer alan haberlerde, Aysal ve Ayser’in babalarının sabah saatlerinde ikizlerin doğum belgelerini almak için yanlarından ayrıldığı ve geri döndüğünde ikizler ile eşinin İsrail bombardımanında öldüklerini öğrendiği aktarıldı.
İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, İran'ın başkenti Tahran ve Lübnan'ın başkenti Beyrut'taki "gelişmeleri takip ettiklerini" belirtti.
Savunma Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Gallant ülkenin kuzeyinde İsrail ordusuna ait istihbarat üssünü ziyaret etti.
Ziyarette İran ve Hizbullah ile yaşadıkları gerilime değinen Gallant, "İsrail vatandaşlarının gerginlikleri ve üzerlerine binen büyük yükün farkındayım. Beyrut'ta, Tahran'da ve diğer yerlerde neler olup bittiğini takip ediyoruz." ifadelerini kullandı.
Gallant, "hem tehditleri ortadan kaldırma, hem de istedikleri yere saldırabilmek için her türlü imkânı hazırlamakla meşgul olduklarını" kaydetti.
Öte yandan Haaretz gazetesi Gallant'ın burada yaptığı toplantıda Hizbullah'ın Lübnan'daki Litani Nehri'nin kuzeyine çekilmesini sağlayacaklarını söylediğini yazdı.
İsrail ordusunun, Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Nuseyrat Mülteci Kampı'na düzenlediği saldırıda ölü ve yaralılar olduğu belirtildi. Saldırı sonucu yaralananlar, Deyr Belah kentindeki Aksa Şehitleri Hastanesi'ne getirildi.
Suudi Arabistan, yüzlerce fanatik Yahudinin Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlemesini kınayarak, uluslararası topluma "İsrail ihlallerinin durdurulması" yönünde tutum takınması çağrısında bulundu.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı'ndan Ulusal Güvenlik Bakanı aşırı sağcı Itamar Ben-Gvir ve İsrail Necef ve Celile Kalkınma Bakanı Yitzhak Wasserlauf'un yanı sıra fanatik Yahudilerin, İsrail polisinin koruması altında Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlemesin ilişkin açıklama yapıldı.
Açıklamada, İsrailli yetkililerin ve Yahudilerin Mescid-i Aksa'ya aleni olarak tekrarladığı baskınların en güçlü ifadelerle kınandığı belirtildi.
"Dini kutsallara saygı göstermenin öneminin" vurgulandığı açıklamada, "uluslararası hukukun ve Kudüs'ün tarihi statüsünün sürekli ihlal edilmesinin ve dünya çapında milyonlarca Müslümanın provoke edilmesinin sonuçları" konusunda uyarıda bulunuldu.
Suudi Arabistan, uluslararası topluma, "İsrail'in uluslararası hukuka ve ilgili uluslararası kararlara yönelik sürdürdüğü ihlalleri durdurma konusunda sorumluluğunu yerine getirmesi" çağrısında bulundu.
Katar, İsrailli iki bakanın fanatik Yahudi yerleşimcilerle birlikte Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlemesini kınadı.
Katar Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, "İsrail işgal hükümetinin iki bakanı, bazı İsrail Meclisi üyeleri ve yüzlerce yerleşimcinin Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlemesini ve ibadet edenlerin girişlerine kısıtlama getirilmesini en güçlü şekilde kınıyoruz” denildi.
Dışişleri Bakanlığınca, İsraillilerin Mescid-i Aksa baskınına tepki gösterilerek, "Aralarında Bakanlar'ın da bulunduğu yüzlerce radikal İsrailli tarafından Mescid-i Aksa'ya polis koruması altında baskın düzenlenmesi, Kudüs'ün tarihi statüsünü ihlal eden ve bölgemizdeki tırmanmayı daha da artıracak bir kışkırtmadır." açıklaması yapıldı.
Hamas Hareketi, İsrailli bakanların Filistin topraklarını gasbeden fanatik Yahudilerle Mescid-i Aksa'ya baskın düzenleyerek ateşe benzin döktüklerini belirtti.
Hamas, İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı aşırı sağcı Itamar Ben-Gvir ile Necef ve Celile Kalkınma Bakanı Yitzhak Wasserlauf'ın yanı sıra İsrail Meclis üyelerinden bazılarının işgal altındaki Doğu Kudüs'te yer alan Mescid-i Aksa'ya fanatik Yahudilerle baskın düzenlemesinin ardından yazılı açıklama yaptı.
Hamas'ın açıklamasında, "Ben-Gvir ve Wasserlauf'un işgal altındaki Doğu Kudüs'te yer alan Mescid-i Aksa'ya namaz kılanların çıkarılmasının ardından Filistin topraklarını gasbeden İsrailli grupların başında baskın düzenlemesi ve kışkırtıcı tur atmaları, Filistin halkına, topraklarına, kutsal mekanlarına yönelik saldırının bir uzantısı ve her yerdeki Müslümanların duygularına yönelik bir provokasyondur.” ifadeleri yer aldı.
"Gaspçı İsraillilerin baskınlarını Yahudi bayramlarıyla tekrar tekrar aynı zamana denk getirdiğine" işaret edilen açıklamada, Aksa'nın avlusunda Talmud ayinleri yapılması ve bayrakların açılmasının orayı Yahudileştirmeye ve yeni bir oldu-bittiye getirmeye ve Arap İslam kimliğini tahrif etmeye kesinlikle yetmeyeceği kaydedildi.
Gazze, Batı Şeria ve Kudüs'te yaşananlara değinilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"İsrail'in Gazze'de devam eden katliamları, Batı Şeria'daki cinayetleri, Kudüs ve Mescid-i Aksa'daki sistematik ihlalleri ve Yahudileştirme çabaları bölgede yangının üzerine benzin döküyor, bölgesel ve uluslararası barışı doğrudan tehdit ediyor"
Hamas, uluslararası topluma ve Birleşmiş Milletler'e "İsrail'i caydırmak ve işlediği suçlardan sorumlu tutmak" amacıyla ciddi bir duruş sergilemeleri çağrısında bulundu.
İsrail'in başkenti Tel Aviv'de, patlama sesleri duyuldu.
Patlamayı, iki adet M90 füzesi fırlattığını belirten Hamas üstlendi.
Bölgeden yayın yapan CNN TÜRK muhabiri Emrah Çakmak "El Kassam Tugayları'ndan Tel Aviv kentine M90 tipi uzun menzilli 2 füze atıldı. Bir tanesinin denize düştüğü, bir tanesinin ise demir kubbe tarafından havada vurulduğu açıklandı. Sirenler çalmadı, patlama sesini duyduk." bilgisini geçti.
Yanına radikal Yahudiler ve polisleri alıp Mescid-i Aksa'ya baskın düzenleyen, kutsal mabedde Yahudilere ibadet verdiğini iddia eden Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, hem İsrail içinden hem de bölge ülkelerinden büyük tepki aldı.
Başbakan Binyamin Netanyahu, Mescid-i Aksa'nın statüsünün değişmediğini ve değişmeyeceğini söyleyip kendi kabinesindeki bakana tepki gösterdi.
Faşist bakan Ben-Gvir ise, Netanyahu'ya verdiği yanıtta hiçbir kanunun Yahudilere ayrımcılığa izin vermediğini savundu.
Muhalefet lideri Lair Yapid, koalisyon hükümetindeki bir grup sorumsuz aşırı sağcının İsrail'i bölgesel bir savaşa sürüklemeye çalıştığını söyledi.
Mısır ve Ürdün ise resmi açıklamalarla Ben-Gvir'e ateş püskürdü ve skandal ziyareti kınadı.
Hamas lideri İsmail Haniye'nin 31 Temmuz tarihinde İran'ın başkenti Tahran'da suikasta uğramasıyla, İsrail günlerdir bir misilleme bekliyor.
Tel Aviv yönetimi geleneksel tutumunu sergileyip suikastı üstlenmedi ancak İran İsrail'in pişman olacağını duyurup intikam yeminleri etti.
İran saldırısının ne zaman ve nasıl gerçekleşeceği henüz gizemini koruyor. İsrail ordu radyosundaki bir haberde ise, muhtemel bir misillemenin sonuçlarına bakılmaksızın İran'ın vurulacağı belirtildi.
Haberde, "İsrail, son günlerde ABD ve Avrupa ülkelerine, İran topraklarından yapılacak herhangi bir doğrudan saldırının, İsrail'in İran topraklarına saldırısıyla karşılık bulacağına dair mesajlar gönderdi" denildi.
Tel Aviv yönetiminin tehditlerine rağmen bir sosyal medya hesabının Pazartesi akşamı paylaştığı mesaj, İsraillilerin ödünü kopardı.
Resmi olmayan ve İranlı yetkililerle de herhangi bir bağlantısı bulunmayan hesap, kum saatinin yanına saat 2.00 yazdı.
Şimdiye kadar yaklaşık 10 milyon kez görüntülenen X mesajı, İsrail medyasında da yankı buldu. 'Sabahın ikisi' başlıkları atılırken, basındaki haberlerde arkasında kim olduğu bile bilinmeyen bir hesabın İsrail'de panik yaratmayı denediğini ve pek çok kişiyi korkuttuğu belirtildi.
Söz konusu X hesabının yangını körüklemeye çalıştığı yorumları da yine haberlere yansıdı.
Filistin Yönetimi lideri Mahmud Abbas, bu hafta Türkiye’ye yapacağı ziyaret öncesi Rusya’da temaslarda bulunuyor. Abbas, bugün Moskova’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le görüşecek.
Moskova'daki randevuda Orta Doğu'daki mevcut tablo ve Gazze Şeridi'ndeki işgal masaya yatırılacak.
Mahmud Abbas yarın Moskova’dan Türkiye’ye geçecek. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kabul edilecek Mahmud Abbas, Perşembe günü ise TBMM Genel Kurulu’na hitap edecek.
İsrailli radikal Yahudiler, bugün binlerce kişi bir araya gelip İslam'ın en kutsal üç mabedinden biri olan Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi.
Fanatik Yahudilere katılan isim ise, şaşırtıcı değildi. Aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, polis koruması altında Mescid-i Aksa'ya yürüdü.
Dini bayram Tisha B'Av gerekçesiyle düzenlenen baskında radikal Yahudiler sloganlar atıp marşlar söyledi, ayrıca Mescid-i Aksa avlularında Talmudik ritüeller gerçekleştirildiği görüldü.
Itamar Ben-Gvir, kutsal mabedden görüntülü bir bir mesaj paylaşıp "Buranın idaresi ve egemenliğiyle ilgili büyük gelişmeler var. Yahudilerin burada ibadet ettiği görülüyor. Daha önce söylediğim gibi politikamız burada (Yahudi) ibadete izin vermek" dedi.
Gazze Şeridi'nde yaşayan Filistinlilerin başka bir ülkeye sürülmesi ve Akdeniz kıyı şeridine Yahudilerin yerleştirilmesi gibi görüşlerini defalarca dile getiren faşist bakan Ben-Gvir, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun önemli iktidar ortaklarından.
Hamas'la bir ateşkese her şartta karşı çıkan Ben-Gvir Mescid-i Aksa baskınında da konuya değindi, "Bu savaşı kazanmalıyız. Kahire ve Doha'daki müzakerelere katılmamalıyız ancak zafer elde etmeliyiz" diye konuştu.
İran Dışişleri Bakanlığı, Almanya, İngiltere ve Fransa'nın Pazartesi günü yaptığı itidal çağrısını geri çevirdiklerini duyurdu.
İsrail, Hamas lideri İsmail Haniye'ye 31 Temmuz tarihinde İran'ın başkenti Tahran'da suikast düzenledi. Misilleme sözü veren Tahran yönetimi, Tel Aviv'in pişman olacağını söylüyor.
İran Dışişleri Bakanlığı, Avrupa ülkelerinden gelen gerilimi düşürme çağrısının siyasi mantıktan yoksun ve uluslararası hukukun kaidelerine ters olduğunu kaydetti.
İngiltere, Fransa ve Almanya, yaptıkları itidal çağrısında İran ve müttefiklerinden İsrail'i hedef alacak saldırıdan kaçınmalarını istemişti.
31 Temmuz gece yarısı Hamas lideri İsmail Haniye'nin Tahran'da suikasta uğramasıyla, İran ezeli düşmanı İsrail'e misillemede bulunacağını dünyaya ilan etti. Geride kalan iki haftada İran'ın saldırısının ne zaman ve hangi boyutta olacağı en çok merak edilen sorular oldu ancak henüz misilleme gerçekleşmedi.
Ürdün'ün başkenti Amman'dan bildiren Al Jazeera muhabiri Hamdah Salhut, İsrail medyasındaki tahminlerin isim vermeden konuşan İsrailli yetkililere dayandırıldığına dikkat çekiyor. Söz konusu İsrailli yetkililere göre, İran saldırısı yakında gerçekleşecek.
ABD'nin başkenti Washington'dan bildiren bir diğer Al Jazeera muhabiri Kimberly Halkett ise, İsrail ve Amerikan istihbaratlarının misillemenin bu hafta gerçekleşeceği tahmininde bulunduğunu aktardı.
Axios yayın organı ise, İran'ın batısındaki askeri hareketliliğin Amerikan ve İsraillilerin gözünden kaçmadığını yazdı. Habere göre, İran Devrim Muhafızları'nın füze ve kamikaze silahlı insansız hava aracı birliklerinde ciddi bir hazırlık var.
Suriye'nin başkenti Şam'dan gelen görüntüler ise, bambaşka bir senaryoyu gündeme taşıdı. Şam'ın dışındaki havalimanında İran ordusuna ait Ebabil-3 silahlı insansız hava araçları görüntülendi ve İran'ın söz konusu silahları Suriye'ye naklettiği yorumları var.
Suriye'nin başkenti Şam ile İsrail işgali altındaki Suriye toprağı Golan Tepeleri arasında kuş uçuşu yalnızca 40 kilometre mesafe var.
Şiddet sarmalından bunalan Orta Doğu ülkeleri, Pazartesi gününü Salı'ya bağlayan gece bu kez depremle yüzleşti. Suriye'nin batısındaki Hama şehrinde arka arkaya iki deprem meydana geldi.
Yerel saatle 23.56'da gerçekleşen 5.1 büyüklüğündeki depremi, gece yarısı 03.28'de kaydedilen 4.5 büyüklüğündeki sarsıntı izledi.
Depremler Suriye'nin yanı sıra Lübnan, İsrail ve Ürdün gibi ülkelerde hissedildi. Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta yaşayanlar, deprem sırasında sallanan lambaların ve binaların görüntülerini sosyal medyada paylaştı.
Suriye'nin kuzeyindeki şehirlerin sakinleri ise tarihi 6 Şubat depremlerini hatırlayıp büyük bir korku yaşadı.
Savaşın başladığı 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana defalarca Orta Doğu'yu ziyaret eden ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, bir kez daha bölge ülkelerini turluyor. Axios internet sitesi, Blinken'ın Katar, Mısır ve İsrail'i ziyaret edeceğini yazdı.
ABD'nin bir numaralı diplomatı Blinken, Orta Doğu'ya uçmadan Türkiye'yi telefonla aradı ve mevkidaşı Hakan Fidan'la görüştü. Dışişleri Bakanlığı, ateşkes müzakereleri ve Orta Doğu'daki gerilimin görüşüldüğünü bildirdi. Ankara, Gazze Şeridi'nde kalıcı ateşkes için Washington'ın İsrail üzerinde baskı kurmasını istiyor.
Amerikan Dışişleri Bakanlığı ise yaptığı açıklamada Blinken ve Fidan görüşmesinde Perşembe gününün öne çıktığını bildirdi. ABD, Hamas'ın Perşembe günü gerçekleşecek ateşkes müzakerelerine katılmasını istiyor.
Aylardır bir sonuç vermeyen ateşkes görüşmelerinde Perşembe günü Katar'ın başkenti Doha'da kritik bir randevu var. Arabuluculardan biri olan Washington, Hamas'ın randevuya katılmayacağını ilan etmesiyle yardım için Ankara'yı aradı.
ABD 15 Ağustos'ta Doha'daki randevuyla ateşkes müzakerelerinde bir sonuca ulaşmayı hedefliyor ve Hamas'ın masaya dönmesini umuyor.
ABD’nin Ankara Büyükelçisi Jeff Flake ise, bu sabah yaptığı açıklamada İran’la ilişkileri olan Türkiye de dahil müttefiklerinden Tahran'ı Orta Doğu’daki gerilimi azaltmaya ikna etmelerini istediklerini söyledi.
"İran'la herhangi bir ilişkisi olan tüm müttefiklerimizden gerilimi düşürmeleri için baskı yapmalarını istiyoruz ve buna Türkiye de dahil" diyen Jeff Flake, Türk muhattaplarının gerilimin tırmanması için ellerinden geleni yaptığını belirtti, "Olayın tırmanmayacağı konusunda bizden daha emin görünüyorlar" diye devam etti.
Gazze Şeridi'nde 40 bin Filistinliyi katleden İsrail, 31 Temmuz akşamı Hamas'ın siyasi büro şefi İsmail Haniye'ye suikast düzenledi. İran'ın başkenti Tahran'daki suikast, Orta Doğu'daki dengeleri değiştirmiş durumda. Hamas yaşamını yitiren Haniye'nin yerine Yahya Sinvar'ı seçti ve bu karar İsrail için büyük bir sürprizdi. Zira, İsrail işgal ordusu 10 ayı aşkın süredir Sinvar'ı yakalamak için çaba harcıyor ancak 'Gölgelerin lideri' olarak bilinen Yahya Sinvar'dan hiçbir iz yok.
ABD, Katar ve Mısır'ın arabuluculuğunda Perşembe günü yapılacak yeni müzakere turuna İsrail katılıyor. Hamas ise 'daha fazla müzakere turu veya yeni öneriler yerine' ABD Başkanı Joe Biden'ın 31 Mayıs'ta açıkladığı ateşkes planının uygulanmasını istiyor.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından da onaylanan söz konusu üç aşamalı plan, ilk aşamada bazı rehinelerin serbest bırakılması karşılığında çatışmalara altı hafta ara verilmesini, ayrıca İsrail askerinin sivil nüfus bulunan yerlerden çekilmesini öngörüyor.
İkinci aşamada kalan rehinelerin serbest bırakılması ve kalıcı bir ateşkesin görüşülmesi, son olarak da Gazze'nin yeniden inşasının konuşulması hedefleniyor. O dönem Biden ve diğer ABD'li yetkililer İsrail'in planı kabul ettiği yönünde açıklamalar yapsa da Benyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail hükümetinden aksi yönde çıkışlar gelmişti.
Halihazırda uluslararası topluluktan yükselen ateşkes çağrıları yoğunlaşıyor. Fransa, İngiltere ve Almanya liderleri Pazartesi günü yaptıkları ortak açıklamada 'derhal ateşkesin sağlanmasına' yönelik çağrıda bulundu.
Birkaç haftadır Kızıldeniz'de büyük bir saldırıya imza atmayan Yemenli Husiler, bu sabah harekete geçti. İran destekli grup önce Yemen'in en büyük limanı Hudeyde'nin yaklaşık 115 kilometre açığında bir gemiyi hedef aldı.
İngiliz donanmasına bağlı Birleşik Krallık Deniz Ticareti Operasyonları (UKMTO), bir geminin yanında gerçekleşen patlamanın ardından alarm uyarısı verdi.
Birkaç saat sonra UKMTO yeni bir alarm uyarısı yayınladı, bu kez saldırının gerçekleştiği nokta Hudeyde'nin 180 kilometre kuzeybatısıydı.
Başkent Sana dahil Yemen'in batısını kontrol eden Husiler, İsrail işgal ordusunun Gazze Şeridi'nden çekilmesini istiyor.
Husiler Kasım ayı ortasından bu yana Aden Körfezi, Babülmendep Boğazı ve Kızıldeniz'de 200'e yakın saldırı gerçekleştirdi. Bazı gemilere el konulurken bir gemi saldırı sonucu battı.
ABD'nin başını çektiği uluslararası koalisyon, aylardır İran destekli grupla adı konulmamış bir savaş yürütüyor. Koalisyonun savaş gemileriyle bölgede devriye gezmesi ya da Amerikan ve İngiliz savaş uçaklarının Yemen topraklarındaki hedefleri vurması, Husilere geri adım attıramadı.